Friday, April 10, 2009

+ 1. Gün

Eh artık, artılara geldik.

Önemli bir dönemeci daha geçirdik. Şimdi enfeksiyona karşı tetikteyiz. Countlar sıfıra yaklaştı, WBC 0.27 (4.16 imiş girdiğimiz gün) lere düşmüş, platelets ise 41 (225 miş girdiğimizde), hemoglobin en iyi, 8.2 (10.4 imiş). Hala buraya 6.5 ile uçtuğumuza inanamıyorum. Allah korumuş.

Aslında enfeksiyon için çok da yapacak bir şey yok. Kendi temizliğimize, odann temizliğine, Nehir'in temizliğine ve doktorların hep söylediği el temizliğine dikkat ediyoruz. Mahmut'un da benim de ellerimiz yara oldu yıkamaktan. Nehir'in ellerini günde iki kez, bazen üç yıkıyoruz, arada da siliyoruz. Ve gözlerimiz hep üzerinde, nereyi elliyor, ellerini ağzına götürüyor mu diye dikkat ediyoruz. Artık "raw" hiçbirşey vermiyoruz, ya da meyveleri de soyarak veriyoruz. Zaten meyve yemiyor.

Bugün playroom da Nehir'in oynadığı oyuncakları klorox ile sildim.

Bir yandan da koruyucu antibiyotik veriyorlar, bugün mantar ilacı da verdiler.

Ziyaretçimiz de yok.

Etrafta hasta çocuk görmedim, zaten dolaşan çocuk da yok, Nehir kadar.

Bakalım, dayandığı kadar dayansın kızımız. Her iyi geçirdiği gün, bizim için artı.

Sabah keyifle uyandı Nehir, babasının yanında mırıl mırıl konuştu. Bana seslenmedi. Sonra özlediğim, "peyniiir" isteğiyle, beni buzdolabına gönderdi, sonra bir ısırık alıp, bıraktı. En az sabahları yiyor, 11.00'e kadar acıkmıyor. Sabah biraz dolaştıktan sonra, dressing change yapıldı, avaz avaz...Sezen Aksu duysa sevinirdi herhalde, bizimki hiiiç tutmuyor kendini, yani bastırılmış bir duygu sorunu hiiç yaşamıyor, avaz avaz avaz bağırıyor. Dressing Change yapanların işlerini bitirip kendilerini dışarıya atışları var...biz her seferinde, pardon, kusura bakmayın diyoruz, kendilerini iyi hissetsinler diye. Ben Nehir'e de kıyamayıp, "baba değiştirirken bu kadar ağlamıyor" diyorum, which is true.

Yapacak bir şey yok. Sevmiyor. Ama sevmesini, alışmasını beklemek de pek anlamlı değil. "Ağdaya bayılırım" diyen bir kadın veya erkek görmedim. Gerçi bizimki, bandajları çıkartma faslından sonra da devam ediyor çığırmaya. Belki hazır bu fırsat bütün içindeki sıkıntıyı boşaltıyordur. Olabilir. Nehir'cim, o sırada sana , "Aferin, bağır aslan kızım" diyemiyorum ama şimdi düşününce, bağır be güzelim, kim tutar seni, diyesim geldi.

İşte böyle sesli bir sabahtan sonra, sessiz güzel bir öğle uykusu oldu.

Doktorlar geldiğinde, Nehir neşe ile, bugün gelen yeni oyuncak sepetine bakıyordu.

"Nasıl" diye sordular, "O da biz de biraz crankyiz artık" dedik. 8.günde olduğumuz için hak verdiler.

Şöyle söyleyeyim, başta Steve McQueen ve Dustin Hoffman'ın oynadığı, "Papillon" , ve tüm diğer hapishaneden kaçış filmlerine selam olsun, zor bir durum. Hani geçmiştir elinize, hapishanede yapılmış tesbih, anahtarlık vesarie, almak lazım. Tomrisciğim, yaptığın işe saygım bir kez daha arttı.

Dağıldı aklım.

Gelelim Bize.

Playroom'da bu kez kitapları Türkçe okudu Nehir, babasıyla puzzle yaptı, bence babası yaptı, benimle boya yaptı, top oynadık, ve akşamı bulduk. Akşam yemeği yerken, Nehir yine, "Leyla da otursun buraya" deyiverdi. "Leyla napıyor okulda?" diye de sordu ardından. Öğreniyor yavrucak, mühim şeyleri, diye umuyoruz...demedim tabi.

Hala bir haber yok, ch14.18'den.

Bugün, Mahmut da ben de, ne kadar eve dönmek istediğimizi konuştuk. Şu ch14.18 bizim istediğimiz gibi, diğer iki maddeyle Almanya'da verilse...ne kadar güzel olur. Gider geliriz. En azından daha yakın oluruz. Bakalım, üç mail attım, hiçbirinden yanıt yok, artık haftaya gelmeli, ve anlamalıyız, bundan sonraki adımımızı.

Not: ben koç kadınlarımı unutttum!!! Nergiscim, dün gece yatmışken, bir anda, martın sonunu kaçırdığımı hatırladım, ve Gözdemcim. İkinizi de çok öpüyorum! İyi ki doğmuşsunuz!

5 comments:

  1. Merhabalar,

    Oncelikle Nehircigimin bir nevi bu dunyada, hayatta iken yasamis oldugu ''reenkarnasyon'' gununu sevgiyle kutlarim. Sizin de tabii.

    Sen yazinca o ''korku dolu'' gecem gene aklima geldi. Amerika'ya ucus geceniz. Hani, Fatih bey telefon etmisti ve bu kan degerleri ile bu cocuk ucamaz! demisti ya. Ben bir yandan ya gidemezlerse, diye korkarken o telefon benim icin tuzu biberi olmustu. Sende hakliligini kendin gordun iste. Bu bile ''birilerinin Nehir'in iyileşmesine''coktan karar verdiginin bir kaniti degil mi??? Ama gercekten de Allah korumus kizimizi, ''0. gunde'' bile o degere gelmedik. Vay vay vayyyy.....

    Nehircigim, yeniden dogusun, yeniden kutlu olsun. Nerelerden nerelere, nasil geldiniz sevgili Zeynep ve Mahmut...Emeklerinizin karsiligini gormeniz cok sevindirici.

    Ve dileklerim...

    Bir daha, sadece kontrollerde yasayacaginiz kucuk heyecanlariniz olsun hayatinizda sizi bekleyen tek endise...Boylesi buyuk dertleriniz hic olmasin...Aileniz boyle uzuntulu konular yuzunden hic ayrilmasin...Hep saglikli, mutlu, basarili, sevdiklerinizle gecirecek uzun gunleriniz olsun...ve en onemlisi CARESİZ DERDİNİZ OLMASIN!

    Evet bunlarda ''Peri Nurgun annenin'' Nehir'in yeniden dogum gununde, ''kotu kalpli NB Cadisinin'' arkasindan yaptigi dogum gunu dilegi :))) Ona karsi gucum ancak bu kadarina yetiyor!

    Evet bu dilekleri neden dun yapmadin da diyebilirsiniz hakli olarak ama, nedenini yazayim. Tabiki Ayda yazsin diye beklemedim:) Onu beklersem, o hhooooo....)))))

    Dun sabah Mercan'ın jimnastik yarismasi vardi ve tum gunumu havasiz bir salonda gecirdim. Ustune ustluk de istanbul dorduncusu oldular ve Bolu'ya elemelere gitme sansini kacirdilar. Mercanlarin takim arkadaslarindan biri yer hareketlerinde dusunce puanlari cok dustu ve kilpayi da olsa Aci okullari ucuncu oldu. Cok uzuldu Mercan, cok emindiler bu sene gideceklerinden, cunku Turkiye samipiyonu bizim okuldaydi, ama yetmedi. Bir seyi basarmak icin cok calismak gerketigini, ama bunun da yetmedigini ve takimca iyi olmanin onemini daha iyi hayatta anlatamazdim. Fakat dusen kizi o kadar guzel teselli ettiler ki -cunku cok uzuldu-, bu da benim acimdan diger onemli bir kazanimdi kizimla ilgili gordugum. Seneye eminim giderler, cunku Mercan anladi. Simdi daha cok calisir artik.

    Bu arada Açı'nin jimastik takimina neden Leyla'yi sokmuyorsunuz. Oda cok istekliydi hatirladigim. Takim sporu yapmak cok onemli, bireysel sporlari herkes yapar nasilsa.Tum cocuklulara mesajim olsun buda. Hani bu onemli gunun özlu sozu babinda...

    Neyse aksam eve 18.30 da geldim ve elbiselerimle yatagin ustune 5 dakida uzandim ki -tabi blogumu okuduktan sonra-, kendimi gece 1.00 de uyanmis buldum. Kimse bana dokunmamis, hemen tuvalet ve pijama faslindan sonra, kendimi yataga geri attim ve sabah 9.00 guzel gozlerimi dinlenmis olarak actim...Yeni gune hazirim...

    Dileklerimi de boyle huzurlu ve mutlu bir ortamda yapiyorum. Nehircigimin dogum gunu tekrar tekrar kutlu olsun. Zeynep ve Mahmut sizin de cabalarinizi Allah karsiliksiz birakmazsin ve bu ilk ve son olsun!

    Hepinizi sevgiyle oper, kucaklarim...

    ReplyDelete
  2. Nasıl mutluyum Nehir kocaman bir yürek...Cesur,güçlü....Kutluyorum onu ve hayata sıkı,sıkı tutunduğu için.Size ve emeklerinize sonsuz teşekkürler Nehir'in güzel ailesi.Size minicik bir manevi destek vermek istedik...içimizden geldiği,yüreğimizden çoştuğu için...umarım kabul edersiniz...Dualarımız,kalbimiz yanınızda....Çok mutlu olun....Bu prenses bunu hakediyor sonuna kadar...Sevgiyle kucaklıyorum bu kocaman aileyi....

    ReplyDelete
  3. Merhaba Herkese !

    Nurgun'cum eline, diline saglik. Gulumseyerek yazdigin her kelimesinden belli bu yaziyi okuduktan sonra Zeynep'e bugun Nehir'le ilgili soylemeyi dusundugum seyleri hangi formata sokarsam sokayim yeterince etkili olmayacagini dusundugum icin sadece "aynen" demek ve iyi dileklerine katilmakla yetiniyorum. Esin ve kizlarin ne iyi etmis, dinlenmene izin vermisler; bizimkiler kac yasinda bunu dusunmeye baslayacak acaba ???

    Sandra'cim unutmadan, bayraminiz kutlu olsun; keyifli bulusmalara vesile olsun ... cok opuyorum !

    Zeynep'cim, iki gundur seni ve Nergis'i cok andim; ikinizi de ne kadar ozledigimi bir kez daha farkettim cunku Bebek'teydim iki sabah ustuste. Asiyan'a arabayi parkedip Selin'le guzel bir yuruyus yaptik ve burada Starbucks'in koltuguna oturan Cafe Nero'da keyifli bir saat gecirdikten sonra Bebek parkta epeyce bir oynadik. Donuste arabasinda uyurken Selin, ben de nasil dusunup de bir mont almadim; ah salak kafam diye titreyerek soyleniyordum icimden. Mangerie'ye son birlikte gidisimizden beri hic ugramadim; hatta Nergis'le de o gunden sonra hic bulusamadik biliyor musun ?

    Yarin Emirgan Park'ta Lale festivali basliyor; konusup konusup da bir turlu gerceklestiremedigimiz piknik kahvalti aklima geliyor hep; dondugunuzde guzel seyleri ertelemeyelim artik, bulusmalar icin zaman yaratalim. Tum sevdiklerimizi biraraya toplayalim her firsatta.

    Nehir'cim o kocaman gozlerinden opuyorum; her gunun bir oncekinden daha guzel olsun, cevrenden seni sevenler hic eksik olmasin. Yeni hayatinin ilk gunu kutlu olsun !

    Sevgilerle,

    ReplyDelete
  4. PASTURKEY de bu blogu duyurmak icin cabalayan ve dualarini eksik etmeyen bloglardan biri
    Gordunuz mu bilmiyorum ???
    Sizin icin odul hazirlamis , bu odulu yollayan ve alan herkes sayfasina sizin linkinizle koyacak.FYI

    ReplyDelete
  5. merhabalar..
    nehirciğim meleğim,
    sen çok tatlı ve güçlü bir kızsın annen ve babanda öyle..
    ben ve kızımın kalbi ve duaları senin yanında bitanem..
    her gece tatlı bir fısıltı olursa kulağında o bizim senin için iyi dilek şarkılarımız dır iyi dinle ve bir an önce iyileş ..sevgiler asya ve selda...

    ReplyDelete