Friday, April 17, 2009

Son Kararımız


M A Ş A L L A H!!!!!!!!!

Nehir geceyi yine ateşli, 102lerde, geçirdi, sonra sabah doğru, bir sözcüğü bağırarak, küçük bir tantrum geçirdi. Sonra baba anladı ki, "peyniiiir" diyormuş. Ağızında tükürük biriktiği için, anlayamamıştım bir türlü. Ne yapacağımızı bilemedik, sonunda baba, gidip peynir getirdi, ben morfin düğmesine bastım...yemedi tabi. Ama başka türlü susacağa da benzemiyordu.

Sabah, 6.30 gibi, yeniden uyuduk, 10.30'du, artık uyandık, zor da olsa.

Nehir'in hemoglobini 7.2'ye düşmüş. Sabahın kalanını kucakta geçirdi. Dışarı çıkmak istedi. Tam kapıdan çıkıyorduk ki, ben koridorun sonunda, Dr. Louise'i gördüm. Ve bir anda tüm gece uyanmalar, Nehir'in ateşleri falan derken, Mahmut'la sakin sakin konuşup da karar vermediğimizin ayırdına vardım!! Kapıdan Mahmut'a, "Louise geliyor, ne yapacağız" dedimki, arkamda gelmişti bile.

"I have news for you" dedi...Ben merak içinde döndüm...Dün gece 11'de, Sloan'dan Dr. Kushner'dan bir e-mail almış, Kushner, önceki temaslarımızdan çok farklı olarak, muhtemelen, artık iş ciddiye binince grubuyla konuşmuş olmalı, CHESAT peşinden 3F8'i alamayacağımızı söylemiş.

Dr. Louise, siz antibody istediğinize göre, ben evrakları imzaladım, Sloan için deyiverdi.

İşte, gerçekten her şey olacağına varıyor gibi, taşlar yerine oturuyor.

Ben CHESAT'tan çıkıp, ch14.18'i bekleme taraftarıydım, 3F8 de baştan beri aklıma takılmıştı...ama aşı da teorik olarak çok mantıklıydı.

Hayırlısı, Nehir'imin şansı açık olsun.

Derken, doktorlar geldi. Dün gece, bizimle ilik naklinde ilgilenen doktorların CV'lerine bakmış, ve meğer Alman doktor, immunotherapy çalışan, solid tumor ekibinde, seniormış...Fellow ise yine araştırmacı imiş. Perulu olan.

Nehir'in bugünkü durumunu konuştuktan sonra, ben "Size bir şey danışmak istitorum" diye, zaten iki gün önce de haberdar oldukları aşı mı, ch14.18 mi, Sloan mu sorusunu onlara, "Sizin çocuğunuz olsa ne yapardınız?" deyip yine sordum.

Ve kendi rasyonalizasyonumuzu da anlattım.

Ch. 14.18 en uzun çalışılmış, ve en iyi sonuca sahip çalışma. Birinci tercihimiz.
Sloan'daki 3F8 ise yine aşıya göre daha çok çalışılmış, ve artık onu da transplanttan sonra hemen almamızın, yani bağışıklık sistemi, yeni kurularken, daha iyi olduğunu düşünüyoruz...(diğer çalışma sonuçlarına bakarak)
Aşı ise, iyi olacağa benzese de, en az data çıktısına sahip...

Biraz konuştuk. Alman doktor da fikrini söyledi, rasyonalizasyonumuza katıldılar. Hem Peru'lu genç doktor, hem de Alman daha tecrübeli olan, hem de aşı çalışmalarını burada başlatan kişilerden biri oarak, Russell'a göre daha iyi geribesleme yaptılar.

Huzurluyum. Sayılırım. Hem aşıyı, hem antiboy'i alabilsek daha iyi hissederdim. Ama en kötü hissedeceğim durum, ch14.18'in mucizevi bir şekilde açılıp, bizim CHESAT yüzünden katılamamız olurdu. Şimdi bakacağız.

Peki baştaki M A Ş A L L A H neden?

Çünkü, Nehir bugünü çok am çok mızmız geçirip, kafasını bütün gün kaldırmazken, öğeden sonra kan verilmesi tamamlandıktan, ve yaklaşık üç saat uyuduktan sonra, saat 18.30 gibi yine bir tantrum geçirdikten sonra, saat 19.30 itibariyle birden toparlandı, ve ilk artılı saati yaşadık.

Şükürler olsun.

Resim yaptı, çıkartma yapıştırdı, konuşmaya başladı, hareketlendi. Doktor bugün "drooling" ne durumda demişti, ben dün geceden beri azaldığını söylemiştim. Bunu iyileştiği anlamına geldiğini, çünkü artık biriken tükürükleri yutabildiğini gösterdiğini söylemişti. Gerçekten, tükürük birikmeyince konuşabilir de oldu. Hatta bugün, hemşire ilaç getirince, "Anne, ilaç
değil gerekli" deyiverdi. O da fikrini söylüyor yani!

Ağlamak istiyorum. Ama daha değil...sonra.

Bugün doktorlar sırası ve sonrasında SKYPEde önce kuzen Mina (Nehir'den bir ay küçük, ve 15'i itibariyle iki yaşında oldu), sonra da Leyla ile konuştuk. Konuştuk diye yazdım ama Nehir kafasını kaldırıp, bakamadı bile o sırada. Leyla çok keyifliydi, arkadaşında kaldığı için. Ve sanırım, arkadaşının evinden bize bağlandığı için. "Cool" sanırım. Onu neşeli görmek bana çok iyi geldi.

Nehir'cim seni sağlıklı görmekten başka bir dileğim yok. Sen, ablan, ben, baban yine dördümüz olacağız.

Az kaldı.

Yazın neredeyiz bilmiyorum, ch14.18 için Forth Wort (Bobby Ewing'in memleketi!) veya olmazsa, NY City (Sandracığımın memleketi!)...kısmet.

Hayırlısı!!!!!!!!!!! Fotoğraf dünden, babayla olan bu sahne, bugün tek başına, ve süresi on dakika değil iki saat olarak değişmişti.

Bugün içinizden mırıldanın diye, bana çok iyi gelen bir şarkıyı söyleyeyim,

"Her şey güzel olacak"...Mazhar Alanson mırıl mırıl, sakin sakin, bana da güzel bir yol şarkısı gibi geliyor. Benim de ayalimde filmdeki gibi deniz kenarına bir yolculuk. Arabada çocuklar, neşeli...abarttım, kesin gürültülü, ama olsun gürültülü olsun!

Hadi melodisiyle mırıldanın, güzel bir cumartesi sabahı, hala telaşla doğumgünü hazırlığında, Mina, şarkısını söylemeyi bekliyor, ne de güzel söylüyor, merakla da kuzenine bakıyordu bugün.

...

Bir zamanlar fırtınalar estirirdim
Eskisi gibi değilim şimdi değiştim
Kumarım yoktur kavga etmem
Her gece barlara gitmem
Ne bileyim ben
Ah ne bileyim ben

Bir kuş kanatlanır şu gönlümden
Çırpınır çırpınır da uçamaz
Gene bir davet çıkarsa senden
Dönerim bilirsin aşığım
Aşıklar kaçamaz
Aşıklar kaçamaz

İnsan olmak yetmez
Yetmiyor zaten
Süpermen süpermen
Olmak lazım bazen
Nasıl da yeniden aşık oldum ben
Bu sevda bambaşka avare eden
Ne bileyim ben

Şimdi benim adım ne olur ne olmaz
Bu işler artık bana inan ki koymaz
Birinde az muhabbet birinde naz
Sende ne var bende biraz
Ne bileyim ben
Ah ne bileyim ben

5 comments:

  1. Nehirin minicik yüreği kocaman kocaman çarpacak, büyüyecek,aşık olacak,sevecek,sevilecek çoooooooooook ama çoook... Allaha emanet olun,Allah yardımcımız olsun,dualarımız sizinle...

    ReplyDelete
  2. Sevgili Zeynep,

    Blogundan +5de haberim oldu. Okudukca kendimi daha cok "sizden" hissediyorum. Yeterince sizden hissettigimde daha uzun yazacagim.

    Simdilik "az bisi" soylemek istiyorum...

    Oncelikle blogunu okuyamayan yabancilar icin Nehir'cigin tüm "fellow follower"lariyla is birligi yapip bu blogu tercuma edemez miyiz acaba diye dusundum... Sen bildigin, istedigin, icinden geldigi gibi yazmalisin (cok da guzel yaziyorsun bilyorsun di mi!) Amerikada yasayan Turk/Yabanci yakinlarimiz var. Oradaki "bilinirliginizi" arttirmaya calisip, oradaki "kampanyalari" duyurmak uzere biraz calisma yapsak fonlama icin... Bu fikre oncelikle sizin bakisiniz onemli sonra organize olur bunca seveniniz.... Cok guzel insanlar hayatinizda, sizin guzelliginizden olsa gerek...

    Nehir'i, Seni, Eşini sevmek, takdir etmek ve yardim etmek istemek icin sizleri sahsen tanimaya gerek yok. Sizi seviyoruz ve en icten, en samimi, en iyi dileklerimiz, dualarimiz sizinle...

    Nehir'cige ve "mom & dad"e her gece sifa gonderiyorum. Digerlerine eklensin buyusun, gucunuze guc katsin...

    Sevgiyle
    Yesim

    ReplyDelete
  3. Merhaba,

    Çabanıza ,mücadelenize sadece dualarımla katılıyorum şimdilik.Size güç,kuvvet,sabır diliyorum.Nehir'in o güzelll yanaklarından öpüyorum.Her şey daha iyi olacak.
    Sevgiler...

    ReplyDelete
  4. Zeynep'cim, cok mutluyum, karar asamasi bitti. Bu karar, eminim, Nehir icin en iyisi olacak. Ben eminim, en dogru degerlendirme ile en etkili tedaviyi sectiniz. Ve niyeyse icimden bir ses "vakti gelince ch14.18 acilacak" diyor. Bu karar ile sirtinizdan kalkan yukun agirligini biliyorum. Tum arastirmalara ragmen insan "expert" olmadigi bir konuda kendisinden baska bir canli, hele cocugu, icin bu denli onemli bir karar alirken cok yoruluyor. Simdi dinlenme zamani. Beyninizi dinlendirin. Dusunmeyin biraz. Birakin gun sizi suruklesin bir yerlere. Birakin Nehir'i gulumsetmekten baska bir ugrasiniz olmasin. Rahat edin biraz. Biraz dusunmeyin bundan sonra neler olacagini. Birakin aksin gunler. Fazla degil 3-5 gun.... Kutlayin bu yukun sirtinizdan kalkmasini.

    Nehir'imin toparlanmaya baslamasi harika, bundan sonrasi daha da hizli olacak insallah. Zaten kizimin peynir as ermesi de buna bir isaret :)
    Hersey yoluna giriyor!!!!!

    Nehir'i benim icin kocaman bir kucaklayin, birbirinize cok iyi bakin....

    ReplyDelete
  5. Zeynep'ciğim,

    MAŞALLAH... Nehir'cik bunu da atlattı sayılır, inşallah çok yakında artık köfte ve böreklerin peşine düşecek yeniden.

    Karar vermek ne zordur herkes bilir ama bu karar daha da zordu hem bilinmeyenler hem de cevapsız sorular doluydu ama görüyorum ki birşeyler kendi rayına girip hızlanmaya başladı, buradaki küçük mucize ise beklenmeyen Dr. Louise'nin sahneye girişi oldu ve bu konuda ihtiyaç duyduğunuz danışmanız oluverdi. Başından beri "doğru zamanda doğru yerde olmak" ile ilgili güzel gelişmeler oldu ve devamı da olacak inanıyorum.

    Hem Nehir'e hem de size biraz daha gayret ve güç diliyorum Zeynep'ciğim, az kaldı, şu günler bir geçsin, herşey daha güzel olacak....

    Bu arada bizler sizi uzaktan özleyip, yazılarınla sizinle birlikte olmaya devam edeceğiz. İyi haberlerinizi dört ve hatta daha fazla gözle bekliyoruz

    Hepinizi çok öperim :)
    Ayda

    ReplyDelete