Tuesday, April 7, 2009

-2. Güne Doğru



Kemoterapi bitti.

Dün gece, ben kendimde bir kırıklık hissedince, gece baba Nehir'in yatağına, ben refakatçı yatağına terfi ettim. Amma velakin (spelling) Evdeki hesap çarşıya hiç uymadı. Ben daha az "disturb" edilir, uyur, dinlenir, sabaha birşeyciğim kalmaz hayalleriyle yatmışken, gece boyunca, pompanın alarmı hiç susmadı, sağolsun, komşu yataktakiler istiflerini bozmadan uyurken, koridora çılıp hemşireyi aramak bana düştü.

Sabah 4 gibi, Nehir'in altını değiştirip, ha gayret yatayım derken, dalmışım da güzel, 7'de gözümü araladım, Mahmut Nehir'in altını değiştiriyor, ve yatak ıslak! Ama nasıl olur, kim atladı derken baktıkki, "tubing"den IV Fluid damlıyor. Neyseki, kemoterapi bitmiş, sadece sıvı, su kalmıştı.

Ama tabi Nehir uyanmış oldu.

Ve biz.

Ben.

Bu kez ikinci gayret, ben eve gideyim dedim, çamaşır yıkar dinlenirim. Ama biraz dalmıştımki bir telefon. Ilgıncım sen değil, annemmiş. Hadi gece uykum iyice bozulmasın kalktım, zaten çamaşır da yıka yıka bitmedi. Halbuki hastanede yıkayabiliyoruz, işgüzarlık benimki yani... Saat 14.20 idi döneyim dedim.

Nehir bu sabah ilk kez hastanenin bagelını yedi, cream cheese ile. Ben daha eve giderken, dönüşte "İstanbul"a uğrayıp, Nehir'e çorba ve pide almayı kafaya koymuştum.

"İstanbul"dan menümüzü alıp, gittiğimde, Nehir uyuyordu. Bugün, bu kez, Easter paketi gelmiş, oyuncak, stuffed animal...Nehir de sessiz bir "tenk yu" demiş. Saat dörtte uyandı. Önce babasını görmeyi beklerken beni görünce algılayamadı bir an, uyku mahmuru, ve idrak edince, gözleri açıldı, "ıııhııh" diye kucağıma çıkıverdi. Biraz mızmızdı ama bak sana Murat Abi çorba ve pide gönderdi, deyince neşesi yerine geldi. Ve restoran yerine family room'a gidip, masada bir güzel yedik.

Bir koca kaseyi, içine pide doğrayarak yedi. M A Ş A L L A H. Sonra da, play rooom'da oynadık. Evden getirdiğim boyalarla resim yaptık. Resim yaparken, pastel boyayı kağıda yaklaştırırken, bir baktım, kafasını da iyice kağıda yaklaştırıp, eğiyor, boyadığı yere bakıyor. Önce anlayamadım, sonra baktım, biraz "poz" sadece. Hani Minnie Me, vardı ya, Nehir "Minnie Leyla". O kadar dikkatlice taklit ediyorki, her yaptığını. Dün de benim fotoğraf makinamı, " fotoğraf bakicam" diye almış, dijital ya, baktım, ekranın köşesine "tık"lıyor eliyle. Çok komikti, ablasının fotoğraf makinası benimkinden yeni model olunca, dokunmatik menüsü vardı, benim eski modele aynısını yapmaya çalışıyordu, yine Leyla gibi. Küçük kardeş olmak aslında zor bir iş. Önünde hep olmak istediğin başka biri.

Oyun saati sırasında boğazımda da çok uzaktan bir ağrı hissedince, Özlem'in de gündüzki telkini sonucu, saat 21.00 itibariyle, Nehir'i temizleyip, Münire Hala'nın nazar boncuğunu Nehir'in "Kolyeeee, bakıcam, anne elinden çekme" lerine rağmen sonunda asmayı başarıp, Nehir'i babasına, hemşireye, PCA'e, "ben gidiyorum, baba kız size emanet" deyip ayrıldım.

Bu akşam, Nehir doğduğundan beri ilk kez ayrıldık.

İlk ayrılığımız, Ekim sonu, benim Londra'ya akademik bir ziyarete gitmem olarak planlanmış, ve biz hemen öncesinde, hastalık nedeniyle dağılmış, her şeyi iptal etmiştik.

Kısmet.

İşin ilginci, o zaman içim rahat değildi, bu gece rahatım. Bunda Nergisciğimin kulağıma istemeden de olsa küpe yaptığı, iki yaş eşiğini geçmiş olmanın rahatlığı, ve tabi baba-kızın şüpheye yer bırakmayacak şekilde "bond" etmiş olmaları var. E sanıyorum bir de, gece hemşiresi, PCA, her türlü müdahale ekibinin orada oluşu. Kemoterapinin bitmiş olması.

En önemlisi Nehir'in sağlıklı ve mutlu oduğunu bilmem.

Kapıdan çıkarken, ağladı biraz ama, dışarıda bekledim, bir dakika sonra susmuştu.

Nereden çıktı bilmiyorum, ilk gün hemşire söylemeden önce, hiç aklıma gelmemişti, bizim hasta olabileceğimiz... amaaaan ki ne aman. Şimdi Özlem'in tavsiyesi 1000 mg C vitamini, ve kitabımla yatıyorum.

Not: Tanışmadığım ve bizi takip eden herkese ne zamandır teşekkür etmek istiyordum, tek tek hoşgeldiniz diyemedim. Nehir'e ulaştırmak istediğiniz iyi dilekleriniz için teşekkür ediyorum.

7 comments:

  1. Hersey cok guzel olacak -insallah
    Biz surekli takipteyiz ve dua ediyoruz.

    Cok akilli ve guclu bir cocuk o . Yasitlarina gore cok daha olgun , tipki ablasi gibi.
    Yilin annesi odulunu almayi hak eden bir annesi var.
    Tum aileye detek bir babasi
    Iyi olmasi icin dua eden onbinlerce abisi , ablasi , teyzesi ve amcasi

    Iyice dinlenin neolur , siz bize lazimsiniz :)

    Sevgiler
    Sizi okuyan hickimse tek tek tesekkur beklemez
    Bize iyi haberler verin yeter

    ReplyDelete
  2. Zeynepcim,
    ne kadar aydinlik geldi yazdiklarin.. huzurunu burada hissetmek...
    ne olur kendini ihmal etme.. mutlaka sen de takviye birşeyler al..
    kalbim sizinle..
    operim.

    ReplyDelete
  3. Biz bütün kalbimiz ve dualarımızla yanınızdayız.ohhh çok sevindim..maşallah yok,yok kocaman MAŞALLAHHHHHHH NEHİR'imize...
    Lütfen dinlenin ve iyileşin...İyi haberleri okudukça içim çoşuyor,mutluluğumu anlatamam bir anne olarak...
    kendinize iyi bakın,Allaha emanet olun...Sevgilerimi gönderiyorum....

    ReplyDelete
  4. Zeynep'cim, iyi uyandigini dusunmek istiyorum. Ben birbirinize iyi bakin diye bosuna mi diyorum!!!!!! Lutfen birbirinize cok iyi bakin!!!!!!

    Haberler harika geliyor. Sonuna kadar boyle gidecek!!! Bir bakmissin hastane fasli bitmis, siz tahmininizden cok once evinize kavusmussunuz. Nehir bir odadan bir odaya kosturacak, asagidaki hatun da yukari kosacak :) Hava sartlari izin verirse parklarda bile kosturabilirsiniz.

    Zeynep'cim bir bakmissin, yine bir elinde bir kizin, bir elinde diger kizin Houston parklarindasin!!!!! Az kaldi.... Bundan bir adim sonrasinda da sen sezlongda yatiyorsun, iki kizin cimenlerin uzerinde oynuyor, Mahmut da bilgisayarda.... (Mahmut'cum cok istersen kisir da yapabilirsin :) o kadar lezzetli oluyor ki!!!!)

    Iste benim gozumun onunde boyle bir resim var. Az kaldi...

    Hepinizi opuyorum... Birbirinize cok iyi bakacaginiza soz verin!!!!!!!

    ReplyDelete
  5. Harika ! Hadi bakalim, simdi kimyasiz dunyaya dogru adim adim, daha iyiye, hep daha iyiye yuruyun insallah ! Bagisiklik sistemini de eskisinden iyi yapacaginizdan eminim, gun gelecek sadece rehabilitasyon donemini anlatiyor olacaksin Zeynep'cim. Genler + bebekliginden kurdugun saglam beslenme altyapisi sayesinde Nehir'cik kendini butun zararlilardan koruyabilecek ve hicbirsey onu yikamayacak ... insallah cok uzak olmayan tarihlerde Hande'nin bahsettigi Istanbul gunluk hayatiniza geri donmus olacaksiniz.

    Canim sana da cok cok gecmis olsun; bir an once sagligina, gucune kavusmani diliyorum. Iyi gelecek gercekten biraz dinlenebiliyorsan. Nehir'in iyiligi icin biraz uzak durmaya calis bari, ne guzel bak Mahmut sen varmissin gibi yardimci oluyor meleginize.

    Valla biz teknoloji cahiliyiz diyoruz ama bu cocuklarin yasindayken antenlerimiz bu kadar acik miydi, etrafimizda, elimizde bu kadar teknolojik malzeme var miydi, yoktu ... bunlar baska bir devrin cocuklari ve hepsi birbirinden becerikli. Bir de Nehir'in senin bahsettigin ozel durumu var yogun ilgi nedeniyle; vay halinize valla, okuyacak caniniza :) Verebildiginiz kadar cok verin kamerayi eline, simdiden kadraj gelistirmeye baslasin ... Leyla'nin kendi kamerasi olmasina cok sevindim gercekten.

    Cok cok opuyorum sizleri, mucuuuuuuuuk !

    ReplyDelete
  6. Sevgili Zeynep'ciğim,

    Hemşire "Ayda" bile benden hayırlı çıktı! her ne kadar kendim dahil tanıdığım tüm "Ayda"ların sosyalleşme problemi olsa da bu sefer ki dilerim daha sevimlidir! Kafam kazan gibi olduğunda bazen yazamıyorum ama artık yeter dedim, bu gece yazmaya karar verdim... Böyle durumlarda kendime kızıyorum, "Zeynep ne şartlar altında yazıyor, sen de desteğini yazarak gösterme becerisini bile gösteremiyorsun" diye. Neyse günlerdir senden gelen harika Nehir haberleri içimizi rahatlatıyor :) Ama unutma senin de stress altında bağışıklığın düşüyordur ve hasta olma riskin artıyordur, kendine hem kendin hem de Nehir için dikkat etmen lazım, uzaktan söylemek kolay ama biraz uyku, biraz açık hava ve hatta evde çamaşır yıkamak bile üstündeki baskıyı azaltabilir gibime geliyor. Tabii Mahmut'un yükü artacaktır bu durumda ama sırayla kaçamaklar yapın ki Nehir + 7 den sonra parklarda rahat rahat koştururken sizin de haliniz olsun...

    Senden haber almak tüm blog okuyucuları için çok önemli, sen de bizi hiç unutmuyor, habersiz bırakmıyorsun bunun için de sağol arkadaşım, Oradan bile bize yetişiyorsun keşke biz de senin için daha fazla birşeyler yapabilsek...

    Nehir'e kocaman bir aferin bu kadar uyumlu olduğu için ve kocaman bir MAŞALLAH herşey planlandığı gibi yolunda gittiği için :))

    Senin de iyi haberlerini bekliyoruz, inşallah biran önce üstündeki kırıklığı atlatırsın ama lütfen hem Mahmut hem de sen Nehir'e yoğunlaşırken kendi sağlıklarınıza da gözardı etmeyin...

    Çok öpücükler ve sevgiler
    Ayda

    Not: Istanbul lokantasının pidelerini, çorbalarını yazdıkça ben burada fena oluyorum, en sonunda sizi görme bahanesiyle oraya geleceğim haberin olsun :)

    ReplyDelete
  7. çok çok geçmiş olsun. Umarım bir daha playroomlar hastanelerde değil güzel oyun bahçelerinde olur:)

    ReplyDelete