Saturday, April 25, 2009

Evimiz Güzel Evimiz

Çıkarken biz her ne kadar "veda" ettiysek de, Charge Nurse ateş olabilir, gelebilirsiniz deyip durdu. Şu İngilizce de "ağzınızdan yel alsın" veya "şom ağızlılık yapmayalım" lütfen yok mudur???

Hala evdeyiz. Şaka bir yana insan sevdikleriyle birlikte olunca her yer evimiz oluveriyor. Nasıl ki, hastanedeyken, eve gelip kaldığımda, "ıssız" hissettiysem, şimdi yine "sıcak" oldu evimiz. Leyla'cığımın "anne bi şi söylicem"i eksik bir tek. Nehir de bugün, soruverdi, "Leyla nerede?".."Hande nerede?" diye.

Gece babanın TPN'ni yapması, yapmaya başlaması geç olduğundan (!), sabah 10 gibi ancak bitti. Şu Dowd yazıyordu, öyle bir "estetik" çağdayız ki, bir yandan yağlar alınıyor, diğer taraftan "inject" ediliyor...Bizimkine ise yağları torbayla veriyoruz. Doğrudan yağ depolasın diye. Aslında, benden alsalar, ona verseler, ne güzel olur!

Şimdilik Nehir'e, sahi acaba bu lipidler, yağlar nereden geliyor acaba, muhtemelen inek'ten alınma olanları vereceğiz.

Sabah ben bir koşu Whole Food's a gittim, çünkü özenerek aldığımız mozzarella peyniri hastanede unutmuşuz. Neyse alışverişim iyi sonuç verdi. Geç bir kahvaltı da olsa, Nehir yeni aldığım, çekirdeği çıkartılmış zeytinlerden sanıyorum altı tane (!), ve üç tane de mozzarella peynir yedi, biraz bagel, iki, üç tane de cherry domates...Türk kahvaltısı ettik yani.

Parklara boş oldukları zamanlarda izin çıktığı için, hiç riske girmedik, haftasonu, malum kalabalıktır. Gece yağan sağanak yağmur da, "salıncaklar ıslak" bahanesi yarattı ve evde kaldık.

SKYPE üzerinden misafir ağırladık. Bilgisayar ne zaman "zırr" etse, Nehir zıplıyor, "Anne kim geldi" diye. Bugün idrak ettimki, eve kimseyi çağırmadığımız için, SKYPE bir "misafirlik" aracı oldu evimizde. Nene ile sohbet etmek istedik ama kameraları bozulmuş, Nehir alışık değil, görüntüsüz konuşmak, istemedi. Sonra Hala ile konuştuk. Derken Hande ile. Hande ile konuştuktan sonra, hafif bir sesle, "Mehmet Abi nerede?" diye, Mehmet'i sordu. Mehmet de kırmadı, konuştu. Bizimkinde yaygın bir gülümseme.

Güzel bir öğle uykusundan sonra, annesinin yaptığı (yanlış okumadınız, sabah kıyma almıştım) köftelerden 4 tane yedi, yanında yaklaşık 50 gr. yoğurt ile. Yeni gelenlere not, annenin mutfakla ilişkisi hep mesafeli olmuştur, o yüzden blog arada Zeynep'in mutfak maceraları veya mutfak çığlıkları halini almaktadır.

Ama bugün, elime sağlık oldu. Hatta köfteler buzluğa düzenli bir şekilde yerleştirildi. Türkiye'yi bilmem ama kocam benimle gurur duyuyor. Öğlen köfte yapacağım deyince, şaşkın, "Kıymadan mı?" diye soruverdi. "Turkey, ten points". Bir de "lö royamöni" vardır, o hep, 12 points alır ama.

Köfte üzerine, baba ile bahçeye çıktılar, bisikletle, postaya bakıp, dolaştılar. Nehir eve gelmek istemiş, kapıyı açtığımda, "Anne, köfte yicem" diyordu. Doğrusu şu asitli ortamın kanser hücreleri için uygun bir ortam oluşturduğunu bilmesek, kesin yapardim, ama eti haftada birle sınırlı tutacağız.

Yaptığım makarnayı bir güzel yemedi, neyseki kavun ve bir mozzarella peynir yedi.

Velhasıl, güzel bir gündü. Bana TPN'den kurtulma umudu verdi.

Bir bardak su içti bugün. İlerleme kaydettik yani.

Bütün bunlar arasında, karıncalarımız geri geldiler, hatta dönüşleri muhteşem oldu, kiler dolabımıza geldiler. İmdaaat. Pazartesi yönetimi arayacağız, "Yöneticimiz uyuyor muuuu, sağolasın izocam demek istiyoruz biz".

"Nanik nanik Selanik" diyor bizimki. Nereden buluyor çocuklar bunları bilmem, bizimki abladan öğrendi de, abla nereden duymuş?

Televizyonda hiç bitmeyen NBA playoff lar...arada reklamlar, Nehir soruyor, "Anne bu benim için mi?"...İşte budur! Leyla'dan güzel bir şey öğrendi. Aferin kızıma, "Hayır,değil". Hadi bakalım, kitap alıp yatağa gitme saati.

Not: Bizi izlemeye yeni başlayan sevgili Elif, Nehir'e kendi sesinden çocuklar için opera ve masallar CD'si göndermişti. Eve geldiğimizde, bulduk. Bugün dinledik. Nehir masalı dinleyemedi. Ama ben dinledim. Harika bir ses, harika bir anlatış ve harika bir hikaye. Kıssadan hisse ise tam bize göreydi. Ümidi kaybetmemek. Nehir arada kulak kesiliyordu, değişik hayvan seslerinde. Ama doğrusu Leyla bizimle olsun istedim. Açık Radyo'daki masal saatini hevesle beklerdi, bayılacak! Çok teşekkür ederiz. Çok çok beğendim.

13 comments:

  1. Canim Arkadasim,

    Hosgeldiniz evinize; mutlu yuvaniza, saglikli keyif dolu gunlere ... Biz de dun portakal ve limon cicegi kokularini Adana'da birakip evimize donduk ve aslinda tatil donusu olmasina ragmen cocuklarin sevinci inanilmazdi; sizin donus mutlulugunuzu tahmin edemiyorum, ne muthis bir duygu olmali ... hadi artik gercekten veda etmis olun; sadece kontrollere gidin ve mutlu haberlerle donun hastanelerden.

    Leyla'ya takilma; icinde senin icin ne kadar kocaman bir sevgi besliyor oldugunu benim soylememe gerek yok ... tepkilerini disariya vuruyor olmasi cok saglikli derdi simdi Nergis; kendini ifade etmiyorsa korkmaliyiz degil mi, ogrendik artik :)

    Dunku commentler yine ne kadar guzeldi, senin yazdiklarin kadar onlari okumak da buyuk bir mutluluk. Nurgun ne kadar guzel demis biz de ogreniyoruz diye. Aynen diyecegim, her an aklimdasiniz ve her gecen gun daha az sikayet ediyorum yorgunluktan bunaldigim zamanlarda.

    Hersey cok guzel olacak !!
    Nehir Saglikli ve Mutlu !!
    Sizi coooook seviyorum ! Harikasiniz !
    Masallah ! Masallah ! Masallah!

    ReplyDelete
  2. Gercekten de inanamiyorum bittigine. Kontrolleri saymiyorum bile som agizliliktan. Hepimizin cocugu gidiyor doktora kontrole, her hastaliktan sonra soyleniyor suna buna dikkate edin, soyle boyle olabilir diye...

    Nehir'im dogdugu gibi tertemiz, kendini yeniledi.

    Simdi bol bol dinlenme zamani. Evinizin keyfini cikartin. Ben de soyle bir sindireyim sakin kafa. Hala inanamiyorum tadavinin bittigine. Bayagi bir zaman alacak biliyorum, bes bucuk aydir oyle kasilmistim ki, gevsemek cok kolay degil.

    Hic korkma Nehir'im bundan sonrasi "koruma" isi, onu annenle baban cok iyi yaparlar. Her nerede ise ve her ne gerekiyorsa. Bilki hayatta bilinmeyenle savasmak zor, bildikten sonrasi, senin ki gibi bir aileye viz gelir tiris gider...

    Seni cok ama cooookkkk seviyorummmm.....

    ReplyDelete
  3. Annesi Nehir buyuyunce sana guzel kofteler, borekler yapar gor bak :))

    ReplyDelete
  4. çok sukur yaradana nehir toparlanıyor eminimki inanıyorum ki kontrolerinizde opozitif geçecek her kontrolde daha büyük tebbessümle evinize döneceksiniz bu güzel kıza yaradan bir daha böyle zor sıkıntılı günler göstermesin

    ReplyDelete
  5. Canlar evinize hoş geldiniz, keyifli sağlık dolu günler önünüzde.Nehir'ciğimiz gücüne güç katsın, sağlam adımlarla ilerlemeye devam etsin. Annesinin köfteleri çok ama çok yarasın. Zeynep aştın kendini arkadaşım gerçekten aştın.... Üçünüzün de gücüne hayranım, bravo size.Sizi kucaklayacağımız günler gittikçe yaklaşıyor diye hissediyorum, keyifli sofralarımızı dört gözle bekliyorum.Hadi bakalım, az kaldı,üçünüzü de çooook öpüyorum, sevgiler, nergis

    ReplyDelete
  6. Ay o karincalar!!!!!! Bizim evi de istila etmek uzereler. Biraz once Mehmet'in odasinda bir ordu vardi. Nerede biliyormusun??? Dun aksam ictigi ihlamur bardaginin icinde. Simdi her kullandigi bardagi odasinda birakacagina bulasik makinasina koymasi gerektigini cok iyi anladi. Herseyin bir iyi yani var!!!!

    Zeynep'cim ellerine saglik!!! Ben senin elinden oldukca lezzetli seyler yedim, lutfen kendine haksizlik etme!! Bak kucuk kizin da goturuyor senin elinden kofteleri, afiyet olsun Nehir'cim!!!! Bak senin lafini sana satiyorum; it takes time ama emin ol %1'in elinden hicbirsey kurtulmuyor. Bu 3-5 haftanin arkasindan bir bakmissin Zeynep'in mutfagindan....

    Haydi bakalim keyifli dinlenceler size... Hepinizin cok ihtiyaci var!!!

    Birbirinize iyi bakin.

    ReplyDelete
  7. Evinize hosgeldiniz!!

    Hersey daha da guzel olacak, her gun daha guzel olacak. Nehir'cigin istahi iyice acilacak, kilolari alacak, havalar daha guzel, parklar daha guzel olacak, tum ailenizin bir arada oldugu saglikli, mutlu, huzurlu gunler cok yakin...

    Karıncalar için karincalarin yolu uzeri oldugunu dusundugunuz birkac yere agzi acik kucuk kavanozlarda/bardaklarda bol bulasik deterjanlı su birakmayi bir deyein isterseniz. Tabii Nehir'e dikkat...
    Ben bir kez yanlislikla parmagimiz ucunda tattim, karincalari neden kacirdigini anlayabiliyorum... Texas karincalarinda da ise yarar umarim...

    Hande'cigim, sen de dene...

    Sevgiler
    Yesim

    ReplyDelete
  8. Hepimizin gozu bir kez daha aydin..Hosgeldiniz tekrar evinize bu sefer fresh bir re-start ile. Geriye donup baktigimda yasanilanlari bazilari bir omurde zor goruyor gibi geliyor..Kizimin basi dik, kendinden emin mucadeleci ruhu (stomp yuruyusunu unutmamamali) ve enfes ailesi ile hakikaten daglari deldi..
    Zeynepcim, kofte mi?? Bir kez daha gurur duydum arkadasim :)
    Arzu Sami

    ReplyDelete
  9. M A S A L L A H !!!

    Evinize hos geldiniz... 5.5 aydir anne ve babasinin da destegiyle Nehir'in tum engelleri teker teker asmasini izledim(k).

    Nehir'in fiziki gucu, anneyle babanin inanilmaz pozitif enerjisi (bu sayfalardan yansiyan hep pozitif enerjiydi 5.5 aydir)... Leyla'nin olgunlugu ve "super abla"ligi... ben olsaydim ne yapardim sorusunu her dusundugumde anne yuregimin paramparca olusu... chemo, ameliyat, radiation, trasnplant... en zoru dipten yukari cikabilmekti sanirim ve Nehir, yorumculardan birinin de dedigi gibi, gokyuzune ulasti neredeyese

    M a ş a l l a h ! ! !

    Aylardir, bu sayfalari okurken kimi zaman bir damla yas suzuldu gozumden, cogu zaman tatli bir gulumseme yayildi yuzume. Ama simdi guluyorum! Bundan sonra bu sayfalardan Nehir'in bizi kahkahalarla guldurecek "cocukluk" anilarini okuyacagiz ve gulecegiz...

    "Baby NB vs. the giant NB" diye gecirmistim aklimdan bu sayfanin basligini ilk gordugumde... Gucun buyuklukten degil azimden, inanmaktan ve savasmaktan geldigini tum dunyaya gosterdin Nehir'cim! BRAVO sana ve tum ailene!

    Iyi ki dogdun Nehir!

    Yuregimin bir parcasi sizinle ve sizin icin atiyor Bayazit Ailesi...
    Funda

    ReplyDelete
  10. Gözümüz aydın. İnşallah o ev bir daha asla "ıssız" gelmez.
    Hocam annem tepemde ve diyor ki: "pekmez kilo yapar..." Anne diyorum pekmez kan yapar kilo yapmaz. "Yapar kızım pekmez kilo" diyor. "Gece ballı süt de yapar" diyor. Anne diyorum tamam bunlar kilo yapar da bakalım Nehir Hanım içebilecek mi bunları? Annem tepemde inat ediyor "yaz sen yaz". Oralarda bulamazsa buralardan göndeririz diyor. Ben yazayım da :D Tereyağı da dahil oldu listeye... Oralarda var mıdır bilmiyorum ama eğer yoksa ve işe yaracağını düşünüyorsanız hocam bir şekilde gönderelim isterseniz?
    Şimdi ben bir sürü iyi dilek ve temenni yazacaktım ama annem kafamı karıştırdı. Pekmez diye diye... Cidden içer mi Nehir pekmez? Kilo yapar mı? Belki yapar? Saçmalıyor muyum? Mutluluğuma verin :)

    ReplyDelete
  11. Sevgili Mİray, Aramıza hoşgeldin!

    Annen haklı!!! Şimdi iki kız çocuğu sırada, anneler hep haklı! Ama şaka değil, pekmez gayet yararlı bir şey, biz tahin-pekmez veriyoruz. Henüz başlamadık, bu ara canının çektiklerini veriyoruz, biraz daha iştahı açılsın, "bagel"ları "banıyor".

    Teşekkürler.

    ReplyDelete
  12. Sevgili Nehir ve Zeynep,
    Evinize hos geldiniz. Iyi haberlerinizi okudukca sevinen ve sukreden bir aile de biz variz. Dualarimiz sizinle.
    Sevgiler,

    ReplyDelete
  13. Öyle bi keyiflendim ki , anlatamam...

    ReplyDelete