Monday, May 31, 2010

Pembe Gönlüm Sende

Bugün Wesport'taki son günümüzdü.

Kısaca yazacağım, çünkü çok yorgunum.

Sabah erkenden geçit törenini izlemeye gittik. Malum, "Memorial Day". İç savaştan beri şehit ve gazileri haırlama günü imiş.

Nehir en çok geçen bandoları sevdi. Okumuş olduğu "Olivia" kitabı anlam buldu. Bir macerasında Olivia tek başına bando kurmaya çalışıyordu.

Ben en çok eski itfaiye arabasına bayıldım.

En komiği Ella'y az kalsın kaçıracak oluşumuzdu, gözündeki matrak gözlükler nedeniyle.

En duygusal an, gazileri görmekti. Ve Cengiz'lerin Amerikalı komşusunun gelip, "En zor anınızda Nehir'in iyileşmiş olduğunu hayal edin, o bence iyileşmiş bir çocuk" demesiydi.

Sonrasında evde idik. Çünkü çok sıcaktı. Akşam ise yolların kalabalık olacağı düşüncesiyle, trenle döndük. Nehir'in hoşuna gitti.

Nehir'im evini özlemiş. Bugün "Leyla gelmeden önce Biz İstanbul'a, Leyla'ya gidelim" diyordu. "Anneannelere gidelim" diyordu. "Ne yapacaksın orada" diye sorunca ben, "Mantı yiyeceğim" dedi.

Bir ara ise saçlarının yeniden çıkacağını söyleyince, "Pembe çıkacaklar" deyiverdi. Babası da boyayabileceğini söyledi. Anne "Olmaz" diyor. Belki bir tutamı.

Bu pembe işi bakalım nereye kadar gidecek. Dün de ne renk biber istersin deyince, "Pembe" demişti.

Hadi artık dinlenme zamanı. Cengiz Amcası!!! Te şek kür ediyoruz size!!!
Valla, Debra "Any time" dedi, bizde "Ne zaman arzu ederseniz" denir...haftaya buluşalım haftaya...

Yarın radyoterapiye devam.

2 comments:

  1. En istediginden nice nice bulusmaların olsun, Zeynebim. En kotu gununuz boyle olsun.

    Herseye binlerce kez sukurler olsun, masallah, masallah, masallah.

    ReplyDelete
  2. Ah pembe saçlı nehirimiz.. bi de pembe biberi tabi:) mutlu sağlıklı huzur dolu olun da, her şey pembe olur o zaman kendiliğinden zaten. maşallah..

    ReplyDelete