Sabahımız her zamanki gibi radyoterapi ile başladı.
Sonrasında, Nehir'in ayak kalıbı alınsın diye fizik tedavi ve ortopedi uzmanlarına götürdük Nehir'i. Yürüyüşünü görmek istediler, ama Nehir genel işbirliğinden uzak haliye, iki adım sonra, müthiş bir tiyatro ile "Aggh, yü rü ye mü yo rum" dedi. Dünkü park performansından sonra bize inandırıcı gelmedi.
Ama sadece bilekten olacağına, dizden itibaren yapılmasına karar verildi.
Bakalım kullanabilecek miyiz.
Sonra Nehir'in en sevgili NP'ı Ester'i gördük. Ve Dr. Kushner'ı. Ben Kushner bizi görecek diye biraz endişelenmiştim, acaba iliklerle ilgili bir şey mi söyleyecek diye. Bir şey demedi. Ben kafamda yine "uğur" hesapları yapıyordum, Texas'taki ilk MIBG'nin peşinden koşmuş, ve kemikte metastazı öğrenmiştim. O günden beri doktorlar söylemedikçe test sonuçlarını üstelemiyorum.
Dayanamadım, Mahmut'a Türkçe "Sen mi sorsan acaba" deyince, ben, Ester "Ne oldu" dedi, ben de "İlik, kem küm" dedim.
Henüz çıkmamış sonuçlar. Ama kemik biyopsisi temiz imiş.
İkinci iyi haber. Yine "çak"tık.
Çıkışta hava sıcaktı, ve Nehir dondurma istiyordu. Biz de iki gündür kaka yapmadığı için verdikleri sıvı ilacı dondurmasına katalım diye, RMH'ye geldik. Sonra sıcak geçene kadar odada kalalım dedik.
RMH'nin lobisindeki kara tahtada o günkü etkinlikler yazzılı oluyor. Baktık, Saat 6'da Central Park'a gitmek diyor, nedir diyr sorduk. Polis minibüsüyle götürüyoruz deyince, iyi fikir dedik.
Saat altıda baktık, birkaç aile daha toplanmış. Piknik sepetleri, toplar, bubbles, sandviçler...
Işılar yanıp sönerek, 97inci caddeye kadar gittik. Ve parkın gitmediğimiz bir yerine, açıklım bir alana gitmiş olduk. Örtüler serildi. Toplar çıktı.
Nehir benimle beraber beyzbol atışları yaptı. Sandviç yedi, bubbles yaptı. Biz biraz sohbet ettik. Bu akşam gelmiş, North Carolina'dan bir aile ile. Nehir'den altı ay küçük bir oğulları var. Pazartesi günü LaQuaglia ameliyat edecekmiş. Böbreklerinin ikisinde de Will's tümör var imiş. İki böbreği de almalıyız demişler. Sonra da cerrah, ben yapmayayım, Sloan'u önermiş. LaQuaglia, ben böbrekleri almadan yaparım demiş. Bir kez daha konuştuk, cerrah ve tecrübe işini.
Güzel bir akşamdı.
Yarın sabah Sandra'larla kahvaltı edeceğiz, sonra da biz yine kendimizi Cengiz Amca'lara atacağız. Mahmut "Çok olacak" dedi, ben ve Nehir "Bir şey olmaz" dedik.
FotoNot: Baştan...Piknikte baba kız. Parkta, dün, dondurma ile keyif, kulağında küpesi, oyun odasında boya yapıyor, ve meşhur pembe elbise ile RMH'deki odamızda resim yapıyor iken...m a ş a l l a h...
LeylaNot: Leyla'cım anneannesi ve dedesiyle, yağan yağmurlar altında Kuşadası, Bodrum geziyor! Aslında bu kez az konuşabiliyoruz. artık, konuşmak değl, kavuşmak istiyorum ona da.
Canım tek kelimeyle MAAŞALLAH. Resimler için çok teşekkürler,harikalar,keyifliler.ÇOOOK öpüyorum.Birbirinize iyi baktığınızı görebiliyorum. Desene Leyla'cık da tatilin keyfini çıkarıyor, ne güzel. Sana skype üzerinden mesaj attım.nergis
ReplyDeleteResimler mukemmeller, neseliler, icimi actilar, supersiniz.. Hande'nin hep dedigi gibi kizina guven Zeynep'cigim, Nehir' de inanilmaz bir pozitif enerji, yasam sevinci ve kuvvet var.. Gozleri piril piril parliyor. Sabah sabah keyiflendirdigin icin sana da kocaman bir tesekkur.. masallah!!
ReplyDeleteNehir saglikli, mutlu ve guclu.
Defne
Maşallah,yüzlerce defa Maşallah..ne güzel gülümsüyor..şimdi Nehir'i böyle gördüm ya bende güne güzel başlarım..iyi hafta sonları diliyorum.
ReplyDeleteTatlı zeynebim 41 kere maşallah, bize gönderdiğin haberler ve resimler için sağol. işte güzel bir haftasonuna daha girdik. daha niceleri bekliyor bizi. piknik gerçekten muhteşem bir fikirmiş. bizim buralar yağmurlu ama baharın nefesini kuşların sesinden hissediyoruz. güneşin tüm güzelliği ve aydınlığı sizinle olsun. tüm güzel haberlerin için de şükürler olsun. sizi seven pelin-ertun-ışık
ReplyDeletebızdende masallah..hep guzel kız gulsun ınsaallah...
ReplyDeleteMaşallah, biz de 'çak'ıyoruz! Nehir'in gülerkenki fotoğrafları moral veriyor, devamını görmeyi diliyoruz. Özgecan et al
ReplyDeleteSevgili Zeynep,
ReplyDeleteBen Mahmut'un Anadolu Lisesi'nden ve Bogazicinden iki donem kucuk bir arkadasiyim. Anil Muslu Kanan. Tabii Mahmut'u yillar var ki gormem herhalde 15 yil olmustur. Herkes coluk cocuga karisti. Nehir de dunya tatlisi (masallah!) Resimlerden cok saglikli gozukuyor, gozleri isil isil ve mutlu. Bu cok uzaklardan bile anlasiliyor. Bu arada, itiraf etmeliyim ki Mahmut'un hik demis burnundan dusmus. Benim de Nehir'den 5 ay kucuk bir kizim var. O yuzden bir anne olarak seni anliyorum, cok cok takdir ediyorum. Cok guclu, azimli ve kararlisiniz. Elinizden gelenin en iyisini yapiyorsunuz, biraz tevekkulle bu zor gunleri asacaginizdan, Nehir'in kosup, oynayacagi gunlerin geleceginden cok eminim. Nehir'in hikayesini yine hem lise ve universiten bir arkadasimdan ogrendim. Ben de blogu elimden geldigince yaymaya calisiyorum. Su anda Amsterdam'da yasiyorum, size buradan sevgilerimizi yolluyorum.
pembe elbise çok yakışmış nehire, çok tatlı,maşallah.
ReplyDeletesevgiler
arzu
Zeynepcim, gecenlerde Sile'de Lavanda (ta degil) otel diye bir butik otele gittik. Hep kulaklarınızı çınlattık. O kadar yesile doyduk ki anlatamam. Guzel tarafı cok da sessiz olması idi, hic bir tasıt gurultusu yok, insanlar cok sessizdi. Herkez kafasını dinlemeye gitmis, zaten cocukalmıyorlardı, ama bir kerelik Pelin'e izin vermisler.
ReplyDeleteGelir gelmez ilk is sizinle de oraya gitmeliyiz diye sozlestik Oguz'la. Hem giderken de hani Mahmut'un cok isteyip de senin ve Gozdem'in aaa daha da neler, aldırmazuk dediginiz araba ile gittik:) Mahmutcum gercekten de harika bir sey, bir gelin, sonuna kadar arkanda olacagim izni koparabilmen icin:)))
Nehirli fotograflar harika. Onu biraktigimdan da iyi gormek oyle iyi geliyor ki. Pembe elbisesi ile daha da tatlı olmus. Yanaklarından benim icin cok cok opun ne olur. Cengizlerle gene plaja giderseniz de su dedigim yengeci (horse shoe crab) bir arayın sahilde, bulabilirseniz eminim Nehir cok sasiracaktır gordugune.
Hepinize iyi bir hatasonu dilerim. Herkese sevgiler.
Nehir ve Mahmut'un resimleri, senin bugunku yazinda sesinin tonu bize de cok iyi geldi Zeynep'cim.
ReplyDeleteSevgiler
Aysen
MASALLAH ; Nehir 'e de . Annesine de . Babasina da .
ReplyDeleteHayat fiskiriyor gozlerinden , gulusunden . Masallah 40 bin kere .
Ard arda guzel haberler aliyoruz .
Gulusu , keyfi daim olsun , bi daha hastalik nedir bilmesin .
Sevgiler
Hasene
Ne kadar guzel guluyorsun sen Nehir?! Masaallah sana, guzel ve guclu minigim. Sende bu direnc, etrafinda da bunca emek ve dua varken insaallah basaracaksin. Ve gun gelecek elbiselerin pembe/lila renkli olanlarini annecigine devredeceksin. Cunku o zaman sen artik beyaz gelinlikler icinde bir gelin, annen ise orta yasi asmis ancak hala genc oldugunu savunan bir kayinvalide olacak insaallah :)
ReplyDeleteOpuyorum seni, o kocaman isil isil bakan gozlerinden...
Umarim harika bir haftasonu geciriyorsunuzdur. Nehir'cik pembe elbisesi icinde herzamanki gibi coooook guzel, tatli. Masallah.
ReplyDeletemaşallah inanılmaz güzel olmuş elbisesiyle ama en çok gülmek yakışmış güzel prensese. Hep böyle gülsün yüzünüz inşallah. Aynı Mahmut ama çok benziyor :) iyi haberlere çok sevindim. benim, Tarcan'ın ve Alper'in duaları hep sizinle.
ReplyDeleteEce
Zeynep'cim,
ReplyDeleteBu nefis ve gulumseme dolu fotograflar bana su mesaji verdi: Bu donem asilacak, kotu hucreler yenilecek, tum parklar kesfedilecek ve her keyifli anin tadina varilacak ... Arkadasim bu kiz herseyin ustesinden gelir sizin sevgi dolu desteginizle; basaracaksiniz !! Hic suphem yok !!
Biz de burada elimizden geleni yapacagiz size destek saglamak icin !
17 Mayis'ta eski isyerime geri dondum, 4 sene sonra benim de bir maasim var, ihtiyaciniz oldugu kadari her ay sizin !
Sandra'ya cok sevgilerimi iletin, guzel bir pazar gecirin, fotograf gondermeyi unutmayin lutfeeeen !
Opuyorum cok ucunuzu de.
Bu Nehir lokumu
ReplyDeleteTatlı, tatlı, çoooooooook tatlı.
Maşallah!!!
Yasemin