Friday, August 6, 2010

Çıkış

Dün akşamüzeri önce (tahmin ettiği gibi Alman, güldüm Erlangen'dan imiş, kısa süreliğine bulunduğum, Jutta ve Volker'in kasabası, Siemens kasabası) fellow rahatlatmıştı, bir şekilde damar tıkanıklığının da çözüleceğini söyleyerek. Sonra da Özlem'i aramıştım. Akciğer röntgen raporunu okumuştum ve boyundan çektikleri tomografinin temiz olduğunu söylemiştim, yani sadece deri altında ödem görünüyordu. O da "Arkadaşım bence rahat ol, bu sıvı olacak, sanmıyorum damar tıkanıklığı olsun" demişti.


Özlem buraya, eller havaya! Yakında TR'ye dönerse size muayene numarsaını veririm. Ha ha ha.


Şaka bir yana, Kasım 2008'den beri telefonun ucundan bana tıbbı destek veriyor. Sevgili arkadaşım sana ne kadar teşekkür etsem yetmeyecek, çok değerli bir desteksin! Zaten o yüzden, New York'a ilk geldiğimizde sesin çıkmayınca, moralim bozulmuştu, "işler iyi görünmüyor olsa gerek, Özlem aramıyor" demiştim.


Geceyi rahat geçirdik.


Sabah ise Nehir düne göre daha az şişlikle uyandı. MR için aşağıya indik ve biraz bekledikten sonra, "iptal edildi" diye yukarı çıktık. Potasyum seviyesi düşük diye anestezi doktoru, anestezi vermek istememiş. Haydaa, yine. Apar topar, test yapıp, sonra potasyum ve magnezyum verip, yine test yapıp, bizi sabahki MRa yetiştirme işleri başladı. Tam, anestezi, son testlere, tama dediki, bu kez doktorlar gelip, "iptal" dediler. Nehir'i daha iyi görünce, ve akciğerdeki sıvı ve boyundaki sıvı deri altı çıkınca, ve creatinin 0.7'ye düşünce, "yeyyy", damarda emboli beklemiyoruz artık, toparlamaya başladı, boşuna anestezi vermeyelim, dediler. Ben de tabi, "CTye daha çok üzülüyorum, gereksiz radyasyon, propofolu seviyoruz" dedim. Neşeli bir "visit" oldu. Bu gelişimizin en iyisi. İşin hoşu, benim Alman'a olan yakınlığımı anlamış olmalılar, bugünkü açıklamaları o yaptı, her zamanki nurse practitioner yerine.


Ve sonrasında, Dr Modak uğradı. Dr. Kushner'ın beni bulduğu sulugöz ve karmaşık durumlrdan sonra, gayet neşeliydim tabi. Ona da sorular sordum, ne zamandır aklımda olan. Kaç vakaları olmuştu, CNS nükslü. Yanıt 41. Bu çok iyi bir sayı. Peki karboplatin ve irino, ve temozolomide (temodar) vermişler miyid. Evet. Cerrahi müdahale gerekliye cerrah mı karar veriyordu. Grup olarak tartışıp, ama cerrah, ben girmek istiyorum derse, destek oluyorlamış. 8H9 tamamen alınamadığı zamanlarda işe yaramış mı. Evet. İlk hastaları 6 yıldır temizmiş. Ve vücudunda başka yerlerinde de varmış. Karboplatini o nedenle de kullanmışlar, o ilk hastada. Nehir için de kök hücreleri kullanacakları için istemişler. Nehir "straightforward" değilmiş, çünkü çok büyükmüş tümör. Ama sonra ekledi, gerçi çok kanayan bir kitlede ne kadarı tümör, o da net olmayabilir dedi. Nehir'in geldiği noktadan memnun olduklarını söyledi, yine. Ameliyat için, en az üç hafta var gibi, dedi. Güçlenmesi lazım dedi.


Nehir yeniden, kan değerleri takibinde, esas meseleye geri döndük. Nurse practitioner, 11. günde çıkıyor, genellikle, dedi. Bakalım. Bu kez, hele ki, son birkaç gündür ki, böbrek ve şişlik stresinden sonra, uzun kalmak önemsiz oldu, zaten bekliyorduk. Yeter ki, Nehir'i iyiye gitmeye devam etsin.


Bugün iki kez çıkardı sadece, ilki kanlıydı. Trombosit verdiler. Ve hemoglobini de düştüğü için, kan verdiler. Oksijen seviyesi de düşüyor, oksijene devam, ama burnuna takmadan, yüzüne üfleyerek yapıyoruz, uzaktan yani.


Veee, RMH'den yazıyorum. Hem Leyla'nın gönlünü almak, "ana kız kalma keyfi" yapmak, hem de dinlenmek için RMH'de kalıyorum, bu gece. Nehir biraz iyiye gidince, onu babasıyla bırakmak zor gelmedi. Umarım dün akşamki hemşiremiz gelmiştir, sevdiğim ve çok sessiz bir hemşireydi, ve normal şartlarda vukuatsız geçmeli. Morfini dört saate bir yaptıklarından beri ağrı konusunda da rahatladı Nehir.


Haftasonu böbreklerin suyu atmasını bekliyorlar.


Bu arada bizi ziyaret etmek isteyenler için küçük bir not. Nehir "sıfır"da gittiği için, çıkmasını beklemek iyi fikir. Biz, RMH, ve üç kişi aslında yeterince tehlike oluşturuyoruz, şimdilerde uzak kalmak doğru olur. Leyla'yı da kamptan alınca, önce duş yapıyor, sonra üzerini tamamen değiştirip, öyle geliyor. Ve oda kapısını açık bırakıyoruz, aynı anda dört kişi olduğumuzda. Ve doğrusu Teksas'taki ziyaretçiye tamamen kapalı, çok az kişini gezindiği, odaları basınç farklı, transplant katını özlüyorum. Bu katın kendisi de çok kalabalık.

Ama sonrasında neşeli ve lökositli buluşmaları çok isteriz!!!!

7 comments:

  1. yeay:)) toparlanıyor Nehir:))))hip hip hurrayyy:))
    yasemin

    ReplyDelete
  2. Iste Nehir'den bekledigim guzel haberlerin ilki:)

    A.

    ReplyDelete
  3. cok sevindim guzel haberlerinize ve rahatlamis olmaniza.
    bilge

    ReplyDelete
  4. Harika haberler verdin, eyooooo! Hadi bakalım gerisine inşallah!

    ReplyDelete
  5. Iki ayi askindir senin haberlerini takip ediyorum minik Nehir... Bugun iyi haberlerini okudum ve cok sevindim. Sen ve ailen (ozellikle annecigin) herseyin en iyisine layiksiniz. Herseyin cok daha guzel, senin daha da mutlu ve saglikli olmani diliyorum.

    San Francisco civarindan bir amca, Mete Bayyigit

    ReplyDelete
  6. Hersey cok daha iyi olacak. Ben eminim, siz de olun!!!!! Hepinizi cok ama cok opuyorum. Ozledim, ama ne zaman 'gel' derseniz o zaman gelecegim.

    Birbirinize cok iyi bakin...

    ReplyDelete
  7. Sevgili Zeynep,

    Sürekli takipteyim ama yazamadım bir türlü. Ya günün yoğunluğu, iş-güç ya da geciktim... esasında soyleyecek soylenmemiş söz bulamadım... ama belki de senin zaten bildiklerini tekrar tekrar duymaya en çok ihtiyacın olan donemdeyiz...

    Sizi izledikçe neler görüyorum biliyor musun? Sebat, karşılıksız sevgi, dayanışma, içtenlik, bilinç, kararlilik, sadelik, doğallık, yardımlaşma, organizasyon, özgüven, olumlu düşünce, pozitif enerji, aile birliği, dostluk, arkadaşlık, güç... Her biri bu yolda her gün bir adım daha atmanıza katkı sağlıyor ama bence en önemlileri sebat, aile birliği ve güç. Örnek bir ailesiniz... Birlikteliğiniz hiç bozulmasın...

    Nehir'ciğin en kötü haftası bu olsun inşallah!! Bir kez daha en doğru yerde olduğunuz gösterdi kendini. BU konuda en tecrübeli ekiple birliktesiniz. Bağımsız olmaları ve kişiye özel tedavi uygulayabilmeleri de bence büyük avatantaj. Doktorlar iyi diyorsa merak etme öyledir. Düzelişi beklemek çok zor olmalı evet. Ama düzelişi bekliyoruz hep birlikte... Ümidederek bile değil kesinlikle bilerek... Siz yine doktorları sorularınızla, alternatifleri sorgulamanızla, "internet doktorluğu"nuzla, bilginizle "daraltmaya" devam edin :), bilgilenin, bilgilendikçe daha rahat edecek içiniz...

    Cok az kaldı...İpi göğüslemeye ramak var. Son adımları atamayacağını sanır insan ama atar...

    Keşke daha çok faydamız olabilse...

    Aklımız, kalbimiz, dualarımız sizinle...

    Sevgilerimle,
    Yesim

    ReplyDelete