Thursday, August 26, 2010

Gün Saymadan

Yorumlarınıza teşekkür ederim. Biraz zihnimi boşaltmak istedim. Biraz hesaplaşmak. Suçluluk değil ama sorumluluk hissi idi daha çok. Çoçuğunuz adına attığınız imzalar hep peşinizde.

Sloan.

Bugün Özlem'e anlatırken biraz daha netleşti.

Şimdi yazacaktım ama vazgeçtim, çünkü dün yazdım, ne zamandır da dertlenip duruyorum. Biraz buradaki doktorlara da küçük küçük, Sloan'dakilere de anlatmıştım derdimi zaten. Mesele zaten bundan sonra oradaki doktorlarla nasıl biraraya geleceğiz. Yani güven sarsıldı.

Sandra'cım deyiverdi, önceden sorgulamıyordun, şimdi daha dikkatli dinleyip iki kez soracaksın.

Evet.

Sandra ve bir yorumcu gülümsetti beni. Karboplatin etkisi araştırmışlar. Yakında, elimde soru ve kaynak listesi doktorları unaltacağım sanırım.

Bugün:

Nehir günü sakin geçirdi. Değişiklik yapmadılar. Ultrason ile sağ tarafa bir tüp ve karnına da bir tüp takacakken, incelediler, ve yapmadılar. Çünkü boruları koymaya değecek, tek bir yerde yoğun sıvı yok imiş.

Akşam olduğunda ama karaciğer enzimlerinin çok yüksek olduğu haberi geldi, karaciğere etki edecek ativan'ı, kestiler. Tansiyon ilacının dozunda küçük bir ayarlama yaptılar. Ve makina ayarlarında da biraz daha iyileşme yapmışlar. Bakalım gece alacağı kan ile beraber nasıl gelişecek. İyi olan bu gece oldukça tecrübeli bir hemşiremiz var. "Sonunda genç olmayan bir hemşiremiz oldu" dedim. Gerçekten de "seasoned" olmak, hele yoğun bakımda hemen farkediliyor. Annem de beğendi.

Bugün sabah annem gelmişti, sonra Işıl Abla uğradı. Elinde Güllüoğlu böreği.

Sonra ise ben tam tamına Leyla yaşında iken en sevgili ilkokul arkadaşım olan Hilal ve ablası geldi. Hayat bir tuhaf. İlkokulu bitirdiğimizde "ballı" arkadaşım sınavlara girmeyip, Atina'ya gitmişti. Ve o zamandan 30 yıl sonra, klasikleşmiş bir facebook bağlantısı ile sanal buluşmuştuk ama ne olduysa olmuştu (önce iş güç, derken Nehir'in ilk teşhisi) görüşememiştik. Hilal bugün yoğun bakıma geldi bizi ziyarete. Hani bunu da saymayacağım ama tatlı arkadaşım hiç değişmemiş. O zamanlar yanında yer cücesi kalırdım, ben biraz uzamışım, neyseki.

Tam Hilal ve ablası geldiğinde ultrason hadisesi oluyordu. Takipçi Hilal, Dr Sing'i gördü. Işıl geldiğinde de Dr Bishop uğramıştı. Blog süper oluyor, hemen, ha o mu gibi konu kolaylıkla bağlanıyor.

Dr Bishop'ın gelmesine çok sevindim. Tahtaya vurarak dedi ki, "Bence düzelecek ama zaman lazım ve birkaç kişi kafamızı biraraya getirp düşünmemiz gerekecek". ve "Bu, onkoloji işi değil, buranın işi" dedi. Zor yoldan da olsa bunu anladık, biz de.

Tam bilemiyorlar. Sonuçta bir tedavi yok. Nehir'in vücudu bu işi atlatıncaya kadar ona destek olacaklar. Yani şifa Nehir'in kendi bedeninde gizli. Sadece bu bekleyiş sırasında işler bir kez daha çığırından çıkmasın diye çok yakından izlemeleri, ve bu karışıklığın üzerine başka tuz ve biber (gelinim Sloan sen anla) ekmemeliler.

Yavaşça, minik adımcıklarla, sabırla bekleyeceğiz.

Karaciğer işi canımı sıktı ama aldığı ilaçlar nedeniyle olduğuna inanmak istiyorum. Fakat bu durumda TPN vermediler, karaciğere yüklenmemek için. Yani beslenmede çok geride kaldı.

Yarın baba geliyor!!! Neredeydi, onu da yazacağım ne zamandır, yazamıyorum hala. Sıra gelmiyor. Yazacağım. Pek yakında! (merak merak merak)

Not: Bu blog üzerinde tanıdık çıkmalar işi için bir köşe mi oluştursam acaba, "buluşma yeri" temalı. Ha, ha.


5 comments:

  1. iyilesecek nehir. siz yureginizi ferah tutun.
    en kisa zamanda tekrar ziyaret etmek istiyorum. sevgiler, bilge

    ReplyDelete
  2. Dün de söylemiştim Sevgili Zeynep, sen haklısın. Bazen hesap sorma, bazen hesaplaşma, bazen sorumluluk; adına ne dersek diyelim haklısın.
    Birçok ilaç karaciğerde çözündüğü için enzimlerin yükselmesi doğal olabilir(miş, bir sürü doktor arkadaşımla tartışıyorum konuyu)
    İlacımız sadece "zaman" en azından şimdilik. Nehir'e düşen işlerden hiç endişelenmiyor şu içim "O halleder, O güçlü -m a a ş a l l a h- diyorum hep, gerisi de hepimize kalıyor. Sloan kendi payına düşeni çok ama çok iyi anlamış olsun artık, haklısın.
    Dua, enerji ve tüm iyi dileklerimi yolluyorum sizlere.

    ReplyDelete
  3. nehir biribirini tanımayan ama içinde sevgi taşıyan insanları biraraya getirdi...o sevgiler birleşip kocaman oldu nehiri sardı sarmaladı artık o hepimizin kızı kuzusu canı oldu zeynep hanım :))) o yüzden yanlız değilsiniz heran dualarımız güzel enerjilerimiz sizinle beraber merak etmeyin herşey yoluna girecek nehiri bembeyaz giysiler içinde sağlıkla bir partide sizin kucağınızda alkışlarla karşılacağız ben böyle hissediyorum :)))ne dilersek o olur misali:))

    ReplyDelete
  4. her gun dua ediyorum, keske biz de orada olsak diyorum.. cok sevgiler..

    ReplyDelete
  5. Canım Zeynepciğim,
    İda ne zaman şen şakrak gülse Nehir'in kulaklarında yankılansın, onu ayağa kaldırsın diye dua ediyorum.. hep birlikte ediyoruz. Size buradan İda'nın deyişiyle (kollarını kocaman açarak) 'büyük' yolluyoruz. 'Büyük' ne bilemiyorum ama kızım kendinden çok emin yolluyor 'büyük'ü!

    ReplyDelete