Thursday, July 9, 2009

Gün 20

Fort Worth'deyiz.

Dört buçuk saatlik yolculuğumuzdan sonra, akşam 8'i onbeş geçe geldik. 8'den önce girmek lazım, ucuucuna yetiştik. Yolculuğumuz daha rahattı. Eşyamız bir nebze daha az. Yolu bildiğimiz ve nereye, nasıl şartlara geleceğimizi bilmenin de yarattığı bir rahatlık vardı.

Gelir gelmez bir şeyler yedik, ve odaya yerleştik.

Geçen sefer tanıştığımız bir kadına rastladım, zaten burada olacaklarını biliyordum, beş altı ay daha buradalar. İyi olmayan bir haber verdi. Hani Vietnamlı bir baba vardı, dedi, yeek yapan, "Mr Cook" diyorduk, oğlu ilik naklinde ölmüş, geçtiğimiz cuma. Teşhisi neydi bilmiyorum. Şaşırdım. Allah rahmet eylesin. Aslında çocular olduğunda bu lafların önemi azalıyor, onların hepsi melek.

Yorgunum.

Yatıyorum.

Nehir sağlıklı ve mutlu. Arabaya binerken Houston'da, "Nebe nerde?" diye sordu, yani RMH'a geleceğimizi anlamıştı.

4 comments:

  1. Zeynepcigim herkes acisini kendi yasasin. Sen herkesin acisini yuklenme. Nehir ne Vietnamli cocuk ne de Harley. Bencil de sound etmek istemiyorum ama senin su anda aciya degil umuda, mutluluga ihtiyacin var. Zaten cok yorgunsunuz, bir de baska acilari yuklenirsen yorgunlugun iki uc kat artar ve sen cocuguna yardim edemezsin. Herkesin ayni kaderi yasamasi diye birsey soz konusu degil. Hadi Zeynep topla kendini iki gundur yine pms yasiyorsun herhalde. Hepimiz senin yanindayiz ve Nehir saglikli diye cok mutluyuz.

    ReplyDelete
  2. Zeynepcgim, ust uste gelen uzucu haberler herhalde moralini cok bozmustur. Aksi olsa sasirirdim. Ben bile dunden beri Harley ile yatip kalkiyorum. Onunla Nehir'in ilk karsilasmalarini gosteren resimlere falan baktim da, ne bileyim, insan cok kotu oluyor. Ve hatta, isin tuhaf tarafi kendi cocuguna sevinirken biraz da sucluluk duyuyor. Ama klise deyim ile, hayat bu! Bunlar bildiklerimiz, her gun bilmedigimiz kimbilir neler neler oluyor. Yapacak bir sey yok. Elimizdeki kosullara sevinerek yola devam etmeliyiz.

    Dunden beri, yasadiklarin/iz bir kez daha gozumun onunden gecti de, surekli bu korku ile yasamak ne buyuk gerginlik, ne buyuk yorgunluk Allahim dedim kendi kendime, beyin dayanmaz. Harikasiniz, Nehir'in kucucuk dayanma gucunu, desteginiz ve cabalarinizla, ikiye, bese, yuze katladiniz. Eminim, bu arada sizler de her bakimdan cok yiprandiniz, ama yuzduk yuzduk kuyruguna geldik. Nehir'in her seyi basindan beri yolunda gidiyor, bunu yazmak bile icimi acitiyor, sanki "O" degil miydi diyorum, ama olsun, biz su anda Nehir'den sorumluyuz, o halde yazacagim, Nehir cok ozel bir cocuk. Bunyesiyle ve ailesiyle, her seyiyle. Bu anlamda da senin de yazdigim gibi “farkli” bir cocuk.

    Rejin'in gorusmeye gittigimizde soyledigi seyi hatirla, "cok uzun bir yol, size cok is dusuyor, cok guclu olmaniz gerekiyor" demisti. Sidi daha iyi anliyorum ki eminim bu karsilasmalari da kast etmisti. Simdiye kadar cok guzel basardiniz, bundan sonrasi icin de endisen olmasin. Moralini yuksek tut, ilk gunden bu gune, bu tedavide yolunda gitmeyen hic bir sey olmadi. Bundan sonra da boyle olacak. Yeterki sizin dayanma gucunuz azalmasin. Mahmut da sende kendinizle ne kadar ovunseniz az.

    Ustelik de sizin bunca yasadiklarinizdan sonra, baskalarina uzulmek gibi bir luksunuz de yok, beyniniz fazlasini kaldiramaz. Ilacinin da bir limiti var. Biz o isi yapariz sizin icin. Ne olur canini cok yorma, Nehircigimi dusun ve rahatla. Nehir iyi ve cok daha iyi olacak!

    Tum iyilikler cocuklari bulsun.

    Nurgun

    ReplyDelete
  3. Blogunuzu her gün okuyorum.Nehir'in iyi haberlerini almak beni çok sevindiriyor ve hergün Nehir için dua ediyorum. Benzer bir durum değil, ama yıllar önce annem kansere yakalanmıştı. Doktorlar ameliyattan sağ çıkmayabillir dediler, biz annemi elimizden gelen her şeyi yaparak, özenle ve moralle tam 5 yıl yaşattık. Metaztas yaptı, annem kendi farkedip saklamış, o zaman 60'ın üzerindeydi. Doktorlar yine erken yakalayabilseydik, yine kurtarırdık demişlerdi :)))

    Nehir, çok küçük ve okuduklarımdan bünyesinin çok savaşcı ve güçlü olduğunu düşünüyorum. MAŞALLAH. İçinizi lütfen ferah tutun. Yapılabilecek herşeyin en iyisini fazlasıyla yapıyorsunuz. Şahane bir anne babasınız. Leylacık da bir kahraman. Lütfen moralinizi bozmayın. Dışarıdan söylemesi kolaydır, bunu yaşayan bilir, ama bu durumda iyi düşünmek ve inanmak en önemlisi.

    Size kolaylıklar dilerim. Nehir'in upuzun, sağlıklı, mutlu bir ömür olsun inşallah.

    Hande Kızılkaya

    ReplyDelete
  4. Canım arkadaşım,

    Biliyorum söylemesi çok kolay, yapması da bir o kadar zor ama Kadriye haklı bırak herkes kendi acısını kendi yaşasın. Hepimiz üzülüyoruz, elimizden birşey gelse yapacağız ama yok! Ama bizim elimizden Nehir için birşeyler geliyor onları yapıyoruz, yapacağız. Rahmetli anneannem, 'Başkalarının acıları ile kendini lüzumundan fazla üzme, Allah daha büyüğünü verir' derdi. Nehir çok iyi, Nehir çok sağlıklı!!!! Bunun için şükrediyorum. Tüm hasta çocuklar, tüm zor zaman geçiren çocuklar düzlüğe çıksın, tüm çocuklar mutlu olsun, sağlıklı hayatlar yaşasın!!!!

    Sen ve Mahmut ve hatta Leyla da kendiniz ile, Nurgün,ün dediği gibi, ne kadar övünseniz azdır. Gücünüzü toplayın ve Nehir'in bambaşka olğunu hiç aklınızdan çıkarmayın. Nehir başından beri her aşamada çok güçlüydü, siz de!!! Haydi bundan sonra da aynen devam!!!!!

    Öpüyorum hepinizi, birbirinize iyi bakın....

    Hande

    ReplyDelete