Friday, July 3, 2009

Gün 14




Gülnur aşkolsun! Aklıma hamile iken arabayı vurmuş olduğun geldi, o zamanlar "hamilelikten" olduğunu düşünmüştüm.

Bu sabah saat 11.30'a doğru ne zamandır düşünüp de yapamadığımız Children's Museum'a gittik. Adı müze ama içerisi oyun yeri. Deneyler, interaktif oyunlar, ve ikinci katta "toddler"lar için ayrı bir oyun yeri olan bir mekan burası. Bir baktık ki, otopark dolu, giriş kalabalık ama artık çocukları heveslendirmiştik bir kez. Girdik. İçerisi de kalabalıktı. Bir saat sonra yemeğe gitmek üzere, ve akşamüzeri de bir kez daha gitmek üzere (aynı gün içinde girebiliyorsunuz) çıktık.

Arabada Mahmut'a dedim ki, "Ne kadar kalabalıktı, üstelik babalar da vardı, herhalde bir sürü insan cumaları "off" alıyor" dedim.

Sonra "İstanbul"a gittik. Hülya, garsonlardan, bugünün 4 Temmuz öncesi tatil olduğunu söyleyince durup durup en kalabalık günü seçmiş olmamıza güldük. Ve akşamüzeri teşebbüste bile bulunmadık. Zaten yediğimiz yemekler üzerine pek de halimiz kalmamıştı.

Yine akşam, yemek sonrası park progamını yapalım istedik, ama fırında yapmaya çalıştığım, ve sonunda pişen ama bir türlü pişmeyen tavuklar sonucu saat 20.00'de ancak yemeği bitirebildik. Biz de yandaki ağaçlık alanda nehir'in bisikleti, Leyla'nın ipi, ve iki gündür oynamaya başladığımız plastik beyzbol sopası ve topuyla yetindik. Eğlenceli bir yarım saatten sonra, benim koluma yapışan sivrisinek manzarası ile, eve gidiş saatinin geldiği anlaşıldı.

Harley ile zihnim bulandı. Bugün biraz sıyrıldım. Bir yandan daha çok yolumuzun olduğu gerçeğini, bir yandan da Nehir sağıklı ve mutlu olduğu için şükretmem gerektiğini hatırladım.

Mahmut "Hepsi geçecek" dedi.

Evet.

Kızlarımla çok mutluyum. Leyla'nın ablalık hallerini, Nehir'in ona yetişme çabalarını izlemeyi çok seviyorum. "Oynayalım mı?" diye sorunca Leyla, "Oynayalım" deyip de peşpeşe oyun odasına gitmelerine bayılıyorum. Dinlendiğim için bir yandan da!

Teşekkürler.

FotoNot: Pek iyi olmadı fotoğraflar ama bugünden hatıra kalsın.

2 comments:

  1. Iki gundur yazamadigim commentleri ve atamadigim maillerin acisini bugun cikartacagim (ya post edemiyorum kilitleniyor, yada son anda baglanti kesiliyor vs vs vs...).

    Once Ali ile baslayayim, tum merak edenleri de bilgilendirmis olurum boylece. Ali iyiymis, iki kemo bitmis, tansiyonu kontrol altina almislar, tumor de kuculmeye baslamis. Hala maslak acibademdelermis, henuz amerikan hastanesine gecmemisler, ama su anda evdelermis ve hicbir ziyaretciyi kabul etmiyorlarmis. Genel tablosu iyi olmakla beraber side effectlerle ugrasiyorlarmis, sac dokulmesi gibi. Annesinin calistigi banka tedavi masraflarini ustlenecegini soylemis -ki cok buyuk bir rakama denk geliyor-, daha da gerekirse ....kac kisi calisanimiz var, herkesten ...lira toplasak kalani da rahat rahat hallederiz dert etmeyin demisler. Bravo onlara, ne buyuk bir moral tahmin edersiniz ki. Insallah oda Nehir gibi basaracak...

    Zeynepcigim e-maillerimde bir sorun yasaniyor, sapancadayim, alabiliyorum ama gonderemiyorum gibi sacma bir durum var. Dun yazdigim cevap gitmedi, bugun de hallolmazsa diye buradan yaziyorum. Pelin'in dogum gunu 24 hazirandaydi ve dedesi ile nenesi ona wii aldilar, her gun turnuva var evde. "Hala inanamiyorum bana wii aldklarina" deyip duruyor. Simdiye kadar gordugum en harika aile icerikli oyun konsolu. Ben de bayiliyorum ve Leyla'yi da cok iyi anliyorum. Tabi Nehir'i de anliyorum demek lazim, cunku Pelin, Mercan herseyi ondan daha iyi yapinca deli oluyor, ona yetisecem diye elinden geleni yapiyor, eger hala bceremezde, bu benim deyip, oynatmama yolunu seciyor. Yani Nehir'in ki eger terrible two tantrumu ise Pelin'inkine ne demeli bilmiyorum. Galiba kucuk kardeslik tantrumu. Ne yazik ki hayat boyu surecek bir tantrum.

    Okuldaki diger isler icin mail atmistim cavap vermediler, bir ara rektorluge kendim gidecegim ilk firsatta, baska turlu ne yazik ki olmuyor bu isler anladim iyice. Belki izine falan cikmislardir.

    Kanadaya 21 agustosda gidip 4 eylul de donuyoruz. Ottawa da kongre, once cennecticut bir gun, sonra araba ile ver elini kanada. Neyse ki siz de belki Seattle da olacakmissiniz yoksa aklim sizde kalacakti. Ama seaatle ile cok ters taraftayiz galiba 6 saat falanmis arasi.

    Kizlarin resimlerine bayildim, Nehir'in saclarinin cikisi bende baharin gelisini cagristiriyor. Sizi guzel gunlerin bekledigini daha iyi hic bir sey soyleyemez. Leyla da onu oyalayinca biraz nefes almaya baslamissinizdir. ben hep oyle yapiyorum, siz baslayin simdi geliyorum diyorum, ama onlar cagirmazsa hic gitmiyorum. Freeedddoommmm....

    Cok operim hepinizi. Nehir sagikli ve ablasi ile cok mutlu!

    ReplyDelete
  2. Merhaba Zeynep,
    Bende blogunuzu takip edenlerdenim. Hergun muhakkak okuyorum. Cocuklarin resimleri cok guzel. Lutfen butun postlariniza resim koyun. Mutlu ediyor sizin cocuklarinizin resmini gormek. Bir de kucuk uckagitlarina bayiliyorum kizlarinizin. Hani anne babalarini paylasmamak icin birbirlerini atlatmaya calisiyorlar ya:)
    Kendinize iyi bakin, sevgiler,
    Hulya

    ReplyDelete