Wednesday, July 1, 2009

Gün 12: First Dose of Accutane, 1st round

Evet, babanın yazdığı gibi "yine" boşuna kurmuşuz, çünkü dondurma mucizevi, ve Nehir güzel güzel çiğniyor içinde jel olan hapları.

Sabah altını değiştirirken, "Nehir'cim doktorlar sana yeni bir ilaç verdiler, ama alması için mutlaka ama mutlaka dondurma yemen gerektiğini söylediler, ne kadar şanslısın" dedikten sonra, "Hadi gel dondurma yiyelim mi, bak "pop" da edecekmiş bu ilaç yerken" diyerek verdik. Tabi Leyla da "Çok ballı, ben de hasta olsaydım" (Allah Korusun) gibi doğal tepkisini verince gerçekten de kolay oldu.

Günümüze çok yararı oldu, anne ve baba neşeli geçirdi günü.

GMCSF işi de olunca, sabah dışarı çıkmadık. Evde kaldık. Akşamüzeri Nursen davet etti. Hep beraber öğlen uyuduktan sonra, uyanışımız dördü buldu, baba arabayı havalandırmak için önden çıktı, ve geri geldi, sağ arka kapının camı düşmüş! Neyse Ronnie'ye gittik hep birlikte, seloteyple tutturdu, arabayı bırakmak gerekliymiş...Nursen Teyze'lere gittiğimizde, saat 7'yi bulmuştu.

İner inmez yemeğe oturduk, "zarif"çe. Sonra göl çevresi turumuzdan sonra, çocuklar, saat 8 buçuğa doğru, parkta oynadılar. Doğrusu dışarıda biraz zaman geçirmeleri güzel oldu.

Ve eve geldik.

Ben bugün Harley'in annesine bir e-mail attım, dün söylemediklerimi söyledim.

Şimdi ise commentleri okudum. Gülnurcum iyiki yazmışsın!!! Ben ip kolyeyi bulmamıştım! O kurdelayı, deftere süs diye koymuş olduğunuzu düşünmüştüm. Gerçi, "hunch" doğru imiş, görür görmez "Ayda" demiştim, ve ip kolyeye de bayıldım, ne kadar basit ve ne kadar güzel, çok çok sevdim.

Ne kadar güzel, biraraya gelip yapmışsınız. Ben de çok sevdim, geçmişte yolculuk yaptım. Başucuma koydum. Alıp alıp bakıyorum. Yalnız bir iki tarih eksik, ve ben de oturtamadım! Ahhhh yaşlanma böyle bir şey.

Keyfimiz yerinde. Nehir'cim ilacını böyle içmeye devam ederse, sadece side effect işi var. Ama bence GMCSF oldukça şiddetliydi. Dahası olmaz. Olmaz olmaz olmaz.

5 comments:

  1. Once Istanbul'a gunaydin,
    Uyaninca da Houston'a gunaydin :)

    Gulnur'cum soylemeyeyim dedim ama baktim comment okuyuculari Nisantasi'nda Tesvikiye Camii yaninda HOMESTORE arayacaklar ve bulamayacaklar bari dedim soyliyim :) Tesvikiye Camii yanindaki House Cafe'ye gittik, Home Store degil!! Ama diger tum detaylar tamamdir, endiseye mahal yok. Ben de sonuna kadar kalip, defterin bitmis halini gormeyi cok istedim ama malesef olmadi. Hatta Zeynep kurdeladan bahsedince "aaaa, onu da nereden bulmuslar, son dakikada bir de tuhafiyeye gitmisler demek ki" dedim icimden :)

    Gulnur'cum, madem her sayfanin fotosu var sende, hadi yine bir sabah Nisantasi bulusmasi yapalim, sen de getir resimleri herkes gorsun. Hatta basma, laptop'a download et, oradan bakalim.

    Zeynep'cim, endiselenmemek, nasil olacak diye dusunmemek imkansiz. Ben Yasemin'in kontrolu icin Kasim sonunda yapacagimiz Londra seyahati icin simdiden bilet organizasyonu (mil ile aliyorum ya, simdiden ancak yer bulunuyor) yaptim, ortada hicbir sey yok ama acentayla konusurken karnima agrilar girdi. Sonra kendi kendime "delirdin herhalde" dedim. "Ortada fol yok, yumurta yok, haline bak" dedim. Ve vazgectim dusunmekten daha dogrusu kurmaktan. Sen de vazgec kurmaktan. Cogu gitti, azi kaldi. Side effectlerle bas etmeyi de hem Nehir hem de siz ogreniyorsunuz. Yakinda onlar bile sorun, stres kaynagi olmaktan cikacak. Siz gunluk ugrasmalarinizin icinden basinizi bir kaldiracaksiniz ki bitmis bile hersey. Eve donme zamani gelmis.

    Son bir gayret, bitiyor bu is!!!!!!

    Opuyorum hepinizi, birbirinize iyi bakin!!

    ReplyDelete
  2. Gulnur oyle guzel yazmissin ki, imrendim bende. Keske katilabilseydim, ama kongrenin en civcivli haftasiydi. Hande'nin dedigi gibi bir nisantasi bulusmasi yapilirsa tekrar ne olur haber verin...

    Zeynep ve Mahmut, valla ilaci vermenin harika bir yolunu bulmussunuz, kim dusunduyse tebrikler. Leyla'nin tepkisi ne kadar tipik bir kardes tepkisi olmus, Mercanla pelin geldi gozumun onune. Ama en etkilisi de eminim onunki olmustur. Ona da kocaman bir aferin.

    Nehircigim "dondurmanin gucu adina" yedigin bu ilaclar, vucuduna inanilmaz ailenin Viyoleti gibi, buyuk bir koruma kalkani orsun insallah. Zaten ailen de inanilmaz aile gibi, super guclu baba "mahmut", super esnek anne "zeynep" ve super hizli "leyla"...

    Her gununuz boyle neseli gecsin.

    ReplyDelete
  3. Sevgili Zeynep'ciğim ve turkish teamciler

    Bir süredir Gülnür'un yazdığı gibi okuldaki triple görevlendirmeler ve bilinmeyen bir nedenle kabul etmiş olduğum apartman yöneticiliği (ki şu anda apartman boyanıyor) sonucunda blogda "okuyucu" olarak katılım gösteriyordum ama bugünkü yorumdan sonra koment yazmak farz oldu. Tabii öncelikle lügatta "hunch" anlamının ne olduğunu bulmak zorunda kalmış olsam da.....

    Zeynep'ciğim o kolye, Tansu'nun kendi tasarımı, belki hatırlarsın hani Şakayık sokakta Mina adlı antika ve takı dükkanı olan Tansu, sen oradan arkası rengarek keçeli bir kolye almıştın. Sonra ben de aynı kolyeden alayım dedim ama Almanya'daki tasarımcı bir daha aynı kolyeyi üretmedi! Bu kolyeleri yeni yaptı ve benim de çok hoşuma gitti, zarif, basit ama güzel... Sonra Leyla'nın doğum gününde ekibe sordum "bu kolye olur mu" diye onlar da beğendi:) Sonrasını Gülnur çok güzel yazmış :)) Tabii atladıkları var; öncelikle benim yazımın hepsinden kötü olduğunu maalesef kapaktan sonra anladık, sonra miyop üstü astigmatlı biri olarak itina ile eğri kestiğim fotoların hepsini Bilge tekrar düzeltmek zorunda kaldı, en sonunda uhuları fazla kaçırıp tüm sayfaları birbirine yapiştırdım! Ama turkish team olgun ve sevgi dolu olduğundan bana kötü birşey söylemediler :)

    Hande'ciğim, Temmuzda buluşsak ne iyi olur diye konuşmuştuk, mailleşip ayarlayabilirsek ne güzel olur.

    Nehir'in mutlu ve sağlıklı haberleri geldikçe komentlerde böyle oluyor, Hande'nin ve Nurgün'ün dediği gibi çocuk sahibi olmak başlı başına bir meziyet zaten nazlar, öfke nöbetleri, ağlamalar bir süre sonra rutin seslere giriyor herhalde. Arkadaşımınızın kocası gibi ben de jülide'ye sorardım, "Ali'nin heheleri üstünde mi" diye üstündeyse görüşmezdk. Ali'nin lakabı "Cinnet Ali" olarak tarafımızdan değiştirilmişti, Jülide Ali'nin cinnet halleri yüzünden korkup ikinci çocuğa karar veremedi bence...

    Nehir'in durumun özelliği, insanı daha da çaresiz hissetiriyordur ama gördüm ki çareler tükenmemiş "yaşasın dondurma" .... Herşeyi halledeceksiniz, herşey bitecek arada Nehir'de büyüyüp göreceli olarak sakinleşecek :)

    Kocaman öpücükler ve sevgiler
    Ayda

    ReplyDelete
  4. Herkese merhaba !!!

    Cyber-dunyaya geri dondum, yasasin !! Dostlarim, fotograflarim, haberler, bilgiler hersey bilgisayarimdaymis meger ... neyseki cep teknolojisi en azindan blog okuru olmami sagladi bu donemde.

    Zeynep'cim sizi hep takip ettim, dogumgunun disinda email atamadim cunku kocaman parmaklarimla kucucuk tuslara dokunarak email yazmak azaptan baska birsey degil telefondan ... Nehir'cigim insallah yan, on, arka hicbir etkide kalmasin, gucu ve keyfi her gecen gun daha iyi olsun. Leyla'si ona kitaplar okumaya, doll house'la oyalamaya devam etsin ki sen de biraz nefes al. Dunyada bir anneye verilebilecek en guzel hediye herhalde cocuklarinin eglendiginden emin cocuksuz molalardir; ben oyle cok ihtiyac duyuyorum ki ... o yuzden Ozgecan'in spa fikrine bayildim, bir iki saatligine de olsa kendin icin var olacaksin, kendini dusunecek, huzur bulacaksin diye umit ediyorum ...

    Ayda'nin kolaj fikri tasarim asamasinda her ne kadar degisiklige ugradiysa da herkesi fikren cok mutlu etti; fotograflara baktikca senin ne kadar sevinecegini konustuk aramizda ... cok da keyifli bir calisma oldu ... lise yillarindaki sac modelini bugunlerde kestirsem mi diye dusunmeye basladim :) ... evet benimki de oyleydi :)))

    Gecen hafta cocuklarin cok eglendigi, babanin guzelce dinlendigi, benim uykusuz kalip yoruldugum bir haftalik tatilimiz geride kaldi bile. Dondugumuzun ertesi gecirdigim kucuk bir operasyon icin verilen Zanax ve adini bilmedigim sakinlestirici sayesinde neredeyse 24 saat uyudum; bahane de hazir, ohhh yan gel yat ! Amaaa 2 ile bitmiyor bu is arkadaslar, Ege duvarlara tirmaniyor, beni kesinlikle kaale almiyor ve 3 yasla da "tantrum"larin bitmedigini bizlere kanitlamak icin elinden geleni yapiyor bugunlerde ...

    Kutlay Istanbul'daymis, Nergis'le birlikte beni aradilar, Ortakoy House Cafe'de bulusup sohbet ettik Sali gunu. Neredeyse bir sene olmus gorusmeyeli; seni de ne kadar ozledigimi dusundum ucumuz de cocuklarimizin hareketliligi arasinda sohbet etmeye calisirken ... az kaldi canim arkadasim, kis aylarinda bizi gormekten bikacaksin insallah :)

    Aklimda bir suru sey birikmis yazacak ama onumuzdeki gunlere yaysam iyi olacak, Aydonat kizar simdi :)

    Turkish Team, size uzak gelmezse bulusmayi bizde yapalim, bir de skype baglantisi kurariz Bayazit'larla ... size sagliksiz cheesecake ve Nehir'in kulaklari cinlasin kendi yaptigim dondurmaaaaa sunabilirim ...

    Herkesin sagligi, keyfi, gucu yerinde olsun !
    Leyla'cigin havuz sefalari, Nehir'in neseli anlari, anne-babanin kahkahalari cok cooook olsun !

    Opuyorum bi dolu !!

    ReplyDelete
  5. Hey ladies,don't forget that:terrible two,trouble three.After TT's you'll be relax.Enjoy every minute.

    ReplyDelete