Tuesday, June 30, 2009

Gün 11

Ne zaman kısacık yazıp yatacağım desem, laf lafı açıyor ve uzatıyorum ama durun bakalım, yorgunum ve dahası kitabı okumaya devam etmek istiyorum.

Yaniii, sabah baba araba tamirine, malum AC, ve pazar günü iki üç exitlik otoyola çıktığım sırada, gerçekten nereden geldiğini anlamadığım küçük bir taş parçası ile küçükçe çatlayan öncamın daha da ilerlememesi için önlem almaya gitti. O gün bir de bardak kırınca ben, "Ama nazar değildir, bu sersemliktir" dedim.

Ben ise evi toplayıp, biraz temizlik yaptım.

Öğlen yemek yedikten sonra, kliniğe yola çıktık, Nehir uyuyakaldı, ama kliniğe varıp, "big hug" zamanı geldiğinde ağlayarak uyandı, ve kalan zaman diliminde oldukça huysuzdu. Muayene bile ettirmedi kendini.

Dr. Russell bizi yine göremeyecekti ama son anda uğradı. Ayaküstü, GMCSFler bu huysuzluğun nedeni olabilirmiş. Genel bir ağrı, ya da sıkıntı hissediyor olabilirmiş. Yapacak bir şey yok, siz "ativane" alın diye gülünce, ben St John's Wortleri ikiye çıkarttım, Nehir'e de versek diye yarı şaka acaba yarı ciddi sordum. Kesin bir hayır çıktı, acaba yarı ciddiysem diye. Yani, bunu yaşayacağız.

Bugün en sonunda, öyle mi böyle mi derken, kırkbeş dakikalık bir eczaene beklemesi sonunda Accutane'i de almayı başardık. Bakalım yarın başlayacağız.

Klinikte Harley'e rastladık, annesinin kucağında idi. İyi görmedim. Hatta ilk kez durgundu. Ne diyeceğimi bilemedim o anda. "Good Luck" dedim. Zor. Allah güç versin. Annesine de.

İşte böyle bir gün llgın'lara gitmemizle, neşeli son buldu. Biz çığlık atan ama nehir olmayan çocuklar gördük. Hatta Nehir sadece bir kez "seslendi", ama evdekinden çok daha çabuk sakinleşti. Ilgın'ın yaptığı yemeklerden yedik, hatta Nurgün memnun olacaktır, Mahmut diğer babalarla sohbet etti.

Aklımda accutane işi var.

2 comments:

  1. Hip hip hurray!!!! Gordun mu dondurmanin faydalari iste!!!

    Butun ilaclari dondurmayla verseler cocuklar ne mutlu olur :)

    Bak iste ben dedim size, every two years old has tantrums and frequently!!! Nehir'cigim yanliz degil yani, siz de tabii :) Tum two years old ebeveynleri gibi bu durumu kontrol altina almak istiyorsunuz!!! Ama nafile ugrasmayin, buyudukce azalarak bitecek. Zeynep'cim, Esra T.'nin kocasi Zafer daha bekarken, uzunca bir donem bize "Mehmet'in bagirmalari bittiyse size gelmek istiyorum" derdi :) Sonra kendi cocuklari olunca "bagiriyorlar, yapacak birsey yok"demeye basladi :)

    Don't feel alone, don't feel helpless, zor bir donem ama gunler sayili, cabuk gececek. 125 tanelerdi... 114 tane kaldilar!!!! Haydi sabir, haydi gayret....

    Mahmut'cum, hadi iyisin, sonunda babalari buldun :) Senin son 8 aydaki "female tolerance" inin mukemmel oldugunu soylemeliyim, kolay mi 7/24 iki ve bazen de uc tanesi ile basetmek :) Gerci yine de sanslisin Zeynep ve melekleri bulabilecegin en mukemmel kombinasyon!!!

    Opuyorum... Birbirinize iyi bakin!!

    ReplyDelete
  2. Hello,hello, mello!

    Su collage yani fotograf albumu hikayesini anlatayim dedim...

    Fikir Ayda'nin olup, Leyla'nin dogum gununde bir kartona herkesin getirdigi fotograflari kendi elleriyle yapistirip comment yazmasi seklinde olusacak 40 yas collage hediyesi idi ve Hande getirecekti. Ancak o gun herkes oyle hummali durumdaydi ki bu is yetismeyecekti ve sonucta hem Hande Amerika'dan donunce onu dinleriz hem de bunu yapariz diye karar verip erteledik. Hande'nin dondugu hafta Ayda, Bilge, Hande ve ben bulustuk. Sabah 10:30 Nisantasi All Sports dedik ben direkt Buyukada'dan gelecektim ve geldigimde Cafe henuz kapaliydi 11:00'de aciliyormus efendim. Neyse telefon trafiginden sonra Home Store Tesvikiye Camii'nin yanindakine gittim. Once baktim caddede masalar icerisi ise dolu ama sonra kesfettim ki iceriden disariya acilan kucuk bir bahce var. Yesilliklere bakiyor. Bos ve rahat, sessiz.. Tam bizim yapacagimiz ise uygun. Once guzellik bakimindan! Bilge geldi. Bir suru fotokopi resim ile... Sonra Ayda ve Hade..Baktik kartona olmayacak cunku giderken mahfolacak ve yer de yetersiz, defter alalim bari dedik. Bilge ve Hande defter bakmaya gittiler bu arada Ayda, universiteden gelen double hatta triple ayni gun gorevlendirmelerini savmaya calisiyor, sinir icinde telefonda.. Ben de isten kaytarmisim ama bari e-maillerime bakayim derken. Harika renkli sayfalari olan kare bir defter ile geldi kizlar. Hande'nin karsida bir cenazeye yetismesi lazim, Bilge'nin Ege'yi okuldan almasi lazim derken Ayda aldi eline makasi basladi kesmeye ve hemen bir suru resmi kesti.. Bilge kenarlarindaki kalan beyazlari! duzeltti ve Hande gitmeden ilk bir kac sayfa tamamlandi. Ay Ayda Uhu'yu fazla surdun ay su resimler birbirine yapisti derken, imece usulu her resmin karsina comment icatlariyla tarih ve konu sirasina koyduk resimleri... Ben gondermeden her sayfanin fotografini cektim aslinda belki bir ara Turkish Team'e gonderirim. Sirin ugurlu bereketli bir ip kolye almis Ayda. Onu da ust kapaga ilistirdik. Tarihte bir gezinti gibiydi..Biz yaparken cok keyif aldik. Arzu ve Zeynep icin ozel olan bir resimden tutun, Zeynep the hala ve Mina, Nergis, Bilge, Hande, Leyla'nin dogum gununden Ozgecan, Gozdem, Ayda ben ve Fulya daha kimler kimler resimlerde bir araya geldi bu guzel hatira defterinde.. Sepet sepet yumurta sakin beni unutma! diyesim geldi simdi:) Sonra bir seyleri basarmanin mutlulugu ile ayrildik, iyi yazlar dileyip. Bir dahaki bulusmaya kadar...

    Umariz begendin Zeynep'cim.

    Opuyorum.

    ReplyDelete