Sabah biz yine "kalk" borusuyla uyandık!! Nergiscim imdaaaaaat, senin güzel cümlelerinden söylesen bize de Nehir uyanıp, günaydın diyen bir çocuğa dönüşse. Ağlamadan, bağırmadan. Görünen o ki ister gece uykusu, ister öğlen uykusu, gayet "fussy" uyanıyor.
Kahvaltı faslından sonra, baba kız parka gittiler, ben toplama işlerine devam ettim. Tüm blood countlar, scan raporları, hepsi dosyalandı.
En sonunda fotoğraf makinasına karar verdim. Aslında en beğendiğim ama büyük olana değil, çantama girene karar verdim. Yine de yeni çıkmış ve zoom'u iyi. Canon.
Kamera için internette dolaşırken, bir de baktım, Cook's resmen açılmış.
Nehir ve babası yemek de yemiş döndüler, Nehir uyurken. Uyandığında yine "grumpy" Nehir zor da olsa yatıştı.
Bu arada önce Fort Worth'deki social worker (sosyal hizmetli) aradı ve Ronald McDonald House için sırada olduğumuzu söyledi. Pazar sabahı, yani haftaya gitme zamanımız, arayacakmışız. Bu arada Ronald McDonald House, McDonads'tan sadece 75.000 USD alıyor imiş, toplam 1 milyon dolarlık işetme masrafları içerisinde. Sitede açıklama var. Benim gibi düşünenler için herhalde.
Derken Fort Worth'teki Marcelle karşıtı hemşiremiz (olacak) Tracy aradı. Paranın tamamını dün gönderdik ya bugün aradılar. Randevularımız kararlaştırılmış. Söylendiği gibi 15 Haziranda sabah 7.15'te bone marrow aspiration olacak. Belki aynı anesteziyle echosu da olacak. 17sinde ise Dr. Granger ile randevumuz olacak. Bu çok iyi. Tanışmamız ve çalışma ile ilgili sorularımız için fırsatımız olacak.
Telefondaki seslerin hepsi iyiydi, doğrusu Texas'ı sevebileceğimi hiç düşünmezdim. Sanıyorum 40 yaşa gelirken bir kez daha "kategorizasyon"un ne fena bir şey olduğunu anlamam gerekliymiş. "İyi", "yardımsever", "sıcak", "gülersesli" sesler hep.
Eh, bu akşam itibariyle doğumgünü hediyem sipariş edildi, üzerine bir de speaker siparişim oldu! Geldiğimizden beri istediğim kalitede müzik dinleyebilmek için alıp duracaktım, en sonunda yaptım. Kirk'ün evindeyken onun müzik seti bizi müzik yönünden mutlu etmişti. Şimdi umarım bilgisayarın sesi biraz daha "bas"lı hale gelir. Şebnemcim, ve Aydo bu Fizzy beni acaip sardı, tam şu andaki durumumuzda harika oldu!!!! Yasa dışı falan değildir umarım. Benim için mesele, hadi şimdi deyince aklımdan şarkıları hatırlamak ama bugün pandoranın kutusu açıldı ve peşpeşe (bence) nefis bir playlist oluşturuyorum. Sitenin iyi yanı da bu, yani playlist oluşturması. Artık size bol bol şarkı "çalarım". Okurken dinlersiniz.
Beni tüm dinlediğim müzikler, randevu tarihlerinin kesinleşmesi, Leyla'nın gelişi aldı götürdü "mellow" bir hale. Tuhaf bir mutluluk var. Bir sürü duygu yine birarada. Her şeyi gülümseyerek arkada bırakmak istiyorum. Bu konuda bir adalet bekleyemem. Biliyorum. Ama olsun ben istiyorum.
"Mellow" hal Nehir'in yanında sızarak bitti, şmdi gözleri yarı açı şu son cüme ile publish ediyorum. Leyla'cım sen bugün güzel eğlen!
PaketNot: Berna Hanım şirin mi şirin boya çantası ve kitaplar göndermiş. Nehir çantayı tabi hemen sırtına taktırdı, ve okula gitti de gitti. Kitaplar da okundu. "Potty" ise tesadüf dün biz İKEA'dan basit bir potty almışken gelmiş oldu. Teşekkür ederiz.
ŞarkıNot: Şarkı yarına kaldı bu halime şiir yakıştı:
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı
...
Hadi herkes eklesin bildiği sesleri.
Kendi kendime güldüm. Gözlerimin yarı açık olduğu yazdığım cümledeki eksik harflerden anlaşılıyor!! Düzeltecektim ama bence bu hali güzel olmuş.
ReplyDeleteBugun malesef Leyla'yi izlemeye gidemedim. Yasemin'in de yil sonu gosterisi vardi. Guvercin olmustu kizim :) Tam bir piknik gibiydi, Hava guzeldi. Herkesin keyfi yerindeydi. Eminim Leyla da cok eglenmistir. Gunun detayli haberlerini Gulnur ve Ayda'dan bekliyoruz.
ReplyDeleteZeynep'cim, bak hersey yolunda. Oldu olmadi, neresi oldu derken tedavi baslayiverecek. Bir cirpida da bitecek. Bir bakmissin Turkiye'ye donus organizasyonu yapiyorsun. Evin esyalari ne olacak, kac bavul alabilirim, evi kapatirken kim yardima geliyor ve bunun gibi uzayip giden gunluk dertlerle ugrasiyorsun. Hayatinin sanirim en zor senesini geride birakip saglikli, mutlu, iki kizin iki yaninda, arkanda hepinize gozu gibi bakan kocan, Levent'tesin. Ama malesef ayaklari uzatip aile saaadeti yapmak yok, kapi durmayacak. Biri gelecek, biri gidecek misafirlerin. Soylemedi deme!!!!!!
Nehir'imi opuyorum, birbirinize iyi bakin...
Ne guzel, her seyler yoluna girdi, heyecanli akan sular "bir sureligine" duruldu. Ben snob kuzeyliler yerine sicak guneylileri, dolayisi ile Texas'i hep sevmistim, simdi bayiliyorum. Yegenlerimi ilk kucagima aldigim, kizlarimi hayata getirdigim ve simdi de Nehircigime yeniden hayat veren memleket olarak, kalbimdeki yeri oyle sarsilmaz bir sekilde kuvvetli ki...Texas benim icin hayat demek, yasam demek, mutluluk ve simdi de saglik demek...Georgia on my mind yerine Texas on my mind olacak hep benim sarkimin sozleri...
ReplyDeleteYazilarindan akan nese, keyif, umut, mutluluk her gecen gun katlanarak artsin Zeynebim. Benim de Hande gibi oyle guzel hayallerim var ki sizin icin, bende bir ara yazacagim uzun uzunnn.
Hepinizi cok cok cok operim. Nehirim saglikli ve mutlu.
Eeeer ki ben kisa yazayim diye biri bu siteyi sabote etmediyese, ben de prenses Diyanayim! (gerci basardi da hani)
Sevgili Zeynep'ciğim ve arkadaşlar,
ReplyDeleteEvet, görev başarıyla tamamlandı. Bugün Açı'ya gidip Demir'i, Leyla'yı ve Ali'yi seyrettim, alkışladım ve dvd'ye kaydettim. Demir ve Ali "yer temizleyen işçi" yi oynarken Leyla'mız tam bir kraliçe olmuştu :) Süslü bir yükseltinin üzerinde yan uzanmış, etrafında onu yelpazeleyen köleleri ile görülmeye değerdi. Ali ve Demir yerleri sildi, kraliçemiz Sezar'a aşk mektupları yolladı:) Ama hepsi (diğer çocuklar da) süper komik ve başarılardı, kendileri de çok eğlendiler veeee ben bile sıkılmadan ve hoşuma giderek seyrettim :) Seneye Zeynep'ciğim yanında gelebilirim teyze kontenjanından...
Piyes sonrası tüm veliler gibi ben de onlarla iletişim kurmaya çalıştım ama sanki hepsi acele işleri olan meşhurlar gibi "mersi, ama benim gitmem gerekir" halleri ile bana farklı bir kuşağın yetiştiğini bir kere daha hatırlattılar:) bağımsız ve güçlü, anne babalara allah kolaylık versin. Ama ne yapıp edip Leyla'ya "ekpa Ayda teyze" olduğumu hatırlattım, kıkırdadı. Komik mi geldi yoksa beni başından savmaya mı çalıştı, anlamadım? İleride oğlanlara da böyle yapacak ama ne de olsa o bir kraliçe. Aristokrat'tan yüz bulamayınca "işçi"lerime gittim. Demir, yanağını okşamama izin verdi ama o sırada gözü kaydırak da olduğundan bu anı hatırlar mı bilemem, dur bi de Ali'de şansımı deneyim bari dedim, ne de olsa elime doğdu, "Ali'cim aferin sana (sesime extra şefkat katarak)" Ali'nin cevabı "sağol, annneee gitmiyormuyuz, bye" ??? Bence çocuklar, benim bu aşırı sevimli sahtekar halimi hemen hissediyorlar, allahtan üniversitede çalışıyorum :))
Neyse devamı Leyla'nın doğum günü partisine... Farklı "sevimli teyze" ifadeleri çalışacağım, yılmadım :)
Zeynep'ciğim hem güldüm, hem de eğlendim seneye hep beraber gidip gülüp eğleneceğiz... Üstelik erkenci Jülide ile Gülnur yer tutuyorlar, ön sıralardan rahat rahat seyrederiz... İnşallah Nehir'de ablası gibi bir "prima donna" olacak :)) Ne demişler "anasına bak kızını al", Mahmut'a haksızlık yapmak istemem ama baba içerikli atasözü bilmiyorum.
Hepinizi kocaman Kucaklar ve öperimmmm :)
Ayda The "Sevimli Teyze"
İşte Ayda'cığım, commentin tam düşündüğüm gibi olmuş, yani boşuna sana üzel misyon yüklemedim. Çok "hoş" zaman geçireceğinden emindim. Yalnız Teyze acemiliği, Hande de yapmış, ben hiç onları yakından görmeye yeltenmiyorum, çünkü görmezden geliyorlar : ))
ReplyDeleteAma Leyla'yı Kleopetra rolünde görmek...ah ah. Neyse anladığım kadarıyla yeterince öndeymişsiniz, artık videodan, yani DVD'den izleriz. Muhtemelen sesi de çıkmamıştır, böylece duyabilirim de belki.
Ayda'cığım, neydim değil ne oldum işte böyle bir şey. Bilseydin, Kıbrıs yollarında uzak dururdun benden ama oldu bir kere, çok çok teşekkür ederim, Fahri-ye Teyze!!
Güle güle kullansin Nehir'ciğim...
ReplyDeleteZeynep Hanim, herşey iyi gidiyor maşallah okudukça ben de inanılmaz seviniyorum, mutlu olmaktan korkmamak lazım hep istemek daha fazlasını istemek lazım, doğa istedikçe size en güzel şeyleri verecek buna inanin nolursunuz...
Sevgiler,Berna