Thursday, July 2, 2009

Gün 13

Bugünü evde geçirdik... Akşam yemeği yedikten sonra ise parka gittik, çocuklar bir saate yakın oynadılar.

Nehir, babasıyla basket oynayan ablasını görünce "Babaa" diye babasına, "E, hadi sen babayla oyna" deyip, bu kez Leyla ile ben salıncağa binince, "Annee" diyerek bana geliyordu.

Ah benim tatlı kızım. Paylaşmak zor geliyor. Leyla da çok farklı değil ama. Dün gece Nehir erken bir saatte uyanıp, ben de Leyla'yı daha da uyandırmasın dyie yanımıza alınca, sabah, tüm geceyi mi, ne kadarını bizimle geçirdi diye soruşturup durdu. Akşam ise, Nehir'e, "Sabah ben seni alayım, birlikte kitap okuyalım, söz mü" diye yarının, "bizsiz" olmasını garantilemeye çalışıyordu. En çok da Nehir'in "Söz", deyip Leyla'nın buna inanıvermesine bayılıyorum. İkisi de çok iyi niyetli.

Ve yine parkin sonunda 18-24 ay arası bir kız çocuğu, kaydırağın başında oturmuş sırasını bekleyen Nehir'in kafasına şap şap vurunca...keyfimiz kaçtı. Kıza "no hitting" diye atlayıp, dayanamayıp, işi daha da zora soktum sanırım. Sonra toparlamak için, "A bak, senin kısa saçını çok sevdi, dokunmak istedi, annesine ben de saçımı kestirmek istiyorum dedi" diye bir hikaye attınm, ama bilmiyorum işledi mi. Leyla "Aaaa, sahi mi" diye sordu ama.

Geç oldu.

Harley'in annesi iki gün önce NBhope a yazmıştı, durumunun iyi olmadığını, ben de ona e mail atmıştım, yanıtına cevap yazdım şimdi. Zor geldi çok.

Yatayım.

İyi olan, Nehir'in tantrum hali iyiye gitti bugünlerde. İlk birkaç gün herhalde Fort Worth sonrası birikimmiş, veya ilaçlar daha da etkiliydi. Ve bu sabah iğne işi bitti. Haftaya pazara kadar Accutane ileyiz. Ve baktrim. Baktrim ne kadar basit ve en çığlık çığığa olanı oluyor!!! Bugün bir ümit Marcelle'i aradım, salı günü sormayı unuttuk, bu baktrim ne kadar sürecek diye...altı ay, hatta sanırım bir yıl daha var imiş.

Tüm çocuklar iyi olsunlar Harley de. Ali de.

4 comments:

  1. Tum cocuklar iyi olsun!! Hepsi saglikli olsun, tok olsun, kossun, oynasin, gulsun, sevdikleri ile birlikte olsun, cocuklar icin hep hersey iyi olsun....

    Leyla ve Nehir paylasmayi ogrenecekler, cunku bilecekler ki ikisi de cok ama cok seviliyor. Harika 2 insan var onlerinde ornek, sevecekler, sevilecekler!!! Hep cok mutlu ve saglikli olacaklar!!!

    Birbirinize cok iyi bakin...

    PS: Bugun kan vermek uzere CAPA Tip Fakultesi'ne gittim. Havasini solumak bile sukretmeye yeter. Cok sukur emin ellerdesiniz, cok sukur Nehir'imiz saglikli ve mutlu. Tum hastalar iyilessin!!!!

    ReplyDelete
  2. Eveet Arkadaslar,

    Ben boyle taktigim zaman bir kelimeye hep takarim ve benim icin artik oyledir onun ya da oranin, her neyse adi.. Yani House Cafe de bein icin artik Home Store olmustur:) Duzeltmeye tesekkurler Hande'cim.

    Hande bir e-mail gonderdi bugun kan vermek icin ama ben Ada'ya donuyordum ve yapamadim. Biraz da kendimi halsiz hissediyordum erteleyemedim ama kan verme isi onemli. Bazen herkesin ihtiyaci olabilir. Bir kac kere ben de yapmistim ve inanin insana iyi gelen bir sey bu, kaniniz eksilmiyor aksine yenileniyor, tazeleniyor.. Ozellikle erkekler icin duzenli kan vermek iyi bir seymis. Allah sifa versin.

    Neyse, benim ve bir arkadasim daha var universiteden: Nadin komik hikayelerimiz vardir. Mesela universitede manzarada ikimiz oturup Cüneyt Arkin'in Dünyayi Kurtaran Adam filminin sahnelerini birbirimize anlatip, kafamizda canlandirip dakikalarca guldugumuzu hatirlarim. Gecen gun basima gelene inanmayacaksiniz. Ben de Zeynep'in Spa 'sina benzer bir treatmenttan cikmisim, Bogazici koprusunden eve gidiyorum. Trafik yogun. Gozlerim kapaniyor, vucudum super pelte. Ne zarari olabilir dururken gozlerimi biraz dinlendirmenin deyip, bir anda doing diye bir sesle irkiliyorum. Eyvah mictik deyip gozlerimi bu sefer kocaman aciyorum. O sirada tarfik hareket ediyor ve ondeki jeep de hic bir sey olmamis gibi hareket ediyor. Arkaya bakiyorum dikiz aynasindan, bir BMW icinde sakalli bir adam ve yaninda bir kadin bana bakip konusuyorlar, pek bir hareketliler. Carptilar kesin diyorum ve trafik tekrar durdugunda, kontagi kapatip asagi iniyorum. Arabanin arkasinda bir cizik var ama adam orali degil. Neyse bakiyorum bu ne is diyorum. Cok onemli bir sey degil ama... Adam diyor ki:'Hanfendi siz ondeki arabaya carptiniz!' 'Ama durmadi..' diyecek oluyorum. Adam:'bana ne durmadiysa hanfendi o benim sorunum degil!diyor ben kuculmusum orda iyice, bu arada tarfik akmaya baslamis.. hemen 'Tamam oyleyse, size iyi gunler, bye...' deyip arabaya biniyorum ve uff ondeki jeep uyanmasa bari diyerek basiyorum gaza ve uzaklasiyorum ordan kendi kendime gulerek. Vucut ve kafa hamur. O aksam Nadin'lere davetliyiz, anlatiyorum hikayemi, o da bir sey mi, ben bir kere arabayi arkaya kaydirip carpmisim,indim arabadan, ellerim belimde 'E Bravo size!' diyorum, adam 'arabayi siz geri kaydirdiniz' demez mi, 'Nasi yani?' deyip ozur bile dilemeden arabaya binip vinladim, diye anlatinca bir kere daha kanitlandi bizim ''68 model bu kizlar, yapim hatali' diyen arkadasimiz Roy'un saptamasi...Neyse meydani bos buldum anlatiyorum. Anlayacaginiz benim hayatim hep renkli booyle...

    Zeynep'im aman Spa'dan sonra araba kullanirken dikkat! Gidince haber ver nasilmis diye..

    Leyla odevlerine basladi mi? Ya kitaplarina?

    Opuyorum.

    Gulnur

    ReplyDelete
  3. Kitapları okuyor. Dünden beri ise ödevlerine başladı. İngilizce için gerekli kitapları okumuş bile, habersiz doğru kitapları almışız.

    Teşekkür ederiz.

    Sahi çarpım tablosunun ne kadarını öğrenmişler bu yıl, sen bilirsin??? Ah o çarpım tablosu, 8 kere dokuz!! 9 kere altı ne zor bişidir. Ha ha ha. Bir kelime bir işlemde kelimeler iyiydi de işlemler sormayın! Kızım bana bu konuda çekmesin diye elimizden geleni yapacağız.

    ReplyDelete
  4. Carpim tablosundan 5'leri yapmislar en son. Sen yine de teyid et Leyla ile Demir beni kandiriyor olmasin:)

    ReplyDelete