Friday, May 15, 2009

Yeni Tahmin


Gece Nehir saat bir gibi uyandı, uykuya geri dönmesi iki buçuğu buldu. Beni böylece nakavt (knock out) ettikten sonra, sabah hiçbir şey olmamış gibi uyandı.

Ve kahvaltıdan sonra, "dükkanlara gidelim" dedi. Çocuk parktan bıktı sonunda. Sanıyorum, altı aydır, kimi kez günde iki kez parka gidince, üstelik çocuklarla da karşılaşmalar az olunca, değişiklik istiyor.

Neyse canıma minnet. Bu hafta kendime yaz için rahat bir sandalet almayı istiyordum, alacağım yeri de tespit etmiştim, gidememiştim. Bu durumda, "Bak, dükkana gireceğiz ama çıkma saati geldiğinde, ağlamadan çıkacağız, anlaştık mı" diyerek karşılıklı güvene ve işbirliğine dayalı, ikili ilişkilerimizi normalleştiren antlaşmamızı yapıp çıktık.

"Sonra da sana sticker alacağız" da dedikten sonra yani.

Exchange relationship sonunda her şey. Kafa sakinliği, sessizlik karşılığında çıkartma. Bence fena değil.

Saat 10u biraz geçe çıktık, the Galleria molumuzda kolayca yer bulduk, doğru kapıya da denk gelmişiz, aradığım mağaza karşıma çıkıverdi. Toplam süre, alışveriş dahil, 20 dakika kadar oldu. Ben Nehir'i molda az tutma çabama sadık kaldım.

Mağazada ben sandalet denerken, Nehir de kapıp getirdiği sandaletleri denerken, ben karar verip kasaya gittim. Kredi kartımı uzatırken, gözümü kaçırmışım, arkamı döndüğümde, Nehir yokolmuştu. Bir de baktım, bir ayağında kırmızı bir terlik seke seke çıkmış mağazadan (büyükçe bir yer), Starbucks'ın önüne varmış!!! Ben çantayı da bırakıp, koştum tabi peşinden. Ayakkabı da ötmemiş kapıdan çıkarken.

Ama tabi Nehir hep böyleydi. 4.Levent İş Kulelerinde bir gün para çekeyim diye durmuş, kartı ATM'ye sokarken, kucağımdan yere indirmiş, kocaman bir alan orası, saniyesinde yürüyen merdivenlere doğru atmıştı kendini, ben de kartı bırakıp peşinden gitmiş, makine kartı yutmuş, falan falan falan. Aynı Nehir bazen ise yataktan gitmeme bile izin vermiyor. Bağımsızlık ve bağımlılık duygularının karıştığı noktalar.

Neyse bu "flashback" ten sonra biz, sticker almaya gittik. Arabayı parkedince, "Ablalara gitmeyelim, diresing çeync yapmasınlar "dedi, bimiyorum nereyi nereye benzetti, nerden aklına geldi. Bir an şu yeni tedavi aklıma geldi. Ama bugünlerde kilo aldı gibi geliyor bana. Yeni tedaviye kadar toparlarsa, belki de daha kolay olur. Kilo ve ağrının bir ilişkisi yok ama iştah kaybı falan olabilirmiş, biraz rezervi olması iyi olacak.

Sticker alışverişimizde, Nehir, beklendiği gibi! Dora seçmedi. Periler, ve Minişler seçti.

Döndüğümüzde ise babanın yaptığı pilav yendi.

Uzun direnişten sonra uyundu..."hol fudz"...akşam yemeği...Bu gece ilk kez baktrimin hiç değilse yarısını, kendim içeceğim diyerek içti. Kızım büyüyor. Bu, bir ay sonra başlayacağımız Accutane için biraz umut verdi.

Ve akşam gelen e-mail: Seattle 425 bin dolara inmiş, inmiş derken yeniden hesaplanmış hali. Dedim ya şimdi "ucuz" geldi değil mi...Hemmen verelim. Aaah, ah. Her şey nerede durduğunla ilgili. Aslında sonuçta sevindim. Başlangıç noktası olarak daha makul. Benim beklediğim rakam buydu. Gerçi neyi kapsıyor, yine yazmamış, soracağız. NY da indirim yapma mercilerine forwardladı bizim e-maili. Biz ise hastane ile ilgili bilgi bulmaya çalışıyoruz. 2004'te kurulmuş bir çocuk hastanesi. Weschester Medical Center'a bağlı Maria Fareri Children's Hospital. Bilgisi olan varsa, bize yazabilir. Fort Worth ise sessiz kaldı.

Strateji: NY'u ve Fort Worth'ü beklemek. Seattle'a yüzyüze görüşmek için Seda ve Soner'in gidip, işbitirici, indirim konuşmasını yapmaları. Seda'cım haydi bak blog halkı size güveniyor.

Sahi ben e-mail gelmeden önce Nehir'in "Fotoğraf bakalım" demeleri sonucu, Seattle fotoğraflarına bakmıştım. Bizim bilgisayarlarda az fotoğraf var, daha doğrusu her şey yok...Seattle var ama , umarım bu visualization lar işe yarar. Hayırlısı. Nehir nerede iyi tedavi olacak, iyi bakım görecekse orası olur ve altından kalkabiliriz inşallah. Olacak.

Foto: Dünkü alışverişimiz, "bluz"u ile. Şapka mühim. UVH korumalı, geniş kenarlı, tam aradığım gibi oldu. İçim çok rahat.

2 comments:

  1. Biliyordum, Nehir'inde dogru yolu bulacagini biliyordum!!! Parklarda kim mutlu olmus Nehirim, sen mollarina git, ayagina, kulagina tak takistir, birazcik da atistir, once kac, sonra yakalan annecigini yatistir...

    Gecen sene Eurodisney'e giderken ki tek korkum -hatta kabusum olmustu- kalabalikta Pelin'i kaybetmekti. Oldum olasi pazar gibi kalabalik yerleri de sevmem, birde Pelin'in buna musait karakteri eklenince, neredeyse gitmeyecektim. Ancak yurumek istemeyen, yoruldum, kucak diyen yapisi imdadima yetisti de oradaki kocaman kocaman strollerlardan kiralayarak -hatta sıkıca baglayarak- sorunu kendiliginden cozmustuk.

    Nehir'in de Pelin'e ne kadar benzedigini gorunce, daha da kolay gelsin diyorum icimden. Ama olsun, iyi olsun da kacsin, sen kovala. Halsiz halsiz basinda beklemekten iyidir.

    Kovalamaca gunlerine de cok az kaldi zaten, sen yetisemezsin artik yakalamaya, ancak Leyla yakalar onu. Mercan da zavalli gittigi hic bir yerden zevk alamiyor yeterince Pelin'i dusunmekten. Hatta onun gelmesini bile istemiyor cogu yere. Yine de abla kalbi dayanamiyor, sonra sinir oluyor, boyle bir kisir dongude yasiyorlar...

    Bakalim sizinkiler nasil olacak? Hep birlikte gorecegiz. Zaman su gibi akiyor, sonra da diger dertleri gorunce, bunlari dertlendigimizi dusunup gulecegiz. Az kaldi.

    Eurodisney'den tek aklimda kalan, cok eglendigim ve its a small world sarkisi...

    ReplyDelete
  2. Nasil bir duzendir ki bu, ayni isin bedeli USD1milyondan USD425bine indirilir. Ben bankada herhangi bir musterime verdigim fiyatlarin arasinda (icerikte hic degisiklik yapmadan) %10'un ustunde bir fark oldugu zaman utanirdim. Bunun ozeti sizi oyle bir kaziklamaya calisyorum ki sormayin gitsin!!!!! Yani bundan sonra nasil bir inandiriciligim kalir. Hangi musteri bana fiyat sorar, is yapmak ister, soyledigim fiyata guvenir. Ben ne dersem adam pazarlikla yariya indirebilecegini dusunecektir ki haklidir. Aman neyse adam bu tedavinin fiyatini indirsin de sonra isterse baska hic hastasi kalmasin....

    Nehir'cim aramiza hosgeldin!!!!!!!!! Kadinliga ilk adimini bir amerikan molunda atmis olman cok sevindirici. Mahmut'cum kolay gelsin, bundan sonra tekstil ve deri sektorune calisacaksin!!!! 3 kadinla ayni evde yasamak kolay degil :)

    Birbirinize cok iyi bakin...

    ReplyDelete