Saturday, May 30, 2009

Dünden Sonra Güzel Bir Gün: Yaz Saatine Geçiş


Sıcaklara göre saat ayarlaması yapmaya çalışıyoruz. Nehir 7 buçuktaki uyanma saatini 7'ye geriletti. Ve bugün sonunda 9.30'da yeni parktaydık, anne kız.

Aslında "encounter with the other kids" de bir başlık olurdu.

15 aylık bir erkek çouğu Nehir'e takıldı. Nehir sevdiği arabada oynarken, o da binmek istedi. Nehir önce kaskatı kesildi. Sonra sevgili Benjamin Nehir'in şapkasına takılı nazar boncuğunun rengarenk cazibesine kapılıp, yakından incelemek isteyince, Nehir "Anne ona söyle kaydırağa gitsin" dedi. Sonra Benjamin arabaya illa sığmak isteyince, bacağını Nehir'in bacağına koyması gerekti, Nehir "Anne bacağıma n'apıyor" diye merakla diyelim ama endişeyle sordu...Ben ne yapsam bilemezken, bir çocuk daha geldi, O da binmek isterken, neyseki Benjamin'in anneannesi ve diğer çocuğun annesi yetişip, aldılar çocukları. Onlar da sıralarını beklemeyi öğrenme yolunda bir adım atmış oldular.

Nehir ise eve gelince şapkasında boncuğu çıkarttırdı.

Akşamüzeri ise Ilgın, Tekin ve üç buçuk yaşındaki oğulları Altay ile "İstanbul"a gittik. Bugünlerde elimde bir kitap var. "The Argument Culture". Cinsiyetler ve tartışma üzerine yazdığı bölüm erkek çocukların oyun kurmaları ve kız çocuklarının farklı oyun anlayışlarını anlatarak başlıyor. Bu farklılığın hayat boyu sürdüğünü anlatıyor. Her neyse bugün Altay'ın oyun kurma isteğiyle, Nehir'in verdiği tepkilerde kadının anlattıklarını izledim. Altay arabayı alıp Nehir'in kolunda gezdirmek istedi. Bir şekilde "rough" başlıyorlar. Ve temas daha çok. Ama en yaratıcısı, Altay'ın itfaiye arabasını bebek arabasının sapına takıp iki oyuncağa birden sahip olarak dolaştırmak istemesi oldu. Nehir bunlara, yüzünü ekşiterek, ama ağlamayarak, kendini tutarak, bakışlarıyla yardım isteyerek tepki verdi. Bir noktada ağladı. Nehir'i mümkün olduğunca birebir bırakmaya çalıştık. Geç de olsa artık çocuklarla birebir ilişkiye girmeyi, kendi başına başaçıkmayı öğrenmeye başlaması gerekli.

Bugün parkta yine kendi kendine dolaşırken, "tek başıma gittim çimlere, arabaları gördüm" diye anlatıyordu parkın en ucuna gidişini. En son, küçük bir tepenin ardına gittiğinde endişelenmiştim, neyseki ufukta bir şapka olarak seçebiliyordum.

İşte buna çocuklarla tek başına kalmayı da eklemeliyiz. Meli malı değilse de iyi olur.

Velhasıl, dünden sonra güzel bir gündü bugün. Nehir mutlu bir çocuk olarak geçirdi günü. En önemlisi eve dönüşlerde "tantrum" yaşamadan eve gelebilmemizdi. Sabah yola çıkarken yaptığımız anlaşmaya uyması gerektiğini, çalıştık. Akşam ise biraz belatı oldu, Altay nasıl eve gidiyor anne ve babasıyla, nasıl arabadan çıkıyor hikayesiyle çıktık.

İşte bugünün hikayesi.

Dün Dr. Russell'ın telefonuyla şenlenen akşamımızın bir diğer sonucu ise Cook'sun haftaya veya sonraki hafta Nehir'i tedaviye almak üzere çalışma yaptığı oldu. Russell'a da dediğim gibi, Seattle 'a gitmeyi Seda'larla birlikte olmak adına istiyor idiysek de ve sıcaktan kaçmak için, medically bu durumdan daha hoşnutum. Nehir'in Texas Children'sta alıştığı ortamdan kopmaması ve Cook's un Mark Dungan 'ın kızına şifa veren bir yer oluşu bana bu konuda çok güven veriyor. Üstelik itiş kakış olmadan makul (makul ötesi) bir rakamla başlıyor oluşumuz da bizi rahatlattı çok.

Hayırlısı. Russell çalışma için gerekli değilse bone scan'i yaptırmayacakmış (ama benim hatırladığım gerekli), bone marrow aspiration ise belki Cook'sta olacak. Bakalım, pazartesi bir haber almalıyız. Ben dün "Accutane"i okudum. Önümüzdeki altı ay bir yandan, standart tedavinin son bölümü, 14 gün boyunca günde iki kez alacak, 14 gün bırakacak bu hapı. Ama çok sıkıntılı bir hap. Birincisi güneşe hassasiyet yaratıyor, ve sıfır güneş öneriyorlar. Kimi çocukta ışığa bile hassasiyet oluyormuş. Belki daha önemlisi psikolojilerinde yarattığı fark. Tantrum etkisi yapıyormuş. Mood swings. Bir nevi menopoz sanırım! Zaten bugünlerde tantrumla arası sıkı fıkı, ve tantruma girdi mi zor çıkan Nehir'de ne olacak ve biz kendimizi "Bu ilaç etkisi" diye nasıl tutacağız bilmiyorum.

Olsun.

Yapacağız.

Bu bölümü de yapacağız. Çünkü moralimiz iyi. Amerika'ya gelmiş olduğumuza değen, maddi manevi güçlükleri yaşamamıza değen arzu ettiğimiz bir tedaviye başlayacağız, üstelik 1 milyon dolar vermeden. Ve kızımız standart tedaviden tertemiz ve iyi çıktı. Sırada onu temiz tutma çalışmaları var.

Çok şükür. M A Ş A L L A H.

TeşekkürNot: Ailemize, tüm arkadaşlarımıza, Nehir'i takip eden ve bizi dualarıyla, iyi dilekleriyle yalnız bırakmayan herkese çok çok teşekkür ediyoruz. Şu, "dış kapı mandalı" lafını bırakın lütfen! Bir ara bakacağım bu ne biçim bir deyim diye. Şahsen ben ömrümde kullanmadım, mandal olmaya bayılırım zira!

FotoNot: Bu sabahki ilk olumsuz (boncuk öncesi) "encounter"dan sonraki yüz ifadesi.

2 comments:

  1. Senin bu "goreceli normal" hayatina doner donmez bize kitaplardan okuduklarini yazmana, her seyi Nehir uzerinde gozlemleyerek, eglendigini, zevk aldigini her harfi ile hissettirdigin yazilarini okumaya bayiliyorum.

    Zeynepcigim o kadar mutluyum ki sizin adiniza. Butun beklentimiz bu degil miydi? Allah yuzunuzu guldurdu, hic bir sey bosa gitmedi, gozyaslarindan, uzuntu ve endiselerinden baska...

    Evet onunuzdeki gunler cok zor gececek gibi duruyor ve daha zor tarafi belki de bir bolumunde Mahmut donecek olursa -ki sanirim olacak-, yalniz kalacak olman.

    Ancak sende oyle bir guc var ki, hepimizi kendine hayran birakan ve bugun gordugum kadari ile follower sayisini 151'e cikartan ve yukarda saydiklarin ile bas etmeyi senin icin problem sayilamayacagini hepimize gosteren bir guc! Emin ol Zeynebim, bizim sana Mahmut'un da super destegi ile geldiginiz bu noktadan sonra, tek basina kalacagin gunler icin de guvenimiz tam. Destekli yada desteksiz. Zaten bu cocuklari dogururken Allah bu gucu vermiyor mu? Kimseye guvenerek dogurmuyoruz ki. Sende ise bu guc over dose:)))Belki de onun icin evren seni siniyordur, bakalim bunu da atlatabilecekmisin diye? Kim bilir? Nehir uzerinden olmasi hic hos olmamakla birlikte, seni sinarken en cok nasil zorlayabileceginin ne olacagini da bulmus tam 11111....12 den degil mi?

    Nehircigim, anneciginle birlikte iken sana kimse bir sey yapamaz icin rahat olsun!

    Hap yazdik ha gayret bu gunler gececek ve bir de bakmisiz ki sira koruma isine gelecek diye, iste simdi gercekten de sira "korumaya" geldi. Simdi de diyorum ki, ha gayret bu zor gunler de gececek ve sira evinde uyumaya, cimenlere uzanip kizlarinla yildizlari seyretmeye gelecek, az kaldi, cogu gitti azi kaldi.

    Bu sefer co buyuk bir moralle basliyoruz, o illeti altetmenin verdigi zafer hissi ile basliyoruz. Belirsizlik yok, kafamiz net, gelecege yatirim yaptigimiz biliyoruz ve buda hepimize inanilmaz bir guz veriyor. Bu guc de daha sonra size geri donuyor zaten....

    Tum bu kosullari bir araya getiren herkese, her seye, evrene, aile, arkadas, dost...kim varsa basta size, tesekkurler.

    Nehirim saglikli ve cookkk mutlu! Sukurler olsun. Sizi cokkkk seviyorum.

    Onemli not: Yazim kayboldu ama neyseki copy etmistim, fakat dunku yazinin altina bir daha post etmisim. Mukerrer oldu, digeri hukumsuzdur:)

    ReplyDelete
  2. Harika haberleri yeni aldım. zaten biliyorduk ama dr.Russell'dan duymak daha da mükemmel oldu. Çok ama Çok tebrikler.Tek kelimeyle," süper".Çoşkuyla,sevgiyle kucaklıyorum. Öpücükler, nergis

    ReplyDelete