Sunday, July 25, 2010

Sıradan Bir Pazar: "Evde"

Bugünü de "ev"de geçirdik. Açıkçası bende "pil"siz bir durum var. Biraz tipik, PMS halleri. Biraz da sıcak hava. Biraz temodarı babanın yokluğunda nasıl verecceğim kaygısı. Malum, birimiz veremezsek, diğerimiz veriyordu. Ki bu baba olmuştu. Bakalım, tek derdim bu olsun demeli. Aklım değerlere takılı.

Yani bildiğiniz gibi.

Cengiz Amca'nın haftasonu dondurmalarını özlemeyelim diye, bugün Ben and Jerry's dondurma partisi vardı. Ve şekerlemelerden kolye ve bilezik yapmaca! Bizimkiler yaptıkları gibi yediler.

Erin ve Parla çok şirin bir dondurma seti, ve doğumgünü pastası göndermişler, tahtadan. Nehir bize dondurma servisi yapıp, hepimize ayrı ayrı "hepi börtdey" söylüyor! Tam da zamanında, günleri içeride geçirirken, farklı oyuncaklar, çok işe yaradı! Teşekkürler, Houston!

Ne zamandır Nurhan'a teşekkür edeceğim. Baba ve benim için kitap göndermişti. Birinci paketi yazmıştım, meğer ikinci bir paket de varmış. Devamı. "Kütüphane" göndermiş, üşenmemiş!! Nurhan'cım, bari bir de kitaplık gönderseydin, koymak için. Şaka, aman ciddiye alma : ) Bizim kutu kutu penselerin üzerine bir güzel yerleştirdim.

Ve tarihe not düşmeliyim diye düşündüm. Cengiz Amca'lar, artık ayağa da kalkamayan, çok yaşlanmış köpekleri, sevgili Emma'yı uyutmuşlar, dün. Kızlara söylemedim . Gittiğimizde anlayacaklar. Nehir Emma'yı yaşlı köpek diye seviyordu. Bazen Emma zor yürürken, Nehir kendisiyle ilgili bir yakınlık duyuyor mu diye aklıma takılıyordu. Neyse, şimdi akşam akşam Cengiz Amca'yı üzmeyelim. Emma onu gerçekten çok seven, ve ona çok iyi bakan bir aile yanında 15 yılını geçirdiği için çok şanslı bir köpek imiş.

Hadi gülümseyelim. Bu iki günün en büyük eğlencesi, Nehir ve Leyla'nın kendi başlarına, asansörle, lobiye, yemek yerine inip, odaya gelme halleri! Ve odada tek baaşlarına kalmaları, kısa tabi. Bugün kapı çalıp da, ikisini görünce karşımda, çok mutlu oldum, abla kız hallerine. Nehir'in yüzündeki aydınlığa, neşeye. Gerçi sonrasında, esas derdi tek başına gitmek olunca, ve onu engellediğimde, "kızınca" bana, bu özgür ruh halleri zor olmaya başladı. Bana "senden uzağa gitmek istiyorum" diyordu. "Ah " dedim içimden, "İnşallah, o da olacak, büyüyünce". Neyseki ikna oldu, "ev"in kuralı, yalnız olamazsın deyince ben. Ben arkasından o önden gidip, düğmelere falan o basıyor. "Up", "down", "fourth floor"...

Ve maşallah, gücünü toparladı...

Çok şükür.

Yarın kemo başlıyor.

5 comments:

  1. kemoterapi umarım enaz zarar ve en fazla yararla hayatınıza girer minik nehir büyük mücadeleyi kazanır biz de ona türkiyede kocaman sürprizler hazırlarızzzzzz esra gürbüz hadi hayırlısı bakalım

    ReplyDelete
  2. Hadi hayırlısı!
    Bunu da atlatsın hayırlısıyla küçük prenses :)

    ReplyDelete
  3. Zeynepcigim,

    Umarım iyi bir hafta baslar Nehir icin...

    Nehir'in bu ozgur tavirlarina bayiliyorum...Bu yaşa ozel sanirim...aynı tip çekişmeler bizim evde de yasaniyor...kimseyle konusmak istememe...opturmeme..."Mina neredesin" sorusuna evin icinde cevap vermeme...kızım cevap versene deyince "yalniz kalmak istiyorum" cevabını yapıştırma...sitenin icinde tek basina bir yerlere gitmeye calisma...
    Bizde de haliyle ev kurali aynı. "henuz yalniz bir yerlere gidemezsin" Aynen senin yaptıgın gibi arkadan takip ediyoruz...

    Buyuyorlar...ve cok hızlı buyuyorlar...Allah bize onların (bilmiyorum kac yasında izin verebilecegiz) tekbaslarına biz cıktık deyip basbasa sinemaya gitmelerini gosterir insallah...

    O zaman da takip ederim gibi geliyor bana...

    Kendinize cok iyi bakın...

    İyi bir hafta diliyorum...Ayrica baba burada cok huzursuz...biran once size katilir insallah...
    Optum....
    Zeynep the Hala

    ReplyDelete
  4. Allah yar ve yardimciniz olsun.Hayirlisyla bitmesine cok az kaldi insallah.

    A.

    ReplyDelete
  5. Zeynepcim, tatilin birinci bölümü bitti, ikinci bolum sırada. Bir tek biz degil siz de bu arada ne cok yol almışsınız. Ne guzel havadisler yazmıssın. Sen içindesin belki sana fazla önemli gelmiyorlardır ama o kadar guzel haberler ki.

    Bir kere hiç büyüyen bir sey yok, ne guzel, artik sadece kontrol amaçlı yapılacak bir ameliyatın sonucunu bekliyeceğiz. Eminim onlarda senin gibi double check yapmak istiyorlar, herşeyden emin olmak istiyorlar. Tam sana göre. Zaten orda olma nedeniniz de bu değil mi?

    Nehircigimin, enerjisi, nesesi, kendine olan guveni ve de herseyi basarabilirim diye öne atılısı var ya, okumak bile ömre bedel. O herseyin ustesinden gelicek ve senden bagımsız kocaman bir hayat gecirecek, diledigince, özgurce. Adım kadar eminim. Sevgi teyze'ye de gecmis olsun, o da en kısa zamanda kendini toparlarsa sıkıntın biraz azalır umarım. Mahmut da yakında gelince daha da rahatlarsın, ha gayret sık biraz daha dişini.

    Attıgınız her adım oyle buyuk ki, hic gerilemeden, hep ileri gidiyorsunuz ne harika degil mi? Hızımızınsa hiç önemi yok, hep ileri, hep ileri...

    Aslan Nehircim, tatlı Nehircim, sen bir harikasin! Bir Alametifarika'sın!!!

    Seni cok ama cok seviyorum.


    Emma not: Cengiz telefonda soylediginde, Emma'ya ben de oyle cok uzuldum ki. Hey gidi hey, bir varmış, bir yokmus. Ama Nehircik ve Leylacık da tanıdılar o guzel kopegi, ne sanslılar, akıllarında cok iyi huylu bir hayvan kalacak.

    ReplyDelete