Wednesday, July 21, 2010

Hmmmmph

Hande'nin gönderdiği paket geldi! Handecim üzerinde Nehir fotoğrafı olan tişörtler yaptırıp da fotoğraflarda görünce ben, "bize de", "bize de" demiştim. Hem Cengiz Amca (İnşallah!) kasımda, Nehir için, RMH yararına New York Maratonuna katılacak, giyeriz dedim. (Yazayim da, baskı olsun! Hayırlısı Cengiz'cim, biz seni alkışlayacağız!!!)

Ben az kalsın (!) paketi açmayacaktım, zira tişörtleri gönderdiğini söylemişti Hande, ve çocuklar şimdiden paralamasın diye, bırakacaktım bir kenara!! Ama meraktan, açtım tabi. İyi ki de açmışım. Yasemin Nehir'e kendi yaptığı heykelcikler göndermiş ve bir kart yazmış, Can harika bir kart yazmış, derken, bir paket daha. İşte son paket tam sürpriz oldu. Nehir için yapılmış bir tişört kampanyasından ona da bir tişört gelmiş meğer!! Bundan şimdi haberim oldu ve beni ağlatmayı başardınız. Gerçi bu çok da zor değil ama sulu köfteler içinde zordu!...Ardından da e mail gelmiş. Nehir için tişört alanlar Nehir'e gülümsemişler. Bir grup bağışçı yani, Kaçaker (yani sanıyorum, üç kez baktım, isim doğru mu diye!), Anaokulundaki küçükler poz vermişler hep birlikte!!!! ( http://olmadikislerpesinde.blogspot.com/search?q=nehir) Nehir'e gösterdim, "Adları ne?" dedi...Ah benim aklım saysaydım keşke. Çok teşekkürler. "Olmadıkişlerpeşinde"ye, ve Gojeko'ya, ve katılan herkese!!!!!İçten içten içten!!!

...

Derken dün gece, anneanne, akşam sekiz itibariyle, mide spazmları geçirmeye başladı. Ben önce çok önemsemedim, ama bir türlü durulmadı..."Stresden" dedi. İyi de bence stres yok, diye, ne stresi dedim. Yani bizim için şu günler güllük ve gülistanlık. Bilmiyorum ne oldu ama anneanne sabaha kadar ayakta kaldı. Ben akşam ona homeopatik bir stres ilacı verdiysem de (malum, reçetesiz hiçbir şey yok!!), anlaşılan işe yaramamış. Bari sabah olsun, Presbyterian'ın aciline gideriz dedik. Sabah karşı, bir de telefon, bilmiyorum kim, Nehir 5.30da ayaklanır gibi oldu. Ben onu zar zor yeniden uyuttum, ama kendim dikildim tabi. Önce Sera Amca'yı aradım. Sigorta kapsamlarını öğreneyim diye. Malum, önemli. Sonra Mahmut'u, acep ne zaman gelebiliyor diye...

Ve sabah 8.00 gibi yollandık. Zaten Sloan ile karşı karşıya, ben yol göstereyim dedim. Ama acile Nehir'le girmek istemiyordum. Değerler düşükken en son olmak isteyeceğim yer! Acilde annemin delik deşik, ve saatler sonunda yorgun düşeceğinden de eminim. Neyseki anneanne, yolda biraz açıldı. Biz de onun RMH'ye dönüp dinlenmesine, ve yarın durumu yeniden değerlendirmeye karar verdik. Anneanne tüm gün yattı. Akşamüzeri theraflu aldı iyi geldi gibi, şimdi de uyuyor. Umuyorum basit bir şey çıkacak.

İşte böyle, aşçımız yoruldu anlaşılan. Ben de sabah çocukların ikisini de alıp, hastaneye gittim. Nehir'den kan alındıktan sonra ise, hemen yanıbaşımızdaki La Pain Quaditienne (?)'e gittik. Organik bir şeyler olsun diye. İstanbul'da kahvaltı için getirdikleri tabakla, bugün gelen koca sepet ekmek, ve içine atılmış paket tereyağ maalesef kıyaslanamayacak kadar zayıftı. Açıklıyorum...ve anneme katılıyorum, buranın kahvaltısı ı ıh. Ama Nehir'cim iki tane rafadan yumurta yedi, Leyla ise fındık ezmesi! Ve taze portakal suyu. RMHden tanıdıklarla selamlaşıp, hastaneye geri döndük.

İşte haberler geldi.

Nehir'e yaptığımız GCSF işe yaramış. WBC ve ANC yüksek. Ve bir gün aradan sonra düşmemiş olması iyi. Hemoglobin 6.7 (ama parmaktan daha yüksek olur) dedi (Yichin)...PLatelet, trombosit, düşmüş 19bin. İşte bu iyi olmadı.

Kan ve trombosit aldık tabi.

Ve Dr Kramer bizi gördü.

İyi haber: "MR looks great" dedi biri en sonunda! Küçük, "tiny" bir hemoraj var..."Bence Souweidane ameliyat etmez, sadece Omaya'yı takar ama açıp biyopsiye parça gönderir mi bilmem". "Yine de yarın konuşacak sizinle, karar onun" dedi.

Hmmmm.

Haber: Dr Kramer der ki, "Bir ay oldu, değerler tam toparlandı derken, düştü yine, Nehir "sensitive", duyarlı" dedi. "Kök hücreleri vereceğiz ama onları harcamak istemiyorum, terapik bir şey yapmadan, vermek istemiyorum. Haftaya ikili kemo yapacağız".

Hoppala dedim önce. Sonra doğrusu mantıklı geldi. Bu kadar zaman bir şey yapmadan durmak iyi gelmiyor bana. Yani ilk tedaviden öğrendiğim, üzerine agresif gitmekte fayda var. Bir yandan sordum" Peki hala toparlanamamışken, kök hücreler yeterli sayıda var mı, Nehir'i kemo sonrası toparlamaya yetecek?". "Ben de onu teyid edeceğim" dedi.

Ameliyat: Dr. Souweidane bakalım ne diyecek yarın. Ben en azından açıp, biyopsiye gönderirim demesini umuyorum. Zaten Omaya (kafasına takılacak kateter) takmak için ameliyathaneye gitmişken.

Bence: Başta canım sıkıldı. Ama bu kez bu doktorlara daha çok güveniyorum. Hep, birden çok kafa var, fikir yürüten, ve nöroblastomda çok tecrübeliler. Bence Dr. Kramer kemoyu vererek, kaldıysa canlı hücre onu da yoketmek istiyor.

Sormayı unuttuğum: Radyoterapi düşünecekler mi? Ah ah ah, ikinci sorumu unuttum, yarın sorarım demiştim...hah buldum. O küçük parça canlı hücre ise 8H9 etkili olur mu?? Yapmışlar mı daha önce?

Ek sorunuz varsa, benim aklıma gelmeyen yazın gençlik!

Ah ne bileyim ben.

Akşam terastaki yemek sonrası saksı boyama vardı önce. İçlerine çiçek de getirmişler dikmek için. Sonra da "tie-dye", tişört boyama vardı. Hepsine katıldık. Sonra Leyla "Aşağıda yoga" var diye gitti. Biz Nehir'le yatma hazırlığındayken, yarım saat oldu, Leyla dönmedi. Ben de merak ettim. Nehir'le aşağıya indim. Oturma odasında kimse yoktu. Terasa çıktım, orada da değildi. Hay bin kunduz derken, meğer oturma odasındaki bir odadalarmış, kapı kapalı.

Bari izleyelim dedik. Yoga hocası, bana önce Nehir!in adını sordu, sonra da "Katılır mı" dedi, ben de brace i gösterip, "Sanmıyorum" dedim...Ah benim tatlı Nehir'im...Yapmaya başladı! Sonraki tüm hareketlere katıldı. Hay hay benim küçük aklım, hala öğremedi, çocuklardaki doğal azmi, Nehir'in kendiyle barışık her etkinliğe katılmak isteyişini!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Çok ama çok mutlu oldum. En sonunda "dinlenme" sırasında, yoga hocası gelip, Nehir'e enerji verdi, uzun uzun. Ve Nehir yattığı yerde, gözleri kapalı, hiç itiraz etmedi bu işe, yoga hocasının ona dokunmasına izin verdi. Bir yandan benim elimi tutuyordu. Ders bittikten sonra ayaküstü konuştuk. Yoga hocası dediki, "Size de verecektim ama o kadar bağlı (connected) duruyordunuz ki, ayırmak istemedim" dedi. Mutlu oldum yine. Leyla'nın peşinden ayrılmayacağız, doğru yerlere götürüveriyor bizi...Ve Nehir'i hiçbir şeyden alıkoymayacağım. Ona sınır koymayacağım.

Bakalım yarın ne haberler getirecek.

8 comments:

  1. Zeynep'cim,
    Biz bu Pazar memlekete donduk. Donmeden once arayamadim kusura bakma. Numuneler, son alisverisler, valizler derken her gece 3-4te yatip ancak isleri bitirebildim. Bu sabah ne zamandir aklimda blogun okumadiklarini okuyayim diye kalkip hemen bilgisayar basina oturdum ki Sevgi Teyze oraya gelmis. Ben de acaba nerde Italya mi, Bodrum mu diye dusunurken surpriz oldu. Hepinizi opuyorum. Insallah bir seyi yoktur. Bence sicak, aktivitelerin verdigi yorgunluk, jet lag falan eklenip carpilmistir diye dusunuyorum. Ben bile seneler sonra ucukladim cok kotu ve bazi gunler zombi gibi gezdim oralarda.
    Umarim bugunku Dr. Souweidane gorusmeniz iyi gecer ve senin kafandakilere isik tutar. Ucunu birakma. Bu arada su enerji islerine cok seviniyorum. Lutfen sen de yap bunu. Gercekten oluk oluk akiyor enerjiler Nehir'e...Istiyor o da bil bunu.
    Leyla'yi da ozledik bi ailecek:) Bir sky pe konusmasi yapsak bu ara ve sonrasinda da duzenli..
    Yarin adaya tasinacagiz sanirim Aslan yelken hakemi oldu ya atiyor kendini denizlere. Bu hafta sonu Deniz Kuvvetleri Komutanligi Acik Deniz Yat Yarisinda gorevli. Cengelkoy, Istanbul'dan baslayip Cesme'ye gidecekler. Iste boyle. Cok opuyorum. Kocaman kucakliyorum. Gulnur

    ReplyDelete
  2. Oncelikle anneanneye gecmis olsun. Insallah bir an once daha iyi hisseder kendini....

    degerlerin yukselmesi harika ve aynen sizin dediginiz gibi doktorlara guvenmek en iyisi sanirim. nehiri cok yakindan takip ediyorlar ve inaniyoruz ki dogru bir tedavi uyguluyorlar tabi sizlerin dogru secimleriyle. Nehircik kararlari ne olursa olsun ameliyat konusunda azmi ile ustesinden gelecek yeni adimin da.

    Ve Leyla inaniyorum ki aileninizin en buyuk hediyelerinden biri. hayati boyunca hep dogru yerlere varsin yolu kardesiyle birlikte.

    ve elbet NEHIR!!! NEHIR!!!!

    ReplyDelete
  3. canım nehir ciğim sana hem derin den hem de kendi yüreğimden kocaman sevgiler gönderiyorum...dilerim herşey gönlünüzce olur...anneciğinin emekleri yerini bulur zorlu mücadelen mutlu son bulur ve bizelere şimdi olduğundan çok daha iyi haberlerin gelirrrrrr seni de anneciğini de öpüyorum..esra gürbüz

    ReplyDelete
  4. Zeynep Hanım,
    Haftasonu gazetede kök hücre üretimiyle ilgili bir haber vardı. Size linkini ulaştırmak istedim. Çok sevgiler...
    http://www.hurriyet.com.tr/yasasinhayat/15363979.asp?gid=373
    Nehir sağlıklı ve mutlu :)
    Pınar

    ReplyDelete
  5. Nasil sevindim saglik haberlerine bilemezsin Zeynep'cim!!!!! Biliyordum tedavinin etkili olacagini!!!! Ameliyat konusunda da en dogru karari doktorlar verecektir ama yapilacak birsey yoksa minicik kalmis tumor ile oynamak, kanamasina sebep olmak belki de dogru olmayan birseydir. Babam hep derdi ki, "Bir tumorun kanser olduguna emin oldugumda biyopsi yapmak yerine acip hemen almak isterim. Biyopsiden sonra ameliyata kadar gecen zamanda ellenmis, butunlugu bozulmus tumorler daha kolay yayiliyor." Bu nedense hep aklimdadir. Butun cocuklugunda aksam yemegi masasinda konusulan konular boyle olunca insan bazi seyleri unutmuyor :) Iyi de oluyor kulak dolgunlugu. Her aileye bir doktor lazim, ben bizimkini sectim; Mehmet! Insallah kendisi de ister. Eminim babam da hisseder eger ilk torunu doktor olursa (hele de cerrah olursa)....

    Umarim Nehir t-shirt'lerinin bedenleri dogru olmustur. Baskilar yikamaya dayanikli. Uzun sure giyilebilecek insallah. Diger t-shirt uzunca bir sure bende bekledi. Olmadikislerpesinde'ye bir ozur borcluyum. Leyla'nin bavulu cok doluydu, veremedim.

    Sevgi Teyze'ye cok cok gecmis olsun. Freezer'i dolduracagim derken kendine dikkat etmedi sanirim. Sevgi Teyze'cim daha cok lazimsiniz Zeynep'e ve tum aileye, ne olur dikkat edin kendinize.

    Tibbi sorularini bir kenara yaz istersen Zeynep'cim. Doktorun yaninda konusurken bazen konu dagiliyor ve insan soracaklarini unutuyor.

    Ben Nehir'imin yoga tecrubesini okurken cok duygulandim. Hayranim ben Nehir'e, onun azmine ve gucune... Aferin sana kizim!! Sen hayatta herkesten bir adim ondesin. Arkandan gelecek cok kisi olacak. Sakin yilma, sakin birakma bu azmi elinden!!!

    Hepinizi cok ama cok opuyorum. Gorusmek uzere...

    Birbirinize cok iyi bakin.

    ReplyDelete
  6. En sonunda...

    Her şey düzene giriyor işte!:)
    Yoga için de Leylamıza özel tebrikler...

    Benim anlamadığım kitle çok küçükse bile Souweidane'nin niye ameliyat etmeyeceği? Hani azıcık bile olsa her şeyi temizleyecektik, yoksa terapatik bir tedavi ya da kısmi radyoterapi bu ufaklığın hakkından gelebilecek mi?

    Dualarımız sizinle :)

    sevgi,
    saygı,
    selam,
    ay!

    not: acaba ben facebook/twitter kullanmayan bir insanoğluyum diye mi t-shirtlerden haberim yok?:@ ben de nehiri göğsümün üstünde taşımak istesem?:)ne yapmam gerekiyor? teşekkürler...

    ReplyDelete
  7. :)) gözlerim dolarak okudum yazdıklarınızı:)) Nehir'e sımsıkı sarılmış, o güzel başını okşamış gibiyim...

    sevgili Nehir'in iyileşmesi için, minik de olsa bir katkımız olduysa ne ala... güzel haberlerinizi bekliyoruz.
    sevgiler

    @anonymous: kampanya, duyarlı okurlar nedeniyle başladığı gün sonuca ulaştı ve tamamı sahibini buldu. sanırım o nedenle duymadınız. takipte olun, belki farklı şeyler yaparız;))

    ReplyDelete
  8. Harika annenin harika kizlari . NB , Nehir icin sorun degil ki. Azmine ,azminize , enerjinize Masallah . Enerjiniz keyfniz daim olsun ,caglayarak aksin .

    Sevgiler
    Hasene

    ReplyDelete