Tuesday, June 8, 2010

Radyoterapi Bitmesine Bir Kala

Yarın son olacak.

Aslında, bir kez daha olur mu diye aklımda hala. Bakalım. Bundan sonra biraz daha belirsiz döneme başlayacağız. Kemo, kan değerleri, test ve taramalar, ameliyat belli değil...

Yani en kolay günlerimiz bunlardı. Nehir'in de zorlanmadığı.

Sırayla gidiyoruz. Adım adım.

Yarın sabahki radyoterapiden sonra, Dr. Kramer'in "en iyi günler" demesiyle, bize durmak yaraşmaz, İthaca'ya yolculuk. Dört, beş saat arabayla. Ben İthaca'ya gitmeyeli, 40 yıl olmuş...ha ha...babanın okulunu göreceğiz, babanın sevgili arkadaşında kalacağız. Aslında Leyla gelince ve hatta Cengiz Amcalarla yaparız diye konuşmuştuk ama Dr. Kramer, sonrası için biraz zor olur deyince, şimdi yapalım dedik.

Bu sıcaktan sonra, bakalım İthaca nasıl, yani daha soguk olduğu kesin. Şaka bir yana bebekliğimde bir yıl geçirmiş olduğum anlatılan Cornell Üniversite'sini görmeyi hep istedim, ama kısmet yarınaymış, bu şartlarda.

Nehir Leyla'dan öğrendiği, "oley" ile karşıladı, bu küçük araba seyahatimizi. Hele gittiğimiz evde, bir bebek var deyince, çok sevindi. Leyla yaşında bir oğlan, ve bir numara daha büyük bir oğlan daha! Üç erkekli bir ev yani.

Bu akşam Sandra uğradı, biraz sohbet ettik. Sonra ben onunla birkaç blok yürüdüm, yolcu edeyim diye. Sandracım...en çok İstiklal Caddesinde gülmekten, karnımıza ağrıarın girdiği bir gün vardır, yürüyememiştik, onu hatırlarım hala. Kimbilir neydi güldüğümüz. Sonra hayatımın ilk "yalnız" yurtdışı tatilinde bir sandviç dondurmayı öğle yemeği niyetine paylaşmamız. New York. Derken bizim evde, İstanbul'da birkaç yıl önceki sohbetimiz, küçük dertlerimiz...ne güzel böyle dostluklar...

Gerçekten de yaşlanmak, birlikte, çok güzel. Biriktirmek anıları, sonra hatırlamak, gülümsemek.

Umarım kızlarım da böyle dostluklar kurarlar. Nehir biraz zor bir kadın olacak, o kesin. Aman, şimdi Nehir'e söz gelmesin, başta Nurgün, belki de Hande, atlarlar üzerime!! Hepinizi çok seviyorum.

YaşNot: Bu ara Nehir'i de taşımaktan, hem baba hem ben haşat olduk, olmuşuz. Ben kalktığımda, doğrulamıyorum, baba ise kanepeden tek başına kalkamaz oldu. Bu da yaşlanmanın cabası olsa gerek!!!

19 comments:

  1. Zeynep Hanim, e-mail adresinize ulasamadigim icin size buradan mesaj gonderiyorum. Bana e-mail adresinizi bildirmeniz mumkun olur mu? Ben MSKCC`de calisiyorum. Size ulasmak istiyorum.
    Tum guzel dileklerimle,
    Zeynep Dereli

    ReplyDelete
  2. siteye reklam koymanizi oneririm. her gelen tiklacaktir eminim. ufakta olsa size bi yardimi olur

    ReplyDelete
  3. Bugünkü SABAH gazetesinde çıkmış Nehirin ve sizlerin mücadelesi. Haberiniz vardır mutlaka.

    ReplyDelete
  4. Keşke öyle bir haber çıkmasaydı, keşke bu güzel grup kenetlenmiş bir şekilde tek olan hedefimize yürümeye devam etseydik. İşallah başımız bu haber sebebiyle ağrımaz, insanlar umarım ne yapmaya çalıştıdığımızı, ne için savaştığımızı sakin bir şekilde anlayabilirler. Bir de keşke ( bence ) sevgili Leyla'nın da fotoğrafı ana sayfada kocaman bir şekilde olmasaydı. Şahsen bu benim canımı sıktı dostlar sizler ne düşünürsünüz bilmiyorum :(

    A.

    ReplyDelete
  5. This comment has been removed by a blog administrator.

    ReplyDelete
  6. zeynep hanım merhaba
    nehir iyi olacak, buna inanın
    hani şairin dediği gibi güzel günler göreceğiz inanın
    inanmak başarının büyük bir kısmıdır...
    dualarımız sizinle...

    ReplyDelete
  7. Ben bu blogu okudugumda uzulmuyorum. Ben bu blogu okudugumda uzuntuden goz yaslari icinde falan kalmiyorum. Ben bu blogu okudugumda Nehirin ve ailesinin gucune hayran oluyorum. Aciyarak degil gercekten kalbiminden gelen bir sevgiyle onun isil isil gozlerine bakiyorum her sabah. Uyanir uyanmaz acaba Nehir ne yapmis diye dusunuyorsam bu amansiz bir hastaligin acikli seyrini izleme merakindan degil asla. Bu, Nehirin gucunden ve yasam sevincinden her gun yeni bir sey daha ogrenme istedigimden. Bu, burada gordugum, okudugum pozitif enerjinin gucune inanmamdan ve bir nebze olsun o pozitif enerjiye ortak olma istegi tasimamdan. Ve eminimki bu sayfalari ziyaret eden herkes icin bu boyle. Umarim herkes bunu anlar ve bu blogun yarattigi pozitif enerjiyi farkeder.

    Ben inaniyorum Nehir basaracak… Belki sizler kadar uzun zaman olmadi ben Nehiri taniyali. Ama onunla tanistigim andan itibaren gunlerce gozlerimi ayriramadim bilgisayarin ekranindan. Onun yasadiklarini mucadelesini bir cirpida okudum. Okudukca daha da umutla doldum ben Nehir adina.

    Bazen dusunuyorum da Nehirin mucadelesi bana Rocky filmlerini hatirlatiyor. Hani her filmde Rocky cok zor sureclerden gecer. Ama bilirsiniz filmin sonunda o ringden zaferle ayrilacak olan hep Rockydir. Arada bir agir darbeler alsa da filmin sonunda kazanan hep Rocky olur. Nehircim bu artik serinin son filmi olacak insallah. Sen baska rockylere kendi hikayeni anlatip guc vereceksin ileride. Bakin olabiliyor diyeceksin. Ben sana inaniyorum. Buradaki herkes sana inaniyor. Belki sen oralarda fiziksel olarak duymuyorsun ama inan bana her gun sana cok uzak olan ama bu blog sayesinde dunyanin pek cok yerine kadar ulasmis tribunlerden Nehir!!! Nehir!!! diye sana tezahurat yapiyorum.

    Haydi Nehir alt et su rakibini!!!!
    G.

    ReplyDelete
  8. Zeynep Hanim
    bu zor gunler gececek insallah.Ben sizinkinin tersi bir durum yasadim.96da kansere yakalandigimda kizim 3 yasindaydi.'annesini hatirlamayacak' korkusu yasarken ,simdi kizim 18 yasinda ve ben 'cancer-free' yanindayim.Siz de insallah bir bakacaksiniz Nehir "anne ehliyetimi aldim" diyecek size:)
    Dualarim sizinle..

    ReplyDelete
  9. This comment has been removed by the author.

    ReplyDelete
  10. Sayın,Nehir'in anne ve babasına,

    Gazetede haberlerinizi okuyunca çok üzüldüm,size yazmam gerektiğini düşündüm.
    Önce biricik yavrunuz için göstermiş olduğunuz azim ve çaba için sizi kutlarım.Bu hastalık ile mücadele de en önemli yaplması gereken,hayata sımsıkı sarılıp,en kötü durumlarda bile moralinizi en yüksekte tutup asla yılmadan ben bu işte sonuna kadar varım diyebilmektir.
    Şimdi ben size işin manevi yönünü bir tarafa bırakıp,seneler önce aynı hastalıktan biricik ve tek evladı için Amerikada bu konuda uzman meşhur hastahanelerin birin de mücadele etmiş bir baba olarak yazmak isterdim ama sizlerin ve size yazan o güzel insanların üzülmemesi açısından bunu yapmak istemiyorum.sadece bir örnek vererek bitirmek istiyorum.
    Bir tarihte evladıma ilk teşhisin konulduğu hastahanede yağmurlu ve akşam üstüydü,ben yaşadığım bu şoku kabul etmez bir durumda koridorda çömelmiş hiçkıra hıçkıra ağlarken,titremekten kendimi alamadığım için kollarımı duvara yaslamıştım,hemşireler gelip geçerken başımı okşuyorlardı,birşeyler söylüyorlardı ama ben onları duyamıyordum.derken bir el yine başımı okşarken kafamı kaldırdım gözlerim kançanağı gibi olduğundan zor görebiliyordum,bir baktım bizim çocuğumuzun (en başından beri olan)aile doktoru,şaşırdım önce okadar mesafeden nasıl geldi,nasıl haberini aldı diye,hemen ayağa kalktım ve birbirimize sarıldık ve ben ağlayarak hiç unutmuyorum dedimki;doktorbey ben çocuğumu tekrar koşarken,gülerken,o cıvıl cıvıl sesiyle etrafına neşe saçarken görmek istiyorum,Allah bana bunu çok görürmü? ve benim yüzüme üzgün,sessiz bir ifadeyle baktı bir an ve aynen şunu söyledi;çok uzun bir zaman diliminin başındasın,bu o kadar kolay olmayacak.Evet,ve ondan sonra gelen günler,aylar,seneler,kesinlikle romanlara,filmlere konu olacak cinsden.
    Herşey gönlünüzce olsun sevgili Nehire en sağlıklı ve mutlu günler diliyorum,Allah yardımcınız olsun.

    ReplyDelete
  11. Sevgili NB babası,

    Yazmanıza çok sevindim. Biz buradaki nöroblastom aileleriyle iletişim içindeyiz, ne yazık ki, TRde böyle bir portal yok. Biz yaparsak iyi olacak, sıra gelmedi...

    Neler yaşadığınızı biliyoruz.

    Ne kadar uzun bi yolda olduğumuzu...belirsizliklerle dolu...

    Ama mücadeleyi bırakmadık, bırakmayacağız. Sizin gibi. Teşekkür ederiz, iyi dileklerinize.

    Sevgiler,

    Zeynep

    ReplyDelete
  12. Kendi adıma, bloğu okurken salya sümük falan olmadım hiç. Evet, çok etkilendim. Azmi, gücü, kabullenmenin yüceliği, ebeveyn olmanın asıl anlamını ve herşeye rağmenleri burada daha yakından tanıdım. Acınacak bir durum ortaya koymadınız hiçbir zaman Zeynep Hanım. Tam aksine "evet başımıza bu geldi, biz de en iyi olduğuna karar verdiğimiz yöntemlerle kızım için bıkmadan usanmadan mücadele ediyoruz, etmeliyiz" in altını çizdiğiniz bu blog için;
    T E Ş E K K Ü R E D E R İ M.

    ReplyDelete
  13. Ben sadece Turkiye'de ne kadar kalitesiz bir basin oldugunu tekrar gormekten uzuntu duydugumu yazmak istedim.
    Sizleri seviyoruz,yaninizdayiz,yalniz degilsiniz.

    ReplyDelete
  14. Hersabah Nehir akşam nasılmış? neler yapmış merağı içerisinde yazdıklarınızı okuyorum. Arasıra hüzünlensemde çoğunlukla sizin yaşam sevinciniz, Nehirciğimin gülen yüzü-gözleri beni mutlu ediyor. sizi çok taktir ediyorum. Ben de 8 aylık anneyim, kolik,uykusuzluk,iştahsızlık gibi ıvır zıvır şeylerden söylenirken sizin azminiz ve herşeye rağmen mutlulukla, huzurla, sevgiyle kızınızla yaptığınız aktiviteler beni çok etkiliyor, Size acımıyorum aksine size hayranım...
    Bir yazınızda Nehir akıyor demiştiniz. çok hoşuma gitmişti, umarım bu akıntı hastalıkları, sıkıntıları gerisinde bırakır, berrak ışıl ışıl günlere ulaşır. En içten sevgilerimle, sizi öpüyorum..

    ReplyDelete
  15. Sevgili Nehir ve onun güzel ailesi,
    Sizlerin yanında olduğumuzu bilmenizi istiyorum. Sizlerden uzağız ama her gün sizin için dua edecek bir aile daha oldu. Kızıma (Berrunaz) arkadaşı Nehirin fotoğraflarını gösterdim. Biraz önce dua etmeye başladı. Bizde Nehirin bu hastalığı atlatacağına inanıyoruz. Elimizden gelen bu. Sizlerleyiz... Çok şey yazmak istiyorum ama kelimelerle ifade edemiyorum. Yüreğinizde mutluluk eksik olmasın.

    ReplyDelete
  16. çok iyi olucak dualarımız hep onunla melekler hep onun yanında (:

    ReplyDelete
  17. Gecmiş Olsun İnşallah Sağlığına Kavuşur Duvalarımız Hep Nehirle!!!!!

    ReplyDelete