Thursday, June 10, 2010

İthaca'da Sessizlik

Ne diyeyim, bir günlük sessizlik iyi geldi.

Güzel, destekleyici e mailler aldım. Bu da iyi geldi. Herkese iyi dilekleri için teşekkür ediyorum.

Yorumculara da teşekkür ediyorum.

İthaca'ya yolculuğumuz yağmurluydu. İstanbul'daki yağmur buraya gelmiş gibiydi. Eyvah ne yapacağız derken, bu sabah çok güzel bir havaya uyandık. Güneşli, sıcak değil, soğuk değil. Zaten burada denirmiş ki, "İthaca'nın havasını beğenmezseniz, beş dakika bekleyin"!

Nehir bir yaşındaki, pardon kız, Avigail'le çok anlaştı. Ya da Avigail Nehir'e bayıldı. Ve benim gözümdeki "bebek" Nehir meğer ne kadar da büyükmüş. En komiği, Avigail'in sürekli Nehir'in başını okşamak isteyişi. "Şap", "Şap" diye. Nehir bu duruma bazen katlanıyor, bazen bağırıyor. Ama bu arada zaten yürümek istemezken, şimdi kendine emekleyecek bir arkadaş buldu!!!

Sakin bir gün geçirdik. Akşamüzeri ördeklere ekmek verdik.

Yeşile doyar mıyız bilmem. Ama doyasıya yeşilin içindeyiz. Sabah Türk bir kadına rastladım, "Burası Karadeniz'e benziyor" dedi.

Bugünün meselesi Nehir'in sabah onbir buçukta başlayan ve ancak akşam dokuz gibi biten kaka yapma hikayesi oldu. Dün yapmamıştı, bugün ise ağlaya ağlaya bir türlü yapamadı. Acaba doktorları arasak mı derken, baba, sıcak banyoya oturtalım dedi, ve işe yaradı. Doğrusu akşamüzeri korkmuştum, ya hala kortizon etkisiye bağırsaklarına bir şey olursa diye.

Yani asayiş berkemal. Akşam bize Türk yemeği yapmıştı Ayelet. aslında önce böyle bir Türk yemeği yok dedim. Pirinç, kıyma, domates, ıspanak, birarada pişmiş deyince. Sonra yerken yerken, "Yaw bu bizim bildiğimiz ıspanak yemeği" diye uyandım, sevgili ben. Yani tarif pirinçten başlayıp, oranlar farklı olunca valla anlamadım. Yoğurtla yedik. Derler ya, "Çok değişmişsin tanıyamadım", işte ondan oldu.

Sabah, dün bir yaşına giren Avigail'i doktora götürdüklerinde ben de gittim. Shaul beni doktorla tanıştırırken, Türkiye'den arkadaşlarımız dedi. Doktor, "Pardon, neredensiniz?" diye sordu şaşkınlıkla. Shaul İsrail'li, ben Türk olunca. Komikti. Devletler ayrı, insanlar ayrı dedik.

TasarımNot: Blogu yazayım diye açtım, "yeni" sayfa tasarımları geldi, haydi buraya çağrısı vardı. Deniyorum! Tebdil-i tasarımda ferahlık vardır. Belki.

15 comments:

  1. Gunaydin canim arkadasim,
    Ispanak yemegi tarifini okuyunca cok guldum.. Gercekten donunce bir Turk yemekleri oryantasyonuna girelim :)..

    yeni sayfa tasarimi benim de acar acmaz siteyi icime doldu, yuzumde bir gulumseme ve bir anda gercekten uzun bir yagmurun ardindan gelen gunes gibi oldu..

    not: Zeynepcim, Nehircim'e kaka icin keten tohumu ve kayisi oneriyorum.. kayisinin tam zamani simdi..
    sevgiyle kucaklarim hepinizi..
    Gozdem

    ReplyDelete
  2. Hadi bakalım, gune degisik bir tasarımla basladık. Üstteki mavi fonun içindeki, adını bilmedğim ama çocukların her gördüklerinde kopatıp getirip "anne bir dilek tut" dedikleri çiçeği görünce hemen dileğimi tutuverdim...

    "Nehircim bir an önce sağlığına kavuşşun". Tabi biz de ona!!!

    Ithaca'da iyi eglenceler...

    ReplyDelete
  3. Zeynep Hanim,

    Nb ile savasinizdan bir gazete haberi sayesinde haberim oldu ve o dakika itibari ile blogunuzu -geriye dogru da okumak suretiyle- takip etmeye basladim.Kanserle savasmanin ne demek oldugunu iyi bilen, bunu sadece 4 ay oncesine kadar yasamis ve tecrube etmis bir ailenin mensubu olarak, sizi anlamaya gayret ediyorum, hissetmeye calisiyorum...Yasadiklarinizi "biliyorum" en azindan. Gayretinizi, cabanizi, inancinizi tum yuregimle hissediyor ve takdir ediyorum.

    Dualarim sizinle...

    Garip bir sekilde, bu blogu okurken inanilmaz pozitif bir enerji hissettim ve nedense icim hep cok acik ve ferah oldu okurken...

    Nehir iyilesiyor, oyle hissediyorum...Inaniyorum...Dua ediyorum...Sizi gormedim ama hissediyorum pozitif enerjiyi....

    Tum dualarim ve iyi dileklerim sizinle...

    Sevgiler & Selamlar
    Sevinç

    ReplyDelete
  4. Oh mis, yemyeşil olmuş heryer, tıpkı bulunduğunuz yer gibi, güzel de olmuş:)

    ReplyDelete
  5. Sabah sabah içim açıldı valla. Çok güzel olmuş yeni tasarım.

    İyi tatilleeer...

    ReplyDelete
  6. Bloğun yeni görüntüsü çok güzel olmuş. Nazar değmesin inşallah. Nehir'i benim için kucaklayın.

    ReplyDelete
  7. Ne güzel, Nehir'e bahar gelmiş, yaz gelmiş. Daha nice mevsimlere :)

    ReplyDelete
  8. Zeynep'ciğim,

    Pek bir güzel olmuş yeni tasarım. Uçuç uçuş... hafifleşmek gibi...

    Senin sesin (doğrusu yazı sesin) de iyi geliyor arkadaşım, sevindim :)

    İyi güzel, neşeli, sağlıklı uçuç uçuş günler geçirin.

    Kocaman sevgiler ve öpücükler
    Ayda

    ReplyDelete
  9. Zeynebim sayfa harika olmus. İyilik haberlerinizi almak beni cok mutlu ediyor. Oralarda bizim icin de nefes alin. Biricik NEhir'imizi bizim icin kokla. Pelin-ertun-isik

    ReplyDelete
  10. Zeynepcim çok teşekkür ediyorum mailim'e cevap yazdığın için.Buradan da takip edeceğim artık hergün güzel haberlerinizi almak umuduyla.
    Öpüyorum hepinizi en çok ta Nehir'i
    Sevgiler

    ReplyDelete
  11. Nurgun: Cicegin ismi karahindiba. Cicegi vaktiyle Japonya'da at etiyle birlikte servis ettiklerine sahit oldum. Yeniyor yani. Uflenenler tohumlari. Radika diye yedigimiz yapraklar da bu bitkinin yapraklari. Ingilizcesi dandelion.
    Ozgecan.

    ReplyDelete
  12. Merhaba
    Size,hikayenize yeni katılıyorum.Leylak Dalı aracılığıyla az buçuk haberdar oldum ve yazılarınızı bundan sonra sıklıkla takip edeceğim.
    Sevgili Nehircik'e Marmaris'ten deniz kokulu öpücükler gönderiyorum.

    ReplyDelete
  13. Nehir i öpüyorum.dualarımın ilk sırasında hep o var.hepinize sevgilerimi gönderiyorum.

    ReplyDelete
  14. Zeynep hanim,
    Nehir icin mutlaka PRUNE alin.. tadi kuru kayisi gibidir ama daha yumusak, daha kolay yeniliyor...(murdum eriginin kurutulmusu -- heryerde bulabilirsiniz Amerikada) Ve bagirsak calistirma konusunda ustune baska birsey tanimiyorum ben..
    Gunesli gunler sizlerle olsun...
    Meltem

    ReplyDelete
  15. Merhaba Zeynep,
    umarım hergununuz böyle huzurlu ve güzel gecer. Alp te de kaka problemi çok yasamıştık. Özellikle degerlerin çok düşük olduğu (notropeni) dönemlerde kakayi yumuşak tutmak lazım. Yoksa popo dokusu çok hassas olduğu için çatlak, fisur vs olursa enfeksiyon riski artar. Ben öyle dönemlerde düzenli olarak dufalac ( sabah aksam) veriyorum. Ayrıca benefiber ise yarıyor, kokusuz ve tatsız olduğu için rahatça çorba vs sıvı yiyecek içeceklere katılabiliyor. Son olarak cok zorlandığı, poposu acidigi zaman anestol krem bölgeyi hafif uyusturur , cocuk rahat yapar. Bunları büyük ihtimal biliyorsundur ama haddim olmayarak bir hatırlatmış olayim. Kolaylıklar dilyorum. Nehir'i bizim için öpün. Havva

    ReplyDelete