Friday, March 13, 2009

Exhaustion Combined with Bad Weather = Home


Dün farkında olmadan yorulmuşuz. Enerjiyi yukarıda tutarak, radyoterapi, klinik, Abercrombie binası derken...

Bugün ise sabahki randevumuz daha da erkendi...sekizdeydi. Nehir gece rüyalar gördü,kendi kendine konuştu, velhasıl, o yorgunlukla, geceki bölük pörçük uyku, üzerine sabah erkenden çıkınca...Nehir radyoterapi sonrası uyumaya devam etti. Hatta, bugün tonton Amca değil de başka biri olunca, acaba anestezi dozu mu arttı diye endişelenirken, baktık, normal uykuya dönmüş.

Biz de arabada kahve ve bagel kahvaltı ettik.

Eve geldiğimizde, Nehir mızmız uyandı. Zaten eve geliyor olmayı hiç sevmiyor. Gezelim de gezelim. Tam tantruma girmişti ki, değişik denemelerin sonunda, kukla Elmo tuttu, ve sustu. Neşesi yerine geldi.

Herhalde hiçbirimizin dışarı çıkmadığı tek tük günlerden birini geçirdik. Benim hala uykuya ihtiyacım var. Hava, 48 falan...yani İstanbul'a yakın. İyi de biz "aşağı"dayız, sevgili Rüknü Bey duymasın..."güney" yani. Gerçi, güneşten koruma derdimiz olmadı. Radyasyon aldığı bölge, karın bölgesi ama bence her şekilde güneşsiz kalmak bu açıdan iyi oldu. Ve fakat, Nehir ise evde kaç kez düştü bilmiyorum, çenesini çarptı (farkediliyor üstelik), kafasını çarptı, dört beş kez düştü, tosladı. Bizim açık alanlarda olmamız daha güvenli anlaşılan.

Bugün de güzel dilekler gelmeye devam etti, Herkes bir ucundan tutmaya çalışıyor. Bakalım.

Keyfim kaçık. Bir parça, büyük bir sınav öncesi gerginlik gibi. karşılaştırma yapabileceğim tek şey, doktora defense. Kastettiğim, ilik nakli. nehir'i bu kadar iyiyken, "kötü" görmek zor olacak. Bir şekilde geçecek. Öyle durumlardan etkilenir oldum ki. Dün akşam, Lale Teyze'lerde, akşam yemeği için, sofraya yardım ederken, sofra örtüsü dokundu. "Nassı yani?". Kurulu bir sofra, beyaz örtüler, kalabalık, çoluk çocuk yenilen bir yemeği özledim.

Bu geçen günkü Nergis'in rüyasını çağrıştırdı. Nergis'e yazamamıştım. Tam da o günlerde, biz de radyoterapi bekleme odasında, duvarda asılı olan, bir "print" tabloyu incelemiştik Nehir'le. bahçeli bir ev, bahçede, bir masa, ağaçlar, çiçekler...Monet olabilir.

Nehir, "ben de", derken, benim de canım o bahçeye gitmek ve Nergis'in tarifindeki gibi kalabalık bir yemekte olmak istemişti.

Bu hayal keyfimi yerine getirdi.

Nehir bu doğumgünü işine fena kaptırdı. Almış eline bir oyuncak tencere, ters çevirmiş, oyuncak bir biberonu koymuş, mum gibi, hapi börtey Nehir şarkısını söylüyor. Arada da alkışlıyor. Dün aşamki dondurmadan kalma, "Dondurma, yami" diyor. Bir de klinikteki nurse ü hatılıyor, "Ne dedi abla sana", Hemire, kan alırken, söylemişti. Şimdi de pasta babaya gitti.

Bizde kutlamalar sürüyor. Yarın SKYPEde görüşmek üzere sevgli İstanbul'lular. Bakalım şaşkınlık derecesi nasıl olacak.

Şimdi ise "reyn, reyn go avey", söylüyor, "ol rayt", "aym sori", ve "hapi börtdey" devam ediyor, anlaşılan bugün İngilizce 101 dersine çalışıyor.

Foto: Dün Bilge'nin gönderdiği fotoğraflardan koydum, kızlarım, canlarım. Nehir iki günlük, Leyla iki günlük abla.

5 comments:

  1. Zeynep'cim,

    Nehir'cigimin gecmis dogum gununu kutluyoruz. Bugun de kutlayacagiz hep beraber:)

    Ben bu arada Turk North America websitesine giremedim. Hata verdi. Linki de goremedim. Bir daha gonderebilir misin? Ben Amerika'da yasayan tanidiklarima pdf gonderdim ama bu linki de verirsem daha iyi olur sanirim.

    Opuyorum cok.

    Gulnur

    ReplyDelete
  2. Nehir cok tatli Masallah .. Allah nazarlardan saklasin.

    ReplyDelete
  3. bu arada nehircigim dogum gunun kutlu olsun Allah daha nice dogum gunleri kutlamani nasip etsin

    ReplyDelete
  4. Zeynep'cim sizin icin nasil bir sabah oldu bilmem ama benim icin cok guzel bir aksamuzeri oldu. Sizi cok iyi gordum, Nehir'cigim superdi!!!! Harika dans etti. Leyla'yi gorunce gozlerindeki parlamaya hayran oldum. Veeeee artik tum blog takipcilerinin yuzu gozumun onunde :)

    Bir suredir sizlerden ayriyim ama 40 gun 40 gece olayi oldu bu 40 yas!!!!! Persembeden beri ne telefonum duruyor ne de MAIL'ler!!!!!!! Hepsini aldim. Ablam hepsini hardcopy haline de getirmis. Kocaman bir booklet olmus, persembe gunu bana verdi. 50 tane mail okudum. Guldum, agladim ama herseyden onemlisi cok guzel bir hatira olacak omrum boyunca. Bu aksam da yataga uzanip hepinize tek tek cevap verecegim.
    Simdi tabi bilmeyenler merak ettiler, soyleyeyim. Ablam Yesim, benim 40inci dogumgunum serefine bir gmail account'u yaratmis ve benim yakin arkadaslarimdan bu account'a dogumgunu mesajlari gondermelerini istemis. Sagolsunlar onlar da binbir islerinin arasinda bana yazmislar. Ablam da onlari basip bir kitapcik haline getirmis, 12 Mart gunu bana verdi. Kimileri guldurdu, kimileri aglatti. Kuzenimin Chicago North Western'da okuyan oglunun gecen yaz staj ayarladigim Cin'li arkadasi bile mesaj gondermis. Cok guzeldi.
    Iste telefonlar, mesajlar, yemekler (biraz da alkol) beni duman etti. Bu aksam ancak normal hayatima donuyorum. Yarindan sonra artik bavul hazirliklari baslayacak. Bavula koymami istedin ozel birseyler var mi Zeynep'cim????? 2 bavul gelecegim. Sonra donuste ikisini ic ice koyup tek bavul donecegim. Yani yerim cok cok bol.... Ne istersen getiririm.

    Gelince uzun uzun konusacagiz ama bu ilik nakli konusunu gozunde buyutme. Her cocuk baska, Nehir tum bu yasadiklarini cok guclu bir sekilde gogusledi. Bu da oyle olacak. Biliyorum sapasaglam cocuga neden yapiyoruz bunu diyorsunuz ama Nehir'in ilerde baska bir sorun yasamamasi icin yapilacak en onemli sey bu. Kotulere dur demek icin, engel olmak icin yapilacak bu is. Nehir, eminim bunu da cok kolay atlatacak. Ustelik bunyesi kuvvetlenmis, kilo almis, sapasaglam bir Nehir herseyle simdiye kadar savastigindan cok daha guclu savasacak. Tahmin ettiginizden, kafanda canlandirdigindan cok daha kolay olacak hersey. Sen guclu ol ki Nehir senden guc alabilsin.

    Size Istanbul'dan bir suru iyi dilek, bir suru gulucuk, bir suru sicak bakis, kucak dolusu sevgi, en positif enerjiyi getiriyorum. Hepsi size, Nehir'ime cok iyi gelecek!!!!!

    Sizi cok seviyorum. Kendinize iyi bakin...

    ReplyDelete