Sabah çok moralli değildim.
Doktorun yolunu gözledim, doğrusu. Sorulara nasıl yanıt verecek diye. Dr. Eames geldi.
Kalp üfürüğü: "intermittent", ara ara dedi. Önemli olduğunu düşünmediğini, dünkü kanla, HGBsi 9.3'e çıkmışken, bugün yine kan vereceklerini, antibodilere hazırlık olsun diye, dinlemeye devam edeceklerini, gerekirse, çıkmadan bir kalp ultrasonu olabileceğimizi söyledi.
Nehir'in durumunu bana sorunca, ben hala eski "iyi" noktasında olmadığını söyledim. Ve esas derdimizin şu anda bu bakteri olması gerektiğini, onlara TR için baskı yapıyor olmak istemediğimi bir kez daha belirttim.
Ateşin, ilaçlardan olabileceğini söyledi. Midesinin de rahatsız olabileceğini. Genel halsizliğinin uzun süren hastaneden de olabileceğini söyledi. Kültürlerin negatif kalmış olmasının iyi bir işaret olduğunu da ekledi.
Domuz gribi aşısı için, gerektiğini, iki doz olacağını, Nehir için var mı yok mu bakacağını burada ya da Houston'da...söyledi.
Ayrılırken, yarın sabah ilk iş Dr. Howrey'in uğrayacağını, ve duruma göre antibodiler için karar vereceğini söyledi.
Şimdi daha rahatım.
Nehir sabah pek neşeli değildi, ama gitgide açıldı. Öğle yemeğinde büyük bir kase Seda'nı yaptığı tavuksuyuna pilavı yedi, yoğurtla. Yemek işleri Seda ile çok iyi oldu. "Amerikalı", evde yemek de pişiren Teyzemiz olunca, marketten alıp, gidip yapması, ve kapıda belirmesi bir saati anca buluyor. Bunda Seda'nın hızı da etkin. Aile için, tarihe bir not, Seda dedeye benzemiş, hızı ve "birşeyler" yapma isteği ile! Bu beni gülümsetti. Doğrusu bizim "yavaş" tempomuza yine de iyi ayak uydurdu. Hatta ilk günler benim de sağlıklı beslenmem için gösterdiği gayret karşısında benim gözlerimin aldığı şekil ile, dün akşam RMH'den brownie, ve cookie, bugün de elmalı pie getirmişti!! Bu da beni gülümsetti. Wise thinking! (Bu arada, Mahmut'çum, RMH'deki yemekler bir güzelleşti bir güzelleşti. Yaz ki her akşam hamburger, yerini farklı ve lezzetli yemeklere bıraktı!)
...
Nehir öğlen, yemeğini yiyip enerjisi yerine gelince, önce oyun odasında oynadı. Hatta oynarken, bir ilk, bir anda hemşirenin verdiği Tylenol'u aldı..-mış- yani bu ben yokken (anne odada yatmış, dergi okuyordu), Seda ile oldu...Ben "Nassı yani?" dedim, "Ağlamadı mı, kendini yere de atmadı mı???" Hayır, sesi bile gelmedi.
Akşam üzeri beş buçuk gibi ise dışarı çıktık. Bugün dinlensin, içerde kalalım derken, sonraki günleri düşününce, kucağımda da olsa çıkarmak istedim. İyiki de çıkmışız. Hiç kucağa gelmeden, bir saat oynadı. En sonunda, yoruldu, kucakta çıktı yukarı. Hava da çok güzeldi. Hande-sinin almış olduğu yelekle pek şıktı doğrusu. Bu ara fotoğraf yükleyemiyorum. Oysa dışarıda fotoğraf da çekiyoruz.
Öğlen de uyumayınca Nehir, saat sekizde, iki kitap sonra, uyuyuverdi. M A Ş A L L A H.
Nehir'ciğimin İngilizcesi de açılıyor. Bugün elini uzatıp, hastabakıcıya "hay fayv" yaptı! Biz Seda ile bakıştık. Artık sorulara, "Yes", "No" yanıt veriyor. Bugün "ver iz it buk" gibi bir cümle bile kurdu. Güler miyim ağlar mıyım. Hastanede İngilizce öğrendi resmen.
Gülerim. Nehir'i akşamüzeri biraz kendine gelmiş görünce içimde çiçekler açtı. "Aylin" demiş ya asıl yorgunluk evde çıkacak. Bana da öyle geliyor. Ama bir yandan da dördümüzün biraraya gelmesini dört değil sekiz gözle bekliyorum. Bugün Nehir küçük arabasını tutmuş, "Buraya anne oturacak, buraya baba, Nehir buraya, Leyla da buraya" diyordu. Ben "Nereye gidiyorlar?" diye sorunca, "Parka" dedi. Evet, hayalimdeki sahne. "Visualization" yaptık.
Beni ayakta tutan, moral veren, hepinize teşekkür ederim. Olacak. Toparlanıyoruz.
Nehir'cim, bak anneye nasil guzel moral verebiliyorsun; senin bir cumlen, bir hareketinle tum sevenlerinin icinde gunes aciyor. Masallah !
ReplyDeleteDondugunde burada da parklar seni bekliyor, hatta bir Dolphinarium var, bayilacaksin. Bir de akvaryum acilmis diye duydum, biz de daha goremedik ama umarim en azindan siz kucuklerin ilgisini cekecek kadar guzeldir. Anne "tamam" dedigi anda ablayi da alacagiz ve yilbasi kurabiyeleri yapacagiz birlikte, zamani yaklasiyor ...
Bak sana hemen bakteriyi defedip su son tedaviyi sorunsuz atlatman icin birkac sebep daha ...
Ne iyi etmis, cikmissiniz bahceye, okumak bana bile iyi geldi ...
Bakalim Seda Teyze'nin menusunde bugun ne var; mmmm yummy yummy !
Ucunuzu de cok cok opuyorum, cok sevgiler,
Merhaba Zeynep,
ReplyDeleteBunca yil aradan sonra sana ilk merhabayi keske telefonda diyebilsem ama ben de numaralarin yok.
Eylul sonu cok dolayli yoldan rastladim bu bloga....
ve bir cirpida 2009 yilinda ailece verdiginiz zorlu sinavi nefesimi tutarak okudum. Evet ilk gunlerinizi okurken gozumde yaslarla okudum ama daha sonra hep hayranlikla ve gulumsemeyle.HER ASAMAYI BASARI ILE ATLATMISSINIZ INAN YINE OYLE OLUCAK ONUNUZDEKI BU SAYILI GUNLER DE GECIP AILENIZ YANYANA GELECEK.
hem de dunyanin en guzel sehri Istanbul'da sevdiklerinle beraber dinleneceksin. Ben Los Angeles'tan tum pozitif enerjileri sizin tarafa yolluyorum. Bildigim butun dua ve dileklerle beraber.
Zeynep seni yillardir gormedim ama EHS nin koridorlarindaki o bordo kazikli kizin hep cok ama cok guclu , hep cok ama cok ozel oldugunu biliyordum.
Benim bilmedigim bolum, (bu blogu okuyana kadar) senin gibi ozel, guclu ve sevgii dolu yurekli kisilerden olusan cekirdek ailendi. Kizlarin Nehir ve Leyla hem cok akilli, hem cok sevimli , hem de cok olgunlar. Belli ki esinin ve senin onlara tutugunuz aynalardan kaynaklaniyor bu. Ebeveyn olarak yetistirdigimiz cocuklar bizlerin birer yansimasi ben buna cok inaniyorum. Esin ve sen inan bu konuda cok , cok ama cok iyisiniz hem de bu sartlar altinda.
Hani sana yakin arkadasin demis ya " sen yildiramlari tutarsin " diye.... bence de tutarsin Zeynep. Ben bunu yurekten inaniyorum hem de bu kadar yil uzak kalan lise arkadasi olarak.
Ne olur yapabilecegim bir sey varsa haber ver. Ben bu aksam Facebooktan Handeye mesaj atip numaralarimi yazarim. Tekrar ozur dilerim kendi kucuk dertlerim icinde ancak Eylul ayinda blogunu gordugum icin.
Seda, Nehir ve sana kucak dolusu sevgiler.
dur daha bitmedi...
NEHIR SAGLIKLI VE MUTLU ...
tamam simdi oldu
sevgiyle
natali (cakiroglu) papazyan
Natali, ne kadar iyi etmissin de yazmissin. Çok teşekkür ederim. Pozitif enerjiye doymuyoruz zira, hele eski dostlardan!
ReplyDeleteSevgiler