Wednesday, October 14, 2009

Gün 117: Bugg-ing

Yarın Hande'yi yolcu edip, Seda'ya hoşgeldin diyeceğiz. Handecim ile bir güzel "lafladık"!!! arada Nehir uyanmasım diye yüzümüzü kapatıp gülerek. Gerçekten de ister büyüme deyin ister yaşlanma, birlikte yaşlanma kadar güzel bir duygu yok. Geçmişi anmak, geçmişe gülmek, paylaşılmışlıklar, paylaşılanlar...dostluk çok besleyici. Kadın olmayı da çok seviyorum doğrusu!!

Bugün Nehir'in hemoglobini 7.7 idi. Kan vermediler. Çünkü Nehir'in genel hali bugün daha da iyiydi. Cumayı bekleyecekler, bir daha bakmak için.

Durum şu: Nehir'in ikinci kültürü, ikinci gün yapılan da maaesef pozitif geldi, üç günün sonunda. Dr. Eames der ki, bu zayıf olduğunu gösteriri ama yine de üçüncü de pozitif çıkarsa boruları çıkartmak gerekecek.

Bu çok kötü sayılmaz, esasen bakteriden kurtulması önemi ve antibodileri alması. Kolundan IV ile almak zorunda kalacak demek ama artık sonuna gelince IV takılırkenki acısı dışında idare edebiliriz. Yani önemli bir bakteriden kurtulmak daha öncelikli.

Bekliyoruz.

Bu sabah Mark Dungan hastaneye geldi. Konuşmuştuk. Doğrusu pek kimsenin "fan"i olmadım ama Mark Dungan benim için çok önemli kişilerden biri. Bugün beni yine bilgisiyle şaşırttı. Şaşırtmadı da takip etmekte zorlandım. Yani bizden çok ileride.

Birkaç iyi "tip" verdi yine. Ve haber.

Sloan'un aşısının çıkmak üzere ve iyi sonuçlar verdiğini söyledi.
N-myc amplified, yani agresif hücresi olaların tedaviye cevap verdiğinde kemoterapiden daha iyi yararlandığını, bir şekilde bu faktörün bu kez olumlu bir sonuç doğurduğunu söyledi. Ya da baştan cevap vermediğini çocukların. Bu Nehir'i iyi bir yere koyuyor, moral oldu bana.

Supplement olarak ise bizim hiç okumadığımız bir ilaç söyledi: Singulair. Alerji ilacı. Bir çalışmada iyi sonuç vermiş. Dr. Eames de onayladı, ve alın dedi. Bu şaşırtıcı oldu. DHA verdiğini, buu en yüksek DHA içerikli "hap"la verdiğini söyledi. İKi "brand"den sözetti. Yazıp öğreneceğim.

Ben biraz Sydney'in teşhis zamanını, başlangıcını sordum. Oldukça ilerlemiş-miş. Teşhisi de çok geç olmuş. Bizim gibi "iki yaş göbeği sanmıştık" dedi. Yani teşhis ile igili atlama, hastalığın hızı ve sinsiliği ile ilgili. Bir kez daha anladım. Hatta Amerika'nın koşullarında kanser olduğundan şüphe ettiklerinde bile, iki hafta sonrasına CT randevusu vermişler. Bu, en azından bizim teşhiste değilse de sonrasındaki hızımızı anlattı. İyi hissettim. Oğuzcum sen çok yaşa!

Accutane ile ilgili yeni bir çalışma olduğunu, uzun dönemli "toxicity" si ile ilgili bulgu olabileceğini, Dr Reynolds ile konuşmamızı önerdi.

Güzel ve yine çok bilgilendirici bir sohbet oldu.

Pekiii, ben Dungan ile hastanenin Starbucks'ında kahve içerken Nehir'im ne yapıyordu??

Bir buşuk saat kadar...Hande ile oynamışlardı. Beni de hiç aramamışlardı. "Annemi bir arayalım mı?" dediklerinde ben kapıdan içeri giridim, Hande'ye getirmiş olduğum kahve, ve Nehir'in çukulatalı sütüyle.

Daha da iyisi beni görünce de ağlamadı kızım.

Günün kalanı güzel geçti. Yaşasın, izolasyondan çıktık. Ama bu kez biz biraz tereddütlü idik çıkmakta. Hadi saat beşte oyun odasına bakalım dediğimizde, Cook'ta ilk kez oyun odası kapalıydı. Gerçekten de işi biraz sıkılaştırmışlar anladığım kadarıyla.

Yarın yine deneyeceğiz. Boşken tabi.

Şimdi her şeyden önemlisi şu bakteriden kurtulalım, kurtulmuş olalım.

1 comment:

  1. Valla cikalim diye kafaya taktikca isler uzayacak gibi oluyor sanki Zeynep. Artik dusunme. Mahmut da yok ki sana "bir haftada yeni bir koca nasil elde edersiniz?" gibi kitaplar alsin da kafani bosaltasin...Ben burdan postalayacagim sen hic merak etme. Hande sonrası Seda arası -tabi varsa-, bir cirpida okuyuverirsin, hatta bize bile anlatirsin becerikli arkadasim benim..:))

    Zeynepcim hep derim ya, 1. gun hastalik ortaya cikti, 3. gun teshis kondu, 5. gunun sabahi amerikaya varmak uzereydiniz (Simdi de donmek uzeresiniz). Ozi bir harikaydi gercekten de, Sezar'in hakki Sezar'a ama, Nehircigimin her seyi oyle bir "flow" icindeki bunu kimse bozamazmis zaten, artik iyice anlasildi. She is blessed...

    Bence kateterin cikmasi Nehir'de donusun yaklastiginin mujdesi olacak. IV acitacak da olsa, dressing changeler bitecek, daha rahatlayacaksiniz, en azindan sen. Hem boyle bir tecrubeyi de orada yasamis olman bir sans, Turkiye'de de olabilirdi, simdi enfeksiyonla savasta da bir seyler ogreniyorsun, her gun size yeni deneyimler icin firsat diyelim bos ver gerisini.

    Handecim, sana cok cok iyi yolculuklar, cocuklarinla, ailenle mutlu kavusmalar dilerim. Kim derdi ki Allahin TX'ına bir senede uc kere gitmen gerekecek diye. Nerden nereye...Nehir saglikli ve mutlu, Hande-si "simdilik" gidiyor, ama daha sirada bir suru "...-si" var onu bekleyen:)

    Zeynepcigim, bugun "the man who knows too much" ile tanismis olman ne hos. Mahmut da tanisaydi dedim icimden okuyunca. Iki dedicated father, Nehir'de birde double dedicated motherı olunca "flow" kacinilmaz...

    Kendinize cok iyi bakin, cok cok operim hepinizi...

    ReplyDelete