Thursday, September 3, 2009

Gün 76: Klinik

Bu sabah kliniğe gittik. Sahi sabah çıkmadan önce Leyla aradı, "Anne, SKYPEyi aç" diye, ve açtığımda, Pelin ile karşımdaydılar, kendi bilgisayarından açmış. Eh, SKYPE sezonunu açtık yine, yeni, yeniden. Nehir ise kim "öte" yanda kim burda karıştırmış olsa gerek, Leyla'ya, "Tankut nerde" diye dayısını sordu.

Sonrasında kliniğe gittik. Ve uzun süreden sonra Dr. Russell ile konuştuk. Aklıma takılan, Dr. Russell'a kalsa bu aralar yaptıracağımız "scan"lerin, Dr. Granger'lar açısından isteğe bağlı olup gerekli görülmemesi üzerine yapmama kararı almaları, ve bundan haberimiz olmayışı. Bilemedim. Mahmut daha rahat. İşte bu havadaki düşünce baloncuğu olarak kalsın.

İyi haber...ne bileyim...ikinci fikir. Dr. Russell'ın central line i çıkarma kararı, tedavi biter bitmez, "scan"leri beklemeden. Enfeksiyon riski çok imiş. Benim zayıf noktam, TR'de enfeksiyon olduğu için, benim hoşuma gitti. Sanırım.

Laf arasında, Nehir iyi, geri gelmeyecek bence gibi bir laf da etti. Bilemedim. Moral mi, gerçek mi, bilemez tabi ama yine de aman dikkat edelim, kendinizi hazırlıklı tutun gibi abuk bir laf yerine bu çok daha iyi geliyor kulağa.

İyi geçti yani ziyaret. Aralık için "scan" tarihlerini almaya başlayacağız, işitme testiyle beraber.

Ve domuz gribi ve normal grip aşısı olacak, dönmeden. Iııh, Özlem, biraz araştır dedi, Cook'takilere de soracağız.

Kısalıyor yazılar...bugün herkes saçına laf etti. Nehir ise, akşam, "Saçıma ne dediler" diye bana sordu. Dün akşam ise kitap okurken, ben bir sayfada, "blue sky" deyip, başka bir sayfada, "cat", derken, Nehir üçüncü bir sayfada gördüğü mavi kediye, "here is a blue cat" demez mi. Bu aralar İngilizceye iyice meraklı oldu. Akşam da babasına, "Patatesin İngizcsi ne" diye soruyordu, sonra da, "Pilavın İngizcsi" gibi sorup duruyor.

Klinikte uzun süredir görmediğim, kızı az görülen bir kanser türüne yakalanmış anneyle karşılaştık. Tedavilerinin bitmesine 21 gün kalmış. Birbirimize şans diledik. Ankara'dan ise bir başka neuroblastom annesi yazmış, bebekken, hatta anne karnındayken teşhis olmuş. Okuyunca tüylerim diken diken oldu. Ali'den sonra, daha önce bizim konuştuğumuz İstanbul'lu diğer aileden sonra bu üçüncü aile. Blog sayesinde biraraya gelmek güzel, dergideki yazı da işe yaramış demek. Bu iyi. belki böyle böyle TR'de de aileler daha etkin hale gelir-iz.

Veee bugün dressing change i ben yaptım. Nehir biraz şaşırdı. Babanın komutlarıyla becerdim. Öğrenmem iyi olacak. Baba gidince, hemşire çağırmaktansa, böylesi daha iyi. İnşallah çok da gerekmeyecek.

İşte "medical" bir gündü bugün.

Yarın Leyla NY'tan uçağa biniyor, Nurgün ve Oğuz, ve çocuklarla. Rötarsız mötarsız iyi bir yolculuk diliyorum!!! Kızım hoş gitsin, su gibi gitsin, neşesiyle gitsin. Biz de gideceğiz.

Nehir sağlıklı ve mutlu, annesi umutlu, hayatı kutlu!

4 comments:

  1. Allah bize, sizi hep boyle mutlu gormek nasip etsin...

    Russell a benim adima da tesekkur edin, benim de icimi bir huzur kapladi sayesinde...kafamdakini doktordan durmak iyi geldi sanirim...

    En kotu gununuz, gunumuz boyle olsun.

    Nehirim saglikli ve mutlu...
    Leyla, Pelin, Mercan, Nurgun, Oguz hepinize iyi yolculuklar. Su gibi gelin inshallah...

    Hepinizi opuyorum...

    ReplyDelete
  2. Oh oh! Maasallah.
    Dis kapinin dis mandali olabilirim ama bu guzel haberlerinizi okudukca o kadar mutlu oluyorum ki. Olumlu enerji ve dusuncelerimi, dualarimla beraber size yolluyorum geri.
    Leyla'ya iyi yolculuklar ve size de Allah kavustursun tez zamanda.

    ReplyDelete
  3. Zeynep'cigim,

    Yazamadim, Leyla'nın (ve yol arkadaşlarının) yolu acik olsun, allah tez zamanda sevincle, saglikla kavustursun sizleri.

    Resimler harika... Bu arada senin ne kadar az resmin var burada farkında mısın? Mahmut gitmeden ver fotograf makineni de bir kac pozunu ceksin... :)

    Klinikten haberlerin hepsi de cok iyi bence. Doktorlar fazla iyimser söz ya da davranista bulunmazlar. Bu nedenle taramaların ertelenmesi de, central line'ın çıkması da, Dr. Russell'ın yorumu da bence cok iyi haberler. Onlar bu kadar rahat davraniyorlarsa endiselenecek bir sey yok demektir. Ben de cok sevindim.

    En cok da senin "sesinin" iyi gelmesine...

    Nehir ve Leyla sağlıklı ve mutlu...
    MASALLAH!...

    Sevgilerimle
    Yesim

    ReplyDelete
  4. 48

    Bir doktorun agzindan, hem de ABD'de bir doktorun agzindan boyle bir cumle duymak inan havalara ucurdu beni. Cok zor bir sene, cok yogun bir sene, adeta bir sinav olan koca bir sene gecti, bitti!!! Kocaman bir 'pekiyi' aldiniz ustelik bu sinavdan ailece!!!! Bundan sonrasinda da sadece kontroller, bolca Houston seyahati olacak. Her mevsim Houston nasilmis ogrenecek Nehir'cigim. Bir de ingilizcesi Leyla'dan iyi olacak sanirim :) Daha ikibucukda "here is a blue cat"lere basladigina gore....

    Canim kizimi opun benim icin, koklayin bir guzel. Central line'dan da kurtulacagina gore, seyahat cok daha kolay olacak insallah. Zeynep'cim, belki hayalindeki 'Nehir denizde' fotografini cekme firsati bile yakalayabilirsiniz. Hersey dilediginiz gibi olsun!!!!!!!

    Hepinizi opuyorum, birbirinize cok iyi bakin!!!

    Not: NY fatihleri, hepinize iyi yolculuklar!!!!

    ReplyDelete