Handecim ben ileri doğru sayınca, git gidebildiğin kadar, sanıyorum sen eksiye düşeceksin!!
Bugün hava yine ısındı. Sonbahar buralara bir hafta geldi gitti sanırım. Ya da vazgeçti. Pumpkinle kandırmak yok, 70 istiyoruz. Zor attık lendimizi parktan kitapçıya. Üstelik 70 derecenin verdiği rehavetle evin havalandırma bakımını da es geçmişim. Bugün bir anda AC soğutmamaya başladı. Pervaneler tam gaz çalışsa da, beni Accutane lere bir hal olur mu endişesi aldı bile.
Ve beni sıcak çarpıyor, 80 sınırım, üzerinde yorgunluk çöküyor üzerime.
Kitapçıda önce, ben kahve, Nehir çukulatalı süt keyfi yaptık. "Çocuklar neden kahve içmez?", "Leyla neden içmez?", tipik soruları eşliğinde. Sonra kitap baktık. Eve gelince dün akşamki köfteler ve humusun kalanını yedik.
Sonra Nehir uyuduğunda, önce babayla, sonra da Feride'yle lafladık. Feride'cim websiteleri önerdi, "whole" bir konuşma idi. Özlemişim. Derken Nehir uyandı, babasıyla konuşmak istedi, "çarpı" olduğunu anlattım. O sırada Feride"nin "chat"indeki gülümseyen yüzü gördü, gülümsedi. O da Feride'ye seçti iki tane, biri hani saçlı olan, diğeri ise "party"ing, "ikon can" bu olsa gerek. Zar zor ayrıldık SKYPeden.
Sonra ben biraz ıvır zıvır ayıklaması yaptım, Nehir oynarken, Feride mercimek köftesi yapıyorum deyince, ben de mercimekli pilav yapayım dedim. Pirinçler pişmedi de pişmedi, Nehir acıktı da acıktı. Küçük bir kendini yere yatıp, debelenme sahnesinden sonra, kısa sürdü ama, yoğurtla başlamaya ikna oldu. Midesi yemek görünce, düzeldi. Kase dolusu mercimekli pilavı yedi! M A Ş A L L A H. Uyandığında da brokoli istemişti!
Yemek işini çocuklar evde beceriyorlar da, okul bozuyor sonra!
Sevgili Nurhan geçenlerde bir "link" göndermişti. Whole Foods, bir aşçı ile birlikte, okullarda sağlıklı öğle yemeği diye bir kampanya başlat-mış, Houston'da. Linkin üzerine Whole Foods'a gittiğimizde, kampanyaya destek verdim. Paketleyici çocuk, şaşırdı, hemen yapmama sanırım, soru sormadan- bilmiyordu ki okumuştum zaten-, "You're awesome!" dedi! Gülümsetti beni. I know I am!
Şaka bir yana, Nehir'e bir kitap almıştım, "I Like Myself" diye, şirin bir domuz nasıl kendini sevdiğini anlatıyor, her şekilde, her zaman, yanlışlarına rağmen, nasıl çaba gösteriyor vs.
Nehir oyun oynarken kendi kendine konuşur oldu, "Kendimi seviyorum" diyor. O da gülümsetiyor. Şebnemcim acaba yükselen aslan burcu, hafiften kendini göstermeye mi başladı. Ha ha.
Bu ara ikinci "evcilik" konuşması, "babanın işe gitmesi". Bir haftadır bu konuyu çalışıyoruz. Bugün de lego adamları almış, "baba işe gidiyordu". Çocukların kendilerini ifade edebilmelerine bayılıyorum.
Akşam yemeğinde ise, mercimekli pilavın arasında, durdu durdu, "Rahatlaaa, ommm, anne sen de, rahatla, ommm" demeye başladı, gözlerini kapatarak. Eh, yaptık akşam meditasyonumuzu. Aklıma Aziz Nesin'in "Şimdiki Çocuklar Harika"sı geldi. "Şimdi" değişse de, hep aynı döngü, ve çocuklar hep bir harika!
ŞebnemNot: Şebnemcim, "nazar" ile ilgili yazdığın cümle beni sarstı, çok doğru buldum! Ben de senin ağzını ellerinle kapatarak gülmeni, al al oluveren yanaklarını, ve çocukluğundan beri değişmeyen kendine has o yürüyüşünü çok özledim, "isyan" halinde. Senin de sanatçı ruhun o zamandan belliymiş. Biraz aykırı duran, sınırları zorlayan. Kalbi gözlerine yansıyan arkadaşım! Niye değişti Facebook fotoğrafın!
24
ReplyDeleteZeynep'cim, ben tedavi bitip de, Nehir'im central line'dan kurtulunca bitirecegim saymayi. Artik 3-5 gun eksi olursak da idare edeceksiniz. 99'dan baslayip bu kadar 'accurate' olabilmek cok kolay degil. Tebrik ediyorum hepimizi :) En basta da Nehir'imizi, guclu oldugu ve herseyi ylunda goturup, tum hesaplari tutturdugu icin!!!!!!! Elden gelen tum tedbirleri alip, hayati kendinize tedirgin hale getirmeden, Istanbul'daki ilk aylarinizin da ayni bu gectigimiz sene gibi hic sorun cikarmadan yasanacagina eminim. Iciniz rahat, huzurlu olsun, hayatin tadini, tum guzelliklerini doya doya cikartin, yasayin ama tedbiri elden birakmadan. Bizler sizlerin uymak istediginiz tum kurallara seve seve uyacagiz. Ben herkes adina sana soz veriyorum. Sizleri goremedik, opemedik diye uzulmek, surat etmek yok. Hepimiz sizin Levent'te oldugunuzu, mutlu ve saglikli oldugunuzu bildikten sonra telefonla da idare ederiz. Acik hava zamani geldiginde de daha kalabalik olabiliriz.
Cenem dustu, benim Yasemin'in okulundaki 'annelerle sabah kahvesi' toplantisina gitmem lazim!!! Opuyorum hepinizi...
Birbirinize cok iyi bakin...
100. gun Istanbul'da harika bir hava ile basladi. Hafif serin, ama net ve temiz. En sevdigim sonbahar havasidir boyle havalar. Siz geldiginizde biraz soguyacak da olsa, Houston'dan sonra rahat edecegine eminim.
ReplyDeleteBenm 10 gundur felegim sasti, surekli seni dusunuyorum bakalim ne yapacaksin diye. Neden dersen; evdeki kadini tabiri caizse "kovdum". Simdi kakilmis seklinde islerle ugrasmaktan yorgun, ama evime sahip olmaktan dolayi mutluyum. Bu ne buyuk celiskidir yahu. Artik surekli kadin istemiyorum, ama cocuklari da karsilayacak birini bulmam gerekiyordu ki, nihayet bugun ayarlandi. Sadece ogleden sonralari gelecek, kisa bir temizlik ve utu, kizlari karsilayacak ve gidecek. Ne yemek, nede camasir, hepsini yapiyorum/uz. Kizlar da kimseye gerek yok dediler, odalarini topluyorlar ve ben yorulmayayim diye daha bir dikkatli oluyorlar. Nispeten! Aslinda sorumluluk boyle kazaniliyor galiba, gecen gun isim var biraz gecikecegim diye anahtari alip evde beni beklediler, cok mutluydular. Bende artik kucuk cocugum olmadigi ve cok darda da kalsam kimsesiz bile yasayabilir hale geldigimiz icin cok mutluyum. Ey ozgurluk!
Inan sende central line'dan cikinca, evine, duzenine donunce oyle mutlu olacaksin ki, tum tasalarin endiselerin gidecek. Zaten bu amerika'da "ne kadar harika" oldugunu/zu bir kez daha gordun/uz. Damarlarinizdaki asil kanla da birlesince, buradaki sorunlar viz gelip tiris gececek ve su 2009 da oyle bir seneydi... diye hatirlayacaksiniz sadece, gittikce incelen bir sizi ile.
En onemli sey, saglik ve mutlulukla ailenin bir arada olmasi. Ondan sonrasi fasa fiso. Burada olmus 171 follower bizler, inanilmaz aileyinizi bir senedir izliyoruz. Her sey donunce daha da ahrika olacak.
Sizi boyle ayri ayrı bir daha hic izlemek zorunda kalmayiz insallah...
100. gun kutlu olsun!