Monday, August 17, 2009

Gün 59: Internetimizi kaybettik, sahipsizdir.

Ah, evet. Geldiğimizden beri ilk kez gerçekten de internetsiz kaldik. Aman ne güzel oldu. Hani her şeyde bir hayır vardır şeklinde yaşıyoruz ya tüm aksaklıkları, bunu da ben gerçek bir "off" olma zamanı diye değerlendirdim.

Oteldeki ilk gecemizde odaya çıktığımızda biraz sigara kokuyordu, halı da pek temiz durmuyordu ama odaya varışımız saat dokuzu bulmuştu, ve hepimiz yorgun uyuduk. Gece üzerimde bir karınca belirdi, sabah ise halıda bir karafatma cesedi!

Bu tuz ile biber ikilisinin yanyana gelişiyle, aşağıya inip, "noluyoruz" konuşması sonucunda, bize vermiş oldukları odanın sigara içilen katta bir oda olduğunu ben artık Amerika'da sigara içilen bir oda mı kaldı şaşkınlığı ile dinledim. Sonuçta saat 11.00 itibari ile para ödemeden ayrılmış olduk.

Neyseki, RMH'de oda açıldığı söylenmişti, ve vardığımızda, doğrusu eve gelmiş gibi rahatladım. Ve fakat girişte, "WIFI not working, waiting for routing" uyarısı asılı. Yine de Cook'tan bağlanır mıyız (malum yolun karşısı), diye denedim, ama her zamankinin aksine bu kez o da olmadı. Ben bazen "hmph" olurum ama bu kez olmadım.

Sonrası internetsiz ama rahat bir haftasonu şeklinde geçti. Sıcaklık yine bizi engelledi. Ama bu kez Houston'a göre biraz daha rahat bir hava hissettik. Sıcaklık gece azalıyor, ve nem yok. Biraz sıcaktan biraz Nehir'in uyku direnişleri, ve sonrasında yorgun mızmızlığından, daha çok RMH'de kaldık.

Dün gece, pazar gecesi, Nehir'le döndük dolaştık, Seattle'lara gittik, uçaklara bindik indik, Houstom Mouston derken, yine geldik, Cook'taki eski odamıza. Her zamanki gibi ilk girişe kadar biraz sıkıntılı olan halim, içeri girince değişti, ve "başlamış olmak, bitirmektir" diyen sevgili arkadaşlarımı hatırlayarak, gerçekten de rahatladım.

Bugün ilk günümüz, geceyi beklemeden yazayım dedim.

Nehir "normal". Dr. Eames de, böyle gitmesini, "amanın" enfeksiyon olmamasını ummuduğunu söyledi. "Amanın" yok tabi İngilizcede, ama olsaydı söylerdi.

Hah, geçen sefer asmayı unutmuş olduğum nazar boncuğumuz asılı!

Tatlım benim, Seattle'dan döndüğümüzden beri, "Uçağa binelim mi?" diye soruyor. Ben de "Bineceğiz" diye anlatıyorum, nasıl bineceğimizi, kemerlerimizi bağlayacağımızı, sonra uçağın havalanacağını, bulutların üzerine çıkacağımızı, oyunlar oynayıp, biraz uyuyup, yemekler yiyip, ineceğimizi....ve Maksiye gideceğimizi.

Evet, Dr. Eames arada gidebileceğimizi söyledi, "scan"lerden önce! Ama takvim henüz belli değil, yakında belli olacak.

Kim neresini kaşıyacaksa, ne yapacaksa yapsın, dilinizi de ısırmak dahil, bu iş olsun, bakim. Leyla ve Mahmut dönünce biz pek bir hasretlik olacağız keza. Ve bunları düşünürken, bu işlerin de hayırlısıyla sonuna gelelim, Nehir'im zoru başarmış olsun, bitirsin şu faslı!!! Lütfen.

Nehir sağlıklı ve mutlu!

4 comments:

  1. Ha ha, gercekten de yaramis internetsizlik ve agzindan ballar damlayaraktan ve hatta dokulerekten yazmissin. Hic senden duymadigim seyleri okudum, yada dusunup de yazamadigin seyleri...

    Biraz endiselenmistim dun sabah da mesaj gormeyince, daha dogrusu, -hoppala buda nerden cikti, bu kiz iki eli kanda olsa yazmis bir kiz noooluyoruz-, duygusu. Neyse havadislerin, umitlerin vede boncugun tamam. Moral desen Seattle sonrasi tavan yapmis durumda, hadi bakalim siz bu asamayi da hemencecik, kolayca, Seattle geziniz gibi keyifle, nasil bittigini anlamadan atlatacaksiniz demektir. Nehir'cigimin tabiriyle "Insallah, masallah, insallah, masallah...".

    Her sey cok daha guzel olacak, cok cok kolay gelsin. Hepinizi cok cok opuyorum.

    Nehir saglikli ve coookk mutlu!

    ReplyDelete
  2. Sevgili Zeynep,

    Her ne kadar "no wifi available" durumunu tahmin ettiysem de itiraf ediyorum Nurgun'un "hoppalaaa!"sini ben de yasadim. Neyse ki haberler gayet iyi. MASALLAH!

    Bu arada bu blog icin bir kez daha sana tesekkur etmeyi borc bildim (tum followerlar adina) ...

    Seattle (dogal olarak) size cok iyi geldi. Takviminiz belli olunca anne-kiz yine gitmeyi dusunseniz diyorum... :)

    Nehir'cik bu "phase"lerin içinden akıp geçecek sen hic merak etme. Sadece sona yaklastikca sabirsizlanmamak icin elinden geleni yap, birlikte sakin sakin akip gidin can kizinla...

    Sevgilerimle..

    ReplyDelete
  3. 65

    Tahmin edecegin gibi ben de ayni durumdaydim. Baglanti olmadigini tahmin etmeme ragmen 'bir de Nurgun'u deneyeyim belki birseyler biliyordur' dedim. Iyiki de aramisim, hemen 'the hala' ile konustular, haberlerinizi aldik. Rahatladik.

    Arada gelebileceginizi duyduguma cok sevindim. Gozun aydin!!

    Bu haftaniz sakin, guzel basladi, oyle de bitecek insallah!!!

    Hepinizi opuyorum... Birbirinize cok iyi bakin!!!

    ReplyDelete
  4. cok guzel haberler bunlar, aman ne guzel:)

    ReplyDelete