Monday, August 3, 2009
Gün 45: Kırmızı
Peki, hala endişelenmiş, babanın doğumgününü atladık mı diye. Blog yazarı tatilde demek kocasını evde bırakmış demek değil ki! Sadece ayın burada da üçü olmasını bekliyordu.
Sabah Nehir'in tantrumuyla başlayan, biraz uykuyla devam eden günün sonuna geldiğimizde, babayı Cheesecake Factory'e gidiyoruz diye kandırmaya çalışıp, onun "yaw olur mu, artık, beni yolda bırakın"larına aldırmayıp, çok sevdiği, ama biz kızların pek yüz vermediği için hiç gitmediğimiz, sushi yemeğe gittik. Gittiğimizde, zaten pek kanmamış olan baba, yine de gülümsedi, rahatladı ve keyifle yedi suşileri, sıcak sake ile.
Sonrasında, ona çaktırmadan almayı başardığım hediyesini açtı (ha ha söylemeyeceğim nasıl aldığımı), ah neyse beğendi, eve gelince Nehir'in zıp zıp sevinçle masaya koşarak mumlarını üflemeye yardım ettiği pastayı hep birlikte yedikten sonra, Seda ve Soner'in tam isabet hediyeleri bir masaj seansının muhtemel hayaliyle uyumaya gitti.
İyi ki doğmuşsun!
Kırmızı.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
Sevgili Mahmut, iyi ki dogmussun, iyi ki cikmissin arkadasimin karsisina ve bu guzel aileye (masallah!!!) super bir baba olmussun. Endiselerin yerini sonsuz mutluluklarin aldigi, saglikli, keyifli uzun upuzun yillar diliyorum ... sarmas dolas ve hep birlikte olun insallah !!
ReplyDeleteZeynep'cim son yatili misafir de dun aksam ugurlandi, normal hayatimiza geri donduk bugun itibariyle ... dun gece uykum kacinca gectigimiz gunlerin blog yazilarini okudum, Seattle gunlerine basladiginizi gorunce inanilmaz sevindim, hepinize cok iyi gelecek. Nasil bir gune kirmizi diyeceksin diye bekliyordum, cok seversin biliyorum ... bugune koyduguna gore cok iyi hissediyor olmalisin; keyfiniz, huzurunuz sonsuz olsun !!
Nehir saglikli ve mutlu, so is the rest of the family ... masallah !!
Seda ve ailesine de cok sevgiler, hepinizi cok cok opuyorum !!
Mahmut'cum,
ReplyDeleteDogum gunun kutlu olsun! Saglik ve huzurla hep beraber nice gunleriniz olsun insallah!
Biz dayimin kizinin dugunune Izmir'e ordan da bir kac gunlugune Gumuldur'e gittik. Deniz cok ateslendi dugunde yarim saat kalabildik. Demir bagirsaklarini bozdu. Zaten gitmeden once ben bir gun bozup yatmistim. Perperisan olduk yorulduk. Sizin yorgunlugunuzu tahmin bile edemiyorum. Insan herseye alisiyor herhalde. Kolayliklar... Seattle iyi gelmistir herhalde di mi? Pastel arkadasim da Kirmizi'ya dondugune gore:) Ozledik sizi cok. Demir ve Deniz skypeden bir arayacagiz becerebilirsek. Kocaman sevgiler, sarilmalar, opucukler.
Gulnur
not: Turkish team sizi de ozledim...
Sevgili Zeynep'ciğim,
ReplyDeleteEvet "kırmızı"... Beklenen renk geldi hem sen sevdiğin için hem de bizim senin sevdiğini bildiğimiz için beklediğimiz renk oldu, üstelik kırmızı deyince benim aklıma hep heyecan, hareket ve deeeeeeeeee "aşk" gelir :)Eh sadece benim aklıma gelmiyor tabii, yoksa aşk ve sevgi ile igili ne varsa neden kırmızı yapılsın ki :))
Bu renk "günün anlam ve önemine" gayet uygun ve de senin gülücüklerini bize en iyi hissettiren renk oldu. Güzel kızların ve özel kocan ile nice bol "kırmızı"lı günleriniz olsun........
Ve Sevgili Mahmut,
Yeni yaşın kutlu olsun ve tüm güzellikler, mutluluklar, neşeli anlar yeni yaşınla birlikte hep sizinle olsun...
Çok sevgiler ve öpücükler
Ayda