Wednesday, August 12, 2009

Gün 54: On the Roads Again


...
On the road again
Just can't wait to get on the road again
The life I love is makin' music with my friends
And I can't wait to get on the road again
On the road again

...

Bu şarkının dilime dolanması bizim yollarda durumunda çok doğal ama nerede ve nasıl işittim hiç hatırlamıyorum ki bu, hmmmm, 40 yaş??

Bu sabah sevgili zevcem doğal bir şekilde, telefonunda bir sesli mesaj dinlediğini, ve bizim cuma günkü randevunun yarın sabah 9.30'a alındığını söylediğinde, önce "hoppala", sonra ise "eyvah nassı yani bugün mü gitmeliyiz" dedim, ama hiç değilse randevuyu öğleden sonraya atarak, yola yarın çıkmayı başardık.

Bugün Nehir erken ve fakat yorgun, büyük kız ile baba ise geç kalktı. Dışarıda yemeyelim, önümüzdeki günler evde olamayacağız nasıl olsa diye, bu kez ben kısa bir tur yapıp geldim. Basitçe bir balık alayım dedim ama yakındaki markettekiler pek bir soluk benizli olunca, yine Whole Foods'a gitmek zorunda kaldım. Ama onca çaba, akşam Nehir'in yemek istemeyişiyle son buldu. We need variety- çeşit lazım. Dede söylemişti netekim.

Ev halimiz sürdü. Nehir ve Leyla çok güzel oynuyorlar. Bugün, tabiki Leyla'nın önerisiyle, Leyla'nın farklı renk aynı model şortlarını giydiler, "ikiz" oldular. Benim de onları izlemek çok hoşuma gidiyor. Akşam çocukları yanımızdaki parka götürdük. Bir kez daha bu evi iyi bulmuşuz dedim, hemen yanımızdaki parkın çok hoşuma giden sakin bir yeşilliği var. Leyla bisiklete bindi, Nehir ise pedal çevirmemekte ısrarlı. Dönüşte ise kucak istediği için ağlaya ağlaya, tüm yolu yürüdü. Enerjisi yerinde.
M A Ş A L L A H. Dönüşte yattığında ise, uykudan önce, "uçağa binelim" diyordu bana. "Bİneceğiz" dedim, "Baba ve Leyla da gelecek mi" dedi, "Evet" dedim, ellerini çırptı. "Ama şimdi değil, sonra" dedim, "Biraz daha işimiz var" dedim.

Aklım yarında.

Leyla'nın dönüş biletlerini aldık bugün, Houston-New York. Offf, canım kızıma güle güle demek zor olacak. Şimdiden aldı beni hüzün.

Neyse yarın, sabah en geç 11.00'de çıkmalıyız. Hala sabaha kalan işler var. Ve sabahları geç ve zor uyanıyoruz. Ama derler ya, yolcu yolunda gerek.

Dedim de genel yorgun halime çok uygun başka bir şarkı geldi aklıma,

Gurbetten gelmişim yorgunum hancı
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş
Aman karanlığı görmesin gözüm
Perdeleri ger yavaş yavaş

... inşallah.

4 comments:

  1. 54. gunu gecmisiz, 70 gun kalmis, dahil olabilecek miyiz diye dertlenigimiz tadavinin 3.asamasina gelmisiz, nasil gelecek degigin Leyla gelmis de, donus bileti bile alinmis...inanamiyorum. Zaman nasil akip geciyor. Nehir ile ucaga binecegiz yakinda sohbeti nasil bir doping oldu bana anlatamam. Harika bir gun olacak bugun.

    Zeynepcigim, bu ucuncu asamada da size kolayliklar,Nehircigime guc diliyorum. Bir cirpida gececek insallah, tamamina ermesine cok az kaldi.

    Hepinize cok sevgiler...

    ReplyDelete
  2. Siz çok güçlü bir ailesiniz ...
    MAŞALLAH
    Göz açıp kapayıncaya kadar geçmesini diliyorum , bu işin iyi bir tarafı da hayatın rutin üzüntülerine kolaylıkla gülüp geçebilecek olmanız değil mi?
    Nehir'i Leyla'yı öpün benim için nolur, dönünce Ömerle tanışma fırsatları olur belki kim bilir?
    Sevgiler, Kolaylıklar...

    ReplyDelete
  3. 70

    Canim Nehir'ime kolay gelsin, cabuk gecsin bu bir hafta. Terayagindan kil ceker gibi... Hersey beklediginiz, bildiginiz gibi olsun, hic surpriz olmasin.

    Iyi bir yolculuk,kolay bir hafta olsun!!!!

    Birbirinize iyi bakin...

    ReplyDelete
  4. Nasıl güçlü, nasıl harika bir annesin sen!!! o kadar hayranım ki!

    ReplyDelete