Sunday, February 8, 2009

Dostluk

Gece 12.30'dan üçe kadar ana kız ayaktaydık, yani yatakta uyanıktık. Gündüz uykumuz biraz çok olmuş anlaşılan.

Sabah yine 9.00'a kadar uyumuşuz. Ama sağolsun, residentlar sabahın erken saatlerini tercih ediyorlar. Onların işi de zor. Neyse iyi haber, tez geldi böylece ve Nehir'e yemek izni çıktı. Çok sevindik. Ama hazırlıksız yakalandık. Hurmaları unutmuşuz. Mahmut hemen elma verdi, kivi ve mandalina.

Ben o heyecanla eve gidip, hurma getirdim, kuru erik, ve kayısıları buldum, dönüşte Whole Foods'a uğrayıp çukulata kaplı cacao nibs, bir iki küçük yoğurt (biri keçi), güzel bir çiftlik peyniri (organik, traditional) , bagel... Akşamüzeri de Nursen Teyzesi, komposto, kabak ve şekersiz, whole wheat bir kek getirdi. Kızım istedikçe, küçük küçük (Özlemcim merak etme, zaten kendi de az az yiyor) veriyoruz.

Beşinci kemoya kadar birkaç yüz gram alsa çok iyi olur.

Dün gece sadece blog okumadım. Artık ileriyi planlamaya başladık. Almanya'da alternatif tedavi merkezleri var, birkaçına baktım. Buradaki treatment bitince, istiyorum. Hani bir de İngiliz babamız var ya, o oğlunu götürmüş. Üstelik onun gittiği klinik, Jutta'lara yakın, bu da iyi bir tesadüf...convenience...

Şu You Tube u açsalar, o İngiliz babayı, sadece "dedication" açısından izlemek lazım. ben derslerde kullanabilirim. Gerçekten bize motivasyonu o sağladı, özellikle Mahmut'a. Yani adamı dinleyince, biz boş oturmayalım, birşeyler yapalım diyorsunuz. O adam ve Feride bize alternatif dünyayı güzel açtılar. Canım arkadaşım, aklıma gelmişken. Nergis'cim, rüyana bayıldım. Biraz "Alien" olmuş...

Neyse biz yine diyet ve supplement işine döndük. Nehir'in bağışıklık sistemini elimizden gelidiği kadar güçlendirmeye, güçlü tutmaya çalışmalıyız, özellikle transplant öncesi.

Şimdi açıklıyorum: beşinci kemo var sırada, sonra radyoterapi...bir ay demişlerdi. Radyoterapi için henüz konuşmadık. Tahminim, beşinci kemodan sonra kan değerleri düzelince başlayacakları. Arada MIBG scan var...Sonra transplant. Transplantta esas şu. Şimdiye kadar almadığı dozda kemoterapi alacak. Dört gün, yirmidört saat...İşte, zaten Behlül Bey'in değimiyle, zurnanın zırt ettiği nokta. Çünkü bu doz ağır. Immune Sistemi sıfırlayıp, o dört günden sonra, temiz iliği verecekler. Sonrası, Nehir'in kendine gelme dönemi. Ne kadar güçlü başlarsa o kadar iyi olur.

Biz kararlıyız. Ameliyat bana çok moral verdi. İngiliz adamın deyişiyle "We would not be losing our son". Biz de! Nehir için nerede ne tedavi varsa, nasıl bir beslenme, ve yaşam koşulları gerekiyorsa yapacağım. Yapacağız. Desteğinizle.

Desteğiniz harika! Bugün Leyla'yı aradım. Buz dansı gösterisine gitmiş, Özgecan'larla. Bu kadar olur, hürriyette görmüş, keşke Leyla gitse demiştim. Teşekkürler Özgecan. Nil aradı. Valla bu highschool grubu da, ne kadar güçlü böyle geçmişe dayalı dostluklar. Dostluklar bizim şansımız.

Şunu da tarih için not düşeyim. Babamı kaybettiğimizde, babamım çok yakın arkadaşları, bazılarınız hep duyarlar benden, Aşula Teyze, Atlı Amca, anlatır dururum, abimle beni o hafta sonu almışlardı. derken, hatıradığım, sonrasında neredeyse her haftasonu annem ve bizi evlerinde ağırladıklarıdır. Atlı Amca bana klasik müziği sevdirdi, Scrabble oynadık, taş, makas, kağıtı da ondan öğrendim, İngilizce'yi sevdirdi, kitap okumayı, kitabı sevmeyi, Esen Teyze ile tığ yaptım, Esen Teyze'nin o erkek mühendis grubu içinde Rubik Kübünü çözmesine hayran oldum, Aşula Teyze ile güldüm, yeri geldiğinde hafiften azar işittim, Müfit Amca ile resim yaptım, ya da o resim ödevlerimi yaptı (demiştim bu resim işi)...Hala hayatımdalar. Ben büyüdükçe, onların babamım dostu olarak bize ne kadar çok sahip çıktıklarını anladım, ve sonsuz minnet duydum. Ve dostluğu pnlardan öğrendim. Şimdi ama benim de en az babam kadar dost açısından şanslı olduğumu görüyorum.

Harikasınız!

Atlı Amca'nın şakasıyla bitireyim. NASA'ya giderken aradılar. Nasılsınız diye. kapatırken dedi ki, "Mahmut'u da öp bizim için...ama tabi istersen"...Güldüm çok. Hala beni arayıp moral vermeye çalışmasına bayılıyorum. Onlar aradığında bir anda anne değil, çocuk oluyorum.

Geçmiş ve gelecek tüm dostluklara!

5 comments:

  1. Insanlar hak ettigi gibi yasarlar Zeynepcigim. Siz de bu dostluklari hak edecek her turlu duyarliliga sahipsiniz...Ilerde senin de kizlarina anlatacagin ne cok tecruben oldu daha simdiden.
    Tedavide daha atilacak cok adim olsa da senin heyecan ve umut dolu mesajlarin, asilmasi gereken yollarin coktan kat edildiginin habercisi..

    ReplyDelete
  2. Sevgili Zeynep,

    İyi haberlerinizi aldıkca ne kadar mutlu oluyorum bilemezsin. Ameliyat gununde de bir mesaj gondermistim ama baktim gelmemis sana. Tekrar yazmak isterim. Allah hepinize güç ve kuvveti daim kılsın. Minnos Nehir insallah cok kısa surede tamamen saglıgına kavusacak.

    Moralini bu kadar yuksek tutmana hayranım, bu pozitif hislerin hic kaybolmasın. Sen de bu pozitif durum varken Nehir de bundan olumlu etkileniyordur ister istemez. Sizlere her fırsatta dua ediyorum. Her sey, hep gonlunuze olsun.

    Gecen yazılarindan birinde dedigin gibi: step by step. Aslinda hayat bu sekilde devam ediyor. Insallah, cok daha guzel haberler, guzel gunleri senden duymak dilegiyle, umutla bekliyorum. sevgiler..

    ReplyDelete
  3. Canim, bu yazilarinla sana kendimi o kadar yakin hissediyorumki hani birseye ihyiyacin olsa uzanip ben sana verecegim gibi ... ya da uykum var diyorsun ya, hadi bak sen de suraya uzan, biraz dinlen, ben Nehir'cigimle ilgilenirim uyanirsa demek geliyor icimden ... Mahmut mandalina, kiwi, elma verdi deyince ayni sekilde "aman durun o kadar asit bos mideyi mahveder" dedim kendi kendime ... hem yaptiklariniza, hem duygulariniza bu kadar yakin olmak muthis bir paylasim; ne kadar sansliyiz ...

    Zeynep'cim aynen Sevgili Nurgun'un dedigi gibi; siz verdiginiz sevginin, insanlara gosterdiginiz ozenin yansimasini yasiyorsunuz ve cok daha guzel seylere layiksiniz ... insallah su zor gunlerde hayalini kuramayacaginiz kadar guzel bir gelecek bekliyor ailenizi ...

    Diger case'lerden okudugum kadariyla, nazar degmesin, maasallah Nehir'cik steplerinde oldukca iyi gidiyor ... neyseki nazar boncugumuz var !! Ege bayiliyor, "boncuklu sayfayi ac" diyor; dokunmaya calisiyor gorunce :) Sonra Nehir'i gosterip, "biz onu taniyoruz" diyor, "cok da seviyoruz" diye ekliyorum ben de ...

    Once bugunu bir yasayin, ameliyat sonrasi durumlardan bir kurtulun; Nehir'cigi bekleyen daha zor asamalara onu cok iyi hazirlayacak super bir anne babasi var; bunu da basaracaksiniz canim arkadasim ...

    Cok opuyorum sizleri, dayiya da cok sevgiler,
    Bilge

    ReplyDelete
  4. Diyecegim su;

    Sen kendini sansli bil, esas ben senin gibi bir dosta sahip oldugum icin cok sansliyim.

    Durup durup aklima ne geliyor biliyor musun, kimin dersiydi hatirlamiyorum ama bir sinav olurduk iki sinif arka arkaya ve aradaki tenefuse cikmamiza izin vermezlerdi, sorulari birbirimize soylemiyelim diye. Biz de elimizde hesap makinalari arka merdivenlerden tuvalete kacar, orada bulusur, birbirimize sorulari soylerdik. Birbirimizi dinlerken ki yuz ifademiz hala gozlerimin onunde. Sanirim adrenalin bende biraz fazla kacmis o ara, aklimdan cikmiyor o dakikalar... Birlikte buyuduk Zeynep'cim, ve buyurken cok sey yasadik birlikte. Ben seninle birlikte buyumekten cok zevk aldim, senden cok sey ogrendim. Simdi ise birbirimizden ogrendiklerimizi cocuklarimiza ogretmeye calisiyoruz. Bizim gibi olsunlar, hatta bizlerden daha ilerde olsunlar diye. Insallah bizim kadar sanslidirlar ve dostum/postum/tostum diyebilecekleri cok insan olur etraflarinda.

    Nehir'cigime afiyet olsun!!!! Gotursun taze meyvalari bakalim. Onlarin hepsi simdi daha cok yarayacak ona. Artik vucudu sadece buyumek icin ugrasacak ve ben eminim Zeynep-Mahmut ikilisi bu azimle ona birkac yuz gram degil, kilo bile aldirir. Hadi bakalim 8 takla ile kilo aldirilir!!!!

    Opuyorum hepinizi, KENDINIZE IYI BAKIN!!

    ReplyDelete
  5. Handecim çok güldüm. Sandra da Can Dündar'ın "tercüman"la ilgili yazısını göndermiş, ona da çok güldüm...

    Teşekkürler ikinize de kızlarımdan başka beni hala güldüren kızarkadaşlarım var!

    Mahmut zaten, geçenlerde demişti, sana Merly Streep'in hani ABBAlı filmini getirip her gün izlettireceğim diye!

    ReplyDelete