Wednesday, December 24, 2008

A Tribute To Nurses

Bugünlerde sürekli uyanır oldum...Hastanede sürekli giren çıkan, kolay da uykuya dönemem zaten oldum olası. Blog değil kitap yazacağım, zaten dolmuşum, serde konuşmak da var, hallice.

Hemşireleri yazmam lazım. (lazım?)

Sabaha karşı, şimdi kapıdan gece hemşiremiz, ve bir adam girdi...dünden beri askılık, diyeyim, fotograf isini becerirsem, görürsünüz, ileride, üzerinde dünden beri duran seruma baktı adam elinde küçük el feneri..."It's been sitting there, I am not comfortable" dedi, bizim nurse...alıp attılar.

Hemşireler iki shift çalışıyorlar...7 AM-/7PM...her gün iki hemşire görüyoruz. Ve değişip duruyorlar. Her değişimde, eski, yeniyi getirip, "I will be your Nurse, today" veya "tonight" deyip gidiyorlar. Biz de "mum" ve "dad" iz kisaca. Tüm notlarda. Mum asked this, dad said this...Tüm hastalara genel geçer..bir tek Nehir'in adını hepsi öğreniyor ve "How do you pronounce her name" diye sorup..."Hi, cutie" diye devam ediyorlar.

Nurgün, hatirliyor musun, hemşire beklentin olmasın demiştin...Valla başka yerleri bilemem, burası inanılmaz. Mutlaka arada iyi olmayanlar vardır, bize iki kez rastladı...ama çok sayı içinde..geneli çok dikkatli, çok yardımsever.

Fatih beyin demesi yine, onkolojinin farklı olduğu...genelde gündüzcülerin daha iyi olduğu. Bizde de bir kez, gececi, 12 saate verilmesi gereken ilacı, altı saatte verip, bizi korkutmuştu, karaciğer enzimi takibi yaptılar, neyseki bir şey olmadı. Hemşireye de kızamamıştım (bu bende genel  bir sorun sanırım)...çünkü daha önce de bizimle ilgilenmiş, tatlı biriydi...

Sonuçta ama her gün esasen onlarla muhatabız. İlk kemoda her sabah doktor turları (vallahi şu Gray's Anatomy, veya Dr. House cılar biliyordur belki ama ben E.R ı bile izlemediğim için, sisteme hala tam hakim değilim, residentlar, internler, attendee...dolaşıyorladı) , gelen gidenimiz daha çoktu...İkinci kemoda "nurse practitioner" vardı, sadece. Ben de bu da kim, nurse bile değil, practitioner, n'oluyoruz demiştim. Meğer, yine Özlem'in "Zeynepçim" açıklamasıyla, TR karşılığı olmadığı...doktora daha benzer bir pozisyonda olduklarını öğrenip, kıza da "pardon" demiştim. 

Örgütçü olarak çok sevdiğim bir sahne oluyor, akşamları ve sabahları...sabah daha dikkat çekici (benim dikkatimi çekici). Shift değişirken, herkes birbirine bilgi vererek, hastayı pas ediyor. Çok seviyorum o hallerini. Birbirleriyle selamlaşmaları, sohbetleri, ve ciddiyetle hasta bilgisi aktarmalarını. Benim ilk günlerde, Family Room'a gidip, cheese danish alma saatime denk geliyordu. Vızır, vızır bir hal oluyor etrafta. Çok seviyorum o saatleri.

Genel olarak, meslek seçimlerimizde ne kadar kısıtlı oduğumuzu gördüm. Sınıfsal, okulsal...hepimiz aynı yönlere yönlendirilmiş. Social Worker...Child Life Saver...Fundraiser...ne bileyim...siz devamını getirin. Bakın işinden ayrıp da başka iş beğenme sıkıntısı da bundan bir parça, böyle ara işler yok. Yeri gelmişken, Şebnem'cim yeteneğini "pursue" eden sanırım bir tek sen oldun aramızda, hep takdir etmişimdir seni...Bir de Ilgın...gerçi kızlarımın yazar, artist (as in English) ya da sporcu olmasını istemem ama! Ha ha...değiştim, değişeceğim diyorsam, o kadar da değil.  Mahmut'la Nehir yine uyuyorlar. 

Derken, Nehir şimdi kıpırdanmaya başladı...ayısını aldı eline...tabi emzikler...yeni bir sabah.

3 comments:

  1. yüreğimin gittiği yerde oldum hep ama bak böylesi bir durumda ne bilgim ne maddi gücüm sana yardımcı olabilmemi sağlamıyor. geçen ortak bir arkadaşımız bahsetti mali durumun ağar olabileceğinden ve belki sana ulaşmıştır niyetleri, belki bir gürüşümler vardır destek için. soramıyorum bile çünkü elimde yok ama yıllardır yök için ayırdığım hayali lotodan gelen borç parası var ya, o çıksa bugün koşa koşa yanına gelirdim ve küçük meleğimize destek olurdum.
    ben yapamasam da belki birileri bunu yapmaktadırlar diye umuyorum.
    kendi adıma her fırsatta öğrendiğim şifa metodlarıyla hayalimde sevgiyle ve sıhatle kucaklamaya çalışıyorum Nehirimizi.
    ilgilenen olursa burdan yazıyim hiç bir tekniği öğrenmeniz gerekmez, yapmanız gereken sadece meditatif gevşeme halindeyken sizi mutlu eden görüntü ve duyguları yanınıza alıp tatlı kızımızı hayalinizde sevgiyle kucaklamanız. asla kötü bir hastalık adı telaffuz etmeden sağlıkla ona sevgi yollamanız.
    yani laftan başka bir katkım yok tatlım, ama hayat uzun, elbet ilerde ben de Nehir'e ya da Leyla'ya birşeyler verebilirim, onlarla bir şeyleri paylaşabilirim diyorum. bunu hatta kesin olarak biliyorum.

    ReplyDelete
  2. Zeynepcigim,

    Ben bir Grey's Anatomy icin, birde Ayn Rand okumak icin boyle heyecanla beklediydim son zamanlarda. Ama sen hepsinden de baskin ciktin inan...

    Sebnem'e bilgi icin cok tesekkurler, bende kendimce hep Nehir'e guzel havadisler veriyor, onunla sohbet ediyordum ama, simdi kizlarla en sevdigimiz seyleri yaparken ve cok eglenirken O'nu aramiza katacagim. Tabi Leyla'yi da alarak ve bu bana ayrica keyif verecek Zeynep tahmin edersin ki.

    Sana biraz buralarda yaptiklarimi anlatayim da, nelerle ugrasiyoruz biz siradan insanlar, biraz hatirla. Yilbasi geldigi icin, eve buyuk bir cam agaci aldim ama, hikayesi biraz komik oldu. Soyleki, hayatim boyunca bir yilbasi agacim olsun istedim, ama gencligimde annemler bu konuyu gereksiz bulduklari icin , uzerinde pamuktan kar taneleri yapismis kokinadan fazlasina sahip olamadim. Derken evlendim, ilk is cam agacindan da cok istedigim kopegi aldim, ama konu cam agacina gelince gene olmadi. Oguz aman ne gerek var dedi, yok istanbulda olmayacagiz dedi vs vs... bir turlu gene alamadim. Taa ki bu sene 15 gun oncesine, yani bayram donusune kadar. Cumartesi gunu eve geldik ve ben kizlara, cam agaci almaya gidelim mi dedim. Tabi ki hemen ilk cevap evetttt, zaten cok istiyordukkkkk, vs vs oldu. Oguz da -kararliligimiz karsisinda- hic itiraz etmedi ve euro floranin yolunu tuttuk. Fakat yolda kizlara " kizlar bu benim 42 yasindayim, 5 yasindan beri kendimi biliyor olsam nerden baksaniz 37 senedir almak istedigim agacti, benim istedigim gibi susleyebilir miyiz" dedim? Cevabi tahmin edebilirsin, tabiki annecim. Ondan sonra, alinan her sus bana soruldu bunu begendin mi, ya bunu seklinde... Sonra eve geldik, Oguzun isi oldugundan Mercan'la birlikta agacimizi kurduk ama bitince goz goze geldik, biraz abarttik galiba diye, cunku agacim 2 metre 10 cantimetre boyunde ve cok genis,-gormemis iste- ama sahane susledik, gelip gorebilsen cok begenirdim eminim. Senin evindeki, modern ve son derecede stilize agacinla kiyaslanmayacak kadar klasik ve suslu ama yine de cok guzel.. Leylayi cagiracagim bir ara bakalim o begenecek mi?

    Sonra da altina Thomas serisinden yillardir Mercanla birlikte biriktirdigim kocaman bir trenim vardi onu kurduk, simdi hergun okuldan gelince biraz oynuyoruz kizlarla. Gelir gelmez Nehircigime de kuracagim, cunku cocuklar bayiliyorlar. Sakin kucumseme, yaklasik 4 saatimi falan aliyor kurmasi. En kisa zamanda Nehircigime fotografini yollayacagim, bakalim begenecek mi?

    Bunlari neden yazdim uzun uzun biliyor musun, Nehire nasil bir ortamda sevgi mesajlari verecegimi tahmin etmen icin. Pelin benim aksamlari isiklari kapatip agacimin yanip sonen isiklarini seyrettigimi fark etmis ki bana " annecigim mutlu musun diye sordu?". Gercekten de bir agac ve tren beni oylesine mutlu ediyor ve rahatlatiyor ki, Nehire daha iyi saglik mesajlari gonderecek bir ortam dusunemiyorum. Kizlar, trenim, agacim ve kopegim bir aradayiz. Tipki senin 1 sene sonraki halini dusun, senin birde gercek cam agaclarindan olusan bahcen var ilave olarak...

    Ozetle: Nehir'cigime deki, "Nurgun ve kizlar sen de aralarina katilana kadar agaclarinin isiklarini hep yanik tutacak, her gun sevgiyle seni dusunmeye devam edeceklermis"...Mum and Dad i de unutmadan ...

    ReplyDelete
  3. Zeynep'cim merhaba, vallahi ne diyeyim hemsireler konusunda cok sanslisin, tahtalara vur. Ben Londra'da odalardan falan kovulmustum ama sanirim ben senin kadar anlayisli ve sakin karaktere sahip degilim. I guess I was the "angry" mum...

    Bu arada Grey's ve/veya House takip etmedigine inanamiyorum, ben her seyredisimde "bunca yildir yanlis meslek yapmisim" deyip duruyorum. Seyrettigim geceler illaki bir ameliyathanede birseyler yapar buluyorum ruyamda kendimi. Cok haklisin bu meslek secimi konusunda biz (ben) gercekten bilmeden, suru nereye giderse oraya gitmisiz. Bizim zamanimizda muhendis olmayacaksan isletme-ekonomi okurdun. Simdi bizim cocuklar biraz daha alternatiflerden haberdar buyuyor. Mehmet ENKA'da bayagi goruyor alternatifleri daha simdiden. Sen bizim mudur yardimcisi Ahmet Bey'den ya da Nurhayat'tan hayat hakkinda ogrenebileceklerimizi dusunsene... Allah'tan birseyler ogretmeye cabalamamislar, mazallah ogrenirdik falan, hayatimiz kararirdi :)

    Hazir okuldan acilmisken gecen hafta bizim sinif Facebook'da organize edilen genis katilimli bir toplanti yaptik. Bizim core ekibi biliyorsun, onlarin disinda Ece, Sebnem, Ozlem Orhon, Buket, Ferda, Isil, Gaye, Betul, Canan vardi. Eksikler varsa facebook'da fotograflari var. Herkes bir seyler anlatti ama o kadar kalabalik olunca kimse bir sey anlamadi. Gorsen harala gurele gecti saatler. Harvard Cafe'nin ust katinda idik, baska 1-2 masa vardi. Dogal olarak cabucak yemeklerini yiyip kalkti diger masalar. Biz de gurultumuze devam ettik, hatta kendi bagirtilarimizi duymayip muzigi (cok bagiriyor diye) kapattirdik!!!! Sanirim ben yaslandim :( ayni annem gibi konusmaya basliyorum, yuksek sesten sikayetler falan...

    Tanimiyorum ama olsun tanistik saydim Nehir'cigimin blog'undan, bizim evde de Nurgun'lerinki kadar guzel olmasa da bir yilbasi agaci var. Benim gavur adetleri!!!! ile buyuyen cocukalrim christmas tree diyorlar ama ben her seferinde "hayir, yilbasi agaci" diye duzeltiyorum. Bu da benim garip huylarimdan iste!!!! Sen cocuklarini icinde ahcidan baska musluman ve hatta Turk olmayan yuvalara gonder, ingilizce ogrenecekler diye Avustralyali ablalar bul sonra da koskoca christmas tree'ye yilbasi agaci de!!!! Guluyorsun degil mi halime, ben de :)))

    Iste bizden boyle... Aaaa bak unuttum, dun (sali gunu), Iffet gelmis Cenevre'den, Gamze'ye gittik. Issizim ya cay partilerine takiliyorum artik :) . Bir sofra kurmus gormen lazim, ben (guya rejimdeyim) herseyden 2 tur aldim. Bu arada anlatmam lazim Iffet'in 5 yasindaki oglu Atilla ben gelince kafayi oyuncagindan bile kaldirmadan eliyle merhaba dedi, peki Nil gelince ne yapti????? Ayaga kalkti, hayran hayran Nil'e bakip kocaman bir sarildi. Eh tabi cocuk anliyor kime yatirim yapilacagini :))))

    Dedim ya issizim cay partileri diye, cuma sabahi da Esra S kizini alip gelecek, Rakel gelecek, belki (is toplantisi olmazsa) Esra T de kizini alip gelecek yilsonu cay, kahve keyfi yapacagiz. Seneye yilsonunda sen ve Nehir'cigim de katilacak bize. Cuma'ya Nehir'cigimin kulaklari cinlarsa anlasin ki biz ona kocaman sevgi, saglik gonderiyoruz. Defne, Ela ve Yasemin Nehir'e sevgi, saglik gonderiyor ve en cabuk zamanda oyuna bekliyorlar!!!!!!

    Cok mu konustum, cenem dustu galiba... Opuyorum hepinizi

    ReplyDelete