Tuesday, December 23, 2008

Hastanede Bir Gün

Bugünü huzurlu geçirdim. Karar vermiş olduk...hala takığım aslında...Mahmut'un yüzünü de görünce dün, o da düşündüğüm kadar rahat değilmiş. 
Fatih Bey (burada, doğrudan bizim doktorumuz değil, ama inanılmaz yardımsever ve hep danışabildiğimiz, bana çok iyi gelen bir adam...) dediki, esas olan standart tedaviye nasıl yanıt verdiği, diğerlerine katılsanız da olur, katılmasanız da. Çalışma aşamasında ikisi de. Evet, ama ya tutarsa...umarım acaip bir yan etki, ya da long term side effect a yol açmaz. 

Kim derdiki, etik dersinde bu tür konuları, "informed consent" i anlatırken, gel sen "subject" ol. Hem de sen "subject" adına karar veriyorsun.  The Guardian.

Yaw başlarken çok iyi hissediyorum kendimi diye düşünmüştüm ben halbuki.

Dünkü hemşiremiz Nehir çok aktif, eğer yemesi içmesi iyiyse, onu serumdan çıkaralım dedi. Çıkardılar.

Bugünü oyun odasında, koridorda geçirdik. Nehir ciddi ciddi dışarıdakilerle iletişim kurmaya başladı. Byee, bye byeee...Hi, diyor. Hemşire tam kapıdan çıkarken, bye-byee deyince, geri döndü, "That's very good English" dedi. Çocuklar gerçekten çok hzlı öğreniyorlar.

Bir yandan da sosyalleşiyor. Daha önce yazmış olduğum Meksika kökenli Amerikalı, grandad i pek sevdi, onu gördü mü peşine takılıyor. Cilveler yapıyor. Arkasını dönüp, saklanmalar, geri gidip bakmalar falan. Oyun  odasında bugün, kendi kendine şarkı söyleyip, oyun oynuyordu. Bir de kendi kendine "maşallah" diyor. Ben demezdim böyle şeyler, şimdi Mahmut ne zaman "Kızım ağırlaştın belim ağrıyor "dese, "Maşallah de" diye diye öğrendi herhalde. Ben hiç kilo takıntılı değilken, artık 100 gramın hesabını yapıyoruz. Bugün bir de bana dönüp, "hastane" dedi..."Evet" dedim, "iyileşme yeri"...yeni bir kelime daha eklendi, "doktor" da demeye başladı.  
Geldiğimiz haliyle çok farklı...Fatih Bey söylemişti, ikinci kemodan sonra eski çocuğunuza kavuşacaksınız diye, doğru.

Mahmut pharmacistle konuştu. Öğrenmiş olduğumuz supplementlerin ikisi dışında, diğerlerine onay verdi. Şimdi iş, onları verme yolu bulmakta. Bakalım, artık başlayacağız.

Cuma günü bone marrow aspiration var, değişiklik yok programda, işler yolunda giderse, kemoya da o akşam başlayacaklarmış. Sonra stem cell collection, ve ameliyat...bu ikisi kan değerlerine bağlı olacak. CT olmalı ameliyattan önce tabi. Bir de ilk doz aşı. Önümüzdeki günler hareketli olacak. Hayırlısı.

Bugün Leyla ile de konuştum, o da pek tatlı konuşuyor, büyük büyük. Bana heyecanla anlattı, "Burada Sofra diye bir lokantaya gittik, bütün garsonlar Türkçe konuşuyordu" diye. "Acaibine" gitmiş sanırım! Leyla ile Nehir'in fotoğraflarını koydum kapımıza, Nehir doktora gösterdi hemen, "Leyla" diye. 

Kızlarımın ikisi de iyi...ben de iyiyim. 

Mahmut yanımda okuyor..."Zeynep, bence yazdıklarını okursan iyi olur, hatalar var" dedi..."Excuse meee"...Hocam! Bilyozzz, burası bloggg, kompozisyon yazmıyorrumm, sürçebilirim, yılın en güzel blogu yarışmasına katılmayacağım, laflıyoruz işte. Ha ha ha...post edeyim böylece, sevgili Babamız bugün çamaşır yıkadı, alışveriş yaptı, Leyla'ya yılbaşı paketi gönderdi, Nehir'e yemek yaptı...teşekkürler ...şımarmasın ama.

4 comments:

  1. Harikasin, tipki sen gibi yaziyorsun. Okurken mimiklerini bile gorebiliyorum. Bir baskasi icin en dogru karari vermeye calismak gercekten cok zor. Ama ben seni bilirim bir anda ampul yanar ve sen dogru karari otomatik olarak verirsin. Kendine, Mahmut'a, common sense'e guven, hep dogru karar vereceginize inaniyorum.

    ReplyDelete
  2. Heyyy, sesin cok iyi geliyor!!!! cok sevindim. Mahmut hocam cok pardon, hatalarimiz varsa affola... Biz yanlis da yazilsa anlariz birbirimizi, severiz gelisiguzel laflamayi....

    Zeynep'cim, cok haklisin benim icin de isin en zor tarafi Yasemin adina bazi kararlar almakti. Ama emin ol, Mahmut ve sen ogrendikleriniz ve common sense'inizle en dogru karari vereceksiniz/verdiniz. Bir kere karar verdikten sonra da goreceksin omuzlarindan BUYUK bir yuk kalkacak. Ikinizde harika insanlarsiniz ve en dogru karari verdiginizden eminim. Ustelik siz de emin olun, seneler sonra Nehir'cik de aldiginiz bu kararlar icin size tesekkur edecek.

    Hepinizi opuyorum...

    ReplyDelete
  3. Zeynep'cigim,

    Bu blog isi harika oldu. Mahmut ne der bilmem ama tam benim anlayacagim sekilde yaziyorsun, durmak yok yola devam! Maillerini beklemek yerine, bu blog yazilarini bekler oldum heyecanla.

    Herkesin hemfikir oldugunu gordukce, kesinlikle daha fazla emin oluyorum, tum sorunların cozuleceğine ve bu isin atlatilacagina(hemfikir birlikte mi yaziliyordu Mahmut?)

    Baktım da herkeste tam bir birimiz hepimiz, hepimiz Nehirimiz icin durumlari olusmus, enerjiler, sinerjiler ne varsa da gonderiliyor falan, bir de guzel tatil havasındaki yazim dilini okuyunca, daha ne uzuluyorsun oralarda gezmene bak diyeceğim geliyor nerdeyse.

    Yeni bir yil, yeni umutlar, sizin icin buyuk umutlar demek eminim. Bende bu yilin yeni yil dilegini ilan ediyorum -gerci gerek yok aslinda ama duramadim, gene de.

    "NB, leave Her alone and don't you ever come back!"

    ReplyDelete
  4. Canımsın, gerçekten ne kadar içten yazıyorsun.Sayende mesafeler kısaldı yanıbaşında seninle sohbet ediyormuşuz hissine kapılıyorum, mangerie' de kahveleri yudumlarken, ve tabi ki tatlı paylaşırız şekerim. Biliyorum çok yakında hepimiz hepinize sağlık ve neşe içinde kavuşacağız.Benim gibi teknoloji özürlüsü,bilgisayar düşmanı biri için olmayacak sıklıkta mailime bakar oldum sayende.Tabi şimdi bloguna.Burdan ilk mesaj yollama deneyimim olacak bakalım becerebilecek miyim??Öpücükler, nergis Hay allah,post comment'e tıkladım, select profile diyor, ne diyor bu?? Biraz daha karıştırayım...

    ReplyDelete