Teşekkür ederim, ederiz herkese, yanımızda olduğunuz için, acımızı paylaştığınız için. Bizi yalnız bırakmadığınız için. Nehir'i takip edip de gelen sizler. Bu yolculukta ne kadar duyarlı insanlar çıktı karşımıza.
Tuhaf bir boşluk yaşıyorum. Hamileliğimden beri üç buçuk yıl, son iki yılı çok daha yoğun, Nehir'le aktım. Akmışım. Her anım onunla geçmiş. Minik ayrılıklar dışında hep birlikte.
Şimdi Nehir yok.
Bir varmış bir yokmuş gibi.
Dünya dönüyor. Ben de devam ediyorum hayata.
Bir kitap görmüştüm, okuyayım diye not etmiştim. Bir kadın "Eğer bir kayıp yaşayacaksam, eşimi değil, çocuklarımı kaybetmek isterim" diye "zırrr" bir laf ederek yazmıştı, ilgimi çekmişti. Anlıyorum şimdi. Dünyanın dönüşü şimdi daha kolay. Ve bu kalbimi parçalıyor.
Derken zihnime, "Allah beterinden saklasın" lafı düşüyor. Birkaç kişi söyledi. İlk anda, "Ne biçim laf, sırası mı" diye düşünüyor insan, sonra idrak edince, "Doğru" diyor.
Uzaktayız şimdilerde. Nehir'le planladığımız, Nehir'i getirmeyi çok ama çok istediğimiz, hayal şehri, Ithaca'dayız. Uzaklaşmak doğru geldi. Kendi kendimize kalarak yaşamak acımızı, yasımızı tutmak, kimsenin bizi tanımadığı bir yerde olmak. İşin ilginci, Leyla'ya Nehir'i kaybettiğimizi ilk söylediğimde sormuştu, "Gidecek miyiz?" diye..."Sen ne dersin" deyince ben, "Gidelim, değişiklik olur" demişti. İstanbul'dan gelmek istemeyen, okulunu çok seven Leyla. Bana öyle geliyor ki, o da okula gidip, tüm arkadaşları ve öğretmenleriyle yüzleşmek istemedi, "normal" bir okul yaşantısı olsun istedi. Bende de biraz aynı duygular, kimseyle karşılaşmama arzusu.
Sanırım doğru yerdeyiz. Zaman daha iyi gösterecek. Yani çok hızlı oldu her şey. Nehir'i önce hastanede bıraktık, derken İstanbul'da. Ama baktım, hep yanımda. Girdiğim her dükkanda onun izleri var. Yieyecek alışverişi yaparken, "organik", "sağlıklı" ararken, bir oyuncak, bir giysi gördüğümde, ya da bir sincap...Meğer Amerika'da da ne çok zaman geçirmişiz, doğru, ne çok mekan yaşamışız kızımla.
Burası yeni bir yer. Leyla okula başladı. Daha değişik, yeni bir rutin yaratmaya başlıyoruz. Seda cumaya kadar bizimle. Tüm yolculuğu, New York, İstanbul, Ithaca birlikte yaptık. Onsuz ne yapardım bilmiyorum. Beni götürüyor her yere. "Hadi" diyor.Gidince biraz daha zor olacak, hissediyorum. Canım sadece evde kalmak istiyor. Sonbaharın etkisinde, biraz kapanmak istiyorum. Ah ama Leyla'yı okula götür, getir işleri var. Belki de, iyi ki var. Mecburen çıkıyorum.
Dün akşam, karşı komşu akşam yemeği getirdi. Evsahibimizden duymuş, hoşgeldiniz ve başınız sağolsun diye. Yine bir incelik yaşadık.
Ah benim sevgili dostlarım, kötü gün dostlarım ve iyiliksever sizler. Varolun. Kitap demişsiniz. Zaten yazmaya çalışıyordum, deneyeceğim. Aslında içimdekini akıtmak için ve Nehir'in adını yaşatmak istediğim bir şeydi. Çok istedim, sonu olmadan bitireyim, ama son zamanda, hastane yoğunluğunda, iyi gelmemişti yazmak. Şimdi, yas zamanı çok daha doğru. bakalım, denildiği kadar kolay değil, yazar değilken.
Ve örgü örmeye başladım. Yoğun bakımda öreyim diye düşünmüştüm, Seda getirmişti, yün ve şiş. Aklımda Nehir ve Leyla'ya atkı örmek vardı. Nehir'ime sürpriz yapayım istemiştim. Olmadı. Şimdi Leyla için örüyorum. Yani deniyorum. Herhalde, çocukkenki çabalardan sonra, 25 yıl sonra...
Biraz düzlüğe çıktıkten sonra ise işime döneceğim. Sanırım pembe saçlar da sembolik oldu, uzayıp yokolmaları bir işaret olacak. Burada ise kimse dönüp bakmıyor bile! Aradığım da bu. Üzgün gözlerden uzak kalmak.
Ah canım Nehir'im seni çok seviyorum, benim bebeğim, küçüğümsün sen. Hazmetmek çok zaman alacak. Güzel gülüşünü, bana bakışını, sarılışını çok özlüyorum. İyi ki tutturmuşsun, kucak diye, dinlememişsin beni, "Kızım yoruldum" deyişimi de bol bol sarılmışız birbirimize.
Hayatta herşey sizin ve aileniz için hayırlısı olsun
ReplyDeleteGeçen gün bir çocuk mağazasında lila ve pembe rengi bende çok seven biri olarak pembe renkte gördüğüm herşeye yüzümde hafif bir tebessümle içimden NEHİR dedim ...
Dualarım her zaman ve her gece sizinle ...
Çok istemiştim seni görmek. Hatta acaba alıp Bodrum'a götürebilir miyim diye düşünüyordum. Haftaya dönecektim...
ReplyDeleteAncak Ithaca'da olmanıza çok sevindim. Şiirle, göremediğim pembe saçlarınla orada olmanız herşeye masalsı bir boyut kazandırdı.
Seni çok seviyorum canım arkadaşım..
Frd
çok güzel ifadeler kurmuşsunuz,
ReplyDeletehayat devam ediyor işte..
en son satırlrınız bana ve okuyanlara ilham verecek.sevdiklerimizin varlıklarını daha bir değerli kılacak cinsten olmuş
sevgilerr
Zeynep Hanim, acinizi sizin anladiginiz bicimde anlamam mumkun degil, biliyorum, ama inanin paylasiyorum. Kac seferdir birseyler yazmak, ses vermek, paylasiyorum, hissediyorum, biliyorum demek istiyorum. Yazamiyorum, bugun cesaret ettim ilk defa. Ben 4 gundur ruyamda Nehircigi goruyorum, oynuyor, mutlu. :) Kirmizi ojelerimi suruyorum, Nehir icin suruyorum.
ReplyDeleteZaman herseyin ilaci sanirim, iyilestirmiyor, belki hafifletiyor, belki. Uzak da oyle, biraz uzaklasmak hepiniz icin iyi sanirim. Iyi olsun!
Ben nispeten yakinim size, Amherst, Massachusetts'deyim, eger yolunuz duserse ugrayin, haber verin...
Anlatarak hafifliyor acılar galiba. Büsbütün yok olmuyor ama hafifliyor. Kelimelerin boğazıma düğümlendiği bir iç döküş daha.
ReplyDeleteNe kadar guzel bir karar vermissiniz.Butun yaralariniz sarilip,duzeninizin oturmasi cok daha kolay ve kisa sure de olacak insallah.Dualarimiz sizinle.Sizden de ozel dualar rica ediyoruz.Allah islerinizi rast getirsin kolaylastirsin.Beyza Arzu.
ReplyDeleteHayata tekrar bir yerinden tutunduğunuz için memnunum. Sakın bırakmayın...size California'dan sevgilerimi gönderiyorum, Leyla'ya okulunda başarılar dilerim.
ReplyDeleteZeynep Hanım, çok iyi etmişsiniz, sizden haber alabildiğime çok sevindim kendi adıma. Leyla'dan haber aldığıma da çok sevindim. Nehir'in hep sizinle gezmesi ile ne kastettiğinizi çok iyi anlıyorum. Eğer bir akrabam olsaydınız, hem gücünüz, hem de bu blog için sizinle ancak şu an duyduğum kadar gurur duyabilirdim. Eminim benzer sıkıntılar içinde olanlar için sonsuz yardımı dokunacak sizin gayretinizin. Sevgiler...
ReplyDeleteZeynep'ciğim,
ReplyDeleteSesini(yazı sesini) tekrar duymak ne iyi geldi anlatamam, aklım ve yüreğim sizinle dolu iken.
Yazmak istiyorum ama sanki doğru kelimeleri bulamazsam "üzgün gözler"in kelimeler halinde seni sarmalamasından da çekiniyorum. Galiba bizlerin de, sohbetlerimizin de normalleşmesi için bir süreye ihtiyacı var, zaman lazım derler ya.
Sana hep söylediğimiz gibi, sen mimikleriyle yazabilen nadir kişilerdensin. Başından beri bu blogda hem bilgi verdin, hem de duygularını tarifsiz bir doğallıkla paylaştın. Eğer bu yazıları kitap haline getirmek istersen, eminim ki o kitap hem çok güzel hem de çok özel bir kitap olur. Önemli olan şu an ne yapmak istiyorsan onu yapman, doğru kelimeleri ve zamanı sen zaten bilirsin zeynep'ciğim.
Pembe saçların çok güzel arkadaşım ve bil ki Nehir'imiz hep bizimle birlikte akıyor.
Sizleri kocaman kucaklıyor ve öpüyorum ve Ithaca'nın dingiliğiyle size çok ama çok iyi gelmesini diliyorum.
Sevgiler
Ayda
ben buralardan bunca zamandir size uzgun degil ama hayran gozlerle baktim hep.. cok sey ogrendim sizden zeynep.. annelik hakkinda, hayat hakkinda... su anda isle annelik arasinda ciddi dusuncelere dalmamda bile bu ogrendiklerimin payi var.. Leyla'yi tatillerinin birinde Londra'ya getirmek isterseniz burada bir arkadasiniz var, unutmayin.. nehir ise, her zaman aklimda... keske boyle olmasaydi, ama en azindan nehir eser birakmadan hayattan ayrilan cocuklardan olmadi.. hepimize dokunup gitti.. cok sevgiler simsicak kucaklar..
ReplyDelete.
ReplyDeleteZeynep'cigim,
ReplyDeleteSesini duymak cok guzel. Leyla'ya yeni okul yilinda bol sans diliyorum. Hepinizi sevgiyle kucakliyorum. Hep aklimdasiniz.
Sevgiler,
Isil.
Zeynep Hanim ne kadar iyi etmissiniz de Ithaca'ya gelmissiniz. Icimden hep geri donecekler mi acaba diye dusunuyordum, cunku size iyi gelecegine inaniyordum. Cok sevindim. Aslinda kitap fikri benim aklima da gelmisti ama yazamamistim bir turlu ,aciniz henuz cok taze diye. Ayda Hanim'in " Sen mimikleriyle yazabilen nadir kisilerdensin " cumlesi ne kadar dogru. Bir turlu sizin yazilarinizdaki guzelligi ve dogalligi tanimliyamiyordum kendi icimde. Bu cumle tamamiyle karsiliyor sizin anlatimizi. Leyla'nin olgunlugu ve dusunce yapisi ise inanilmaz! En acili aninda bile gosterdigi olgunluk.Seda'nin basindan beri hep yaninizda olmasina inanin cok sevindim. Seda gidincede yalniz kalmiyacaksiniz Zeynep Hanim. Bizler burdayiz. Canim Nehir'im adinin bir kitapla yasayacagini bilmek beni cok mutlu etti. Houston'dan sevgiler...
ReplyDeletehosgeldiniz. aklim, yuregim hep sizde, nehir'de. sabriniz, gucunuz bol olsun. tekrar gorusebilmek dilegiyle. bilge
ReplyDeleteYeniden haber almak guzel, umarim farkli bir mekan ve zaman biraz da olsa iyi gelir...
ReplyDeleteSon satirlariniz bogazimda dugumlendi, oysa ne cok seyi yapmiyoruz vazgeciyoruz degil mi, ertelememek lazim bir kez daha hatirlattiniz su durum icinde bile.
Sevgiler
Ne iyi düşünmüşsünüz zeynep hanım...Allah yardımcınız olsun...
ReplyDeleteZeynep Hanim,
ReplyDeleteNehir'i hepimiz uzaktan tanidik, sevdik. Hayatimiza aileden biri olarak girdi onun yokluguna biz de alisamiyoruz. Sizin icin ne kadar zor oldugunu ancak tahmin etmeye calisiyoruz. Bu blog hala onunla olan bagimiz ve bloglardan birinde burayi guncellediginizi gorunce o kadar sevindim ki sanki Nehir'den haber alacakmis gibi. Sirf bu sebepten lutfen yazmayi birakmayin. Ayrica, cok dogru bir karar vermisiniz hem kendiniz hemde Leyla icin. Ithaca'ya ve sizlere sevgilerimizi yolluyorum!
:)
ReplyDeletecok sey yazmak istiyorum ama aklim ucuyor kelimeleri tutamiyorum, bu ara umarim size, Leyla'ya ve esinize boslukları ve acilari hafifletmede iyi gelir, hep iyi olmaniz dilegiyle, sevgiler...
ReplyDeleteZeynep Hanım, biz Nehir'i çok sevdik ama şimdi yazınızı okuduktan sonra farkettimki sizi de çok sevmişiz ve içimize sokmuşuz. Çok güzel yazıyorsunuz, duygularınız olduğu gibi geçiyor bizlere, mutluluğu da acıyı da o kadar güzel ifade ediyorsunuz ki biz sanırım bu blogla sizin müptelanız olduk. Baba da twitter'dan o kadar samimi ve güzel yazıyordu ki onu da okurken bazen gülüyor bazen suratım asılarak üzülüyordum. Duyguyu bize geçirme işini çok iyi başarıyorsunuz, kimbilir belki güzel Leyla da bu konuda sizlere benzemiştir, bir yazar olarak çıkar karşımıza :) Ne diliyorsanız, neyin olmasını en çok istiyorsanız onlar olsun inşallah hayatınızda.Selamlar.Berna
ReplyDeleteSevgili Zeynep,
ReplyDeleteÇok ama çok sevindim yazdığına... Ayda'nın dediği gibi aklımız sizdeyken "sesini" duymak çok iyi geldi... Umarım sana da iyi gelmiştir...
Her zaman olduğu gibi içten, doğal ve sağduyulu... Senin(sizin) doğru zamanda doğru adımları atacağınızdan hiç endişe duymuyorum... Zamanla, Leyla ve Mahmutla, yine Nehir'le akarken kendi yolunuzu bulacaksınız...
Yolunuz sizi içinizdeki huzura kavuştursun...
Aklımız, kalbimiz, dualarımız sizinle...
Sevgilerimle
Yesim
Harikasınız Zeynep. Harikasınız.
ReplyDeleteMerhaba Zeynep Hanim, icimden keske Ithaca'ya gitseler diye dusunmustum. Cok iyi yapmissiniz, hem kendiniz hem de Leyla icin. Icinizdeki boslugu doldurmak cok zor ama Leyla var hayatinizi dolduracak.
ReplyDeleteSeattle'a tekrar gelirseniz sizi gormeyi cok isterim. Sizi bir yabanci degil ailemden biri oldunuz benim icin.
Nehir ve sizin icin dualarimiz devam ediyor.
Sevgilerimi gonderiyorum hepinize.
Denemişden ÖrgüNot: Zeynep'ciğim, eğer her yere götürebileyim diyorsan tek renk; hem öreyim, hem okuyayım/film seyredeyim diyorsan tek renk düz örgü; örerken başka bir şey düşünmeyeyim diyorsan tek renk motifli örgü; örmeyi bırakınca da her gün bana ayrıca iş çıkarsın diyorsan, birkaç farklı renkle motifli örgü-boşuna çile dememişler, çile çile renkleri birbirinden ayırıp düzenli bir sekilde çantasına geri koyabilmek ciddi sabır ister ve çok yer tutar, uyarmadı deme...
ReplyDeleteYeni bir başlangıç yapmanıza çok sevindim. Eminim Nehir'de mutlu olmuştur. Hepinize sabır diliyorum. Hiç kolay değil, ama zaman herşeyin ilacı. İnşallah yeni evinizde yeni mutluluklar yaşarsınız. Dualarımız Nehir'le.
ReplyDeleteBiliyormusunuz hepimize ne kadar çok şey öğrettiniz..Her geçen gün size olan saygım tarifsiz büyüyor.Yazmalısınız bence de,Nehir yüreklerde kocaman bir iz bıraktı..Yeni hayatınız içinde güzellikler diliyorum.Bize sıksık yazın meraktayız.Bu acı kolay unutulur deği elbet ama hafiflemeniz dileğiyle.sevgiyle
ReplyDeleteZeynepcim allah sabırlar versin ailenize..ne güzel yazmışsın;ve yazmayıda sakın bırakma Nehir için..Hep aklımda ve kalbimdesiniz...
ReplyDeleteZeynep Hanim,
ReplyDeleteUzgun gozlerden uzak kalmak ailenize iyi gelecek diye dusunuyorum .Siz de uzgunken , kederi , huznu bir kenara koyup size uzulenleri teselli etmek cok daha travmatik . Leyla ‘niz dunyanin dondugunu ,hayatin aktigini hep hatirlatacak size . Iyi gelecek Ithaca ailenize .
Leylanizin saglikli buyudugunu saglikla gormeniz dilegiyle .
Size ve ailenize sabir diliyorum .
Hasene
Bir de rica ; okudugunuz kitabin adini ve yazarini yazabilir misiniz ? Yazdiginiz cumleden hareketle aradim ama bulamadim . Okumak istedim . Reklama girmesin derseniz eger , musait bir vaktinizde ; hasene.aysuran@thomsonreuters.com ‘a mail atabilirseniz sevinirim.
bize arada Ithaca yıda anlatın..sessiz bırakmayın bizi...madem örgü konusunda grişimleriniz olmuş bunları değerlendirelim...bende örgü örerim..kış boyuncada öreceğim:)gelin beraber bize katılmak isteyen arkadaşlarla beraber Nehirin arkadaşlarına el uzatalım...ne dersiniz?
ReplyDeletesevgili zeynep sizlerden haber almak beni çok sevindirdi tabi ki nehir hep yüreğimde aklımda ve de sizler ...yeni hayatınızda mutluluklar diliyorum bugün derin in doğumgünü nehir de aramızda olacak :) iyi haberlerinizi bekliyorum esra gürbüz ankaradan sevgilerle
ReplyDeleteBir arkadaşımın babası, arkadaşım ve eşi Kanada'ya taşındığında "gönül uçağı" diye bir şey icat etmişti. Kim ne zaman özlese atlayıp gidecekti gönül uçağına binip onların yanına. Hepimiz bayılmıştık bu fikre, biz de uzaktaydık ya, atlayıp atlayıp sevdiklerimizin yanında buluveriyorduk kendimizi, kah Ankarada kah İstanbulda.. Geçen yıl Ömer amcayı aynı hastalık sebebiyle kaybedince gönül uçağının gidemeyeceği bir mesafeye mi gitti, peki şimdi uçağa ne olacak diye afalladık. Baktık uçak zaman, mekan dinlemiyor, fiziksel ayrılıkları da aşıyor. Gönül uçağı bu! Bakın Ithacaya geldi Nehir sizinle, pembe saçlarınızı da görüyor ve yine hayran size... Şimdi Ömer amcanın "gönül uçağı" sizin emrinize amade.. Yetmeyecek belki ama siz nerde isterseniz oraya hep yanınıza getirecek Nehiri....Bu arada kitap fikri gerçekten müthiş, lütfen yapın, çünkü siz çok iyi bir yazar'sınız. Sizi seviyoruz.
ReplyDeletesanırım bu yazınızı bekliyordum .Biraz rahatladım yazdıklarınızı okuyunca.Çok doğru bir karar vermişsiniz gitmekle bence.Umarım üzgün gözlerden ve sözlerden uzak kalmak size , hepinize iyi gelir. kalbinizdeki ve zihninizdeki boşlukların biraz da olsa yerini iyi şeylere bırakarak gitmesi dileklerimle. daha önce de yazdığım gibi ..artık bazı şeyler Nehir den sebep olacak hayatımda..Nehir Pembesi , Nehir elbisesi gibi..onu hayatıma kattığınız için teşekkürler..huzurla kalın.
ReplyDeleteFigen.
Zeynep Hanım;
ReplyDeleteNehir o minicik kalbiyle meğer bizi ne kadar çok bağlamış kendine, size. Hiç görmediğimiz, dokunmadığımız halde ne kadar çok dokundu Nehirin gidişi bize. Bu satırları yazarken dahi hala akıyor gözyaşlarım ki, sizi düşünemiyorum. Aslında sizi düşünüyorum. Ne yapmalısınız da acınız hafiflemeli diye düşünüyorum. Galiba zaman herşeyin ilacı. Ama bu asla zamanla Nehir'i unutacağınız anlamına gelmiyor. Sadece zamanla onsuz hayata devam etmeye alışıyorsunuz. Ama ne yaşarsanız yaşayın, nerede yaşarsanız yaşayın, o kalbinizin hep bi yerinde kalıyor, hep hüzün olarak, hep onunla yaşayamadıklarınız olarak. Yaşayamadıklarınızın hüznü de birer gözyaşı olarak akıp gidiyor. Hehir gibi, akıp gidiyor. Ta ki Nehir ile gözyaşlarınız birleştiğinde, yani Nehir'e kavuştuğunuzda biter bu hüzün. Ama O zaman değin, Nehir'e kavuşacağınız zamana değin, yaşayın zamanı, Leyla ile... Mahmut Bey ile... Doyasıya yaşayın dilerim. Nehir'in hep sizinle olduğunu düşünerek yaşayın.. Nehir bir varmış bir yokmuş gibi değil, Nehir bir varmış hep varmış gibi.. Çünkü o hep bizimle, taaa içimizde biyerlerde. Hiç dinmeyecek akışı, dünya döndükçe...
Bunca zaman yazamadım, elim tuşlara gitmedi bir türlü... Şimdi kelimeler yetersiz biliyorum, ne demeli ne denmeli derken mail kutuma gelen bir mesaj içimi hepten acıttı "Üniversitemiz İşletme Fakültesi Öğretim Görevlisi Zeynep Erden BAYAZIT’ın kızı Nehir BAYAZIT vefat etmiştir"... Bilmiyordum aynı üniversitede olduğumuzu, hayır isim benzerliği olmalı dedim ama olmadı, haber doğruydu. Nehir kız için Allah'tan rahmet, sizlere de sabır diliyorum.
ReplyDeleteBoşluk...
ReplyDeleteAnnanem de böyle ifade ediyor. İki oğlunu kaybetti o, birini 1 haftalıkken diğerini 54 yaşında.
Ben aslında sadece teşekkür etmek için yazmayı düşünürken, başlık beni salaklaştırdı, toparlayamıyorum düşündüklerimi..
Teşekkür ederim Zeynep Hanım, yaşadıklarınızı anlattığınız için, bana anneliği öğrenmemde yardımcı olduğunuz, sabırlı olmayı ve anımı yaşamayı hatırlattığınız için. Kızımı daha sık, daha sıkı, daha sevgiyle kucağıma almamı sağladığınız için.
Teşekkür Ederim..
bir iz değil sevgili Zeynep, Nehircik bu blog sayesinde öyle çok yürekte iz bıraktı ki...
ReplyDeleteneredeyse aynı yaşta kaybettiğim ama çok küçük olduğumdan doğru dürüst hatırlayamadığım ve belki de bu yüzden içten içe hep acı çektiğim erkek kardeşim gibi oldu Nehir bana...
ve ben kardeşimi hiç ziyaret edemedim biliyor musun? mezarının nerede olduğunu bile tam olarak bilmiyorum aslında. işte bu yüzden belki de Nehir'i elimden geldiğince sık sık ziyaret edeceğim kardeşime anlatamadığım masalları anlatmak ve dualarımı paylaşmak adına...
Allah Leyla'yı ve eşinizi size bağışlasın. En doğrusunu yaptınız. En güzeli. Her aşamasını yaşayacaksınız yasınızın. Biz de burada olacak, ikidebir bakacağız, kelimeleriniz nasıl akıyor diye..
ReplyDeletezeynep hanım merhaba, çok uzun zamandır, nehiciğimi takip ediyordum. her sabah işe gelince ilk işim sizi okumaktı sonunun iyi biteceğine emin olduğunuz Türk filmleri gibi hiç böyle olacağını düşünmemiştim. Öğrendiğimden beri hep aklımdasınız. hiç tanışmadan birini bu kadar çok seveceğim aklıma bile gelmezdi. herkezin dediği gibi siz elinizden gelenin en iyisini yaptınız. yine aynı görev bilinciyle Leyla için en iyisini yapmayan devam edeceksiniz. sizin leylanın da annesi olarak kendinizi bırakmak gibi bir lüksünüz yok. üzülmemek imkansız, bizler bile sizi hiç tanımadan yatıp kalkıp Nehir'i düşünürken:( Nehir kısacık ömründe çok sevildi ve şimdi çok emin ellerde... Allah size de yaşama ve dayanma gücü versin, sevgiler
ReplyDeletekimileri annelerini kaybeder, kimileride yavrularını.
ReplyDeleteben annemi babamı kaybettim yavruyken.
ama benim acım bir annenin yavrusunu kaybetmesinden daha çok olmadı, olamazdı anladım. çünkü şimdi ben anneyim.
Nehir için içimde hiç bir kaygı yok, çünkü emanetlere, hele de henüz iki dünyada da gerçekten MELEK olan emanetlere, sahibinin sizden, bizden hepimizden daha iyi bakacağına hiç şüphem yok.
Sizin için, baba için, o çoook çok olgun ablacık içinse sonsuz sabırlar diliyorum.
ve o üzgün gözleri o kadar iyi biliyorum ki....
hatta acıyan gözleri...
Bu hali herhalde en güzel ifade eden başlık olmuş.
ReplyDeleteAyrıca kimse acıyan gözlerle filan bakmasın artık, giden ben olsaydım ve siz benim annem olsaydınız , bakışlardaki anlam sadece gurur olurdu...Acıyan gözlerle bakmak yerine hayranlıkla bakılması daya uygun olmaz mı?
Nihal
Nerede oldugunuzu merak ettigim zaman insallah Ithaca'dalardir diye geciriyordum icimden. Uzaklasmislardir, kendi kendilerine kalma firsatini yakalamislardir diye diliyordum. Ithacayi hic bilmiyorum ama anlattiginiz kadariyla kafamda yarattigi imge huzur. Hele Leyla da boyle olmasini istemisken umarim size orasi cok iyi gelir.
ReplyDeleteAnlatmak istediginiz surece biliyorsunuz buradayiz...
Sevgiler
Umarım Ithaca'ya giderler demiştim. İnşallah demiştim. Bu kararı vermenize sevindim. Leyla ile olmanıza, üçünüz beraber olmanıza sevindim. Bizi haberdar edecek kadar düşüncelisiniz, çok teşekkürler. İçine girdiğiniz rutinin size iyi gelmesini diliyorum.
ReplyDeleteBaşından beri hep sessiz sedasız takip ettim sizi,Nehir'in gidişinden sonra kaç kere yorum yazmak istedim,yapamadım.Nehir aklıma her geldiğinde,yemyeşil cennet bahçelerinde,upuzun siyah saçlarını savurarak koşturan,kendisi gibi melek olmuş arkadaşlarıyla neşeli çığlıklar atan,bembeyaz elbiseli bir prenses geliyor hep gözümün önüne.Belki de bu yüzden,onu her anımsayışımda bir tebessüm yerleşiyor yüzüme.
ReplyDeleteSevgili Zeynep Hanım,
ReplyDeleteKeşke yavrunuzu size getirebilsem... Uzaktan,emin olun sessiz ve yürekten,gözyaşlarıyla okudum sizi bu uzun yolculuğunuzda, uzaklar Leylanıza ve size iyi gelir umarım, Nehiriniz hep yanınızda...
Sevgilerimle
Sevgili Zeynep Hanım,
ReplyDeleteBen yeni öğrendim. Allah yardımcınız olsun. Bu blogu sık olmasada uzun süredir takip ediyorum. Emin olun bir anne ve babanın çocuğuna harcadığı tüm emeği, siz çok kısa sürede bizlerden daha fazlasını çocuğunuzla paylaştınız. Ne mutlu ki Nehir böyle bir anne ve babanın evladıydı. Çok şanslıydı. Yazacak kelimeler bulamıyorum.
Biliyorsunuz Leyla adında dünyalar güzeli bir kızınız daha var. Allah kızınıza uzun, sağlıklı ömürler versin.
Acınızı sizinle paylaşıyorum. Bu blogda biz size destek vermeye çalışmışsakta; sizin inancınızı, sevginizi, duygu dolu kelimelerinizi gördükçe, İnanın siz bize GÜÇ verdiniz. En azından bana. Vermeyede devam ediyorsunuz. Çünkü sizin problemlerinizin yanında değersiz kalan kendi problemlerimde boğuldukça, bu blogu açıp cesur yüreklerinizi gördükçe kendimden utanıp savaşmaya devam ediyordum. Lütfen yazmaya devam edin. Gerçekten örnek alınıcak insanlarsınız. Size saygı ve selamlar gönderiyorum.
İlk zamanlar içinize ateş düşmüştür sanki.Ne yaparsanız yapın söndüremezsiniz.Yemek yiyemez,gezemez,gülemez,konuşamaz ve dinleyemezsiniz kimseyi.Size iyi gelen tek şey Nehiri anlatmak yada dinlemektir sadece.Hayali hiç gitmez gözünüzden,özlersiniz hemde öyle çok özlersinizki ona bir an sarılabilmek tüm yaralarını saracak gibi gelir.Ama bunun olmayacağını adınız gibi bilirsiniz.En çok üzende rüyanızda görmektir onu.Rüyanızda görürsünüz uyanırsınız özleminiz biraz daha artar.Bu arada zaman geçmeye devam eder.Yaşıyorsunuzdur.Ve hayat denen oyunu kurallarına göre oynamak kaçınılmazdır.Eşiniz çocuğunuz sizin için ayakta kalmayı becerebilmelisinizdir ÇOK ZOR OLSA BİLE.Biliyormusunuz her şey yoluna girer zamanla.Yemekte yersiniz,gezmeyede gidersiniz,alışverişte yaparsınız,düğünlere bayramlara gidersiniz,tatil yaparsınız,yeri gelir kahkahalarla gülersiniz.Ama ne yaparsanızyapın hiç bir kuvvet onu içinizden bir an olsun çıkarmaya yetmez, Nehir in yaktığı ateş içinizi kavurur durur hiç sönmez.O ateş benim içimde 7 yıldır yanıyor.Allah C.C.sabrınızı bol versin ve bir daha size evlat acısı göstermesin.NURAY
ReplyDeleteDun gece sizi ruyamda gordum. Sanirim Amerika'da belki de Ithaca'dir, yeni tanismisiz, acik, guzel bir alanda kalabalik bir grup olarak oturup sohbet ediyorduk. Nehir hepimizin aklindaydi, ama yeni hayatiniza bir miktar uyum saglamaya baslamistiniz. Saclarinizdaki pembelik de artik neredeyse gitmek uzereydi. Iyi, huzurlu hislerle uyandim. Ithaca'nin ailenize cok cok iyi gelmesini diliyorum. Sevgiler.
ReplyDeletehakkınızda hayırlısı hayatınızda kolaylıklar diliyorum yeni mekan biraz hafifletir sizi ve ailenizi kolay değil 2 yıldır yoğun bir şekilde mucadele ettiniz biraz nefes almaya ihtiyacınız var size sabırlık dayanma gücü diliyorum evlat acısı hiçbir şeye benzemez eminimki ama siz elinizden gelenin en iyisini yaptınız şimdi elinizde kalan leylanızın ve kendinizin psikolojisini düzeltecek moral düzeyini yükseğe çekecek bir yol hayat çizmek size kolaylıklar ve başarılar diliyorum
ReplyDeletebizi yazılarınızdan mahrum etmeyin yine sizden haberler almak isteriz sevgiler
Leyla ne guzel soylemis, "gidelim, degisiklik olur" diye...inaniyorum ki bu degisiklik hepinize iyi gelecek. Cok, cok sevgiler. Hergun aklimdasiniz!!!
ReplyDeleteIdil
not: lutfen yazmaya devam!!!! :)
Sizi çok seviyorum Zeynep teyze :) . Hakkınızdahayırlısını diliyorum. Allah sevimli kardeşim Leyla^yı size bağışlasın.
ReplyDeleteSelamlar sevgiler
yorum yazmaya, bir şey söyleme çok çekindim. en başından beri takip ettiğim serüveninizin sonunu uzaktan içim kavrularak izledim. ağlayarak okuduğum her yazının sonunda ellerim klavyeye gitmedi. sizi çok seviyorum Zeynep hanım, öyle güçlüsünüz ki, size sıkı sıkı sarılmak isterdim, teselli olmayacağını bilerek aksine bütün dünyayı teselliye yetecek kadar büyük bir yüreğiniz olduğu için.
ReplyDeleteSevgilerim, dualarım sizinle.
okadar çok ortak noktamız varkı aynı duygular aynı telaşlar aynı acılar ... rabbim kimseyi evladıyla imtihan etmesın acıların en büyüğü bu olsa gerek. bizde bostonda tedavi görüyoruz zaman ilerliyor ve ezipte geçiyor. ama şunu biliyorum nehir de benim kızımda onlar gibi olan tüm çocuklar da cennette buluşucak ve sonsuz mutlu olucaklar. bize düşen sabretmek .teselli edecek hiç bir sözcük işe yaramıycaktıır bunu biliyorum. sevgiyle kalın....
ReplyDeleteHayranlik dolu gozlerle bakiyorum ben size, mukemmel anneliginize, gucunuze, akliniza, sabriniza, dogalliginiza, ictenliginize, bunlari ifade etme gucunuze... Dilerim bundan sonra sadece mutluluklar olur hayatinizda.
ReplyDeleteSevgiler,
-Hale
Siz muhteşemsiniz!!!
ReplyDeleteHayata olan algınıza, gücünüze, olup bitenlere, kızlarınıza, çevrenize karşı sevginize hayran kaldım hep, hergün burdan sizi okurken sevgili Zeynep.
Nehir de muhteşem bir kız ve farklı bir varlığı oldu buralardayken, hepimizi hayran bıraktı kendine!
Şimdi buralarda görünmüyor ama acısıyla, anılarıyla ve içimizde yarattığı tüm muhteşem duygularla ''var'' o hep.
Seni sevmeye ve varlığını hissetmeye devam ediyoruz, canım Nehir...
Sevgili Zeynep bu bayramda amcam ve yengem bendeydi yengeme senden bahsettim neden mi kendisi 17 Ağustos depreminde 3 çocuğunu kaybetti en büyüğü 15 en küçüğü 3 yaşındaydı acıların en büyüğünü yaşadı dedim ne yazsam boş geliyor senin yanına geldiğim günkü gibiyim dedi acısını yaşasın ertelemesin zaman öyle tuhaf birşey ki acıları hafifletiyor ama özlem hep kalıyor,Leyla ya sarıldıkça bol bol bu süreci daha kolay atlatacağını umuyorum ,sevgiler
ReplyDeleteSevgili Bayazit ailesi...
ReplyDeleteAllah dayanma gücünüzü artırsın, canım Zeynepcim. İçindeki boşluğu çok iyi anlıyorum. Ben bu kadar dağılınca... İnanın bende kurtulamıyorum etkisinden. 10 gündür hiç bir şey mutlu edemiyor beni. Zeytin gözlü meleğim gündüz aklımda, gece rüyamda... Her gittiğimde bebek camisinin avlusuna takılıyorum. Sanki oralarda pembuşum, canım yavrum. Kitap olayı inşaallah olur. Yakışır kuzucuğuma. Leylacım içinde kolay geçer bu dönem inşaallah. Mahmut Bey'e de sabır diliyorum. Uzakta olsanızda yanımızda gibisiniz. Acınızı ve kederinizi yüreken paylaşıyoruz. Sizi çoook seviyoruz.
Tamame
Kitap denilince aklıma Burçak kız geldi.
ReplyDeleteSeneler önce, henüz ortaokula giderken okumuştum Burçak'ın hikayesini. Mavi Saçlı Kız'dı o.
Nehir'imiz de Pembe Elbiseli Kız olarak kaldı sanki akıllarda. Ya da Pembe Saç mı desek, hani hayalindeki gibi..
Kitabın adında pembe bir şeyler geçebilir mesela. Şimdiden çok heyecanlandığımdan mıdır bilmem, hayallere daldım gittim.
Nehir, en az Burçak ablası kadar derin bir iz bıraktı, bırakıyor, bırakacak. Her birimizin hayatında..
Esin
Kelimeler ne eksik ne anlamsız böyle zamanlarda...
ReplyDeleteDilerim her şey çok güzel olur sizler için, Ithaca güzel günler getirsin size... Kalbimiz, iyi dileklerimiz, dualarımız hep sizlerle..
zeliha
Sevgili Zeynep,
ReplyDeleteYeni hayat rotanızda, yolunuz açık olsun!
Nehir, inanılmaz bir sevgi bağı ile aileni ve bizleri birbirine bağladı.
Belki de dönüp dönüp blogta acaba halen bir ses var mı diyerek bakmaya devam etmem bundandır.
Herşeyin bu hayatta bir öğretiden ibaret olduğunu düşünüyorum. Acıların da yaşanması gereken kaçınılmaz duygular olduğunu.
Hepimiz farklı acılardan geçiyoruz ve bunu kendimizi rahatlatacak şekillerde ifade edebiliyoruz.
Bu acıyı da, sevgiyi de bizlerle bu blog üzerinden paylaştın. Ve sanırım hepimizin içindeki birtakım noktalara dokundun...
Umarım, pekçokların istediği doğrultusunda bir kitapta yoldadır.
Yolun açık olsun!
Nehirin sevgisi hep yanında olsun!
Sevgiler,
Özlem Kosova
Sevgili Zeynep ve tatlı Nehir... Hiç yüzyüze gelmedik, oturup karşılıklı iki laf etmedik, ama bana öyle çok şey öğrettiniz ki... Herşeyden önemlisi de içimizdeki kudretin ne denli büyük olduğunu gösterdiniz... Nehir'in herneydi ise kısacık görevini tamamlayıp "yuvaya" döndüğüne inanıyorum.. Hepimizin eninde sonunda gideceği yere. Onun gidişinin ardından sizi yine bunca güçlü görmek, haberlerinizi almak çok güzel.. Zamanınız olur ve ilgilenirseniz, bana çok üzücü bir kaybım sonrası ilaç gibi gelmiş bir kitap önermek isterim: Michael Newton'un orjinal adı "Journey of Souls", Türkçesi "Ruhların Yolculuğu" isimli kitabı. Acınızı en derinden paylaşıyorum, kucak dolusu sevgiler. Eylem
ReplyDeleteHep dualarimizdasiniz. Allah sabrinizi ve sukrunuzu arttirsin.
ReplyDeleteA.
Dün yazınızı okuduğumda, sizden haber aldığımda ben de çok mutlu oldum, yine gözyaşı döktüm tabi, unutmak biliyorum ki mümkün değil. Ama ne kadar harika bir karar olmuş gitmek. Sıradan işlerle uğraşmak çok iyi, acıyı azaltmasa da kafanız başka işlerle meşgul olur. Yazdıklarınız beni çoook derinden etkiliyor. Sizi ve Nehir'i her zaman büyük bir sevgi ve saygıyla anacağım. Kalbimde hep yeriniz olacak...
ReplyDeleteDün kizim(3,5 yasinda) ve oglumla(1yasinda) Marry Poppins'e bakiyorduk.
ReplyDeleteSupercalifragilisticexpialidocious sarkisi cikinca birden Nehir geldi aklima... ve kizimla beraber Nehir icin söyledik Supercalifragilisticexpialidocious'i....belki duymustur bizi ve bizimle beraber oda söylemistir... biliyorumki bundan sonra ne zaman Marry Poppins'e baksam Nehir gelicek aklima...
Berlin'den sevgiler, dualarim sizinle...
merhaba..
ReplyDeleteo kadar çok zorlanıyorum ki bu yazıyı yazarken size..
2009 OCAK 'da bi şekilde girdi ailemize.. 15 günlükken yüksek ateş sebebiyle çeşitli testler sonucu kankanseri olduğunu öğrendik bebeğimizin..
yaklaşık 1,5 yıl süren büyük bi savaş verdi bebeğimiz hemde ailesi..
yokluk içinde tüm eksiksiz tedavisini yapmak için çok çok çaba sarfettiler..
ilaç tedavileri, kemoterapi vs. derken çok çok güzel bi haber aldık..
bebeğimize uygun İLİK bulunmuştu..
türkiye'nin bi ucuna bi üniversite hastanesine gitti ailesiyle birlikte bebeğimiz..
testler,ilaçlar sonunda İLİK nakli yapıldı ve beklendi..
ama İLİK naklinin yanıt verebilmesi için 1 ay gibi bi sürenin geçmiş olması gerekiyordu..
ancak göğsüne takılan katedralin ufak bi yara açması nedeniyle sıkıntılı bi süreç bekledi ailesini ve biz ondan iyi haber bekleyenleri..
toplu iğne başı gibi başlayan o ufacık yara zamanla kocaman bi yaraya dönüştü ve vücudunda hiç iyi hücre kalmadı..
tıpkı nehir gibi onu ailesinden alan İLİK uyumsuzluğu değildi ( çünkü vefatında 4-5 saat önce yapılan testte iyi hücre sayısının 0'dan 3100'e çıkmıştı yani İLİK nakli olumluydu)
çeşitli rahatsızlıklar son 3 gün içinde onu ailesinden aldı ve götürdü..
bu süreci yakın bi akrabamız yaşadığı için o kadar etkilendim ki bu durumdan..
NEHİRİ okuduğumda HAYIR dedim ya HAYIR..
şimdi sorguluyorum NEHİR'i de bebeğimiz EYLÜL'ü de bizden alan hastalıkları değildi peki neydi??
bakım hatasımı? tecrübesizlikmi?
allah size çok büyük sabır versin.. çünkü biliyorum ki ikiside çok büyük çaba sarfettiler.. o ufacık bedenlerine o ağır ilaçları kabul edebildiler.. şimdi bedenen yoklar ama kalpleri hep bizlerle..
Ne denebilir ki, blogunuzu zaman zaman okuyor ve size içimden " Allah dayanma gücü versin " diyordum. Herhalde yaşanılabilecek en kötü olaydır bu insan hayatında. Allah sabır versin.
ReplyDeleteAma lütfen metanetinizi kaybetmeyin. Leyla yı düşünün.
Sevgiyle, sabırla kalın.
Hep şöyle dua ederim (özellikle anne olduğum 5 yıldan beri):
ReplyDeleteAllah; hiçbir anne-babanın sabrını, evladının sağlığı ve vafatıyla sınamasın...
Bugüne dek hiç yazmadan, sessiz ama bazen endişeyle, bazen Nehir'in durumu iyiye gidiyor haberlerinizi okuyarak umutla, bazen anneannenin Nehir için pişirdiği sulu köftenin kokusu burnumda, bazen sizinle hastane koridorlarında koşuşuyormuşçasına yürek çarpıntısıyla okudum satırlarınızı... Sonra Nehir'imiz aktı, gitti sonsuzluğa... Siz o gün Bebek camiinden uğurlarken meleğinizi, aynı dakikalarda ben de İzmir'in Karşıyaka sahilinden pembe bir balon saldım gökyüzüne Nehir için...
Saydığım duygu fırtınalarım her ne kadar birbirinden ayrı olsa da, her yazınızda hisettiğim aynı olan tek şey vardı: ben sizin sabrınıza hayran oldum ve saygı duydum.. Nehir ne kadar şanslıydı ki sizin gibi bir anne-babaya, kardeşe sahip oldu...
Bedenler fiziki olarak yok olup gitsede, ruhlar asla kaybolmaz... Minicik bedenine o koca yüreği sığdıran Nehir'imiz, eminim ki hep sizlerle olacak, kavuşmayı bekleyecek... O zamana kadar biz de temiz kalabilirsek, cenette sizinle beraber olabileceğiz umarım....
Dileğim, yeni hayatınızda Allah sizi birbirinize bağışlasın.
Zeynep Hanım,
ReplyDeleteNehir'i sizin gözlerinizle görüp tanıyıp sevmemizi sağladığınız için teşekkürler.
Ahhh zeynep Hanım, ne güçlü bir kadınsınız. rahmetli babaannem ufak dertler ağlatır, gerçekleri güçlendirir derdi. Çok haklıymış.
ReplyDeleteSevgili Zeynep hanım, size ancak yazabilecek gücü buluyorum kendimde..o kadar etkilediniz ki beni, bunu kelimelere dökmek imkansız. Şimdilerde ikinci bebeğimi bekliyorum, bir kızım olacak, Nehir ve siz gibi olabilmeyi dilerim allahtan..böylesine güçlü bir sevgi bağı kurabilmeyi dilerim.Hayatta herşey insanlar için,kabul etmesi zor da olsa kolay da, başımıza gelenleri her zaman güçlü karşılıyamıyoruz maalesef, ki sizin başınıza gelen en zoru.. allah dan öncelikle size ve sevgili ailenize sabır sabır diliyorum, bundan sonraki hayatınızda Nehirsiz akacaksınız belki ama Nehir hep sizin içinizde olacak ve bizlerinde.. Leylacık hep sağlıkla, mutlulukla evinize neşe saçacak. Sizleri her zaman böyle güçlü görebilmek dileğiyle izninizle sevgiyle kucaklamak istiyorum. Sevgi ve saygılarımla,
ReplyDeleteBir küçük meleği misafir ettiniz, sessizce takip ediyordum. Duygularımı yorumlara yazmayı beceremedim, eksik kaldılar hep, vazgeçtim.
ReplyDeleteAllah, sabırlar versin, birbirinize bağışlasın...
Sevgili Zeynep,
ReplyDeleteIthaca da oldugunuzu bilmek icimi rahatlatti. Ithaca kadar dogasi guzel,insanlarinin entelektuel yapisi yuksek,managable buyuklukte bir yer az bulunur. Su ara hazir oldugun tempoda kos. Icinden ne geliyorsa onu yap.
Sen yasadigin her gunu zerafet, akil ve sevgi ile dokuyorsun. Bu gunleri de senin ve ailen icin en dogru sekilde yasiyacagina eminim.
Nehirin bu fiziki platforma bizlere sevgiyi ve mucadleyi ogretmek icin geldigine inaniyorum ben. Onun misyonunu tamamlamis cok olgun, cok bilgili bir ruh olduguna inaniyorum. Dunya okulunda bircok deneyimlerden gecmeye, ogrenmeye gelmedigine daha cok bizlere ogretmeye geldigine inaniyorum. Aile olarak sizleri de secmis olduguna. Senin de anne olarak secilmis olduguna.
Nehir her zaman sizlerle olucak bu kesin. Ama o hep bizlerle de, daha dun araba kullanirken bir oto galerinin onunden gecerken bir cok balon gordum ve Nehiri hatirladim.Bu duygu senin sayende oldu, bu blog sayesinde oldu. Bayazit ailesi olarak- Zeynep,Mahmut(Bey),Leyla ve Nehir herzaman kalplerimizde yeriniz ayri.
Leyla'ya yeni okulunda iyi sanslar.
Hep aklimizdasiniz, tum iyilikler hep sizlerle olsun.
sevgiyle,
natali
Önceden olduğu gibi şimdi de okuyorum..dua ediyorum...
ReplyDeletelütfen kitapta hastalığı ve amerikaya gidişinizi bizim gibi bilmek isteyen hastalara ayrıntılı anlatır mısınız
ReplyDeleteSadece sizin anlattiklarinizdan ve resimlerden tanidigim halde ben bile hala hazmedemiyorum. Nehir'i cok ozluyorum. Resimlerini gordukce daha da ozluyorum. Canim benim.
ReplyDeleteGüzel Nehir'in varoluşu bir hediyeydi size, bize de. nehir'le birlikte, eminim birçok anne ve babaya hayata başka bir pencereden bakmayı öğrettiniz. hayatımın çok zor bir döneminde,hiç tanışmadan yalnızca varlığıyla beni değiştirdiği, daha iyi bir insana/anneye dönüştürdüğü için Nehir'e ve elbette size ömür boyu minnet duyacağım. Nehir hep aklımızda, kalbimizde ve hep de öyle olacak.
ReplyDeleteYazdığınız, bizi sizden haberdar ettiğiniz için ayrıca teşekkürler. Tuhaf gelecek belki ama sanki siz bizlere nehir'in emanetisiniz. iyi olmanızı, hayata devam edecek yolları bulmanızı yürekten diliyorum.
tüm ailenize sonsuz saygı ve sevgilerimle.
aslı
başınız sağolsun kahroldum resmen ense köküme foğru bir ağrı saplandı kızım aklıma geldi allah kimseye yaşatmasın bu acıyı size sabır diliyorum:((çok üzgünüm şunuda eklemek isterim bnede 12mart doğumluyum artık tüm doğum günlerimde nehir gelicek aklıma:((
ReplyDelete