Monday, November 30, 2009

Geldiiik.





Bodrum'u anlatsam, sığmayacak buraya. Bodrum kışın bir harika!

Bunda Feride'nin rolü, yine çok büyük.

Ben arkadaşıma kavuştum. Yine Birsen Teyze imzalı harika evlerinde misafir edildik. Bu ev üç katlı, en üst katta Feride, alt katta Feride'nin annesi ve babası, en alt kat ise bu ara boş idi. Ama boş ev denemez çünkü sanki sadece anahtarla kapatılmış kadar yaşanmaya hazır, atmosferi sıcak bir ev bulduk karşımızda.

Girince birden 20 yıl öncesine döndüm, ve o eve ilk gidişimi hatırladım.

Sonraları Feride'yi hep gördüm, ziyaret ettim, ama en alt katta hiç kalmamıştım.

İşte bu güzel "anı" başlangıçtan sonra tatilimiz şahane bir hava eşliğinde, sohbetler, ve Feride'nin beş yıl önce başlayan ve şimdi artık tam oturmuş "raw" mutfağı eşliğinde nefis yemek organizasyonlarıyla sürdü. Ben de öğrendim, not ettim, ve çiğ mutfak için yapılacaklar listemle geri döndüm. Feride ise iki kilo vermiş!

Ve temiz havayı ilk öncelik ilan ettik, karı koca. Bir yolunu bulacağız. Çünkü "mis" gibi havaya doyamadık. Do ya ma dık.

Hımmmm. Bayramın ateşli hikayesi:

İlk gün denize gittik. Ve Nehir denize girdi neşeyle. Girdi girmesine ama çıktığında çok iyi koruyamadık ve gece ateşlendi! Yazarken bile utanıyorum ama Dr R.'yi ertesi gün aradığımda bir güzel azar işittim zaten. Ne diyeyim. Borular çıkınca onu suya sokma isteiğm o kadar ağrı basmıştı ki, ve onun "üşüdüğünü" belli edeceğine inanmıştım ki, atladık. Şimdi rahat yazıyorum çünkü, ertesi günkü Özel Bodrum hastanesi ziyaretimiz, grip testinin negatif çıkması, ve boğazda görülen kızarıklık, ve antibiyotikle devam etti. Ve çok şükür o geceki ateş devam etmedi, ve ucuz atlattık.

İda, Feride'nin İsveçli kızı!, çok dilli olmanın verdiği karışıklıkla, doğal olarak henüz konuşmadığından "çığlık"larla anlatıyordu derdini çoğu kez. Ve Nehir kendinden küçük bir çocukla ilk kez bu kadar zaman geçirdi. Ve bence çok iyi oldu. Başta şaşırdı ama sonra alıştı hatta saçını okşayarak ablalık yapmaya bile çalıştı. İda ise eline yiyecek olarak ne geçerse Nehir'le paylaşıyordu. Hatta bir o ısırıyordu, bir Nehir. Yaaa. Engel olamadık. Güvencem, Nehir'den bir yaş küçük İda'nın yaşadığı ortamda şehire göre çok daha az virüs taşıdığı varsayımıydı. Ve okula giden çocuklara oranla.

Cumartesi uçaktan iner inmez, ve bayramın ikini günü tenhalığına havaalanında az çalışan da eklenince bir saat sonunda gelebilen bavullarımızı aldıktan sonra, bu kez Kurtköy'den kendimizi Nurgün'lere attık ve sonunda Nehir, Pelin ve Mercan'la da buluştu! Harika bir gün, ve açık hava sonunda akşam bir de Nene'yi ziyaret edip, kendimizi kadınbudu köfte (Leyla "neden kadınbudu, erkek budu yok mu" diye haklı sorusunu soruverdi), revanilerin içinde buluvermez miyiz. Bir haftalık çiğ yemek faslı Türk yemekleriyle şenlendi.

İşte bayram tatilimiz.

Nehir bugün soruyordu, "Baba İstanbul'a gidecek mi?" diye. 13'üne az kaldı. Yolculuk gözümde büyüyor. Hafif gitmemiz şart.

Günlerimiz normalleştikçe, Dr. Russell'ın "Üç ayda bir taramayı bile istemeyeceksiniz" lafı kulaklarımda çınlıyor, hatta işitme testini yaptırmayalım, üç gün üstüste uyumasın diyorum bugünlerde. Nasıl olsa olan olduysa da oldu, ve şu anda anlaşılır bir dert yokken, kurcalamaya, ve Nehir'i yormaya gerek yok diye düşünüyorum.

FotoNot: Nehir Sapanca'da. İda ile İda'nın mekanı mutfak tezgahında, Bodrum Kalesi, veee Nehir sonunda "su"da. Soranlara anlatıyor, "Denize girdim, diresing çeync de yok".

...

Derken bugün Fatma bir ölüm haberi verdi. Zamansız, bir çocuk ölümü. Geçen yıl nüksetmiş. Bizde araştırma görevlisi olarak çalışmış Gökçe'nin kardeşi. Başka bir tür. Ama ateş düştüğü yeri yakmıştır yine. Allah rahmet eylesin. Ailesine sabır versin.

...

1 comment:

  1. Heyyooo, Bodrum harika gecmise benziyor, ben de merak ediyordum neler yaptiniz, dondunuz mu diye. Demek 13' unde Houstan' a yolculuk, biz de 12' sinde Istanbul' da olacagiz. Ne zaman donuyorsunuz? Aralik' in ilk haftasi bakarsin firsat olur, gorusuruz Istanbul' da. Nehir' cim bir harika gorunuyor fotograflarda, Leyla da oyle. Hepinizi cok opuyoruz.
    Gonca

    ReplyDelete