Thursday, November 19, 2009

Bit Yeniği!

Sır çözüldü.

Ben son dönemde birlikte olduğum Hande, Seda ve Bilge'ye sorayım derken, Seda patlattı: Yeğenim Deniz uzun süredir kaşınıyor imiş....veee, inceleme sonucu:

Ben bu güzel bitleri Seattle'dan almışım.

Yani made in USA.

Ve yaklaşık iki buçuk aydır da benle koloni, Seattle-Houston-Fort Worth-İstanbul hattında gezip durmuşlar. Bilmiyorum jet-lag sorunu yaşadılar mı??

İşin komiği. Ben St John's Wort kullanmayı Seattle'a gitmeye yakın, almayı unutarak, ve Seattle'a da yanımda götürmeyerek bırakmıştım. Sonrasında kaşıntılar başlayınca, işte almayı bıraktım, şimdi de stresten saç diplerimde egzama oldu herhalde deyip, şampuan değiştirip, daha sık yıkar olmuştum!

Aklıma gelmesi mümkün değildi. Okul çocuğu değilim ki!

Nasıl oldu Nehir almadı? Hele birlikte ve başbaşa yatarken?? Sanıyorum saçının kısa oluşu, belki de tedavi onu korudu. Sivrisinekler de uzun süre ısırmamışlardı.

Arada kaşınanlar olursa bir bakın derim yine de. Yani bir de gelince sarılıp durdum. Neyseki insanlar gripten bizi korumak için çok sarılmadılar! Ve bitler sıçramıyor.

Acaba yatağımızı alan, muhtemelen Meksikalı aileler ne oldu?? Of offf, herkese iş açtık.

İyi haber: kuş gribi, domuz gribi var da bit gribi yok henüz.

Nehir'im toparlıyor. Dün uzun saat parkta oynadı. Sanıyorum ancak kendine geliyor. Evde merdivenleri çok rahat çıkar oldu. Bir de adlı adınca yaramaz oldu. Bize kızınca eşyaları yere fırlatıyor, gözümün içine baka baka. Ben ise "irrasyonel" davranışlar karşısındaki "anlamayan" bakışımla hiç etkili olamıyorum. Biz kızınca, karşımızda dansediyor. Yani güç savaşında yeniğiz. Kızlar uslu, erkekler yaramaz tezi bir kez daha çürüdü. Çocuğuna bakar. Halası üzülüyordu, Mina bir şaplak atacak, Nehir ne yapacak diye. Cevap veriyorum: Bana vuracak.

Ah, ne bileyim. Kafası da karışık. Bugün bana masal anlattı. "Bir varmış bir yokmuş, bir küçük Nehir varmış" diye başladı, "Anne ve baba yorgunmuş" diye devam etti, aralarda "dressing change" girdi konuya, "baba işteymiş" eklendi...

Henüz olup biteni biryerlere oturtmaya çalışıyor. Bir yandan bu eve alışmaya. Bize ev gelen burası, ona hala yabancı. Anlamak ve anlamamak, uyum ve uyumsuzluk bir arada. Biz de kimi zaman yardımcı oluyoruz ama esasen onunla, Amerika'daki hayatımıza kıyasla, daha az ilgiliyiz. O da ilgi çekiyor sanırım.

Evet, bu olmalı. Alıştığı ilgiyi, "karıştırarak" çekiyor.

Doğa çözümünü üretiyor.

Leyla ise bugün isyan etti, "Hep onun tarafını tutuyorsun" diye.

Anne bitlerini temizlerken bir yandan "normal" hayat düzenine başlamaya, ve evdeki hali anlayıp, yeniden "hakim" olmaya çalışıyor. Beki de o nedenle eve yardımcı istemiyorum. Fiziksel ve ruhsal düzenlemeler oluşsun öncelikle."Dışarı" etkiler başlamadan.

Keyifler iyi. Oğuz Amca'sı domuz giribinden yatan hepa filtreci iyileşmiş mi??? Burada havadaki "gaz" oranı akşamları dayanılmaz. Sudan geçtim, solumak istiyorum.

Bitliii, bitliii diye "dalga" geçenlere nanik yapıyorum! Yakında bayram ziyaretleri yapacağız, kolonicek!

5 comments:

  1. Sevgili Bitkardesim,

    Paylasmak hos birsey tabii, hep yap, ama bitlerini degil yav :))) hart hart hart ... ben de ya stres, ya sampuan demistim, bit saka gibi birsey bu yuzyilda :)

    Leyla'nin iyi olduguna sevindim, cok gecmis olsun. Nehir dedigin gibi alistigi ilgi icin savas veriyor, bir sure yapacak boyle. Bize pedagog demisti, cocuk icin olumlu olumsuz farketmiyormus; olumlu ilgi kendiliginden gelmezse (ya da yetmezse diyelim sizin durumda) dikkat cekmek icin olumsuzluk yaratiyorlarmis ve bize dusen ciddi sabir ve kararlilikmis.

    Kolay gelsin Zeynep'cim, alninin akiyla cikacaksin bu uyum surecinden insallah ...

    ReplyDelete
  2. Sevgili Zeynep'ciğim

    Bu bit olayı ne kadar sıkıntılı da olsa, hikayesi nedeniyle çok komik :)) Yazdıklarını okuyunca kaşındığıma göre benim ki biraz psikolojik galiba ama her okuduğumda gülmemi engelleyemiyorum!

    Sen git USA'da bitlen! Şaka gibi.... Üstelik bitlenenlerin yaş ortalaması 40! Hele jet-lag olmuş bitleri düşününce daha da dağıldım, sen uçaktaki diğer yolcuları düşün bir de, Comedy max dizisi olur bu seyyar bitlerden. Bir kolonide Meksikaya gider artık... Yalnız bu bitler Amerikan olduğuna göre ve Gayri safi Milli Hasılaları yüksek ülkeden geldikleri için daha semiz ve güçlüdür tahminen:)

    Dayanamıyorummmmm, bitli bitli....he he he..

    Çok güldüm, başıma gelecek bu gidişle ya da sen bana özel bir koloni yollayacaksın. Eh, hak ettim diyebilirim.

    Gecenin köründe yine ayaktayım ama bu sefer hayırlı bir iş için; 2 saat sonra 2 günlüğüne (eş durumdan istifade) Amsterdam'a gidiyorum. Sabahtan beri koştururken seni arayamadım, sonra da geç oldu diye arayamadım. İstediğin birşey olursa lütfen ara telefonum hep açık olacak, vaktim var bakarım, elimde de eşya yok rahat getirebilirim.

    Pazar akşamı dönüyorum, Pazartesi seni ararım. Bit haricinde Nehir'in sağlıklı ve neşeli haberlerine çok seviniyorum. Kafasının karışık olması doğal ama unutma zaten bunların hepsini bir süre sonra hatırlamayacak, Amerika günleri ona annesinin anlattığı bir hikaye gibi gelecek. Bu arada şükret onun kafası sadece karışık ama kaşınmıyor !!

    Bu gecelik "bit tacizi" yeter, bu arada bende de varsa bir kolonide Amsterdam'a yerleşecek..... Şanslı bitlerrrr

    Sevgiler ve kocaman öpücükler
    Ayda

    ReplyDelete
  3. Sevgili Bilge,

    Gece kuşluğunda yeni rakibim oldun! ben comment yazana kadar senin ki çıktı..

    Bu bit işi uyku düzenini bozdu galiba:)

    Sevgiler, öpücükler,
    Ayda the "gerçek ve en hakiki gece kuşu"

    ReplyDelete
  4. Seni pek bir guclu gorduydum gecen gun, hem ruhen hem de fiziksel olarak simdi anladim nedenini. Senin bitin kanlanmis!!!

    Ha ha bekleriz sekerim, bunlar amerikan biti, yerli degil biz tum ailecek alalim:)))

    ReplyDelete
  5. pasaportsuz ve izihsiz mi geçti yani o bitler..eyvah eyvah.. inş uyumları kolay olmuştur:))

    yalnızlar kraliçesi

    ReplyDelete