İyiyiz.
14 gün önce Nehir başım ağrıyor demeye ve geceleri uyanmaya başladı. İki gün, derken üç gün sürünce önce canımız sıkkınken, ben buna halsizlik, yürüyememe de eklenince resmen iş yapamaz hale geldim.
Nedir bu, derken...acaba sinüsleri doldu başı mı ağrıyor diye kulak burun boğazcıya gittik. Ben "fancy" aletlerle bakılır hemen anlaşılır diye umut ettim, ama Nehir o kadar "itiraz" etti ki, o güzel kameralar yerine klasik aletlerle bakabildi doktor ancak ve bir şey de anlamadık.
Sonra Barbaros Bey'e gittik. Barbaros Bey nörolojik bir muayene etti. Ayaklarıyla itiyor mu, el göz koordinasyonu, gözlerini inceledi...bir şeyi yok dedi...Muhtemelen viral enfeksiyondur dedi. Ama diye de ekledi, kemikte bir şey varsa anlamayız.
Rahatlamadık.
Çünkü Nehir o beş günde 700 gr vermiş, günde sadece bir öğün yer olmuş, parka gittiğimizde salıncaktan başka bir şeye binmez ve yürümez olmuştu.
Bunun yarattığı etkiyi anlatmak çok zor. Çünkü ilk tanı günlerine dönüvermiştik.
Ben aklımda binbir düşünce, ne yapmalı, acaba MIBG mi yaptırmalı, MR mı çektirmeli...derken Özlemcim aradı. İçine doğmuş herhalde. Amerika'dan aradı, ve "nasılsınız?" dedi. Ben endişelerimi anlattım. Bu arada aynı zamanda Leyla da hasta deyince, Özlem "Bak evde bir virüs var belli ki, sakin ol, biraz bekle" dedi. Hem arkadaşım, hem doktor olunca biraz sakinleştim.
Zaten Nehir'i evhamlarımla doktor doktor dolaştırıp, yormak istemiyordum.
Bir yandan da nüksetti mi korkusundaki fark birkaç günün farketmeyeceğini bilmek.
Ha tabi, Dr. Russell'a da e mail atmıştık. Ama bir türlü yanıt gelmiyordu.
Perşembe günü ben dersteyken, kustuğunu, ve ishal başladığını öğrendim. İshal malum is te mi yo ruz. Kusma da acaba ağrı ile mi ilgili diye darmadağın oldum.
Barbaros bey'i aradım. "Endişelenmeyin, bu virale benziyor "dedi.
Ben perşembe itibariyle orda burda ağlamaya başlamıştım.
Açıkçası duygusal olarak kaldıramadım. Yaptığım tek iyi şey, Nehir'i hastaneye, onkolojiye götürmemek oldu. Bir tek bu noktada soğukkanlı davrandığımı düşünüyorum.
Pazartesi, Dr. Russell'dan, "Tatildeydim, dödüm, ne oldu ağrılar" mesajı geldi. Ben daha detaylı tüm belirtileri yazdım. "Bu mide bağırsak virüsüne benziyor, ama biraz uzun bir süre, doktorunuz bir test yapmadı mı, anlasanız, belki bakteriyeldir, antibiyotik verir, su içmiyorsa, su kaybı baş ağrısı yapar, bekleyelim" dedi. Ben yine Barbaros Bey'i aradım, "İshal geçmedi, test yapsak mı" dedim, o da hemen "Kakadan örnek alın, rota, kültür, parazit testi yaptırın" dedi.
İşte deja vu...
İlt teşhis zamanına döndük.
Benzer belirtiler. İshale yakın kaka, karın ağrısı, kilo kaybı, hareketsizlik, ateş yok.
Benzemeyen, bu kez karın ağrısı sindirim sırasında.
Benzemeyen o zaman doğru kaka testini yaptırmamız dört günü bulmuşken, salı akşamı saat akşam altıya çeyrek kala Nehir "faaliyet"e geçti, ve baba, örneği laboratuar kapanmadan yetiştirdi.
Saat akşam yedide, "slightly positive rota" virüsü sonucunu aldığımızdaki sevincimi anlatamam.
2008 kasımındaki negatif çıkan kaka testinin rövanşını böylece aldık! Zaten o zaman da bu sonuç çıkmalıydı, ama hayat başka sonucu sunmuştu bize.
Nehir dün sabaha karşı, su içmeye başladı. Ben yine, perşembe günü derslerime gittim. Bu kez, neşelendiği, yemeyi kendi istediği, yediği, ama henüz ayağa kalkmadığı haberi geldi.
Çok şükür.
Çıkışa başladı.
Çocukluk dönemi virüslerini seviyorum. Lütfen siz de kıymetlerini bilin.
Nehir'im sağlıklı ve mızmız. Beni oyuncak ayısı gibi kullanıyor, geceleri uyanıyor, uykusuz bırakıyor, bugün en sonunda pilimi tamamen bitirdi ve ben şikayet etsem de aslında derinde hiç etmiyor ve sadece şükrediyorum bu badireyi atlattığımız için.
Nehir sağlıklı ve mızmız, yakında ayakta ve yine gülüyor olacak. Kızımı, kızlarımı çok seviyorum.
çok sevindim iyi haber olduğuna, çok geçmiş olsun. NB'nin üstesinden gelen çocuğa rota virüsü vız gelir.
ReplyDeleteOh sukurler olsun!Ben de cok sevindim..Yazinin sonunu nasil getirecegimi bilemedim. Umarim Nehircigim bir an once parklarda kosmaya baslar...
ReplyDeleteSağlıklı ve mızmız Nehir'e kocaman öpücükler :) Rota virusu gerçekten de çocukların süngüsünü düşürüyor. Bir an önce gitsin, Nehir'cim de neşesine en kısa zamanda yeniden kavuşsun inşallah :)
ReplyDeleteKorkarak okudum iki kız annesi olarak. Çok şükür dedirten cinsten olmuş, geçmiş olsun.
ReplyDeleteçok geçmiş olsun... insan sevdiği kuluna önce eşeğini kaybettirir sonra buldururmuş.. öpüyorum nehiri.. sevgiler..
ReplyDeleteSevgili Zeynep ve Nehir, geçmiş olsun. Güzel haberlerinizi okuyunca çok mutlu oldum. Nehir'e öpücükler gönderiyorum. Sevgiler...
ReplyDeleteHayat, en kıymetlimize hastalık yakıştıracak ve neredeyse zil takıp oynatacak kadar acımasız. Böyle eften püften virüsler kızlarımıza vız gelir tırıs gider. Okyanusları aşan Nehir, dereyi mi geçemeyecekmiş? En kısa zamanda, vermiş olduğu 700 gramı 7 kg. olarak yerine koyar inşallah! Geçmiş olsun...
ReplyDelete