Saturday, March 5, 2011

Yazmaktan Alıkoyamıyorum Kendimi

Nerde kalmıştım?

Bu bloga nedense duygularım ya yerlerdeyken, ya da yukarılardayken yazmayı seviyorum. "Stabil" iken çok yazmak gelmiyor içimden. Halbuki o "normal" hep sevdiğim hal.

Rüyam.

Nehir'i ilk kez rüyamda gördüm, iki hafta önce. "Annecim seni seviyorum" diyordu.

Dün gece ise, yine gördüm. Bu kez, tedavi bitmiş, üç aylık taramalarda temiz çıkmış. Sokakta, ben peşinde yürüyorum, o da, yürüyor, koşuyor, oynuyor... Aklımdan, "Peki tüm bu tedavilerin sonraki etkileriyle nasıl başa çıkacağız, ama çok beceri yitirmiş gibi durmuyor, ne de akıllı bakıyor" gibi birşeyler geçiyor...

Sanıyorum, aklımda olmasını istediğim, olmalıydı dediğim senaryoydu bu.

Sabah uyanınca, bir an şaşkındım. Sonra farkettim rüya olduğunu. Tersi olmalıydı aslında, Nehir'in yokluğu bir rüya olmalıydı.

Yapacak bir şey yok.

Aslında iyiyken yazıyorum. Bu rüyayı yazınca biraz "cızz" ettim ama...

Leyla bugün uzun bir doğumgünü partisinde. Önce bir iki saat havuza gidiyorlar, sonra da "spa" yapacaklar ve "sleepover"... Pek neşeliydi giderken. "Sleeping Bag", mayo, havlu, yastık, ıvır zıvır ile haftasonu kaçamağı fikri hoşuna gitti çok. Kapıda bırakırken, Bonnie, ev sahibi, dediki, "Hadi size de Mahmut ile iyi eğlenceler, çok yapamıyorsunuzdur"... Yani bizi az tanıyan bir anneden bunu duymak çok hoşuma gitti. Yani, sıradan, "Merak etmeyin, Leyla'yı" ya da, "Bakalım 7 kızla ben ne yapacağım" demek yerine bu cümle. Kulağıma ne kadar güzel geldi anlatamam.

Biz de zaten, hazırlıklıyız.

Hava soğuk mu demiştim. Bugün 50 dereceye çıktı... Yani 10 derecelerde. Nasıl "ılık". Yani, küresel ısınma böyle bi şey sanırım: Bir aşağı, bir yukarı.

Tamam tamam sustum.

Böyle bir şarkı vardı.

Susmuyordu nitekim!

6 comments:

  1. cok derinden etkilendim ruyanizdan. ben niye bu kizi bu kadar sevdim diye dusunuyorum bazen! hic gormedigim guzel nehir'i.. galiba sizi cok sevdigim icin. yureginizin buyuklugune cok imrendigim icin. Her gun aniyorum Nehir'i ben de. Sanirim unutmaya calismak yerine aciyi hayatin biryerlerine entegre etmek lazim. Siz bunu oyle guzel yapiyorsunuz ki. hepinize cok icten kucaklar...

    ReplyDelete
  2. Amherst'te de isindi hava (birazcik)-8 derece, bizim icin oyle guzel bir hava ki... Hos -27leri gordugumuz bu kistan sonra -1 bile bahar bize! Ama her yerde kar var hala....

    Zeynep Hanim, oyle guclusunuz ki! sevgiler.

    ReplyDelete
  3. guzel ruyalarla geliyor nehir size, hep oyle gelsin, cennetinden tatli ninnilerini fisildasin uykunuzda, iyi ve mutlu kalin, sevgilerimle...

    ReplyDelete
  4. Bu yazınızı okuduğumda etkilenmiştim ama Nehir'i rüyamda görebilecek kadar olduğunu düşünmemişim. Şu an uykudan uyandım ve bunları sıcağı sıcağına yazmak istedim. Çok kalabalık bi ortamdayım ve sürekli Nehir anılıyor, ama garip şekilde Nehirle sürekli irtibat halindeyiz, konuşabiliyoruz, Nehir şarkı söylüyor bana "deli dolu hayat biraz mavi, karmaşık işte dünya hali" sözleri aynı bu şekildeydi. şimdi google'da aradım bulamadım böyle bi şarkı fakat melodisi hala kulağımda...
    Nehiri hiç tanımadım ama olayları hep sıcağı sıcağına takip ettim. Hala inanamadığım olaydan sonra bi müddet uzak kaldım blogunuzdan. Ama bu rüyadan sonra, yapabildiğim tek yorum var, sürekli dua etmeliyiz onun için, yalnız bırakmamalıyız.
    Hala rüyanın etkisini atabilmiş değilim.

    ReplyDelete
  5. Sevgili Citlembik,

    Cok tesekkur ederim paylastiginiz icin...Iste, Nehir'im yalniz degil...

    ReplyDelete
  6. Bizler hala buralardayız bu bloga yazmaya da devam et bence Zeynep..
    Sevgiler

    ReplyDelete