Tuesday, January 13, 2009

Meeting Kirk: Evsahibimiz

Sondan başlayayım.

Kirk'le, yani şu andaki ev sahibimizle tanıştık...Nehir'e "Bu Kirk'ün telefonu ellemiyoruz", "Burası Kirk'ün evi" diyorduk sürekli.

Aslında ben 10 yıl önce tanışmışım ama tabi çok önce idi. Komik olan, abim TR'ye dönerken, eşyasını Kirk'e vermiş, ya da satmış, geldiğimde abimle Pottery Barn'dan birlikte aldığımız üçlü sehpayı tanımıştım...ve burası Zeynep (halamız) için, hani arkada duran beyaz kanepe var ya, kirli diye yatmamıştın...o da abimin...10 gün önce tanıyıverdim.

Nerden nereye...

Bugün de Kirk ile sohbet ederken, Texas Children's a danışmanlık yaptıklarını öğrendik...sistemin nasıl işlediğini, inefficiency lerin nasıl yaşandığını...dolayısıyla bizim scheduling probleminin de kaynağını anladık.

Kirk'e çok teşekkür ediyorum...çok iyiliksever, çok da tatlı biri...evini bize vermiş olması çok büyük incelikti. Üstelik şimdi ev ararken de esnek olabiliyoruz. Çok da başka yer bakmadan karar verirsek iyi olacak yine de.

Bu sabah kliniğe gittik. Kan değerleri iyi. Bu haftaki program belli oldu:

15inde CT var. Neden 4. kemodan sonra yapmıyprsunuz sorusuna yanıt: daha fazla küçülmüş olmasını çok beklemiyorlar, şimdi geldikleri noktayı görmek istiyorlar, eğer olursa, daha da küçülürse, ameliyat daha da kolay olur imiş.

15inde bizi admit ediyorlar. 5 günlük kemoterapi başlıyor.

4 Şubatta da ameliyat.

Tüm bu değişiklik aslında gerçekten de ilginç bir şekilde ameliyatta yalnız olacakken, annemin ve Leyla'nın, yanı sıra o gün abimin de gelişi ile, kuzenimin de katılmasıyla bizi hastanede kalabalık bir aile görüntüsüne sokacak! Leyla geldiğinde ise bu kez hastanede olmayacağız inşallah. Bir şekilde daha iyi oldu. Nehir için de ameliyatın kolaylaşmasını umuyoruz. Hatta Dr. Nuchturn'ün gözleri yerinden fırlar umarım,"Aaa, bu da ne, birşeycik kalmamış" der!. Evet, yeni ay dileğimi yazayım (yeni ay ya da değil)...kızımın kitlesi yokolsun ve bir daha da geri gelmesin...el yazısı ile de yazacağım.

Nehir'i klinik de görmeliydiniz...Dr. Mueller'i gördük, hani son kemoda bizi "tartan"...klinik direktörü imiş...Nehir'i uzaktan gördü ve çok ilgi gösterdi, bizimki benim boynuma sarıldı, ama yan gözle baktı, ayrılırken el salladı...Artık asansörde yerde olmayı çok seviyor ve biner binmez, karşı duvara sırtını verip, "büyük"ler gibi çıkıyor asansörle.

Bugünlerde bir de boynumuza sarılıp, "big hug" diyor.

Ve şarkısı ya da medley diyelim: "Nav ay nov may ey bi si, ay lav yu"...

Bugün parka gitmedik...Yarın sabah Rice'a gideceğiz...sonra gideriz. Aslında yarınki planımız, öğlen uyutmayıp, akşam erken yatırıp, sabah 5'te uyandırıp kahvaltı etmek...çünkü CT scan için 5 ten sonra, 12.30 a kadar aç kalacakmış...

Benim şimdi aklıma Alanis Morisette geldi, ilk "Thank You" Kirk için olsun.

4 comments:

  1. O zaman bizde "Captain Kirk"e tesekkur ederiz.

    Efendimmm, tarihlerin bu kadar netlesmesi, mutlu sona dogru yaklasiyormusuz hissi verdi bana. CT' den de kucucuk bir kitle goruntusu cikinca, mutlulugum daha da artacak.

    Ne guzel, tum aile gercekten de bilikte olacaksiniz, iste herseyde bir hayir vardir lafinin perde arkasi...Nehir icin harika bir moral olacak...

    Galiba is bir an once, bir ev begenmenize kaldi. Ablam yuzlerce ev olabilecegini soyledi etrafta. Galiba iyi bir konsantrasyon gerekli degil mi? Yoksa sizin kriterler de, docentligi gecti mi?...Eger oyleyse, hadi hayirlisi :-)

    Nehircigime yeni kemo seansinda bol sanslar. Vucudundaki tum iyi hucreler, kotu hucreleri gelen ilacinda yardimiyla hapur hupur yiyip bitirir insallah.

    ReplyDelete
  2. Zeynepciğim, tam anlamadım ama bir notum var. Ocak ayı ameliyat için uygun değildi zaten. Merkür ocak sonuna kadar geri gidiyor. Bu da iletişim bozuklukları ve başlangıçlarda aksilikler yaratıyor. Merkür geri giderken yapılan ameliyatlar hep problemli oluyor. Dolayısıyla 4 Şubat iyi bir tarih.
    Bu ay çok şeyi belirleyecek gibi görünüyor. 26 Ocak itibariyle önemli zamanlar var. Nehirin haritasında daha önce de belirttiğim gibi çok güçlü talih açıları var doğuştan gelen. Az insanda rastlanan şanslar var. Bu sebeple istisna hastalığını yine çok istisna bir şekilde yenebileceği kanaatindeyim.
    Ameliyat gününe kadar hepimizin yapması gereken şu sözü ezberlemek: "Nehir sağlıklı ve mutlu"
    Bu sözü tespih çeker gibi her an yinelemeyi, beynimizden aklımıza gelen her an geçirmeyi öneriyorum. Onu hayalimizde mutlu koştururken, oyun oynarken, güzellikler içinde canlandırmamızda yarar var. Yani bu notum blogu takip edenlere aslında. Olumlu gidişe toplu olarak destek verebiliriz. Unutmayın: "Nehir sağlıklı ve mutlu" Sabah akşam, aklınıza gelen her an yineleyin.
    Hepinize sevgiler.

    ReplyDelete
  3. Bak gordun mu Sebnem'in dediklerini, gercekten her iste bir hayir vardir, inaniyorum ben. Ben sana birsey soyleyeyim mi, 4uncu kemodan sonra bak gor daha da kuculmus bulacaklar kitleyi. Onlar daha kuculme beklemeyedursunlar, bak Nehir nasil sasirtacak onlari.....

    Nehir'cigim hep SAGLIKLI VE MUTLU olacak. Her gece uyumadan once 12 Mart kizimla parklarda oyunlar oynuyoruz, denizlerde yuzuyoruz ve ormanlarda yuruyus yapiyoruz. Saglikli ve mutlu olacak Nehir!!!!

    Opuyorum...

    ReplyDelete
  4. Zeynep'ciğim,

    Austin'de geçen güzel zaman, 4 şubatta sevdiklerin yanında iken ameliyatı beklemek, daha rahat bir kafa ile ev aramak, Leyla'yı evde karşılayabilmek gibi sonuçlara baktığımda bu tarihler bence ilk konuşulandan çok daha iyi oldu/olacak, yani bu işte bir hayır varmış... (üstelik Şebnem'in yorumları da bu yönde). Ayrıca kan değerlerinin iyi çıkması bence çok iyi bir haber.İnşallah herşey çok güzel bir şekilde akıp gidecek ve bitecek.

    Nehircik de bu SON kemoyu (gördün mü, kemolar da bitiyor!) diğerleri gibi sorunsuz atlatacak. Yarın da meşhur CT işi de hepimizin istediği (dilediği) gibi sonuçlanacak, kaldı şimdi bir ameliyat o da bitti mi, Istanbul'daki dostların (bir grubu burada zaten) sizi karşılama için organizasyonlar planlayacağız...

    Bu arada dün yazdıklarını okuyunca aklıma bir fikir geldi; araştırma için gerekirse ve istersen ben sana buradan destek olabilirim, şöyle "ortaya" cross-cultural veya Türk işletme veya yöneticilerinin Amerikan ..... ile ilgili görüşleri, Türkiye'deki Amerikan işletmeleri ve ...... gibi birşey olursa ben burada anket yapar sana verileri hazırlar yollarım sende üstüne yazarsın. Senin ve Mahmut'un her durumda tabii ki ben olmadan da düzgün bir iş çıkaracağınıza emin olmakla birlikte araştırma yükü fazla gelirse diye bu teklifi yapıyorum, yoksa benim pek ideal bir akademisyen olmadığımı sen zaten bilirsin!

    Güzel haberlerinizi bekliyoruz....
    Öpücükler ve sevgiler
    Ayda

    ReplyDelete