Wednesday, January 21, 2009

Hot potato hot potato

Aklımdaki şarkı bu. The Wiggles diye Avustralyalı bir entartaining grubu. Dört adam, ince yapılı...nedense dikkatimi çekti. Mahmut da seyrederken, bu adamlar bu işi niye yapıyorlar dedi...genel olanın aksine, gayet maço bir halleri var, derken hot potato, hot potato diye dansetmeye başlıyorlar...rock and roll müzik...cold spagetti, cold spagetti diye devam ediyor şarkı.

Birkaç günlük ağırlık kalktı üzerimden.

Anlaşılmıştır herhalde.

Bugün sevgili kocam gülümsemesini tutmadı.

İkincisi de kızım, en sonunda bu akşam, yetişkin tabağında, bir tabak, portabello mushroom soup yedi ki...valla ben yiyemezdim (acımtrak). İçine ekmek doğrayarak (bu yine Sasha Hanım'dan)...neyse ekmek, whole wheat, seeded...flaxseed de dahil. Bu arada gönül isterdi ki bu çorbayı ben ya da baba yapmış olalım, ama hayır, Whole Foods dan hazır.

Olsun, gönlümüzün istekleri bitmez ki.

Bir çorba ve bir gülümseme, beni yeterince neşelendirdi. Daha güzel bir Türkçe şu olurdu: Bir çorba ve bir gülümseme beni neşelendirmeye yetti. Ama olmadı, sürç-i lisan ettik.

Canım laf salatası yapmak istiyor, tamamen "geyik". Kendi mood larıma ben bile yetişemez oldum.

Bugün family roomda "meet and greet" toplantısı vardı. Ben de, hele de yarın sabah çıkıyorken pas geçecektim ki, nurse, genel olarak floor ile ilgili sorunlar deyince...hooop uçtum. Ve el kaldırdım: "İkinci bir buzdolabı almayı düşünüyor musunuz? Sekizinci katta var"... Başka sorusu olan var mı dediklerinde, ben yine el kaldırdım..."Play Room daki halıyı çıkartmayı veya yenilemeyi düşünüyor musunuz?"...Aslında "hardwood floor'a ne dersiniz odalarda" demedim tabi...O ev ararkenki sorumuzdu.

Sonra düşünmeden edemedim...Küçükken hiç el kaldırmamışım sanırım, toplantılarda çok seviyorum, yani bugün havamdaydım. Takip edeceğim. Amerika'nın ve özelikle buranın verdiği bir, ses çıkarırsan olabilir hissi var, TRnin aksine. Bakalım göreceğiz. Ayşe Teyze test edip, onaylayacak.

Nehir, öğleden sonra, play room'da suluboya resim yaptı. Babayla ben de yaptık. Nehir'in esas sevdiği, fırçayı suya daldırmak idi. Ve tüm boyaları karıştırmak. Meğer "siyah" ı da biliyormuş, farkında değildim. Çok hoşuna gitti, sudaki renk karışımlarına bakıp, heyecanla, "aaa" gibi sesler çıkarıyordu. Akşam ise Nehir dün (müydü) tanışmış olduğu Megan'la yine karşılaştı. Biz anne ve babasıyla sohbet ederken, onlar da koca VCR dolabını boşalttılar. Ayrılırken biraz zorlandı, tam "hadi gel gidiyoruz", diyorduk, o da kalkıyordu ki, Megan'a bye bye de deyince, dönüp geri oturuyordu. Üçüncü denemede başardık. Megan'a önce "abla" dedi. Sonra Meygıl demeye başladı, sanıyorum "bagel" dan esinlendi. Close enough.

Sabah ise Leyla ile Skype de konuştuk. Önce homur homurdu, derken okulda canını bir şey mi sıktı deyince, başladı anlatmaya. Çocuklar çok tatlılar. Sezen Aksu boşuna yazmamış, bir tek çocuklar masum (muydu neydi)...Belki de daha çok uyacak olan, çocuktan al haberi dir. Ya da illa birşey söylemeye gerek yoktur.

Ne bileyim. Mutluluk genel bir state of mind değil, anlardan oluşuyor, Ve bugün birkaç kez yakaladım. İnsanın her durumda mutlu anlar yakalaması da doğanın verdiği bir güçlenme mekanizması olsa gerek. Yoksa "nervous breakdown"lar daha sık our.
Megan'ın ağabeyi, 16 yaşında, bir cuma akşamı, kulak burun boğaz doktoru tarafından, çocuklarda az rastlanan bir lösemi teşhisiyle, acile, ve buraya gönderiliyor. Yaklaşık 125 gündür hastanedelermiş...Babası, papaz..."O bizden çok daha güçlü, ben çok zorlanıyorum" dedi.

Well, this is small talk in the hospital.

Baba diyor ki, "çok tatlı uyuyor"...evet. Ve yarın Nehir'i parka götürmeye söz verdik. Bugün onu öptüm koridorda, parka gitmek için sabırla beklediği için.

Hot potato, hot potato, cold spagetti, cold spagetti, mashed bananas, mashed bananas, bananas, bananas, bananas...

Neşeli bir gün diliyorum,

Feride'cim kırk yaşına, düdüklü tencerede sebze çorbası yapmaktan, yemek konusunda beni overwhelm edecek kadar beceri, deneyim kazanmış halde, ve de dünya tatlısı, spirulina yiyen bir kız çocuğuyla girdiğin için seni tebrik ediyorum. Eeee, kırk yaş böyle bi şi. Sana da çok yakıştı. Gerçi düşündüm de, spiriluna yiyen kız çocuğu, işte bunun 40 yaşla ilgisi yok, bu sensin!

Ağabeyim de 40 yaşa üç buçuk yaş ekledi. Sağlıklı, neşeli, bol yeğenli günler diliyorum ona da. Ve güzel bir kolonoskopi. Alemdir abim benim, bugüne yaptığı ayarlama ile kendini aştı!

5 comments:

  1. Zeynep'cim boyle mood'da yazdiginda dunyalar benim oluyor; inan gunume daha iyi basliyorum ... tamam diyorum biraz daha guclendi Zeynep; sen iyi olunca Nehir'cik de iyi; sen guclu olunca Mahmut da guclu, inan herkese yansiyordur ... eminim oyle bir gunde hastane gorevlilerini bile ikna etmissindir buzdolabi ve hali almaya; kararliligini farketmislerdir hemen ... Skype'i becerebilir miyim bilmiyorum ve sizi oradaki dar bos zamanlarinizda mesgul edip bilgisayarin basina oturtmak istemem ama bir telefon numarasi gondersen arada bir sesini duymak cok guzel olabilirdi ... Parka gidisinizi dort gozle bekliyorum, kimbilir Nehir'cik nasil mutlu, siz yine huzurlu olacaksiniz oradayken ve de kimbilir Nehir ne yeniliklerle sasirtacak yine sizi ... biz seyahatten oyle bir virus getirdikki bir haftadir evde hemsire gibiyim; geceleri kanepede geciriyorum; bakalim hangi cocugu ve yatagi degistirmek gerekiyor diye dolanmaktan ... sansli oldugunuz noktalardan birisi de dilini bildiginiz bir ulkede bu tedavilere girismis olmaniz; kaldigimiz otelde otel doktoru bile Fransizca'dan baska dil konusmuyordu ...
    Bu arada Feride'cige daha once bebek icin de tebrik gonderecek firsat bulamadim, ben de hic bir email veya telefonu yok cunku ... Feride'cim 40li yaslarinda ve omur boyu boyle guzel mutluluklar ve bol saglik diliyorum sana ... bir yasina gelmek uzere olan kizini cok tebrik ediyor; saglikli uzun bir omur diliyorum ... Zeynep'cigimiz de donsun de bu yil bitmeden toplu bir 40 yas partisi yapalim senin bir Istanbul ziyaretinde ...
    Nehir Saglikli ve Mutlu ... hadi cok keyifli ve umut dolu guzel bir gune baslayin Bayazit ailesi; sizi cok seviyoruz ...

    ReplyDelete
  2. Avustralyali bir nanny tanidigin olsa Wiggles'in ne kadar populer oldugunu bilirdin. Adamlar cocuklari costurdukca costuruyor. Yasemin TV'nin onunde hoplaya ziplaya bir hal oluyor. Adamlarin yaptiklari hareketleri tekrar edecegim diye vallahi dil 5 karis disarda, kollar bacaklar havada kahkahalar atiyor.

    Zeynep'cim, kimin yaptigi degil, kimin yedigi onemli. Sen bosver, Nehir yedikten sonra. Ayrica soyluyorum tadi agiza konulur gibi birsey yapmam 6 ayimi aldi. Cocuklar bile "anne yemegi sen yaptiysan manti ismarlasak" diyorlardi. Burak mutfaga bile ugramiyordu!! Sonra sonra duzeldi. Diyorum sana practice makes it perfect. Yaptikca daha iyi olacak.

    Sizden once biz tasiniyoruz sanirim. Inanmayacaksin ama ust kata!!! Bizim ev sahibimiz 50 yaslarinda bir kadin. Daha dogrusu ev sahibimiz babasi ama cok yasli oldugundan kizi ilgileniyor. Adam bizim apartmanin bir kanadina yani 2 dubleks ve 3 duz daireye sahip. Kadin evleniyormus, mustakbel kocasinin da onceki evliliginden 1 cocugu varmis. Yani toplam 3 kisi olacaklar. Bizim ellilik ev sahibi 3 kisilik ailesi icin bahce dubleksi ve ustundeki duz daireyi (su anda benim oturdugum) birlestirip tripleks ev yapmak istiyormus. Bizden de bir ust kata tasinmamizi istedi. Once "olmaz" dedim ama Burak "hayatimizdan memnunuz, ev kadinin uzun falan surer ama sonunda bizi buradan cikartir, en iyisi tasinalim" dedi. "Peki" dedim hicbir degisiklik yapmayacagim, oldugu gibi tasinacagim diye. Ama sen gel gor ki bu daha zor oldu. Neyse esas diyecegim su; kadin benim oturdugum kati yatak odasi kati yapiyor!!!!!!! Yani bizim salon kadinin yatak odasi, bizim ve cocuklarin yatak odalari (toplam 3 oda) kadinin giyinme odasi oluyor. Inanabiliyor musun????? Benim mutfagimda kadinin jakuzisi duracakmis. Ben inanamadim. Allah akil fikir versin.

    Iste benden de biraz tasinma geyigi. Sizin tasinmanin tarihi belli mi?? Yardim lazim mi?? Benim travel capacity'm bayagi artti, haberin olsun...

    Tum yasgunu sahiplerini ben de kutluyorum. Saglikla, mutlulukla......

    Nehir'cigime harika park sefalari da diliyorum. Temiz ve insallah gunesli bir hava tum Bayazit'lara cok iyi gelecek. Hele bir de Leyla katilinca takima keyife diyecek yok!!!!!!!

    Opuyorum hepinizi....

    ReplyDelete
  3. Zeynep'cim Hande'nin mesajini okuyunca aklima geldi; biliyorsunuz burada da bir raw food restaurant var, geldiginizde isine yarayabilir ... hem de neredeyse sizin arka sokakta sayilir, Akatlar'da ... sen o zamana kadar uzman olacaksin bu konuda ve sen onlara yemek yapacak duruma gelirsin belki de ama yemek yapmak istemedigin zamanlarda orada keyif yaparsiniz biraz ... www.safrestaurant.com.tr ...
    Bu arada Hande'nin de dedigi gibi marifet bunlari yedirmekte; bak bizimkiler havuc salatasi bile yemiyor cig oldugu icin :((
    Pazara az kaldi, bu iki gece uykusuz birakma kendini de enerjik ve neseli ol, cok guzel gunler bekliyor insallah sizi ...
    Hande'cim sana da kolay gelsin, herkese sevgiler,
    Bilge

    ReplyDelete
  4. SAF in varligini surdurdugune cok sevindim!!! En iyi haber.

    ReplyDelete
  5. Zeynep'ciğim

    İnişlerin, çıkışların o kadar doğal ki... ve bil ki sen çocuğuyla sağlıklı ilişki kurabilen, güçlü ve çok iyi bir annesin. Bir kere bana "anne olmayı seviyorum" demiştin belki de bu sevgi seni bu kadar özel ve doğru kılıyor.

    Bu blog sayesinde ben de Saf'ın yeni yerini öğrenmiş oldum. Orada tek yiyebildiğim yaklaşık 10.000 kalori olan kajun fıstığı ezmasi olmuştu, artık senin hatırına yeniden yerim ama Nehirciğin yediği o mantarı yutabileceğimi zannetmiyorum (Murat yemeye çalışmıştı ama yarısında pes etmişti!).

    Ev işini ben de merak ettim ne zaman taşınıyorsunuz? Ev anlattığın kadarı ile gayet iyi, evin aslında hep gözümün önünde olması ve sonra farketmen bana genel olarak hayatlarımızı hatırlattı! genelde burnumuzun dibinde olanı en son farketmek...

    Bu arada benim mutfak kurudu ve bitt!! Hala bacanın kenarı, duvarın dibi gibi detay eksiklikler olsa da artık yemek yapabileceğim bir tezgahım var.... Bu arada elle decorcular çekim yapmak için benim lamba işini bitirmemi bekiyorlar bence daha çok beklayecekler ama haberleri yok, hiç lambacı dolaşacak moodum yok, zaten hava da çok soğuk! bahara inşallah...

    Öpücükleri sevgiler
    Ayda

    ReplyDelete