Tuesday, January 20, 2009

Esas Ebeveyn (The Parent)

Nasıl çevirmişim.

Korkuma yenik düşmeden Mark Dungan (kendisini the parent olarak adlandırıyorum, onun bilgisi, ilgisi sanıyorum çok az kişide var...NB konusunda...yani bilgilenmek isteyenler...sydneydungan.com'a baksınlar)'ın sözünü ettiği MIBG videosunu izledim, dinledim. Aslında moral verdi. 3F8 dışında da yöntemler var. Gerçekten asıl mesele research için biran önce parayı arttırıp, bu çalışmalara hız vermek, ve tedaviyi geliştirmek. Amerikalı değiliz diye ne oluyor bilemedim, belki ben buradan tıkladım diye, oldu sandım. Belki de sandım...

Tıp mesleğini buradan bir kez daha kutsuyorum. Şaka değil. Çok bin fırın ekmek yemeleri gerekse de, başka hiçbir meslekte olmayan "insani" bir yanları var. Ama kastettiğim mesleğini "research" ile sürdürenler. En üste onları koydum. Benim baktığım noktadan şu anda resim bu.

Okuduğunuz gibi ayaktayım. Aslında MIBG videosunu izleyince moralimi bozan bir şey oldu. Scan olarak yaptıkları MIBG de kullandıkları radyoaktif madde miktarı, MIBGyi tedavi amaçlı kullananlara göre daha az..ve birinde temiz çıkan diğerinde çıkmayabiliyor...Ama öte yandan, Avrupa'da yapılmış çalışmalarda, MIBG taramasının survival rate leri predict etmesiyle ilgili sayılar moral veriyor...az noktada, ya da hiç kalmamışsa...%50'ye çıkıyor.

İnşallah.

Beşinci kemodan sonra gireceğiz biz.

Kushner'ın dediğini destekliyor, ilk tedaviye iyi response verenlerin şansı daha yüksek.

Canım kızım, defet şu kötü hücreleri. Genetik yapında bir aksaklık olsa da, Arnavut kanın iyi olmalı!

Tamam. Research, science bu kadar. Hande ile güldük. Özgecan çok güzel yazmıştı, Mevlana'ya dair. Sonra Feride'cimle raw food maceramı tartıştık ve beni rahatlattı. Yavaş, yavaş. Ah, ama "keşke size yapsam, yakınınızda olsam" dediğinde...al benden de o kadar dedim...şu eziyet bitse. Zaman eziyeti meziyet yapma zamanı. Barack Obama gibi oldum mu, bugün inaugration var idi...Whole Foods'a gittiğimde, otopark boştu!

Bu da politika.

Şimdi tatlı kızıma gelelim. Benim bir tanem.

Yürüyüşünü, geçen gün bir doktor "stomping" diye tanımladı. Evet, gerçkten de öyle yürüyor. Yani "ben kimseden korkmuyorum, ve kendi başıma yürüyebilyorum" dercesine yürüyor. Bugün eve gidip geldikten sonra, kaç tur attık bilmiyorum. Öyle de hızlıki...m a ş a l l a h...

Dört yaşındaki bir siblingle bugün ilk "paylaşmasını" yaptı. Ben tercümanlık yaptım. Bizimki Megan'a stroller ve bebeğini verdi, megan da ona vacuum cleaner'ı. Bayağı zorlandı, duraksadı ama sonunda verdi.

Akşam ona evde yaptığım yoğurtlu raw squash'ı da , bu kez acı tadını yokederek,ve dibini tuttrmadan yaptığım quina (nasldı bu yaw) yı da ye-me-di. Yıkılmadım ayaktayım.

Bizi yarın gece de tutacaklarmış, işte ona sıkıldım. Bu kez, "parka" deyip duruyor, ve ben az kaldı diyorum. Az kaldı, benim de çok ihtiyacım var. Ama Mark Dungan'ın söylediği gibi. Çok sevdim: we have a purpose.

Evet, çok önemli bir amacımız var. Nar tanem, nur tanem, bal tanem, kar tanem için yapacağız.

Teknoloji sayesinde sıkı bir destek, o kadar iyi geliyor ki. Hergün teşekkür etmeyeyim diyorum ama görüntülü, görüntüsüz sizi yanıbaşımda bulmak harika bir duygu. Hay aklımla bin yaşayayım. Kızım da.

3 comments:

  1. Evet teknolojiden, onu yaratanlardan bin kere razi oldum bende. Sayende bu Blog isini ogrendim, facebook macebookla hic isim olmazdi, bilgisayari da e-mail harici kullanmazdim, kiiii, artik onsuz yasayamiyorum. Sayesinde sanki her an yanibasimdasiniz...

    Simdi, esas diger onemli bir teknoloji de, bir kac gun sonra, sevgili kizini binlere mil oteden kollarina getirecek. Az kaldi. Nasil ozlemissindir degil mi? Senin yerine kendimi koydum da, gercekten basardiginiz is, yenilir yutulur gibi lokma degil. Adam dogru demis;you have a purpose.

    Ev isleri tamamlandi mi? Ne zaman esyalarinizi tasiyacaksiniz? Annenler gelince mi? Ben aslinda blogun siki bir takipcisi de olsam, bazi seyleri dogru mu anlamisim emin olamiyorum. Simdi siz yarin obur gun hastahaneden cikip, 4 subatta ameliyat olma icin geri gideceksiniz ve sonrasında bir ara 5.kemo ve MIBC ve sonra radyoterapi degil mi? Su 3F8 ne tam anlayamiyorum ve emin olamiyorum, sizin yaptiracaginiz bir sey mi yoksa degil mi diye? Ama nasil olsa her sey yolunda gidecek diye icim cok rahat.

    Bu gece hic yatmadim, simdi bir iki saat uyuyup okula oyle gidecegim. Onun icin uzun yazamayacagim. Ama daha once dedigim gibi zaten hep ayni seyleri yaziyorum sanki, bu nedenle buyuk bir kayip olmasa gerek senin icin...

    Neyse, iyi uykular Houston...Tatli ruyalar...

    ReplyDelete
  2. Zeynep'cigim,

    O videoyu ben de izledim. hatta izlemeden once Zeynep (hala) MIBG ne zaman diye sorunca meraklandim, tedavi icin mi yoksa detect etmek icin mi diye ama sor-a-madim sana. Bana Yasemin'i soranlara "anlatsam ne anlayacaksiniz ki" demek istedigim cok olmustur cunku... Neyse izledikten sonra tedavi ile detect etmek icin yapilanin farkini daha iyi anladim. Tip bilimi fakettigimizden cok ilerde. Okudukca bunu goruyorum. Belki de bahsetmisimdir su anda Yasemin icin 15-20 sene sonra problem olabilecek seyleri tartisiyoruz. Onlari duzeltmeye calisiyoruz. Bundan 20 sene once dogustan kalp ve damar problemi olan cocuklari 5 yasindan once ameliyat edemiyorlarmis. Gelisme cok hizli ve alternatifler her gecen gun artiyor

    Nehir'cim bu ise cok iyi basladi, bunlarin hicbirine gerek kalmayacak bak goreceksin. Ne 3F8 ne MIBG, bunlari cagirma hayatiniza. Planlanan tedaviniz bitince bu is de bitecek. Endiselerimiz cok azalacak. Hayatiniz tekrar eski rayina otuacak.

    Bu raw food isi bir gunde olacak is degil. Sakin bir anda raw food ascisi olacagini dusunme. Bu is zamanla oluyor. Ben (taniyanlar mumkun olmayacagini dusunurdu) Mehmet'e futbol sahasi ve ustunde futbolcularla dogumgunu pastasi yapabildigime gore sen de yakinda Nehir'cigin sevdigi tatlari bulacaksin. Ama sunu da unutma benim 6 ayimi aldi mutfakta birsey (yenilebilecek tadda olan) yapabilmem... So don't give up!!!! Practice makes it perfect!!

    Nehir'cigime bir kocaman MASALLAH da benden... Aferin ona!!! Annesi sen merak etme o senin yaptigin butun yemekleri afiyetle yiyecek, cok buyuyecek. Kocaman bir kiz oldugunda sana gelip "anne ya su maydanozlu smoothie'yi nasil yapiyordun, ben yapiyorum aynisi olmuyor" diyecek. :)

    Anneyi de, babayi da opuyorum. Kizlarina da kocaman sarilip kokluyorum!!!!! Kendinize iyi bakin.

    ReplyDelete
  3. Gecen gece skype de sizi gormek muhtesemdi...ve sagolasin teknoloji gercekten...daha sonra Sarpla uzun sure Nehiri konustuk...ertesi sabahta Mina, Nehir Nehir diyerek uyandi...

    Roller coaster olma durumun cok normal...buna bir sey diyemem ki bundan 5 ay evvel babamin hastaliginda bende ayni seyleri yasadim. (Ayni derken inis cikislar anlaminda yoksa aslinda insanin babasinin hastalanmasi ve cocugunun hastalanmasi arasında ne kadar da cok duygu farklılığı varmış).
    Hatirlarsan babam rahatsizlandiginda kendi doktoru %70 sansi var ama yasasa bile bir defect kalir demisti. Defect denince ensefalit kelimesi ile google yapınca okuduklarim hic parlak seyler degildi...60 yas ustu hastalarda iyilesme sonrasi kalan defectler yatalaklikla basliyor, korluk, sagirlik, salgirganlik gibi uzayip gidiyordu...60 yas ustu bir tane normale donmus bir case okumadim. Ki okuduklarim sadece iyilesen hastalardı. Tedavinin sonlarina dogru doktor rehabilitasyon merkezi arastirin demisti.
    Bak simdi ne durumda...cok sukur sıfır defect. 4 ay evvel kalbi duran adam 5 gun komada kalan adam simdi her sabah ise gidiyor. Aynen eskisi gibi...
    Soylemek istedigim her insan her hastaligi farkli sekilde yasar... yani Nehir bu hastalikta kendi yolunu cizecek ve tamamen iyilesecek...nede olsa dedesinin torunu:))

    Bulabildigin herseyi oku ama unutma o cocuklarin hic biri Nehir degil...
    Nehir cok iyi basladi...ve cok iyi bitirecek bu savasi...

    Saglikli ve mutlu Nehir'i gercektende skype de sagliklı ve mutlu gordum...

    Hepinizi cok opuyorum...

    ReplyDelete