Tuesday, January 27, 2009

"Benimki Nerde?"

Bu sabah daha dinlenmiş uyandım. Gece takım tamdı ama daha rahat yerleştik.

Alışıyoruz; family bed.

Sabah kliniğe gittik. Zamanında. Ama tabi yine de bekledik. Bekleme norm olmuş. Nehir babasıyla beklerken, Leyla okul projesi için mülakat yaptı, ben tercümanlık yaptım. Farklı mesleklerden 10 kişiyle yapması gerekiyormuş, üç kişiyle yaptık, dedim ki, "sınıfta kimse social worker la yapmış olamaz"...İkinci olarak Marcelle (onkoloji hemşiresi) ile yaptık, sonra da Fatih Bey'e rastladık, onunla Leyla Türkçe yapıverdi. Üçü de çocukken karar vermişler mesleklerine. Yadırgadım. Ama hep söylediğim bir şey de doğrulandı, başarının sırlarından bir de bu, erken yaşta odaklanabilmek. Gerçi çevrelerinde görüp özenmişler, belki bu beni kurtarır, yani mühendislikten başka meslek göremedim ben. Onu da istemedim. Durun yaw, Leyla'nı ödevi derken, yine bir meslek ağlaması.

İyi haber: Nehir'in boyu uzamış. Yani görüyorduk demiştim ya, bir türlü ölçüye yansımıyordu.

Normal haber: Kan değerleri düşük, sınırda. Transfusion yapmadılar ama perşembe yine gideceğiz kliniğe.

Neyse, keyifli, stresten uzak bir klinik ziyaretinden sonra, "İstanbul" a gittik. Leyla'yı götürelim istemiştik. Leyla arabayı park edip , indikten sonra demez mi, "Burası Bodrum'a giderken durduğumuz yerlere benziyor " diye, hay benim kızım dedim, bu kadar mı güzel söylenir. Zaten küçükken de değişik yerlerdeki üçgen biçimlerini biliverirdi.

Oturduktan sonra da Nehir'im "pide" demeye başladı tabi, ona yine mercimek çorbası söyledik, önden yesin diye, pideyi de getirmiyor artık Murat Abi. Derken bizim yemekler (pide, lahmacun, döner gibi yararlı seçimler) gelince, Nehir bu kez "benimki nerde" demeye başladı. Ve ona da pide arası tabuli (maydanoz, taze soğan, nane vs, ve bulgur) koydum. Gayet güzel yedi, yine Mahmut şaşırdı, "Bu kız yeşillik yiyor" diye.

Sonra ilkönce Leyla'nın üzerine (onu ıskaladım) bir bardak su, derken de Mahmut'un üzerine bir bardak su döktüm. Büyüsünler diye!

Yemekten sonra ise bu kez üç sütlaç gelince, Nehir yine, haklı olarak "Benimki nerde" diye sordu, neyseki ablası onunla paylaşmaya gönüllü oldu. Birlikte yediler. En son, Nehir, buraya deyip, tabağı oturduğu bankın üzerine koydurup, sıyırıyordu ki, hadi artık bitti diyerek elinden aldım.

Yemekten sonra, kahve içerdeken, Leyla "fal bakayım" dedi, ben de zaten bayılırım ve Leyla'nın hayvan karnavalı fallarını da çok özlediğimden, "tabi" dedim. Bende sevinç gözyaşı vardı, en azından Suat olsa öyle derdi gibi hatırladım. Şöyle dışarı taşan damlacık hani??...Sonra, Leyla'nın anlattığına göre, "Buluttan düşen kuş, köpek, tavuk" gibi hayvanlar vardı, Mahmut'ta "deve"...kalkarken Leyla gayet doğallıkla Mahmut'a dönüp, "Sende de sevinç gözyaşı vardı" dedi.

Benim kızım bilir.

Bu arada, Nehir yanımda, restoranın içerisine doğru cilveler yapıyordu, kime yapıyor diye baktım, Murat abisiymiş. Sanıyorum Ali Abi'nin yerini Murat Abi aldı.

Arabaya bindiğimizde, artık Nehir uyur derken, uyumadı. Hani bizimleyken, klinikten "İstanbul" a gidene kadar uyuya kalan kız, ablasının yanında uyumuyor. Evde de uyumadı. Mahmut, Sera Amca ile Hintli aileden aldığımız eşyayı getirmeye gitti (bir kamyon ve iki adamla). Ben de tam parka gidelim bari derken, garajın kumandasını Mahmut' verip, arabayı da garaja park etmiş olduğumdan, kalakaldık. Gerçi Nehir'in hiç hali de kalmamıştı ama Hermann Parka gider, ördeklere bakarız diyordum. Annem üzüntümü görünce, "Tamam Zeynep, bir kereden bir şey olmaz" dedi. Ama ben çok önemsiyorum. Neyse yorgun olduğunu bildiğim için, ve ben parka gidelim dediğimde bile yorgunluğundan, çok tepki vermediği için az üzülmeye çalıştım.

Annem akşam yemeğini yaparak beni dinlendirdi. Annemlerin oluşu Nehir'in de çok hoşuna gidiyor. Bilmeyenler için, Nehir kimsenin kucağına gitmezdi, artık iki yaşa gelirken o ürkekliği azaldı.

İki kız da yattıkları gibi, hatta Nehir yatağa kafasını koyamadan bile önce, uyudular.

6 comments:

  1. Merhabalar Zeynep'cim,

    Haberlerini buradan aliyorum. Bugun aradim, herhalde klinikte idiniz, bulamadim. Yarin oglene dogru tekrar denerim. Sabah Deniz'in okulunda olacagim. Hepinizi opuyorum, Seda

    ReplyDelete
  2. Komik kadınsın vallahi!Bugün yazdıklarını okurken, hele su döküp,suladım büyüsünler diye espirini okuyunca koptum. Biz senin her halini, her duygu durumunu seviyoruz ama özellikle Leyla geldikten sonra yazdıklarını okurken yüzüme yayılmış,koca bir gülümsemeyle yakalıyorum kendimi.Keyifli günler, haberler....Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum, nergis.
    Not: Bu yazdığım kaçıncı mesaj bilmiyorum çünkü teknoloji canavarı arkadaşın tam yollamaya çalışırken yazdıklarını kaybediyor, evrende bir yere veya hiçliğe doğru..ama olsun aynı yazıları veya benzer diyelim çünkü yazdıklarım aklımda kalmıyor,tekrar tekrar yeniden yazmak zorunda olmak typing skill'lerimi ilerletiyor diye avutuyorum kendimi....

    ReplyDelete
  3. Helloooooo ben geri dondum!!!! Dun tahmin edildiginden daha once bitirilen ebeveyn yatak odasi tasinmasi yuzunden ADSL alt katta kaldi, ben ust katta! :( Acikcasi bir denedim, bir kat var aramizda alir belki dedim ama sinyal alamadim malesef. Neyse aklim sizde yattim. Bu sabah da cocuklarin odalari icin hummali bir calismaya baslayinca aksamin bu saatini buldum. Daha da Mehmet'in odasi bitmedi. Ay cocuklarin odalarindan cikanlari bir gorseniz, hepsi nerelere sigiyor onlarin bilmem. Neyse yarin son gun, hatta insallah oglen bitecek isim... Sonuc; yine de basarili sayilabilecek bir tasinma gerceklestirildi. Iste son 2 gunun ozeti.

    Senin gunlerini okuyunca icim acildi, ne diyeyim. Sizi hep beraber dusununce hosuma gitti. Leyla'yi interview yaparken gordum bile. Sanirim standart bir odev bu Mehmet de yapmisti, benim Calyon'daki patronumla!!! Simdi olsa kapidan sokmam :)

    Zeynep'cim, Leyla emin ol buyumustur (sadece size oyle gelmiyordur). Bu aralar inanilmaz bir hizla buyuyecek, yedigi yemek miktari da artacak zamanla. Kizlar erkekler kadar olmaz belki ama ben Mehmet'e yemek yetistiremiyorum. Birden bire cok degisti. Leyla da ayni donemde su anda. Bir de ne oluyor biliyormusun, bir sure enine sonra boyuna buyuyorlar. Yazdan beri Mehmet inanilmaz kilo aldi. Once korktum, yazin kontrol kacti da cok mu junk food yedi bu cocuk, ondan mi boyle oldu diye. Her goren "sisman olmus bu cocuk" diyordu. Ustelik haftada 4 gun ciddi basketbol oynuyor. Simdi de kilo durdu, boyu uzuyor. Yani diyecegim buyuk kizin daha da buyuyecek, hazirlikli ol !!!! :)

    Simdi Zeynep bir sey soyleyecegim, kucuk kizinin istahi acilmis yemek yiyor kabahatli oluyor, yemiyor "neden" diye soruyorsun, sana da yaranmak cok zor canim yaa!!! Bu cocuk herkes pide, sutlac yerken susup otursa sen o zaman sor kendine neden cani istemiyor diye. 3 kasik sutlac yedi diye bozma moralini sakin, o kadari zarar olmaz, emin ol!! Bak kucuk hanimin boyu uzamis, O da buyuyor :) Annesi 3 kasik sekerli tatlidan bir seycik olmaz.

    Kan degerleri icin endise etme, hepsi sirayla, bu kontrol boydan gecti sinifi, persembe de kan degerlerinden gececek!!!!!

    Park sefani/zi okuyunca cok sevindim. Kabul et, iyi geldi di mi???? Bence ihmal etme, ara sira sen de parkta olmanin avantajlarindan yararlan!!!!

    Canim hepinizi opuyorum, Leyla'li, Nehir'li, anneli ve babali kocaman bir yatak diliyorum size bu gece :) Keyfini cikartin...

    Annene ve Sera Amca'ya sevgiler...

    ReplyDelete
  4. Sevgili Zeynep,

    Ben ITU Ana Okulundan Attila'nın annesiyim. Haberlerinizi SU'den aliyordum ama bolg'lari okuyunca Nehir'le ilgili güzel haberleri okudum, hepiniz adına çok sevindim.İnşallah her şey yoluna girecek. İlk baştan Amerika'ya gittiğinizi duyunca çok iyi etmişler, orada yaza kalmadan Nehir iyileşir diye düşünmüştüm.

    Her şey istedğiniz gibi gelişsin inşallah. Gördüğüm,duyduğum ve hissettiklerim, çok büyük bir sevgi çemberi içindesiniz,sizi tanıyan herkes sizler ve özellikle Nehir için dua ediyor. Bu kadar pozitif enerji ile güneşli günler gelmiş !! inşallah hep devam etsin.

    4 Şubat'da bol şanslar diliyorum, sevgiler.
    Adile

    ReplyDelete
  5. Adile,

    İyi dileklere doymuyoruz, ne iyi ettin, teşekkürler.

    ReplyDelete
  6. Sevgili Zeynep,

    Son bir kaç senedir, çocuklar ayri okullarda olsalar da İTU güzel bir bag olusturmus diye düsünüyorum. Her şey çok güzel olucak. Her işiniz rahatlikla, kolaylıkla olsun. Mahmut hocaya da çok sevgiler, arada servisde arkadaşlarla kendisini anıyoruz. Nehir'in son resimlerinde baktım, gerçekten son 4-5 ayda gerçekten büyümüş, bu sağlık belirtisi !! İnşallah sağlıgı,neşesi ve şansı bol dünya güzeli bir genç kiz olucak.

    Sevgiler

    ReplyDelete