Wednesday, January 13, 2010

Alüettö janti alüettö, alüettö, Jö tö plümere

Ay lav yu, yu lav mi...nasildi??...

Babaaa, gel bi, müziğimi dinle.

...

Günler geçiyor. Alıştık iyice. Normalleştik sanki. Nehir'in öksürüğü toparladı.

Bugün babanın işyerine gittik. Herkes Nehir'e çok ilgi gösterdi. Bizimki hem ilgiden memnun, biraz da utangaç, dolaştı durdu.

Benim en çok hoşuma giden binaya girip de "Burası hastane dil mi" demesi oldu. Örgütçü ben, binaların, kurumların imajlarını çocuk gözünden görünce gülümsedim. Benzer koridorlar dikkatini çekti herhalde. Yerler halı, uzun koridorlar, asansör kapısı...klinik benzeri idi. Yani "özel" üniversite farkı.

Bizimki işi ileriye götürüp, sonunda ayakkabıları da fora etti, halıda çorapla yürümenin uygun olacağını düşünmüş olsa gerek.

Am enn güzeli Mine Hanım'ın fındıklarıydı. Bir kase yedi. Gitti geldi, "Fındık almaya gidelim mi" diye diye. Sonra da hani "su çeşme"leri var ya, onlardan su içti. En son çıkarken ise Selçuk Bey'in verdiği küçük tahtadan yapılma aslen denizci yaşlı adam ama bizim gözümüzde doktor tonton amca ile neşeyle çıktı. Ağzındaki piposunu ise, "Aa acaba elma mı, ne tutuyor ağzında"diye geçiştirdim.

"Bir gün de benim işyerime gidelim" deyince ben, gülümsedi. Bakalım bizim bina ona nasıl gelecek. "Devlet" üniversitesi.

Buna "observant" çalışması diyebiliriz.

Dün Facebook'tan bir e-mail aldım. 4 yaşında, New York'ta tedavi gören Erin'in annesinden. Zaten Amerika'da yaşıyorlarmış. Erin oldukça ağır bir tedavi, Nehir'den farklı olarak, iki ameliyat ve iki ilik nakli geçirmiş. Şimdi Accutane kullanıyormuş. Erin'in güçlü bir çocuk olduğuna şüphe yok, hepsini atlatmış. Bir an önce toparlanıp, "normalleşmesini" diliyorum.

4 comments:

  1. Fazla söze ne gerek... MASALLAH... Hepinize...

    Erin'e saglik, ona ve ailesine guc, kuvvet ve ic huzuru... Dualarımızdalar... Erin'e ve dünyanın her yerinde ihtiyacı olan tüm çocuklara sifa...

    Sevgilerimle
    Yesim

    ReplyDelete
  2. Merhaba,
    blogunuzdan sizi uzun süredir takip ediyorum. Benimde 2 yaşında bir kızm var. Nehirin iyi olamsı , hızla iyileşmesi beni çok mutlu ediyor.
    Bizim evimizde çok şükür herşey yolunda.Ama kuzenimin 11 yaşındaki oğlu kanser hastası. Yakşaşık 2 yıldır tedavi görüyor. Tam iyileşti derken farklı tümörler çıktı ortaya. Hala Çapa Tıp Fakültesinde kalmaya devam ediyorlar.Ama doktorlar artık hiç ümit kalmadığını söylüyorlar. Gerçekten çok üzücü. Kuzenime destek olamya çalışıyoruz ama bilemiyorum destek olabiliyormuyuz.
    Sizinde yaşadıklarınızı düşümdünde,( çok şükürki sizinkiler geride kaldı)zamanınız olursa belki kuzenimi arayıp konuşmak istersiniz.Belki konuştuklarınız bizden daha fazla destek olur kuzenime ve Denizciğimize.İsterseniz kuzenimin telefonunu Size verebilirim.Umarım haddimi aşan bir istekte bulunmamışımdır?
    Nehiri kocaman kocaman öpüyorum.
    Sevgiler.....

    ReplyDelete
  3. haddim degil ama soylemeden edemiyorum. Lutfen olumlu dusunmeye huzurlu olmaya ihtiyaci olan blog yazarimiza ve ailesine uzucu haberler vermeyin.

    ReplyDelete
  4. Sevgili Anonim, teşekkür ederim

    Sevgili Bahar,

    Türünü yazmamissiniz. Ve umut yok mu? Tedaviyi kesmisler mi? Cok üzüldüm.

    Bana email yazabilirsiniz. zebayazit@gmail.com

    Sevgiler

    ReplyDelete