Wednesday, February 16, 2011

Kütüphane

Uzun süredir ev dışında bir yerden yazmamışım. Halbuki, bir zamanlar hastaneden yazardım.

Şimdiki mekan: Kütüphane.

Evet, bir süredir ev dışına attım kendimi. Biraz evin karanlığı itici neden oldu. Ama biraz da üniversitenin çekici kütüphaneleri. Önce İpek götürmüştü, manzaralı kütüphaneye. Dün ise ben yerimi buldum. Manzara deyince benim aklıma hep ağaçlar gelir. Şimdi, erken erken, gelip, cam kenarında güzel bir masaya oturdum. Solumda, sadece ağaçlar. Kapağı kapalı olmak kaydıyla içeri içecek de alınabiliyormuş. Her masada lamba ve prizler. "Eş" hakkı internete bağlandım, bir yıl boyunca. İstediğim kadar kitap da alma hakkım var imiş.

Her zaman dediğim gibi, sistem çalışmayı kolaylaştırıcı. Yollar, imkanlar var. İş, sadece çalışmaya bakıyor. Zorluk çıkmıyor.

Ben de artık resmi olarak işe döndüm ve burada buluduğum sürede bitirmem gereken bir proje var. Bu, benim için çok zamanlı ve olumlu oldu. Zira, bugünlerde işimi, işyerimi, arkadaşlarımı ne kadar özlemiş olduğumu anladım. Kendimi "eksik" hissetmediğim tek yer belki de. Diğer tüm yerlerde o boşluk hissi benimle. Öğrencileri özlemiş miyim, emin değilim. Aslında o konudaki derdim eskisi gibi hayata olumlu bakamıyor oluşumla ilgili. Yani olumlu olmaktan vazgeçmedim ama hayat yorgunu bir hal var üzerimde. Belki biraz daha zaman geçmiş olunca, bu hal ile de başaçıkabilirim.

Bu yorgunluk hissi geçecek bir gün. Öyle umuyorum. Bazen durmadan yürümek istiyorum. Açık havada, düşünmeden... Bu ara spor ve yürüyüş aksadı. Sanıyorum üzerimdeki halsizlik bu nedenle. Yeniden başlamalıyım.

Şimdi çalışma zamanı!! Hadi güzel gri hücrelerim, beni utandırmayın, toplayın kendinizi ve hatırlayın bir zamanlar üretirdiniz siz de! Biraz kayba uğramış olabilirsiniz ama elinizden geleni yapın, belki bir parça yenilenirsiniz, belli mi olur? Teknik olarak bu mümkün değil sanırım, ama şu var, nasılsa biliyoruz ki, beyin ile bir sürü bilinmedik var hala...







6 comments:

  1. Uretirler yeniden eminim ben, uretken olduklari yerlerden birini bulmuslar bile. Ben de cok severim kutuphaneleri, hatta kuzey kampuste beni en mutlu eden yerlerden biri kutuphaneydi zamaninda bir de MDS :) Sizden ogrendigim en onemli seylerden biri bu iste sabirla, adim adim ilerlemek.
    Uretken ve mutlu olacaginiz bir gun olsun.
    Sevgiler

    ReplyDelete
  2. bu blogdaki hüzünlü yolculuğunuzu elimden geldiği kadar takip etmiştim..bir türlü yorum bırakamamıştım hayat yorgunluğunuzun bir an önce sona ermesi ve yaşadıklarınızın size ve ..yaşantınızda bundan sonra yer alacaklara olumlu olarak geri dönüşümü dileklerimle..

    ReplyDelete
  3. Ama olmadı şimdi :) hadi canlanın siz bize bu hayat da en iyi örnek insanlardan birisiniz.Bahar geliyor bakın,eminim o ruh hali kısa bir süre sonra sona erecektir :)
    Kütüphane demişken benim en çok sevdiğim mekanlardır.Eskiden üniv.hazırlık zamanlarımda sıksık giderdim.Ders çalışamaz bulduğum ilk kitabı alır okumaya dalardım :) Siz anlatınca o ortam gözümde canlandı.Ne iyi ettiniz bugun bize oradan yazmakla :) sevgiler.

    ReplyDelete
  4. Bir de skype rahat biraksa neler neler ureteceksin!!!! :)

    ReplyDelete
  5. "Ragmen" uretiyorum, merak etme : ) O skype beni zor zamanlarimda size yakin tuttu, unutmayalim sohbetleri!

    ReplyDelete
  6. hersey mumkun. asagidaki makaleye bir goz ativer.

    A Little Meditation Goes a Long Way | Greater Good
    greatergood.berkeley.edu
    A new study offers the strongest evidence to date that meditation can change the structure of your brain.

    ReplyDelete