Friday, December 17, 2010

Nehir'imin Hande'si

Bugün hala yazmış, sesiniz soluğunuz çıkmıyor demiş.

Baktım. Haklıymış, 10 gün olmuş yazalı.

İyi bir şey yaptım, arada. Çalıştım. Yani, biraz data topladım. Bilgisayar başında. Yani on günü çalışarak geçirdim. Hatta çoğu kez de evin dışarısında çalıştım. Starbucks'ta. Kafamı çok vermem gerekmeyen, ama başından kalkmadan hızlı yapabilmem için çok iyi bir ortam oldu. Sorunca, kahve için adımı, "Leyla" deyiverdim, herkesin hayatını kolaylaştırmak adına. İlginç oldu. "Leyla" diye seslenince bayağı bakar oldum yani. Aslında bazen hepimiz Leyla olmalıyız.

Bir de PMS civarı, bir yas dalgası çarptı beni. Televizyonda rastgeldiğim bir reklam başlattı, üç gündür, Mahmut zor yatıştırdı. Neyseki o yatıştırabiliyor. Biraz hassas günlerden geçtim, geçiyorum.

Carole'a fotoğraf götürdüm. Bilmiyorum o da eklendi sanıyorum.

Hah, ama bu komik. Carole'in kızı Jo, "Annem sanatçı" diyordu ara ara..."artist"...Sokaktaki postakutularını boyamış olduğunu biliyorduk. Ama malum, Leyla da benim için son zamanda, "Annem harika bir aşçı" der oldu. Ben de bunu yine çocukların annelerine hayran olmaları yönünde algılamıştım. Zaten, üniversitede de "beslenme" okuduğunu öğrenmiş olduğumdan...

Uzatmayayım, meğer üzerine de güzel sanatlar bitirmiş, ve evet diplomalı sanatçıymış. Sanatçı olmak için diploma gerekir mi sorusunu, sanatçılara bırakıp geçiyorum. Bence gerekir. Bu da fikrim olsun. Hobi ile ayırmak adına.

Ve dün kaçıncı kez evine girdiğim halde, bir de baktım duvarda resimler! Yani birini görmüştüm ama onu yapmış olabileceğini düşünmemiştim.

Hay güleyim mi şaşayım mı aklıma. Çevremle ilgili algım hala tam yerine gelmemiş, anlaşılan.

Niye mi anlattım. Nehir'in yaptıkları elişleri ve birkaç eşyasını fotoğraflamıştık ya, daha önce. Dün fotoğrafları verdi bana. Çok güzeller. Nurgün'cüm, Bilge'cim yazmışlar ya, biz de yapmayı isterdik diye. Evet. Ama sanıyorum Carole bana büyük bir iyilikte bulunuyor. Hem sanatçı gözü girmiş oluyor. Hem de duygusal olarak biraz uzaktan bakan birinin elinden çıkıyor. Yani, birlikte ağlıyoruz, o başka. O, hassasiyet. Ve bir şekilde Nehir'i, burada bulduğum çok sıcak ve yakın bir arkadaşla da paylaşabilmek benim için anlamlı. Oluşmakta olan arkadaşlığımız için.

Arkadaşlık demişken. Ve işte bugün Hande'cim geliyor. Gelecek mi, gelemeyecek mi derken uçağa binmiş! Doğrusu uçağa bininceye kadar sevinmedim. Yani tutmaya çalıştım. Şimdi uçakta ya, arkasından konuşayım. Sevgili arkadaşım, Nehir'in teşhis edildiği ilk günden beri yanımda. Sadece benim değil, Leyla'nın ve Nehir'in de yanında oldu. Leyla için yol arkadaşı, Nehir için pastacı. Nehir ile doğumgünü arkadaşı.

Uçaktan inip, otobüse binecek, ve geldiğinde, "Yok be canım, o kadar yorucu değildi, kafamı dinledim" diyecek...

Şimdi bakayım Nehir'imin ağacı ne durumda!

Sonra da İpek ile buluşacağız, öğle yemeği için. O da tüm kampüs öğrencileri gibi, yılbaşı için evine, Türkiye'ye gidiyor. Bu akşam itibariyle kampüs bize kalıyor. İn, cin ve biz. Ha bir de, geçen gün evin bahçesinden koşarak geçen tilki!



14 comments:

  1. Birazcık kendinizi toplamış olmanıza hem sevindim hem sanki sevindiğim zaman ayıp mı ediyorum acaba diye vicdan yaptım :(

    Dualarım her gece Nehirimle ...

    ReplyDelete
  2. Böyle güzel insanlar olması yaşamınızda, harika bir şey. Hep böyle sürsün inşallah, sağdan soldan çıkıverip bizi gülümseten çiçekler gibi.

    ReplyDelete
  3. Starbucks'ta ben de adimi Katya yapiyorum hep: ) Cornell ziyaretimiz gerceklesirse ararim mutlaka. Sevgiler Bilge

    ReplyDelete
  4. Zeynep hanım ben şunu anlamadım,
    Şimdi sadece o ağaç süslemesi tamamlancamı Nehirden başka bir çocuğa hediye gitcek,
    yoksa herhalukarda gitcekmi?

    ReplyDelete
  5. Ağaç için her süs eklediğinizde, Nehir adina 5 dolarlık br bağış yapmış oluyorsunuz. Toplanan bağışlar nöroblastom araştırmasında kullanılıyor. Bu arada, bağış kampanyasını hareketlendirmek adına bir de çekiliş yapılıyor, ve sonucunda tedavide olan bir çocuk hediye almış olacak!

    ReplyDelete
  6. Ben yanlış anlamadı isem, cekilis buyuk hediye. Bunun yanında her agac bir cocuga kucuk bir hediye göndermek icin de bir arac. Bir agacı suslerle doldurunca, agac hangi cocugun adına ise o cocuk bir hediye kazanıyor...

    Simdi cok acelem var, sonra tekrar bakıp kesin yazarım...

    Zeynep'ciğim,
    Arada dagılman da normal/lazım, baska turlu cıkılmaz... Hele oralarda olunca Holiday season biraz daha da farklı oluyor herhalde... Bu sene Nehir'in sizi uzaktan izledigi ilkler senesi olacak... Elbette zor. Ağlamaya da, gülmeye de hem hakkınız var, hem ihtiyacınız... Bırak içinden geldiği gibi olsun...

    Sevgilerimle,
    Yesim

    ReplyDelete
  7. Şu bağlantıdan detayları bulabilirsiniz...

    http://www.lunchforacure.org/GivingTreeInformation_1170.aspx

    Alıntı:

    Here’s how it works: Each child has his or her own virtual giving tree, and your donations will decorate those trees with ornaments and (ultimately) presents. Every donation has two effects: 1) the tree of your choice receives 1 ornament for every $5 you donate and 2) each ornament placed on a child’s tree creates one entry for that child into our Disney World giveaway. For example, if I donate $15 to a specific child’s tree, then that places 3 ornaments on his or her tree and creates 3 contest entries for that child. When a tree is full (500 ornaments), those ornaments transform into a present underneath that tree, and the decoration process begins all over again. For each present, the family can elect to receive one of several donated prizes for the child (including board games, stuffed animals, a gift card to Toys R Us, or even the ability to turn multiple presents into a portable DVD player or other bigger gift).

    ReplyDelete
  8. Sevgili Zeynep,

    Böyle güzel bir amaca katkıda bulunmamızı sağladığın için tekrar tekrar teşekkürler...

    Lütfen daha sık yazın, anlatım diliniz harika :)

    Sevgiyle kalın
    Berna Asrak Yurtsever

    ReplyDelete
  9. Söyle: Büyük hediye, Disney World. Ama o hediyenin bir sponsoru var zaten. Bir yandan arastirmaya (vakif sahibinin esas amaci) katki, ama bunu yaparken de agac sahibi icin (500 süsü topladiginda) kucuk bir hediye...Iste fundraising/yardim calismasina iyi bir ornek. Hediyeler katilimi arttirmaya yonelik, belki de isi cocuk bazinda somutlastirmaya. Ama bizim gibi noroblastomdan gecmis bir aile icin arkadaki amac daha onemli. Ben de o nedenle vurguyu arastirmaya yapiyorum. Yardim kampanyasi sahibi olsam, hediyelere yapardim : )

    ReplyDelete
  10. canım benim asıl biz teşekkür ederiz bize bu fırsatı verdiğiniz için. İyi haberlerinizi almak çok güzel. Azda olsa pekiştiriyor hasreti en güzel günler sizlerin olsun sevgiyle kalın TAMAME

    ReplyDelete
  11. Daughter

    The sun rises,
    Cars pass,
    Bikes move,
    People mill around,
    Shops open and close,
    X's mark dates on the calendar,
    The world continues turning,
    But not for me child, I stand still.
    I am in limbo,
    Walking the line between what was,
    And what it is,
    Between a life imagined,
    And that which was realized.
    Between youth,
    And age.
    Between naive happiness,
    And the pain of wisdom.
    I try to understand.
    I try to find answers.
    It is a fruitless pursuit.
    There are none.
    Some call you an angel,
    a tragedy,
    a spirit,
    a terrible thing that happened,
    a victim of odds,
    in a better place.
    They have so many labels for a life cut so short.
    I just call you daughter.

    Tatlı Nehir'in güzel annesine...

    ReplyDelete
  12. Her sabah bir buraya bir de Nehir'imizin ağacına bakıp öyle başlıyorum işe... Bu sabah 10 günü de geçti artık, Hande de döndü, Zeynep'e bir hal hatır sorsam diye düşünürken çok güzel bir yılbaşı hediyesi aldım. Nehir-im'izin ağacının altında!!! Dün 394de bıraktığım süs sayısı 596 olmuş!!!

    Nehir'cik,
    sevenin ne çok, sevgin ne büyük!
    Hiç şüphem yok, çok güzel işler yapılacak içimizde büyüyen sevginle...

    Hepinize iyi bir yeni yıl diliyorum...
    Sevgilerimle,
    Yeşim

    ReplyDelete
  13. Zeynep hanım...
    Yine sessiz günlerdesiniz...
    Hatırlıyormusunuz örgü örmey başladığınızda,beraber örelim,yılbaşında da çocuklara hediye edelim demiştim..Ben öremedim.Kızım pek müsade etmedi buna:)Ama nurturia daki annelerimizle çocuklarımızı unutmadık.Harika bir organizasyon oldu.http://ilalveperisi.blogspot.com/2010/12/merhaba-yeni-yl.html
    Aslında sizi duygulandırmak , bilmeden incitmek istediğim son şey.Fakat bu duyarlılığı siz yarattınız..Ve neler yarattığınızdan da haberdar olun istedim...Nehirin ağacını süsleyemedim.Ama o gün çocukların yüzünde bir gülücük yarattık.Onları öyle gören ailelere de güç verdiğimize inanıyorum....

    Sevgiyle kalın..

    ReplyDelete