Friday, October 8, 2010

Nehir'imi Uğurlayalı Bir Ay Oldu

Sakinim. En son dağılacak kadar ağladığımdan beri, daha sakinim. Ama video izlemedim.
Günlerim sakin geçiyor. Sevgili Kübra'nın Finlandiya'dan beni bulmuş olması ne güzel oldu. Tam bana göre iki kitap göndermiş. İlkini hemen okudum.

İki gün içerisinde, "strep throat"tan 5.5 yaşındaki, pembeler seven, kızını kaybetmiş bir yazarın yasla mücadelesi. Kendime çok yakın bulduğum duyguları oldu, bazısı bana uzaktı. İki gün önce oyun oynayan bir çocuğu, o kadar hızlı kaybetmek çok ağır. Allah korusun. Hep düşündüğüm gibi senaryoların sonu yok ve herkesin hikayesi kendine özel. Herkesin acısı büyük. Geçen gün baby Mert'i sormuştu bir yorumcu...Ben sayfalarına girip okumuştum o ara...Bir acaip senaryo da o hikayede, doğuştan diyaframda bir delik var ve o deliğin bu kadar ciddi komplikasyonla sonuçlanması, bedenimizin dengesinin ne kadar hassas olduğunu bir kez daha hatırlattı bana.

Sahip olduklarımıza şükretmeliyiz. Yaşamımıza.

Ann Hood kitabında çok güzel söylemiş, zaman iyileştirmiyor, zaman geçiyor sadece.

Çok doğru.

Bu hafta burada yeni tanıştığım Meral ile buluştuk. Saatlerce sohbet ettik. Çok iyi geldi. Ondan, bundan, çocukluğumuzdan, eğitimden, kadınlardan, erkeklerden, çocuklardan, kanserden...

Sonra dün, karşı komşum ile yürüyüş yaptık. Bir yaşındaki tatlı bebeğiyle. Bir hafta kadar önce, bir kaza sonucu kafatasını kırmış, ve bir hafta hastanedeymiş...Ne kadar korkmuş olabileceğini biliyorum. Ann Hood'un içinde düştüğü dehşeti gözlerimde canlandırabiliyorum. Tarif ettiği yoğun bakım şartlarını anlayabiliyorum.

Nehir'imi özlüyorum. Fotoğraflarına bakıyorum. Muzip gülüşü, tatlı gülüşü, yüzünü komik hallere sokup verdiği pozlara bakıp, gülümsüyorum. Öpüyorum bazen.

Bu acıyı yaşayan başka anneler olduğunu biliyorum. Yalnız değilim. Hepimiz hayata devam ediyoruz, biliyorum. Ama hep o eksiklik hissi ile. Yarım hal ile.

Önümüzdeki dört gün burada hava çok güzel. Bol bol dışarıda olmaya çalışacağız. Komşum Leslie, kışın bazen 30 gün gri olabildiğini söyledi havanın. Korkmuyorum! Bize bu yıl gri yakışıyor. Bizi tamamlıyor, bizi anlatıyor.

Ahh, bu arada harika yeni telefonumu tuvalete düşürdüm! Tam pembe saçlarıma yakışan bir kaza oldu...Tabi ki tuvaletten aldım. Ama henüz bir hareket yok.

Ve Yeşim'cim, toplantıya gitmiş olmana çok ama çok sevindim. Senden direktif bekliyorum! Bekliyoruz.

Canım Nehir'im seni yolcu etmek çok zordu tatlım. Seni çok seviyorum.

11 comments:

  1. Zeynep'ciğim,

    ahh zaman iyileştirmiyor belki ama alıştırıyor herşeye. Böyle zamanlar kelimelerin yetersiz, kısır olduğu zamanlar benim için. Ne desem/desek bir anlamda boş, bomboş geliyor.

    Tüm bu yaşananlar, Nehir ve siz bizlere o kadar çok şey öğrettiniz ki, algılarımızı değiştirdiniz.Bu yüzden Nehir ve siz içimizde hep bizlerlesiniz.

    Nehir bana bilmediğim bir sevgiyi, görmediğim hayatları, sen ve Mahmut gücü, sakinliği ve olgunluğu, Leyla en saf sevgiyi ve paylaşmayı,bu süreçte tanıştığım dostlar dostluğun sıcaklığını ve gücünü gösterdi/öğretti/hatırlattı...

    Hiçbirimiz unutmayacağız ne Nehir'ciğimizi ne de yaşananları ama alışacağız kayıpların acısına daha önce de olduğu gibi, yeter ki Nehir ve sizden öğrendiklerimizi Yeşim gibi, uzak gibi anlamlı hale getirebilelim.

    Aklımda ve yüreğimdesin sevgili arkadaşım, kocaman kucaklıyorum sizleri

    Ayda

    Sevgili Yeşim; çok sevindim, gurur duydum, saygı duydum.

    Ve sevgili uzak her ne kadar sizi tanımasam da sizin adınıza sevindim demek isterim. Fani hayatın hırslarının aslında ne kadar anlamsız olduğunu anlayıp da hiçbirşey yapamamaktan/yapmamaktan kendinizi çekip çıkarma cesareti gösterdiğinizden dolayı tebrik ederim.

    ReplyDelete
  2. 1 ay ne zor geçmiştir sizin için, kimbilir... Ama ailecek birbirinize tutunmanız çok güzel. Özellikle Leyla'nın yeni ortamına alışması beni çok sevindiriyor. Dualarımız sizlerle ve tabiiki Nehircikle.Daha iyi olacaksınız, biliyorum..

    ReplyDelete
  3. Ankarada da hava gri...hep aklımdasınız...Hale

    ReplyDelete
  4. gulennemutlu@gmail.comOctober 9, 2010 at 4:55 AM

    Takip ediyorum sizi bir süredir ve yaşadıklarınız için çok üzülüyorum. Bende bir anneyim ve hissettiklerinizi tahmin edebiliyorum. İnsanın en zor sınavı belkide çocuğunu kaybetmek, kalbindeki yerinin hep duracağını ancak hep acıtacağını bilmek. Sizi okumaya başladıktan sonra oğluma bakarken onu ne kadar çok sevdiğimi tekrar tekrar düşünür oldum. Sabrın sınırlarında dolaşırken bile gülümsemeyi hatırlıyorum artık. Size gönülden sabır ve başsağlığı diliyorum.

    ReplyDelete
  5. Dun aksam acik havada Mary Poppins'i gosteriyorlardi. Hep Nehir aklimda, huzunlu bir tebessumle izledim.
    Sevgi

    ReplyDelete
  6. Ben sadece karşıma çıkan bir fırsatı değerlendirerek bir adım attım... Günü gelince hep birlikte hepimizin gurur duyacağı işler yapacağız, buna gönülden inanıyorum...

    Sevgilerimle
    Yeşim

    ReplyDelete
  7. bizim de bugün 7 ay oldu,gerçekten zaman azaltmıyor acımızı,zaman sadece geçiyor.
    sevgiler

    arzu

    ReplyDelete
  8. Nehircim,
    Bu tatlı pandalı sayfa senindi.
    Ve ben seni çok özlüyorum.
    Ordan bile bana bu kadar güç verecek kadar güçlüydün demek sen, bunu 1 ay önce bile bu kadar anladığımı bilmiyordum.
    Seni özlüyorum tatlım.
    Annenin yazılarını gördükçe -artık hergün olmayan- içim buruk bir sevinçle derhal yazıya koşuyor, sevgimden, sevginden.
    Seni özlüyorum tatlım.

    ReplyDelete
  9. Sevgili Arzu Hanım,Sevgili Zeynep,

    böylesi bir acıyı yaşamadan sizlerin hissetikleri konusunda yorum yapmak anlamsız. Yanılıyor olmanızı tüm kalbimle diliyorum. Çok yavaş da olsa, farkettirmeden de olsa, damla damla da olsa zamanın iyi gelmesini diliyorum. Sizlerin de bu zamanı yaşayacak ve buna izin verecek gücü bulmanızı...

    Sevgilerimle
    Yeşim

    ReplyDelete
  10. Kelimelerle iyi kullandığımı düşünürdüm ama şimdi ne diyeceğimi, nereden başlayacağımı bilemiyorum. Beni tanımıyorsunuz. Önemi var mı? Yok! Bir kaç hafta önce sevgili dostum Uzak'ın yazısı ile sizi tanıdım. İnanın o günden beri yazdıklarınızı okuyor, sizleri düşünüyor, sizlerle ağlıyor, gücünüze, metanetinize hayranlık duyuyorum. İki hafta önce Cancer Research için Oxford Blenheim'da 10 km koşarken aklımda hep Nehir ve sizler vardınız. Hayata tutunmada sizden öğreneceğimiz çok şey var. En içten dileklerimle...

    Alim Erginoglu
    www.alimrachel.blogspot.com

    ReplyDelete
  11. TÜM POSTLARI OKUDUM.. ŞU AN AĞLIYORUM.. SİZE OLAN HAYRANLIĞIMI DİLE GETİRMEK MÜMKÜN OLMAYACAK.. NE YAZARSAM YAZAYIM İFADE ETMEM MÜMKÜN OLMAYACAK.. DUALARIM HER ZAMAN SİZİNLE VE NEHİR İLE OLACAK.. SEVGİLERİMLE

    ReplyDelete