Tuesday, March 24, 2009
One More To Go
Dün gece Nehir Hanım saat üç itibariyle uyanmış, su üstüne su içiyordu. Derken bir baktım bezini çıkarmış, derken değişik etkinliklerle geçen dakikalar sonucu sabahı zor ettik.
Sabah ben şaşkın, yorgun Hande'ye "Kahve içmiş bir hali vardı, ne oldu anlamadım" diyerek, zar zor yetiştik randevumuza. Yolda bende ampul yandı. Akşam yemeğinden sonra verdiğimiz %85 cacao, organik çukulata! sonucu kızımız gece kuşu olmuş olmalıydı.
Neyse, hiç değilse bu gizemli durum çözüldü.
Bugün merak ettiğim bir konu daha açıklığa kavuştu. Sevgili, ton ton amca, Dr. Fromberg, anestezist, 79 yaşındaymış. Özlemcim, retirement is a European wordden öte, bence sözlüklerinde yok. Ama bugün, Nehir hiç ağlamadı, Dr. Fromberg, "She's got an eye on me" diyordu. Bu da what we call "self esteem"!
Çıkışta kliniğe gittik. Leyla ve Hande evde kalmışlardı. Biz kan değerleri için test olduk, kilo boy. Kilo aynı. Boy uzamış gibi, ama emin değilim, boyu doğru ölçemiyorlar çoğu kez. Bugün Nehir ilk kez, doktorum kendisini muayene etmesine "itiraz" etmedi, ağzını da bir güzel açtı. Doktor bunu esas doktorumuz Russell'a söylediğinde, "She's the most cooperative kid, I've seen do far" dediğinde, haklı olarak, şaşkın, "Are you talking about Nehir, are you sure" diyordu...Kızımız olgunlaşıyor tabi.
Çıkışta, geldikki, Leyla ödevlerinin hepsini bitirmiş, canım kızım benim. Hande çaktırmadan, etrafı toplamış yine! Bundan sonra bizi ziyaret etmek isteyenlere, "başak burcu" kriteri getireceğim...çünkü dayanamıyorlar. Ben ise, "Bizim bir radyoterapi var" diyerek kaçıyorum , sabah erkenden.
Ha ha ha...sonrasında biraz yağmur atıştırırken, Nursen Teyze'nin bize katılmasıyla Bayou Bend'e gittik. Çok güzel bir bahçesi olan, eski bir Houston'lı kadının/hanımın müze olmuş evi. Biz çocuklar içeriye alınmadığı için içeriyi gezmedik ama bahçesinde, yağmur sonrası nefis bir koku içerisinde gezdik. Sonrasında da güzel bir yemek yedik.
Şu anda saat 18.30. Ben bir türlü kevgir uykusundan kurtulamadığım için yorgunum. Kızlarla aynı saatte yatma planları içindeyim.
Ve, en güzel haberi sona sakladım.
Önce, Nehir'in kan değerleri gayet iyi çıktı, M A Ş A L L A H.
Ah nasıl anlatsam: transplant için tarih belli oldu!!!!!!!!! Haftaya perşembe, in şa ll ah. Yani başka havadise gerek yok, günümüz neşeli geçiyor, Rahatladık. Nehir'in kaşları çıkmıştı, kirpikleri de, saçları da hafiften kendilerini belli ediyorlar. Bu, kemoterapinin sistemik etkisinin bittiği anlamına geliyormuş. Yani, transplant için iyi bir zaman.
Foto: Birinci fotoğraftaki giysilere bakıp, giysi göndermeye başlamayın sakın, sadece yağmur, güneş birarada tuhaf , tropik bir
gündü!
DipteFotoNot: Dünkü entry e de foto ekledim...Hande'yi merak edenler, adapted bir Hande görebilirler!
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
Keske okumaya yazinin sonundan baslasaymisim -enguzel haberler ordaymis.
ReplyDeleteCOK SEVIMDIM , COKK !!!!
Fotograflar bir harika. Transplant tarihinin belli olmasina da cok sevindim.
ReplyDeleteSevgiler,
Gonca
Gezmece'nin gulmecesi;
ReplyDeleteZeynep Hn., muzik dinlemesini, cocuklarla oynamasini, kitap okumasini severim. Ev isinden hic anlamam, ama gerekirse bir ''pire'' gibi cabuk olabilirim, pasta falan yapamam, ''sadece'' cocuklara karsi sabirliyimdir, amaaa, yukselen burcum Basak, kriterleri saglar miyim?Gerekirse sizin evde is bulabilir miyim? Mahmut bey gittigi zaman belki ihtiyaciniz olur, beni ararsaniz...Tel numaram...88888999.....mnmn. Baska basaklarla kıyaslandiginda, sicak havalara uyum saglama konusunda, bir vasak gibi oldugum soylenir!!!
Fotograflar vede havadisler harika...Her sey set edilmis durumda ve transplant da bitince sadece onleyici tedavi kismina geciyoruz ki, inanilmaz bir duygu...Russell bence cok fazla sikayet etmesin, Nehircigim bilir kime gulup kime aglayacagini herhalde...
Bu arada, Nehir, Leyla, Zeynep ve Mahmut sirasiyla dizildiginiz resim cok hosuma gitti...Görünenin aksine, Mahmut'u ''en zayif halka'' ilan ediyorum, fazla yorgun gorunuyor...Hande sana dedim degil mi? Gozun ustunde olsun diye, siz ona 24 saat uyku kürü uygulayin vede kisir misir yaptirmayin...
Bu durumda Nehircigim de en kuvvetli halka oluyor tabiki....
Yahu bu bocek Nehir Leyla ile dipdibe resimlerinde daha bir guzel duruyor...En sondaki resme bayildim...Kaslari da cikmis...
ReplyDeleteVe ilk resimdeki durus, kiyafet, zerafet muhtesem...Darisi genc kiz pozlarina...
Tarihin belirlenmesi ve herseyin yolunda gitmesine acaip rahatladim...
Belli ki iyi geziyorsunuz. Birkac gundur skype den caldiriyoruz ama acan yok...Laptopu acik birakip gidiyorsunuz anlasilan...
Kendinize ve Saglikli ve Mutlu Nehirime cok iyi bakin...Optummmmm (Bu icine cekerek opmek oluyor)
Mahmut'cuğum uzun zamandır görüşmemiştik ama, sen hep arkadaşlarla konuşurken sevgiyle anılan, şimdi nerdeymiş, ne yapıyormuş diye hakkında konuşulan bir arkadaşsın benim için. Nehir'in doğumunu da Nihan'dan öğrenmiştim zaten.
ReplyDeleteZeynep Hanım sizinle de aynı üniversitede çalışıyormuşuz. Ben de Maçka'da hazırlık sınıflarına ders veriyorum.
Türkiye'ye döndüğünüzde umarım Nehir'le benim Nazlı'yı - o da Mayısta 2 yaşında olacak- tanıştırırız, beraber oynarlar. İkinize de çok geçmiş olsun. Ve eminim ki kısa bir süre sonra da gerçekten geçip gidecek. Tüm dualarımız Nehir için.
Sevgiler, Aslı Akçalı Özkara
Hsnde'yi bir de fotografci olarak test ediyorsunuz anlasilan ... ama nacizane amator bir fotografci olarak demeliyimki iyi bir goz cekmis bu kareleri ... Aaaa yoksa is yapsin, dolmalari sarsin diye kizcagizi evde biraktiniz da bir Japon'a mi verdiniz kamerayi ...
ReplyDeleteO nasil guzel bir bahce, orman demek daha dogru. Koprusu falan muhtesem. Cevre konusunda da cok sanslisiniz, gezecek, cikacak bu kadar guzel yerler insanin ruhunu da tamir eder valla.
Alistirdin bizi boyle bol fotografli blog yazilarina, artik hep isteriz ona gore :)
Kac gun hastanede kalmak gerekecek transplant icin ? Insallah sizi cok tutmazlar; parklar, bahceler Nehir'cigime de, size de iyi geliyor ...
Dun gece ben de ayaktaydim, baglanip kizlari konustursaydik bari ...
Opuyorum hepinizi, bugunku maceralarinizi bekliyoruz,
Kizlar bu arada, ablamdan ogrendim ki, dogum gunu fotograflarinin en sonuncusunda gorunen sakalli ve gozluklu kisi, bizim meshur Dr. Fatih beymis, yanindaki de oglu. Bir ustundeki resimdeki siyah tisortlu bayan da Fatih beyin esiymis ve oda MD Anderson'da doktormus...
ReplyDeleteBen Fatih beyi cok merak ediyordum da belki sizde ediyorsunuzdur diye yazayim dedim...Hayalimden degisik cikti...
Herkese sevgiler,
Yazmayanlar de yazsin lutfen, okumasi cok zevkli oluyor...
gokce ve emre'nin arkadasiyim, takip ediyorum hep sizi,transplant tarihine cok cok sevindim en guzel dusunceleri dualari yolluyorum yaniniza.
ReplyDelete