Bugün her zamanki gibi başladı. Sonu ilginç bitti.
Dün bir e-mail geldi, Nehir'le ilgili gelişmeleri TR'de takip eden doktor bir toplantı için gelmiş Houston'a. Akşam bizi ziyarete geldi. Nehir uyumuştu.
İlginç oldu. Bu kadar zaman sonra NB konusunda bir Türk doktorla konuştuk. Ameliyat sonrası patoloji raporunu ve cerrah raporunu okudu. Ve bize de tercüme etmiş oldu. Ben endişeliydim, ağzından kötü birşey çıkacak mı diye. Çıkmadı. Hücrelerin çoğu iyi yönde değişmiş. Bir tane canlı lymph node varmış...radyoterapi olması iyi dedi.
Esası şu, Nehir iyi cevap vermiş tüm tedaviye. "Biliyorduk" diyenleriniz olabilir, ama doktor raporlarını, tıbbi dili okumamıştık. Arada söylenmemiş bir şey var mı diye endişeleniyordum ben.
Rejin Hanım da yarın kimsenin ne olacağı belli değil, bardağın dolu kısmına odaklanın, iyi olanlarla sevinin dedi.
Doktordan gelince iyi geliyor. Aynı doktor bize Nehir'in şansının %20 olduğunu söylemişti. Bugün çok daha iyimserdi. Tedaviye verdiği cevapla ilgili olduğunu umuyorum.
TR'de yılda 2500 kadar toplam çocuk kanser vakası oluyormuş. Bunun %8'i Neuroblastoma. Bu sayı içine tüm yaşlar giriyor. Yani 12 ay öncesi, şimdilerde cut off, 18 ay...öncesi dahil.
Benim aklım uzun süre Sloan Kettering de kalmıştı, Sloan Kettering'de bulunmuş, Dr. Kushner ile çalışmış biri oarak, Rejin Hanım da buranın, Houston'un, bize sunduğu yaşam kalitesi, ve Nehir için yarattığı ortamın çok daha iyi olduğunu söyledi. Evet, çok doğru, hem mevsim, hem de şehir hayatı açısından burada çok daha rahatız. Şimdiki oturduğumuz evi NY'da tutamazdık. Sadece bir oda, hamamböcekli bir daire olurdu. Ve Nehir'i kapalı yerlere götüremezken, buradaki parklar Nehir'in çocukluğunu yaşamasına izin veriyor.
Çok güzel bir karşılaşma oldu. Bir kez daha Texas Children's a gelmiş olmanın bizim şansımı arttırdığını duymak bana çok moral verdi. Bildiğimiz şeyleri bir kez daha duymak ama bir hematologtan duymak yine de iyi geliyor.
Ayrılırken, "Durun" dedi, sarıldı. İ
Anne baba olarak kızımıza en iyi tedaviyi sağladığımızı bilmek huzur veriyor.
Çok teşekkürler, Nehir'e yardım eden tüm şartlara.
Yorgunluğum geçti.
Merhabalar,
ReplyDeleteHaftasonu kucuk bir tatil nedeniyle yazamadim, -sen daha cok hak ettin aslinda bu tatili-,bma en onemlisi okuyamamistim, hepsini bir cirpida bitiriverdim.
Rejin Hn.in ugramasi, hiicbir mecburiyeti yokkken gelmesi, size moral vermesi cok rahatlatici olmus gercekten de. Ona gittigimizde, %20 derken, Mahmut'un ona bakisi ve size bir resmini gostereyim mi deyip, cuzdanindan resmini cikartirken ki ellerinin titreyisi benim icime kazinan anlardan bir digeridir bu hikaye icindeki...senin sac kestirisin gibi...
Hep kotu seyler hatirlattigimi dusunmenizi istemem,ama, su an icinde bulundugunuz ruh halinizin ne kadar fark ettigini dusunuyorum da,gercekten de cok yorgun olmamak mumkun olabilir miydi?
Iste Rejin deyince ilk aklima bunlar geldi benim de...
Dinlenmek deyince, de aklima su geldi: Gecmis zaman, cok oldu. Ben Houston'daki modern sanatlar muzesini cok severdim, bahceli, mimarisi tek katli, yayinik,isigi guzel bir binaydi. Hos bir kutuphanesi -yada book store?- vardi, sanat resimleriyle dolu aklimda kalan vede cok guzel resimler. Bir tane bahcede dinlenen bir adamin resmi vardi, onun onunde cok uzun oturdugumu hatirliyorum. Hatta buyukce bir reproduksiyonunu da almistim. Simdi kim bilmiyorum adini sorsan ressamin...Belki de gitmissinizdir bile Leyla varken, kim bilir. Ama gitseydi yazardi dedim.
Belki, Barnes and Noble gibi kalabalik yerler yerine, boyle nispeten sakin, huzurlu bir yer de size iyi gelebilir. Kimsenin konusmadigi, sadece izledigi, dusundugu bir yer. Ama yakinligindan emin degilim, sehir merkezindeydi, ama belki de hastahane ile tamamen zit koselerdedirler. Dedigim gibi, cok uzun zaman oldu. Bir oneri sadece.
Dusunuyorum da su Rejin Hn. gelisi bile, nasil denk gelmis, tam kemolarin sonunda, radyoterapinin baslarinda. Ugramayabilirdi de. Nehircigimin her seyi nasil da uyumlu ve guzel gidiyor. Gercekten de, bu tur tesadufler benim iyilesecegine olan inancimi daha da kuvvetlendiriyor. Tibbi bilgiye zaten vakif degilim.
Sizde kendinizi kuvvetli tutun ne olur, alternatif beslenme sizinde bagisiklik sisteminizi guclendiriyordur eminim, ama hadi biraz da yavas yavas, kendinize zaman ayirmaya baslayin. Nehir ilerde, anne sen beni birakip gitmistin demeyecek, yada neredeydin bir saattir anne?
Biz uzun zaman, yaklasik 5-6 hafta, kizlarla discovery channeldeki Alasca's Great Race programini seyrettik, her hafta deliler gibi bekleyerek. O azim, o basarma hirsi inanilir gibi degildi. Iki kisi kanseri yeni yenmis ve bu bu islere girismis, bir tanesi de kadin. Gogus kanserini yenmis. Bir adam seker hastasi, yolda ilac cantasi dustu, kizagi kacti, arkadan gelen yarisciyla gidip, cantasini buldu vs. vs. Muthis bir savas ve kendine guven vardi. Bende inasanoglunun isterse her seyi elde edecegine bir kere daha inandim...Bir seferinde birinci olan Lance, gecenin yarisi yanindaki rakipleri uyurken yola cikti. Bu zaten kazanmasi icin tek sansiydi ve onu denedi. Kopekleri cok seviyorlar ve yaris kurali olarak cok da iyi bakiyorlar. Hatta kopegini kaybedersen, diskalifiye oluyorsun falan...Ama bu arada kopekler cok yorgun ve sadece 1 saat dinlenebildiler 4 saat yerine. Ama Lance soyle dedi," kopekler zaman kavramini bilmezler, sadece dinlendiklerini ve uyandiklarini hatirlarlar, yorgunlar biliyorum, ama kazandiklari zaman daha mutlu olacaklar, bu onlarin da iyiligi icin". Ve gercekten de eksik kopekle, arkadaki tam takimi gecerek -yarim saat falan farkla- birinci oldu. Gecen sene de o kazanmis, ustuste kazanan 4. kisi olarak tarihe gecti. Bu adam bogazinda koca bir kesik, girtlak kanserini yenmis biri...Sahane bir programdi..
Simdi neden yazdin dersen boyle uzun uzun, Lance'in kopekleri icin soyledigi sey bende benzerlik yaratti. Nehir senin/sizin onu kac saat biraktiginizi cok da anlamayacak. Muhtemelen, ayni kaprisi yapacaktir-eger yapiyorsa tabii-, ama siz, kendinizi dinlendirmis olacaksiniz ve sonucta bu onu cok daha fazla mutlu edecek... Iste kissadan olmayan hisse:)
Sevgiler, sevgiler, sevgiler...
Bugun once Nurgun ile baslayacagim, ozlettin!!!! Zeynep'cigim sayende hergun sohbet ettigim bir suru yeni arkadasim oldu. Tesekkurler!!!! Bugun Yasemin'i okuldan alirken Bilge'ye rastladim (Ege ve Yasemin ayni okuldalar). O da "her gun konusuyor gibiyim seninle" diyor. Gercekten de hergun konusuyor gibiyiz.
ReplyDeleteCanim, guzel haberlerle yorgunlugunun gitmis olmasina cok sevindim. Ana dilinde bir doktor ile konusmus olmak da cok rahatlatici. Hem de Nehir'i bu isin basinda tanimis bir doktorun bu kadar olumlu yorumlari cok harika!!!!! Rejin Hanim'a bildik bile olsa bu mutlu haberleri tekrar verdigi icin cok tesekkurler!!!!!
Zeynep'cim, yorgunlugum bitti diye sakin kendini ihmal etme. Mahmut da sen de biraz zaman ayirin kendinize. Caniniz ne isterse; kitapevi, muze, sergi, aylak aylak sokaklar, sinema, uzun yuruyusler.... Arada bir 1-2 saat... Cok iyi gelecek. Icinde yasarken insan kendisine ne kadar yuklendigini anlamiyor. Bir guc geliyor insana ama tempo biraz dusunce siz de sorunlar cikmaya baslayabilir kendinize iyi bakmazsaniz. Yol uzun, ihmal etmeyin kendinizi...
Zeynep'cim, Dr. Yaman Bey'in onerisiyle bu ara hergun fizik tedavi icin Nisantasi'na gidiyorum ve dagilmis durumdayim kosturmaktan ... senin yazdiklarini orada okuyorum, gazete verelim diyorlar; yok diyorum arkadasimin haberleriyle ilgileniyorum; dunyada olup bitenden cok daha onemli bu aralar hepimiz icin ... doktorun yorumlari cok sevindirdi; Nehir saglikli ve mutlu, raporlar da kanitliyor bak :)
ReplyDeleteNurgun'un muayenehane ile ilgili anisi cok duygulandirdi beni (kuafor yazisinda da kotu olmustum); belki biraz iciniz acimistir hatirlayinca ama Zeynep'cim ne olumsuzluklari geride biraktiginizi ve tunelin ucunda insallah ne kadar gunesli, saglik dolu gunlerin sizi bekledigini gormeniz acisindan belki de bir isaretti ... Mahmut'a kocaman saril benim icin; yillar yillar sonra Nehir'in cocuklarinin fotografini cikarip "torunlarimi gormek ister misiniz?" diye soracak mutluluk icinde ... belki yine elleri titiriyor olur o senelerde ama kesinlikle uzuntuden degil ...
Hande'cim ayakustu lafi uzatamadim iki canavari gozden kacirmamaya ugrasirken; gule gule oturun, umarim hersey bitmis, duzeninize kavusmussunuzdur.
Zeynep'cim sana ulasmak isteyen birileri ile ilgili ayrica email atacagim bu gece yatmadan ... Selin aglamaya basladi, bir biberon yetistirmeliyim, mahvetti beni son gunlerde, 4 birine, 2 birine kalktigim geceler oluyor ...
Guzel haberler icin cok cok tesekkurler, sizleri kucakliyorum, opuyorum koskocaman !
Bilge