Sunday, February 1, 2009

NASAda Bir Manda Olmak Acaba Nasıl Bir Histir?




Bugünü turistik geçirdik.

Sabah 9.30'da çıkmak için plan yapıp, 10.30'ta çıkabildik evden. Anneanne, dede, hep birlikte gittik. Houston'a kadar gelip de NASA'ya gitmemek olmazdı. Leyla'yı götürmek istediğimiz bir yerdi. (Bakın bu cümle normal bir turistik gezi yazısı cümlesi gibi oldu, tıpkı, saçları ele vermiyor olsa, Nehir'in hali gibi, normal)

Bu yıl buraya gelmeden önce Columbia'nın düşüş hikayesini case olarak yapmıştım, sınıfta. Bu da tesadüf oldu yine.

Yolda Nehir uyudu, tam karanlık bir yerde, Ay simulasyonlarında uyandı..."Bu ne" "Bu ne"..."Astronot", "Roket, yani büyük uçak", "Hani Ay Dede var ya, bak bu taş, Ay dededen" gibi konuşmalarla gezdik. Leyla için çok ilginç oldu. Bizim için de.

"Houston, we have a problem" ın geçtiği, kontrol merkezlerini gezdik, bana pek bi terkedilmiş yer hissi uyandırdı. Yani merak ettim, normal günde nasıl oluyordur, 10.000 kişi çalışıyormuş. 23 kişi ölmüş...toplam. Bana meslek olarak pek cazip gelmiyor! Hani bilinmezlikten sözediyoruz ya, bilinmeye yolculuk etmek, bilmiyorum nasıl bir kişilik ister. Ölen astronotların anısına ağaçlar dikilmişti ve plaketler, birinin önünde durduk. Benim yine tüylerim diken diken oldu.

Derken NASAnın orta yerinde "manda"lar var. Manda diyebiliyorum çünkü Sera Amca'ya sordum, boynuzlu ve ineğe benzeyen hayvanları görünce...NASA bir bölüm arazisini bir high school a vermiş, manda yetiştirip, ödül yarışmalarına, ve rodeolara sokuyormuş öğrenciler, ve scholarship alıyorlarmış. Nassı yani. Space Center ve Manda. Sürreal bir görüntü yaratıyor.

...

Çıkışta oraya yakın Kemah diye, marina ve etrafında restoranlar, amusement park olan bir yerde yemek yedik. Nehir clam chowder çorbasını çok sevdi, ve Mahi Mahi balığını. Sanıyorum ikinci kez kapalı bir restorana gitmiş olduk. Yemekten sonra, artık saat dörde geliyordu, dışarıda biraz zaman geçirdik. Nehir ve Leyla bir şapkacıda değişik şapkalar denediler. Aslında önce Nehir, "şapka" diye alıverdi, alıştı ya şapka takmaya.

Eve döndüğümüzde saat altıydı...son "shot" u yaptık, yarın sabah 8.15 miş randevu, bakalım, "hot"lar işe yaramış mı, ya da ne kadar yaramış.

Ben bu kez post etmeyi başarıp, yatıyorum.

İlk fotoğrafı Leyla çekti...Astronotların anısına koydum. Cesaretleri ile bana örnek olsunlar.
Diğer fotoğrafta ise dikkat edin şapka, üzerinde üç mum olan bir doğumgünü pastası, Nehir en çok onu sevdi!

1 comment:

  1. Selamlar,

    Nehircigim daha cok mumlu pastalar ufleyecegini bildiginden, simdiden kendini yormamak icin sadece 3 tane mumlu olani secmis. Akilli kiz.

    Resimler harika, keyfiniz daim olsun. Umarim, shotlarda ise yaramistir.

    Tatilde kizlarla her daim kulaklarinizi cinlattik, hatta Pelin ders aldigi kayak ogretmenine de Nehir'den bahsedip simdi tedavi oluyor, onun icin cok uzuluyorum demis. Bunu kayak ogretmeminden ogrendim, bayagi bilgi vermis Nehirin durumu hakkinda ogretmenine -neler bildigini duyunca cok sasirdim-, yarisi hayal gucu, diger yarisi gercek.

    Son gun, bir gunlugune de olsa Zeyneplerle bulustuk ve bir dahaki seneye ayni tatili sizlerle birlikte yapmaya karar verdik. Haberiniz olsun.

    Buyuk gun yaklasirken, her seyin yolunda gidecegine olan inancimi tekrar tekrar hatirlatmak isterim. Ameliyatta bol sanslar olsun O'na vede doktoruna...

    ReplyDelete