Wednesday, April 29, 2009

Counting Calories


Bugünkü ziyaretimiz iyi sonuçlandı, "she is holding on" ki, bu bizi BMT kliniğinden Kanser Kliniğine geri gönderdi, hem de taaa salı günü.

M A Ş A L L A H.

Ve de diyetisyen geldi, önceki gün götürdüğüm listeyi kalorilendirmiş, benim tahminimden çok daha iyi, %80 kalorisi alıyormuş, "Bakın şu tip yemekler" diyerek, patates yemeğini gösterdi, ve bir de iltifat aldım, "You do the meals from scratch, it is very good"...vayyy, güzel bir hismiş. Yarasın kızıma. 30 yaşına kadar hangi yiyecek karbonhidrattır bilmeyen biri olarak, o yaşta gittiğim diyetisyen sayesinde, ve Leyla sonrası, biraz öğrenmişim. Ne yasaksa, Nehir'e yapıyorum. Karşılığı, yağ ve protein olarak dönüyor. Biraz meyveyi arttırmalıymışız. Ama yemeye başladı bile.

Autologous nakillerde hızlı toparlanma bekleniyor, sonuçta kendi iliği. Nehir de ayrıca iyi respond etti. Kemoterapi sonrası bazı çocuklar çok daha uzun süre iştahsız kalabiliyorlar. Biz bir çocuk görmüştük, üç aydır TPN'deydi. M A Ş A L L A H.

Klinikten çıkacaktik ki, "guest services"ten bir kadın, elimize bir kağıt tutuşturdu. Baktım, swine virüs...ha dedim, bilgilendirici bir metin herhalde, şöyle bir gözattım, önlemler, belirtiler...derken ikinci kez ilk paragrafı okumamla gözlerimin yerinden fırlaması biroldu. Bir çocuk, Texas Children's da ölmüş...Meğer yazı dermiş ki, önlemler alınmıştı, isolation, bir tehlike yok diyormuş!

Allah ailesine sabır versin.

Biz maskemizle girmiştik, öylece çıktık.

Paniğe kapılmadık. Çünkü bu arada bir doktor başka bir aileye, virüsün "tamiflu"ya yanit verdiğini, endişeye gerek olmadığını, "paranoya"nın yakında söneceğini anlatıyordu. Bilmiyorum, vaka sayısı artıyor, Texas'ta nerelerde bilmiyorum, okullar tatil, toplu etkinlikler iptal, bir yandan da "tamiflu" depoluyorlar. Acaba TR'de tamiflu bulunuyor mu??? Bence alın, benim aklıma Leyla takıldı, alırsanız biriniz ona da alın e mi.

Gerçi bizim eminim "teğet geçecek"tir'e dayalı bir sağlık planımız vardır. Yine de kuş gribine göre daha şanslıyız, Meksika'ya gelen giden sayısı, ABD'deki "spring break" öğrencileri sayısı kadar değildir, hem de domuz etinden geçmiyormuş, zaten domuzlar da uçmuyor.

Neyse "tamiflu etkili"yi duyunca, Türk ailesi ne yapar, hastane çıkışı, kendimizi "İstanbul"da bulduk. Şöyle bir farkla. Ben masayı sildim, ve Murat Abi'sine "Lütfen kucağa almak yok" diyerek, Nehir'in temasını kısıtlı tuttuk. Nehir'in arabayı parkettiğimizde sevincini görmeliydiniz, "sütlaaaç" diye mutlu oldu. Ben tabi önünden kaçıra kaçıra, biraz mercimek çorbasından sonra, pideli, keyifle yedi. Bu arada "İstanbul" kendini yenilemiş, Önüne çok koruyucu bir güneşlik yapmış, Efes şemsiyelerinin verdiği, yolkenarı lokanta görüntüsü gitmiş ama ben şapkasız ve Nehir acaba güneşte mi derdi olmadan oturmayı daha çok sevdim. "Functionality matters". Sanıyorum, inşaat mühendisi dedemizden geçti!

Akşamüzeri, kuzenimin arayıp, "dikkat" demesinin etkisiyle, yine de, playground'a gitsek mi derken, sitede kaldık. Ne yemek yapsam diye kitap karıştırırken, "Aida" Hanım'ın, Lübnan'lı, vejeteryan kitabını almıştım, mercimekli pilav tarifi basit gibi geldi. Baba ile şöyle bir anlaşma yaptık. Ben Nehir'i alıp dışarı çıktım, baba tarifi deneme işini üstlendi. Hayır, yanlış okumadınız, boşuna bir daha okumayın. Şöyleki, sevgili babamız, dün Nehir'e bir bukelamun (olduğunu düşünüyor, eğer renk değiştiren kertenkele türü varsa o başka) göstereyim diye, aniden kızı kucaklayınca, dünden beri beli ağrıyor.

Biz kızımla parka gittik. Yüksekçe bir taşa çıkmak istedi. Kendi deyişiyle, "Sincap gibi tırmandı". Oturunca da "Sohbet edelim" dedi. Alem kız. Sohbet ettik. "Eee, neler yaptın bugün" diye sordum, "Boya yaptım" dedi. ???. Çiçeklerin yanında, eğildi, koklayacak derken, "Babaya" kopardı! Sonra da yere attı. You can't fool me Ms Nehir!

Keyifliydik yani. Derken kolumda bir acı, bir sivrisinek...Tabi bana dert oldu, Nehir'i ısıracaklar mı diye. >Dönüşte Başına biri konduuuu ve ben ıııhh, babanın "şap"ına göre daha zarif bir yan hamleyle, sivrisineği öldürme değil, savma stratejisi ile "şaplak"sız kovaladım!!!

Ve yeri gelmişken, neden derseniz, bence geldi, Nurgün'cüm, "başucu" kitabı, adı üzerinde yatakta okunur, Ama bir yanımda başucu ışığı, diğer yanda Nehir olunca...okuyacak yer ve zaman kalmıyor. Ama kliniğe yanıma alarak, en sonuna geldim. Sabır sabır. Ve senle beni karşılaştırıp, Ayda'yı işin içine sürükleyen commetlerden sonra okuduğum şu bölüme ne demeli...bir politikacı demişki "...Women are bred to compete. You get 11 guys, you've got a football team. You've got 11 women, you've got a riot".

...

Gülümsedim.

Peki yarın umarım dinlenmiş uyanır, Nehir'i sonunda parka götürürüz.

Foto: Seçimlere dikkat.elbise, turuncu ekose, pembe çiçekli şapka, pembe kalpli çorap üzerine, mavi-yeşil balıklı sandalet! Ama ne de güzel gülümsüyor!

Twitter Not: Benim aklıma geldi, baba uyguladı...nasıl buldunuz? Baba twitter'da "nehirim" account'u yarattı, İngilizce. Ve baba yazıyor. Ben beğendim.

8 comments:

  1. Maşallah binlerce kez... Çok daha güzel günleriniz de olacak. Yürek dolusu sevgiler hepinize...

    ReplyDelete
  2. Iste budur! Her gun daha iyi haberler! MASALLAH!

    Tweeter super! Anne iyi akıl etmis, Baba'nın da eline saglik. Cok beğendim ve hemen follower oldum :)

    Bir hikaye vardır, belki bilirsiniz. Bir kızın anneannesi her yemege en ust rafta duran bir kutudan bir tutam toz alıp atarmıs. Torunu "O nedir anneanne?" dediginde de her zaman "Sır" dermis. "yemekleri cok lezzetli yapmanın sırrı". Kucuk kiz buyumus, bir gun anneannesini kaybetmis. Neden sonra aklına o kutu gelmiş. Kosup almis en ust raftan, merakla acmıs. Icinde sadece anneannesinin el yazisiyla "sevgi ve sabir" yazan kucuk bir kagit varmis...

    Sevgili Anne ve Baba. Sizin yemekleriniz Nehir'e cok iyi geliyor! Eh tarif konusunda da destek bol nasılsa :) Daha da guzel haberler yakinda!...

    Size iyi uykular, renkli ruyalar...

    Sevgilerimle
    Yesim

    ReplyDelete
  3. Maşallah nehire,şükürler olsun
    ne güzel haberler okuyoruz sayesinde
    bol bol şifa dilerim,gülsün hep güzel kızınız
    sevgiler

    ReplyDelete
  4. masallah kucuk sincabimiza!! Allah nazardan korusun.
    ben de korkuyorum bu swine fludan... napcagini bilemiyor insan. diyorlar hem tamifluya cevap veriyor, hem de panik... belki mutasyondan korkuyorlardir. siz yine de dikkatli olun... sevgiler.

    ReplyDelete
  5. O politikaciya soyle demek lazim “kadinlar ikiye ayrilir: bir aklina geleni hemencecik soyleyenler, bir de yeri gelsin diye bekleyenler”!!!

    Bu ikisi ortak bir amac ugrunda bir araya geldiklerinde ise –Nehir’cigim gibi-, kargasa degil olsa olsa, keyifli bir tartisma yasanir:)

    Valla sen kitabin bu bolumunu okuduktan sonra, duymayi cok istememe ragmen, artik o adam dese ki “erkekler gereksizdir”, zerre kadar hukmu yok gozumde. Sen guzel uykularindan olma. En azindan benim icin.

    Nehircigimin Istanbul’una kavusmasi ne kadar heyecanli olmussa, gunu geldiginde Istanbul’un O’na kavusmasi bin kati heyecanli olacak...

    Nehir saglikli ve cok mutlu!

    Onemli not: Mahmut’cum, Twitter koseni “ben de” pek begendim. Cussenle kiyaslanmayacak sekilde minik olmus, ama senin gibi, az ve oz bilgi icermesi bakimindan cok manidar. Tam anlayacagim dilde yazmissin. Thx. Simdi birde oraya mi uye olacagiz yani, acaba ne yazmis bakalim diye. Ama sana yorum yazamam Mahmut’cum haberin olsun.

    Bu arada bu twitter lafi ne hos, bende iyi kalpli kucuk kus Twity’i cagristirdi, tabi oda Nehircigimin guzel gozlerini...

    ReplyDelete
  6. Gunaydin Houston!!!!

    Sormayin bu swine flu bizi de sarsti. Burak Londra'da!!! Tumiflu alip ilac dolabina koysam mi acaba?

    Dereyi gormeden pacalari sivamak mi denir buna??

    Resime laf etmek yok, yuzdeki gulumseme HARIKA cunku!!!!!

    Houston'dan keyifli haberler geldikce Istanbul'da da keyifler yerine geliyor!!!

    Birbirinize iyi bakin...

    Not: karincalar icin keisnlikle deterjan ise yariyor.

    ReplyDelete
  7. Hah, Nurgünüm de gelmiş...Mahmut çok tweet ediyor,"live from Houston", haberler bende eskiyecek, ama ben günün yorumu bölümünü yapıyor olacağım.

    Karıncalar bizde de görünmüyor, bizim deterjanlı bardak da işe yaradı, izocama gerek kalmadı Ayşe Teyze. Yeşim diyelim : )))

    ReplyDelete
  8. Mahmut'cum, vallahi twitter'a yazip da senin gormeni nasil saglayacagimi bilemedigim icin buraya yaziyorum. SUPERSIN!!!!! Ellerine saglik, bu 'twitter'dan daha iyisi dusunulemezdi....

    The nurse IS right, you are a very good team!!!!!

    ReplyDelete