Kime yardım edeceğiz sorusu benim de aklımı kurcalıyor. Çünkü gönlümde yatan esasen nöroblastom araştırmasına destek olmak. Ama bu, TR'deki sorunları hiç çözmüyor. Öte yandan, "şifa" olmadan, hiçbir çocuk yaşamayacak. Hangi sınırlar içerisinde olurlarsa olsunlar. Ve araştırma bu açıdan çok değerli. Bir anne baba için en acısı tedavisi olmayan bir hastalıkla mücadele etmek. İkinci sırada mevcut tedavilerin kaliteli bir biçimde verilmesi geliyor.
İşte bu nedenle duyarlılık gösteren hepinize teşekkür ediyorum. Bizim durumumuzda değerli gördüğümüz bir amaca destek verdiğiniz için. Nehir'in seveceği, renkli ve süslü bir biçimde.
...
Kütüphaneyi yeniden keşfettim bugün.
Dün Leyla'yı almak ile market alşıverişi arasında boşluk olunca eve gitmek yerine, Barnes and Nobles'a gittim. Aslında içeri girmekte zorlandığım iki yerden biri burası. Hangi şehirde olursak olalım, Nehir'in güzel zaman geçirdiği yer oldu, kitapçılar. Barnes and Nobles'taki çocuklar için ayrılmış bölümdeki trenlerle oynayışı geliyor aklıma. Ya da bir kitap alıp, çoğu kez birden çok, birlikte okuyuşumuz. Ya da Leyla ile. Şimdi büyük kitapçılara girmek, bana zor geliyor. Neyseki, burada daha önce hiç yapmadığımız biçimde kütüphaneye gider olunca, benim için iş kolaylaştı. Bir de Target. Orası belki daha da zor geliyor. Houston'da evimizin tam karşısında olunca, ve ev eşyamız az olunca her türlü gereksinim için gittiğimiz bir yer olmuştu. Hafızamda, Nehir'in alışveriş arabasından inip, elbiseler arasına dalıp, kendine giysi seçmesi geliyor, her gittiğimde.
Ah evet, işte dün girdim kitapçıya. Aklımda yemek kitabı bakmak vardı. Bu ara yemek konusunda bir dönemeç döndüm. Biliyorsunuz benim için ızdırap olan bir mesele. Ama en sonunda, yapar oldum. Ve en önemlisi tarifleri anlayıp, uyarlayıp, hızlandım...Yani göreceli... Ama kendimle gurur duyduğumu söylemeliyim. Ve hal böyle olunca yemek kitapları ve yeni tarifler denemeye hevesli oldum. Burada bu konuda kendimi geliştireceğim. Bunda, ikidir Leyla'nın eve gelen arkadaşlarına, "Annem çok iyi yemek yapıyor" deyişi etkili. Biliyorum aranızda gülenleriniz var. Ben de duyduğumda gülsem mi ağlasam mı bilemedim. Ama hiç bozuntuya vermemeye karar verdim. Üstelik yapmış olduğum "apple crisp" güzel de olmuşken!
Mahmut bile, "Eline sağlık, çok güzel olmuş" demişken...
Her neyse, işte bu iç halle, gidip, yemek kitabı baktım. Fiyatı çok geldi, internetten bakayım dedim. Ve internetteki birinin, "Ben bizim kütüphaneden aldım, güzeldi" demesiyle, bütün Christmas süsleri yandı zihnimde!! Nasıl düşünememiştim.
Bugün kütüphaneye gidip, bir yerine dört yemek kitabı aldım ki, daha çok var bakabileceğim!!
Ve işte başlık. Bir yandan da "Stumbling on Happiness" i sonunda bitirdim. Uzun sürdü. Çünkü yazan bir akademisyen olunca, kavramlar tanıdık da olsa, roman gibi hızlı okuyamadım. Bir yandan da ama benim için çok önemli terapik etkisi oldu. Çünkü zamana yayarak okuyunca, mutluluk üzerine, yas üzerine, akıl ve duygularımız üzerine düşünme fırsatım oldu. Yani yaşadıklarım ve hissettiklerimi inceleyerek okudum. İç dünyama aklımla baktım.
Bugün kütüphaneye girince, bir de "çocuğunu kaybetmek" diye bir başlıkla tarama yaptım. Tabi, karşıma güzel kitaplar çıktı. Böyle durumlarda benzer deneyimlerden geçmiş kişileri okumak, ya da bu kişilerle çalışmış kişileri okumak iyi geliyor.
Elimdeki yeni kitap. "Üzüntünün Öteki Yüzü"..."The Other Side of Sadness". Hoş bir tesadüf, kapağında, "Stumbling on Happiness" yazarı, Daniel Gilbert'ın kitap hakkındaki olumlu eleştirisi var. Evet, elime geliverdi. Rafta başka bir kitap ararken gözüme ilişti.
Hayatı seviyorum. Carole ile geçen hafta yürümek için buluştuğumuzda, "Biliyor musun, çok şanslısın" deyiverdi, aklımdan geçenleri okumuşcasına. Sonraki gün "mutluyum" demek istedim, hatta. Tam ağzımdan çıkacakken, "Ama mutlu olabilir miyim" diye sordum kendi kendime. Nehir'e ihanet ediyormuşum hissiyle. Şimdi elimdeki kitaplarla bu suçluluk, üzüntü ile aynı anda mutlu olmak gibi halleri, hallerimi anlamaya çalışacağım.
Sizleri çok seviyorum! Nehir'i, bizi sarıp sarmalayıp, bizi en şanssız piyangomuzda, şanslı hale getirdiğiniz için. Bir kez daha.
BilgeNot: Bilgecim, bana göndermiş olduğun smileboxlar sayesinde çekmiş olduğun fotoğraflar bu bilgisayarımda. Hatta, ilk doğum sonrası fotoğrafları tesadüf buldum. İyiki çekmişsin! Bir de güzel çekmişsin.
Zeynep Abla, okumak insana gerçekten iyi geliyor, hem sakinlik veriyor hemde düşünmeye yardımcı oluyor.Stumbling of Happiness' ı bende okuyorum ve dediğin gibi, gerçektende ağır ağır sindire sindire okuyorum.Bayadır elimde..
ReplyDeleteBizde seni çok seviyoruz.
sevgiyle..
zeynep hanim, malesef Turkiye'de kutuphane aliskanligimiz olamadigi icin hala tam alisamadim. Cok pahali akademik kitaplari okulun kutuphanesinden alip, digerleri "aman elimin altinda olsun" diye amazon'dan aliveriyorum!
ReplyDeleteTurkiye'de bu (hastalik) konusunda ne yaparsaniz arkanizdayim... Biz de sizleri cok seviyoruz.
Zeynep Hanim son zamanlarda izledigim bir filmi izlemenizi isterim. The Julie/Julia. Meryl Streep'in bir filmi. Iki gercek hayattan alinti, yemek kitaplari uzerine bir film. Filmin bas karakterlerinden Julia Child'i Meryl Streep oynuyor. Film bittikten sonra youtube'da gercek Julia Child'i seyrettim. Filmdeki ile gercek hayattaki Julia nerdeyse ayniydi. Meryl Streep harikaydi anliyacaginiz. Sanirim gercek Julia Child'i izleyip sonrasinda filmi seyretseydim daha buyuk keyf alacaktim. Yemek kitaplari ve yemek yapimi ile yazdiklarinizdan aklima geldi ve yazmadan edemedim.
ReplyDeleteBerna Hanim,
ReplyDeleteBiz geçen yaz, Seda'lara gittiğimizde, çocukları bırakıp, bu filme gitmiştik. Gerçekten de güzel bir film idi. Ah, Dün Julia Child'ın kitabını görmüştüm kitapçıda, bugün de Julie'nin kitabı da vardı kütüphanede. Her gün yeni bir tarif denemek. İşte o beni aşar : )
Sevgili Zeynep Hanim,
ReplyDeleteSiz cok guzel insansiniz .
Sevgiyle ve saglikla kalin .
Sevgiler
Hasene
Nehir de sizin mutlu olmanizi isterdi. Cocuklar icin en onemli sey, annelerini mutlu ve guler yuzlu gormek. Lutfen mutlu olmayi kendinize cok gormeyin.Ve hayati sevmeye devam edin. Siz mutlu olunca, cevrenizdeki tum sevdikleriniz de olacak.
ReplyDeleteHarika bir filmdi gercekten. Ben de denesem her gun bir tarif ne guzel olur diye dusunup sonra sadece bu cesaretimden dolayi kendimi tebrik etmekle yetindim :)
ReplyDeleteNehirin agacini isil isil gormek bizi de mutlu ediyor Zeynep Hanim bizimle bunu paylastiginiz icin cok tesekkurler. Dediginiz gibi onemli olan bir yerlerde bir seylerin yapilabiliyor olmasi sinirlar olmadan ve biz biliyoruz ki ileride benzer seyleri buradaki insanlar beraber bizim ulkemizde de yapacaklar.
Sevgiler
Canım benim, duygularını çok iyi anlıyorum. Ama gerektiğinde mutlu olmayı çok görme kendine. Ancak böyle üstesinden geleceğiz. Zor olsa da, eminim. Nehir farkındadır sizin kalbinizdekideki yerinin ne kadar geniş olduğunun annesinin, babasının, ablasının birtanesi. Ağacı ışıl ışıl oldu kuzucuğumun. Duyarlı olan herkese çok teşekkürler. Her gününüzün bir önceki günden daha güzel olmasını temenni ediyorum Zeynepciğim. Sen yemek kitabı yazarsın istersen. Biraz daha gayret! Sevgilerimle...
ReplyDeleteTamame
Tamame'cim,
ReplyDeleteSenden yemek konusunda bu yorumu aldıktan sonra kitap yazar mıyım bilmem, ama sırtım yere gelmez!!! Ağaçtaki katkın için çok teşekkür ederiz!!
Sevgili Zeynep hanım,
ReplyDeleteBiz de sizi çok seviyoruz, Nehir'i, Leyla'yı...
Bence de lütfen mutlu olmayı kendinize çok görmeyin.. Eminim ki Nehir de sizi yıldızlardan izlerken mutlu görmek ister..
Siz sadece yaşadığınız zorlu süreci bizlere aktarmakla kalmadınız. Nehir'in aramızdan ayrılışından sonra bile, bu hastalıkla savaşan minik yüreklere destek olma yollarını da bize öğretmeye devam ediyorsunuz..
Mutlu olmayı en çok hakeden insanlardansınız, yüreğinizi ferah tutun lütfen..
Bu arada ağacımızda ki sayı 284'e ulaşmış:)
Sevgilerimle
Berna Yurtsever
Mutlu Anne = Mutlu Bebek & Cocuk- bence bu formul her kosulda gecerli, takdir ediyorum sizi, lutfen mutluluk hissini kendinize cok gormeyin,
ReplyDeleteSevgilerimle,
Zeynep
Yaşamadık bilmiyoruz, sadece kalbimizle yanıt veriyoruz size, kalbimizin naçizane düşünceleri duygularıyla: "Ama olabilir miyim" sorusunu zamanla içiniz yanıtlayacaktır, bu soruyu aşarak; mutlu olmanızın, biricik Nehir'in de isteyebileceği bir şey olduğunu hissettikçe. Şu an evet bu tür yanıtlarla (böyle düşünme falan filan cümleleri ile) susturamayacaksınız içinizi, içiniz bunu soracak, "ama, olabilir mi?" diye. Zaman anlatabilir bunu bizlere. Gitmiş olsa da, "gelmiş olması"yla Nehir'in size verdiği sıcacık duygular, zamanlar ile şansınızı içiniz size hep söyledi ve söyleyecektir. Çekilen acılar bile bir mutluluk zemini oluştururlar, biçilemez bir paha eklerler.. Duyarlılık kötü değildir, kendinize acımasız davranmayın: Varsın, tam "mutluyum" diyecekken, hainlik mi bu, diye soruversin içiniz. Bu da geçecek. Mutluyum diyeceksiniz ve Nehir de mutlu olacak. Bu bir kutsama olacak o anda, hayata ve uğruna acı çektiğiniz biricik evladınıza.
ReplyDeleteZeynep'ciğim,
ReplyDeleteSenin güzel yüreğin ve aklın bu dengeyi kuracak, ben hiç endişelenmiyorum. Söylenenlerin hepsinin doğruluk payı var. Sonuçta her deneyim yaşayana ait... Bizlerin sözleri bir yere kadar anlamlı... Burada olduğumuzu bilin sadece...
334... Çok seviniyorum her gün yeni süsleri gördükçe Nehir'in ağacında...
Hepinizi çok seviyorum....
Sevgilerimle,
Yeşim
zeynep Hanım, Türkiye'den bu organizasyona katılmak mümkünmü? banka hesabından direk ödeme yapılabiliyor mu?
ReplyDeleteEvet, ağaç için... "donate" butonuyla, Nehir'in adını seçip, ödeme yapıyorsunuz!!
ReplyDeleteyeniyilda mutlulugu kalbinizde ve ruhunuzda nehir'in ve tum ailenizin sevgisi ile var edin, guzel ruhlar yasamin bildigimiz ve bilmedigimiz tum hallerinde en guzel mutluluk hissini hakederler, siz ve aileniz gibi.. kucak dolusu sevgilerimi ve paylasimlik mutluluk tozlarimizi gonderiyorum...
ReplyDelete