Tuesday, February 1, 2011

Karlar Düşer

Bugünü not düşmek istedim. Geldiğimizden beri, Ithaca'nın havası diye konuşurken, kar var mı, ne kadar derken, bugün sabah ilk büyük(çe) kara uyandık.

Yani her yer zaten beyazdı ama sokaklar açıktı. Dün hava -5 lere düştü, biraz buzlandı, bu sabah da üzerine kar yağdı. ama diğer evde hava durumunu heyecanla takip ederken burada bırakmış olduğumdan doğal bir şekilde, "Aaa bu sabah daha çok kar var, ben arabayı almıyorum, yürüyoruz" dedim. Sadece. Aman ne güzel bir lüks. Yürüyebilmek, işe, okula. Zaten arabayı almamın da esas nedeni, babaya iltimas ve kendime de spora gitmek için bir neden. Yani üzerimi kat kat yapmadan gitme, diyelim. Ama zorunlu değiliz. Bu harika.

Bu evin bir başka iyiliği de, birkaç dükkanın bulunduğu, "college town" a çok yakın oluşu. Levent çarşı gibi büyük değil, ama yiyecek yerleri, bir de küçük bir market var. Karda bir yere çıkamıyoruz hissi yok. Yani ekmek depolamak zorunda değiliz.

Demişlerdi zaten, şubat, mart ayları daha karlı olur diye. E, bugün 1 Şubat. Arka planı taze kar yaptım. Karın o yumuşak, yeni yağmış halini çok seviyorum. Gıcır gıcır eder ya, yürürken.

Tabi kar temizliğini de! Spor salonunun yerini kürekle kapı önü temizliği aldı. Sabah Leyla ile yürürken, evlerinin önünü temizlemeye başlamıştı insanlar. Güzel bir ritim yaratıyor bu hava. İşbirliği duygusu.

Karlar düşüyor, ben huzur buluyorum.

Not: Fotoğraf albümü henüz elime geçmedi, ama postaya vermişler. Merakla bekliyorum. Burası kamusal alan olunca, ben biraz çekinir oldum artık. Beni mazur görün lütfen.






10 comments:

  1. Sevgili Zeynep Hanim, biz kac gundur kara uyaniyoruz, gorseniz Amherst'u... Kar uzerine kar birikti, bu sabahtan beri hic durmadan yagiyor mubarek yine, nasil olacak, nasil eriyecek bu sefer, gercekten bilemedim... Cabin fever olmasak da kar sıkıntısı (ben uydurdum ismini) geciriyoruz artik...

    Leyla aliskin olmadigi icin bu kadar kar hosuna gidiyordur. Onun yaslarindayken hep sabah uyanayim, her yer bembeyaz olsun isterdim Istanbul cocugu olarak...

    Ben de evin onundeki kari kurerken, arabayi cikarmaya calisirken o karli sabahlarda, cok severim komsulara gulumseyip hal hatir sormayi, bu ulkede hasret kaldigimiz o isbirligi duygusunu hissetmeyi. Yalniz dikkat edin, kar kurerken omzunuzu incitmeyin, karda kayip dusmeyin! :)

    Cok sevgiler...

    ReplyDelete
  2. Evet...cok dogru, hele bu kez buz uzerine kar yagdigi icin, ben de dusmeyeyim diye dikkat ediyorum. Bir de bizimki, hala başaçıkılabilen bir yoğunlukta.. Bir saat kuzeyimize çok daha fazla yağıyor. Kar hem var, hem idare edilebiliyor, hem de biz arabayı çıkarmak zorunda değiliz, mesafeler de uygun.Yani iyi bir kıvam! Her zaman güçlükler olmayacak ya hayatımızda, bazen kolaylıklar yaşayalım değil mi?

    ReplyDelete
  3. aynen oyle, cok sukur "college town"dayiz, otobusler isliyor, her mahallenin kar kureme arabalari falan var. bizim buradaki kar toz gibi, ilk gun temizledigimde cok kolay oluyor, ama 2 hafta once karin uzerine freezing rain yagdi (ben 2 kere cok fena dustum, 3-4 gun belim cok agridi), heryerler kizak gibi oldu! simdi cok sukur yok, aynen dediginiz gibi, azicik kolaylik yasayalim...

    cok cok sevgiler.

    ReplyDelete
  4. Cok sevgili Zeynep ... acele tarafindan "ice jogger" marka ayakkabi uzerine gecirilen "ZINGIRTI"lardan edinmeni oneririm. 2 sene once West Coast'da son 40 yilin en yogun kis aylarini gecirdigimiz donemde satin almistim (spor magazalarinda bulunuyor burada -Kanada'da). O kis her yere rahat rahat yuruyerek gidiyordum, hatta gunluk 1-2 saatlik yuruyuslere gidiyordum, ustune kosuya bile gittim. Dusmeden-kaymadan, super rahat!!! O seneden sonra bir daha kullanmadim (gecen sene kis Olimpiyatlarinda kar yerine bol miktarda yagmur yagdi, gunes acti da), bu sene de fena gecmiyor, umarim kullanmak zorunda kalmam, ama hakikaten ise yariyor. Eminim Amerika'da cesit cesit marka bulmak mumkundur ... burada hersey bir-iki marka ile kisitli oldugu icin kendi bildigim markayi yazdim sana!

    Kar, kiyamet, kolay gelsin ... Cok sevgiler ...

    Idil

    ReplyDelete
  5. Yine yazdım yazdım, kaybettim... Hiç akıllanmayacağım...

    Yazamıyorum ama takipteyim... Leyla ile birbirinize doyuyorsunuz, buna çok seviniyorum. Size ithaca'nın karında huzur dolu bir kış diliyorum... demiştim ve biraz Istanbuldan bahsetmiştim ama bunu şimdi bir daha yazamayacağım...

    Yazamıyorum çünkü bu ara pek yoğunum. Zira iş ve ev hattına biraz anlam ve heyecan katmak için şirkette bir gönüllü grubu kurduk. Dünya kadınlar gününün 100cü yıldönümü için de Mark Dungan'ın yemek kitabından esinlenerek, şirket çalışanlarından topladığımız en sevilen pratik yemekler derlemesini 8 Marta kadar kitap haline getirip KEDV yararına satmak projesini üstlendim... Kitap basımı ile ilgili epey bilgi sahibi oldum... Ve epey zamanımı alıyor... Bu arada kitap'tan para kazanmanın da ne kadar zor olduğunu anladım... 2500 tane satmadan kar etmeye imkan yok, eğer sponsor bulamazsanız...

    Zeynep'ciğim, her birimize farklı bir ilham kaynağı olmaya devam ediyorsun... Senin aracılığınla Leyla da öyle...

    Ayak basmamış karlara benim için de ayak izinizi bırakın... Bayılırım!
    Bir de buz gibi havada kar yağarken çıkın dışarı, yüzünü çevirin gri-beyaz gökyüzüne, yağan kar yanaklarınızda erisin, tadına bakın... Biraz kar topu oynayın... Elleriniz ıslanıp üşüyünce evin sıcağına kaçın, camdan yağan karı seyrederken bir fincan sahlep- tamam tamam, kahve ya da sıcak çikolata da olur... :)

    Özlemis miyim ne....

    Sevgilerimle
    Yesim

    ReplyDelete
  6. Yesimcim, Kitap icin: Dungan'dan gelen kitap, fotokopi ile cogaltilmis, icerisi "normal" kagida basili, spiralle birlestirilmis cok cok basit bir basim. Hatta once, "hmmmm" dedim, ama 17.5 dolara bir kitap satip, sayfa say,s, 200 kusur, bundan bir gelir arttirmak icin ancak bu sekilde oldugu da asikardi. FYI.

    ReplyDelete
  7. Merhaba Zeynep Hanım;
    ben daha öncede size mesaj atmıştım, o zamanlar annem için bu hastalığın mücadelesini veriyorduk. geçen zamanda mücadelemizde yenildik, annem artık benim meleğim. biz bir şeyler yapmak istedik annem için sonrasında.15 şubat annemin doğum günü ve o gün kaçuv adına ciddi bir destek hazırlıyoruz. biz cerrahpaşanın ne kadar zor olduğunu gördük.Kaçuv ( Kanserli Çocuklara Umut Vakfı ) cerrahpaşa da çocuklar ve aileleri için rehabilitasyon evi hazırlıyormuş.
    bana gelen bir mailden alıntı yapacağım şimdi.
    Aile Evi Projesi
    Serviste yatan çocukların ailelerinin kalabileceği bir Aile Evi projeleri var. Duymuşsunuzdur, ya da sitelerinde görmüşsünüzdür. Ev hemen Cerrahpaşa’nın yan sokağında, sahile doğru inen yolda… 3 katlı bir bina… Odalarda TV vs var. Bir de ortak mutfak var. Mutfakta kullanılacak malzemeleri de bunlar sağlayacak. Bu yaz kullanılabilecek bu ev… Aldıkları desteklerle hemen hemen tamamlamışlar.

    Bu projenin eksikleri şunlar:
    · Bilgisayar
    · Laptop
    · LED TV
    · Çocuk oyun odası iç dekorasyonu (masa, sandalye…vs) + ses düzeni (35m2)
    · Jeneratör
    · Kış bahçesi için TV
    · Bina, yangın, hırsızlık sigortası
    · Personel sağlık sigortası

    ayrıca kitap ,dergi ve dvd de istemişler.....
    bunlar ufak ayrıntılar.
    Türkiye de birşeyler yapmak istediğinizi söylemiştiniz ya, o yüzden bunları yazmak istedim. bu konuyla ilgili ayrıntılı mailleşmek isterim sizinle.....
    annemin acısını bu hastalıkla savaşan çocuklara yardım ederek hafifletmeyi umut ediyorum.
    dtserapunal.azra@gmail adresinden lütfen bana ulaşın. Kardeşimin KAÇUV ile yaptığı toplantının ayrıntılarını da iletmek isterim size.

    SEVGİLER....
    SERAP ÜNAL

    ReplyDelete
  8. http://www.kanserlicocuklaraumut.org/tr-TR/

    ReplyDelete
  9. zeynep hanım;
    ben 12 martta nehir beyazıt adına kaçuv a internet sitesinden bağışta bulunacağım. eğer nehir adına başka bağışlar yapılırsa belki nehirin anısına birşeyler yapılıp adı orada ölümsüzleşebilir. annem adına birşeyler yaparken uzun süredir takip ettiğim sizin için de, melek nehir içinde bunu yapmak aklıma geldi. okuyan ve isteyen belki herkes nehir adına bağışta bulunmak isteyebilir. kaçuv sadece cerrahpaşa için değil diğer hastaneler içinde çalışıyormuş.
    okmeydanı ssk hastanesinin çocuk onkolojisinin kötü olduğunu ve orada da çalışacaklarını söylemişler.

    http://www.kanserlicocuklaraumut.org/tr-TR/

    anlattıkları her projeyi burada bulamadım ama farklı farklı çalışmaları var. gönüllü çalışılabilecek bölümleri de var.
    amerikada ki kaldığınız hastane dışı yerleri anlattığınızda keşke Türkiye'de de olsa bunlar demiştim. sanırım zamanla olacak. ilk önce çocuklara sonra erişkinlere yapılacak diye düşünüyorum.umarım bir gün Türkiye dışında sağlık arayışı olmayacak. her tür tedavi ve tedavi sırasında ki uygun yaklaşım Türkiye de de olacak.Kaçuv u ilk defa duydum ben. umarım herkes lösev vakfı kadar bu vakfıda tanır.
    saygılarımla....
    serap

    ReplyDelete
  10. ne zamandir merhaba demek istiyordum. her zamanki gibi aklimdasiniz. londra'da da kar olmasa da karanlik bir kis var.. Hepinize kocaman kucaklar, hepimizden cok daha guzel yerlerde olan Nehir'cigime de buradan pembe opucukler. sevgilerimizle, muge - ezgi - ozan

    ReplyDelete